Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/175 E. 2020/319 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/175 Esas
KARAR NO : 2020/319
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2018/178-1114 E K
DAVA : Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının zarara uğrayan müvekkil şirkette 28.06.2006 tarihinden 20.07.2016 tarihine kadar yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını, kendisinin görevden ayrıldığı genel kurulda davalının değişik sebeplerden dolayı ibra edilmediğini, davalının yönetim kurulu üyesi ve temsil yetkisini haiz olarak aşağıda bahis konusu sözleşmeleri imzaladığını, işbu dava konusu sözleşmedeki eylemlerin ve işlemlerin tamamiyle müvekkil şirketin zararına olduğunun tespit edildiğini, 26.03,2013 tarihinde dava dışı … İnş. San ve Tic. AŞ ile bir rödovans sözleşmesi imzalandığını, söz konusu şirketin tek işletmeci olarak faaliyet gösterdiğini, söz konusu sözleşmenin 26.03.2013 tarihinden yaklaşık 6 ay sonra hiçbir gerekçe ve açıklama olmaksızın müvekkil şirketin aleyhine ve yaklaşık 40 yıllık uygulamaya aykırı olarak değiştirildiğini, maden satışları üzerinden ruhsat sahibi adına tahakkuk eden devlet hakkının ruhsat sahibi tarafından ödeneceği ibaresinin getirildiğini, bu şekilde sözleşme değişikliği yapılmasının davalının kötü niyetli olarak tedbirli bir yönetici gibi davranmadığını, şirket menfaatlerini dikkate almadan işlem yaptığını gösterdiğini beyanla, 20.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde;14.01.2015 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı ile davalı müvekkilinin de aralarında bulunduğu yönetim kurulunun ibra edildiğini, müvekkil hakkında bu davanın açılma sebebinin şirkete ödenmesi gereken toplam 5.900.000 TL bedelli çeklerin şirketin yönetim kurulu başkanı … tarafından zimmete geçirilmesi ve bu konunun müvekkil tarafından yargıya taşınması olduğunu, şirket yönetimini elinde bulunduran ortaklar ve yöneticilerin işbu davanın olası sonuçlarından kurtulmak, müvekkil üzerinde baskı oluşturmak için dayanağı olmayan bu davayı açtığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2018/178-1114 E K SAYILI DOSYASINDA;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde: Müvekkili şirketin bir aile şirketi olduğunu, davalının ise şirketin %25 ortağı olan … ‘ın oğlu, %25 ortak olan …’in yeğeni ve %25 ortağı olan Yüksel …’in torunu olduğunu, davalının müvekkil şirkette 14/07/2006 tarihinden 05/09/2016 tarihine kadar müdürler kurulu üyesi olarak görev yaptığını, davalının müdürler kurulu üyesi ve temsil yetkisine haiz olarak dava konusu sözleşmeleri imzaladığını ve bu sözleşmelerden şirkete herhangi bir bilgi vermeyerek gerçekleri sakladığını, Şirketin müdürler kurulunun değişmesi üzerine yaptıkları incelemede işbu dava konusu sözleşmedeki eylemlerin ve işlemlerin şirketin zararına ve dava dışı … San ve Tic AŞ lehine olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin Türkiye’nin en eski maden ruhsatına 1954 yılından beri sahibi olduğunu ve maden sahasında 2013 yılma kadar birçok taşeronla madcncilik faaliyetini yürütmekte iken 2013 yılında bir tek bu dava dışı şirketin çalışmasına yönelik rödovans imzalanarak 2013 yılından önce imzalanmış tüm taşeronluk sözleşmelerini feshederek dava dışı … San ve Tic AŞ’nin maden sahasının tek kullananı olduğunu, imzalanan bu sözleşmenin ikinci maddesinde ” rodovansçı üretip zenginleştirerek ve tüvenan olarak sattığı madenlerin satış hasılatı üzerinden %10 ruhsal sahibine ödeyecektir, yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre madenlerin satışı üzerinden ruhsat sahibi adına tahakkuk eden devlet hakkı, orman arazi kullanım bedelleri, kira bedelleri çevre uyum teminatı ödemeleri rodovansçı tarafından ödenecektir ” ibaresinin yer aldığını, sözleşme tarihinden yaklaşık 6 ay sonra hiçbir gerekçe, ve açıklama olmaksızın müvekkili şirketin aleyhine ve yaklaşık 40 yıllık uygulamaya aykırı olarak değiştirildiğini ve 03/10/2013 tarihli tadil sözleşmesi ile devlet hakkının ödenmesine ilişkin maddenin yeniden düzenlenerek ” maden satışları üzerinden ruhsat sahibi adına tahakkuk eden devlet hakkı, ruhsat sahibi tarafından ödenecektir” ifadesinin getirildiğini, devlet hakkı madenin işletilmesinden kaynaklanan bir bedel olduğunu Rödovans sezleşmesi hasılat kirası olduğundan işletenin işletmeden kaynaklanan yükümlülükleri üstlenmesinin bir kural olduğunu, müvekkil şirket aleyhine devlet hakkının ödeme yükümlülüğünün sözleşmeyi şirket aleyhine değiştirilmesinin şirket açısından katlanılamaz bir hale getirdiğini, ve şirkete zarara uğrattığını, bahsi geçen olayda müvekkili şirketin bir zararın ortaya çıkması durumunda gerekli özeni göstermeyen davalının sorumlu olduğunu beyanla, müvekkili şirketin uğradığı zararın değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğunda arttırılmak üzere şimdilik 20.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecck yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde;
Dava konusu sözleşme ve işlemlerle ilgili olarak müvekkili aleyhine açılan … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/175 davası ile … A.Ş adına sorumluluk davası açtığını bu davanın derdest olduğunu, bu davanın iş bu dava arasında konusu bakımından bağlantı bulunduğunu bu nedenle iş bu davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/175 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ederek, esasa ilişkin beyanlarında ise davacı tarafın mevcut yönetim kurulu üyelerinin iddiaların aksine, sorumluluk sebebi sayılan rödövaııs sözleşmelerinden haberdar olduklarını, bahsi geçen sözleşmede sadece müvekkili imzasının olmadığını, sözleşmede ayrıca şirketin mevcut yönetim kurulu başkanı olan …’in de imzası bulunduğunu, müşterek imza ile düzenlenen bir sözleşmeden dolayı sadece müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, bu davanın asıl altında yatan gerçeğin şirkete ödenmesi gereken toplam 5.900.000 TL bedelli çekin şirketin yönetim kurulu başkanı … tarafından zimmete geçirilmesi ve bu konunun müvekkili tarafından yargıya taşınması olduğunu, şirket yönetimini elinde bulunduran ortakların ve yöneticilerin iş bu davanın olası sonuçlarından kurtulmak için müvekkili üzerinde baskı oluşturmak için bu davayı açtıklarını beyan ederek hukuki dayanaktan yoksun olarak açıldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava ve birleşen dava; TTK 553-555 maddelerine dayalı yöneticinin sorumluluğundan kaynaklı tazminat davasıdır.
Davacı vekili 31/08/2020 havale tarihli dilekçesi ile asıl ve birleşen davadan feragat ettiğini beyan etmişlerdir.
Davalı vekili de 31/08/2020 havale tarihli dilekçesi ile karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını beyan etmişlerdir.
HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Hükümleri uyarınca davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Asıl ve birleşen davanın feragat sebebiyle HMK 307 ve devamı maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-) Asıl dava yönünden; harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 54,40-TL maktu ret harcının başlangıçta peşin alınan 341,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye 284,15-TL harcın davacıya karar kesinleştiğinde iadesine,
3-) Birleşen dava yönünden; harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 54,40-TL maktu ret harcının başlangıçta peşin alınan 341,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye 284,15-TL harcın davacıya karar kesinleştiğinde iadesine,
4-)HMK 312/1 maddesi uyarınca davacı yanca yapılan tüm giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin karar kesinleştiğinde davacıya/ davalıya / vekillerine iadesine,
Davacı ve davalı vekillerinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle, dosya üzerinden oybirliği ile karar verildi. 16/09/2020

Başkan …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Katip …
e-imzalıdır.