Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/191 E. 2022/362 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/191 Esas
KARAR NO : 2022/362

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2018
KARAR TARİHİ : 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Bilgisayar 01.11.2016 Tarihine kadar Türkiye genelinde “…” Marka ürünlerin distribütörlüğünü ve yetkili servis işlemlerini gerçekleştirdiğini, 01.11.2016 Tarihine kadar müvekkili ile davalı firma arasında ürün alım satımı ile yetkili servis hizmetleri gerçekleştirildiğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamasına rağmen 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 1. , 6. 12. maddeleri çerçevesinde müvekkili ile davalı arasında sözleşme kurulduğunu, kurulan sözleşme çerçevesinde hem ürün satışına bağlı olarak ticaret yapılmakta hem de satışı gerçekleştirilen ürünlerin yetkili servis işlemleri de davalı tarafça verildiğini, taraflar arasında devam eden süreçte ve ticari ilişkiler nedeni ile ürün satışı için birçok kampanya, destek, reklam ve sair işlemler düzenlendiğini ve buna bağlı olarak da taraflar arasında faturalar keşide edildiğini, davalının müvekkiline borcu olduğunu, Takibe konu cari alacağın davalının defter ve fatura kayıtlarından tespit edileceğini, müvekkilinin işbu sözleşme çerçevesinde davalıdan ürün satın aldığını ve ödemelerini de yaptığını, fakat davalının ilgili fatura, uygulanan kampanyalar ve destekler nedeni ile ödemesi gereken bedelleri müvekkiline ödemediğini, davalının edimini ifa etmesi gerektiği ve ayrıca müvekkilinin uğramış olduğu zararı da tazmin etmesi gerektiğini, Davalının 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 18 / 2. Maddesi çerçevesinde tacir olduğunu ve her tacirin basiretli iş adamı gibi davranması gerektiğini, edimlerini de gereği gibi ifa etmesi gerektiğini, davalının Kanunen üzerine düşen sorumluluğun farkında olup hukuken geçerli bir neden olmaksızın ödeme yapmadığını ve icra takibine itiraz ederken kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin icra inkâr tazminatı isteme hakkı doğduğunu, somut olayda tazminat şartları oluştuğunu ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik; davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, 66.360,34TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde alacağını dayandırdığı hukuki sebepler ile ilgili açıklamalarının yasal olmadığını, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi olmamasına rağmen taraflar arasında bir sözleşmenin mevcut bulunduğunun ileri sürüldüğünü, cari hesabın TTK’nun 89 ve devamı maddelerinde düzenlenmekte olup 89.maddenin 2.fıkrası hükmüne göre yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağını, davacının buna rağmen aksine teoriler geliştirerek tarafların tacir olduğunu kabul etmekle birlikte aralarında sözleşmesiz cari hesap ilişkisi bulunduğunu ileri sürdüğünü, bu beyanların kabulünün mümkün olmadığını, dava dilekçesinin 4 nolu bendinin ikinci cümlesinde müvekkilini tüketici olarak adlandırdığını, Müvekkilinin davacıya ödemesi gereken hiçbir borcu bulunmadığını, icra takibine konu edilen alacağın nereden kaynaklandığının izah edilmediğini, icra takip dosyasındaki takip talebinin incelenmesinde dahi hangi faturanın borç mevcudiyetini ortaya koyduğu hususunda açıklık bulunmadığını, davacı tarafça dava dilekçesine açıklık getirilip istenilen meblağın hangi faturadan kaynaklandığı izah edildiği takdirde daha detaylı açıklamada bulunma haklarını bu aşamada saklı tuttuklarını, dava dilekçesine ekli olduğu belirtilen deliller tarafına tebliğ edilmemiş olduğundan bu aşamada delilleri incelemeden bir beyanda bulunmalarının mümkün olmadığını, davacı vekilinin dava dilekçesini HMK 119.maddesi hükmü uyarınca somutlaştırması, icra takibine ve davaya konu edilen alacağın hangi tarihli faturadan kaynaklandığının ve hangi kritere göre yabancı para cinsinden talep edildiğinin açıklanmasının sağlanması amacıyla dava dilekçesinin iade edilmesini ve HMK 119.maddesine uygun bir dava dilekçesi düzenlenmek suretiyle deliller eklenerek davalı tarafa tebliğ edilmesi halinde beyanlarını sunma haklarını saklı tutulmasını, huzurdaki bu dava açılmadan önce İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sayılı dava dosyası ile İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E sayılı dava dosyalarında derdest ihtilaf bulunduğunu, birleştirme hususunda takdirin Mahkemede olduğunu, açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin dava dilekçesini HMK 119.maddesi hükmü uyarınca somutlaştırması, icra takibine ve davaya konu edilen alacağın hangi tarihli faturadan kaynaklandığının ve hangi kritere göre yabancı para cinsinden talep edildiğinin açıklanmasının sağlanması amacıyla dava dilekçesinin iade edilmesi ve HMK 119.maddesine uygun bir dava dilekçesi düzenlenmek suretiyle deliller eklenerek taraflarına tebliğ edilmesi halinde beyanlarını sunma hakkının saklı tutulması, davacının dava değerinin %20 si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, cari hesap muavin defter kayıtlarından kaynaklanan alacağa ilişkin İstanbul … İcra Dairesinin …esas sayılı dosyasında yürütülen takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
İstanbul … İcra Dairesinin… esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …A.Ş., borçlunun…A.Ş. olduğu, takibin 66.360,34-TL asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının cari hesap alacağı olduğu ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9,75 avans faizi işletilmesinin talep edildiği, 26/08/2017 tarihli ödeme emrinin davalı borçluya 06/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun süresi içerisinde 08/09/2017 tarihinde itiraz dilekçesi sunduğu görüldü.
Dava dilekçesinde de harca esas değer takip konusu edilen alacakla aynı 66.360,34-TL olarak gösterilmiştir.
Nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi… ile Mali bilirkişi … tarafından müşterek imzalı 11/02/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı ve davalı defterleri incelenmiş olup, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 66.360,34-TL ve 15.688,25-USD olmak üzere toplam 122.524,28-TL alacaklı olduğu ve davacının dava ve icra takibine 66.360,34-TL tutarını konu ettiği 15.688,25-USD tutarını konu etmediği, davalı defterlerine göre davalının davacıya 30.139,73-TL ve 14.926,40-USD olmak üzere 82.668,72-TL borçlu olduğu, TL işlemleri arasındaki 24.063,77-TL tutarındaki farkın 3.886,04-TL tutarındaki kısmının davacı defterlerinde kayıtlı iken davalı defterlerinde kayıtlı olmayan işlemlerden, 20.177,73-TL tutarındaki kısmının ise davalı defterlerinde kayıtlı iken davacı defterlerinde kayıtlı olmayan işlemlerden kaynaklandığının tespit edildiği belirtilmiştir.
Nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi… ile Mali bilirkişi …tarafından müşterek imzalı 16/07/2019 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; davacı vekili tarafından 26/03/2018 tarihli dilekçe ekinde sunulan faturalar kapsamında ek değerlendirme yapıldığı, sunulan faturaların toplamda 77.933,32-TL bedelli olduğu ve davacının dava ve takibe konu ettiği 66.360,34-TL tutarındaki hesap bakiyesinin 77.933,32-TL tutarındaki faturalardan oluştuğu, bu faturaların 55.247,27-TL tutarındaki kısmının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, 1.200,23-TL tutarındaki kısmı yönünden davalının iade faturası düzenlediği, 22.686,05-TL tutarındaki kısmının ise davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, kayıtlı olmayan faturaların açıklamalarının Hizmet Bedeli, Destek Bedeli, Muhtelif Yargı Giderleri olduğu ve bunlara dayanak olarak davacı vekilinin 17/04/2019 tarihli dilekçesinin ekinde Mahkeme kararlarını sunduğu, 22.686,05-TL’nin 3.883,57-TL tutarındaki kısmının Muhtelif yargı giderleri açıklamalı olduğu ve dayanak Mahkeme kararlarının davacı vekilinin 17/04/2019 tarihli dilekçe ekinde sunulduğu, 22.686,05-TL’nin kalan 18.802,48-TL tutarındaki kısmının servis destek ve teknik servis hizmetine ilişkin olduğu ve bu hizmetlerin verildiğine dair dosyada done bulunmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
İstanbul … İcra Dairesinin… esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının…A.Ş., borçlunun …A.Ş. olduğu, takibin 66.360,34-TL asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının cari hesap alacağı olduğu ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9,75 avans faizi işletilmesinin talep edildiği, 26/08/2017 tarihli ödeme emrinin davalı borçluya 06/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun süresi içerisinde 08/09/2017 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 26/02/2018 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi kök ve ek raporlarından anlaşıldığı üzere; davacının takibe konu ettiği 66.360,34-TL tutarındaki cari hesap muavin defter kayıtlarına dayanak olarak sunulan 77.933,32-TL tutarındaki faturalar dikkate alındığında; 55.247,27-TL tutarındaki faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu, davalı defterlerinde kayıtlı olan kısmı ile dayanak Mahkeme kararlarının sunulduğu Muhtelif yargı giderlerine ilişkin 3.883,57-TL tutarındaki kısmı olmak üzere toplam 59.130,84-TL tutarında davacının davalıdan talepte bulunabileceği anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 59.130,84-TL tutarındaki kısım yönünden iptaline karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 59.130,84-TL alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9,75 avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Alacağın %20’si oranında 11.826,17-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 4.039,23-TL harçtan, 801,47-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.237,76-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 270,00-TL tebligat/ posta gideri, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.070,00-TL’nin kabul ret oranına göre 1.842,30-TL tutarındaki kısmı ile 35,90-TL başvurma harcı, 801,47-TL peşin harç, 5.20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.684,87-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 8.487,01-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”