Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/164 E. 2019/117 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/164 Esas
KARAR NO : 2019/117
DAVA : İtirazın İptali ( (Ticari Satımdan ve Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)- İflasın Açılması
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 14/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali – İflas (İflasın Açılması), (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeni şirketin tıbbı ilaç satış ve pazarlama işi ile uğraştığını, davalı şirket ile arasında tıbbı ilaç alışverişinden doğan ticari ilişki olduğunu, davalı şirkete muhtelif tarihlerde tıbbı ilaç sattığını ve bu ilaçları fatura ve irsaliyeleri ile birlikte davalıya teslim ettiğini, bu nedenle davalı şirketten 586.429.68.-TL cari hesap alacağı olduğunu, bu alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi girişildiğini, davalı şirket tarafından takibe konu borcun tamamına işlemiş ve işleyecek faiz ile ferilere itirazda bulunarak icra takibini durdurmuş ise de, daha sonra yine dosyaya sunduğu 26.12.2013 tarihli talep ile tüm itirazlardan feragat etmesi nedeniyle takibin kesinleştiğini, davalı şirketin başka borçları nedeniyle banka hesapları ile mallarının onlarca dosyadan hacizli olduğunu, bu kez takip dosyasında İİK.m.43 gereğince davalı hakkındaki icra takibinin iflas yoluyla adi takibe dönüştürüldüğünü ve davalıya örnek 11 İflas ödeme emri gönderilmesi üzerine, davalı borçlu tarafından 07.08.2014 tarihli dilekçe ile borca, tüm ferilerine ve faiz oranına itiraz edildiğini beyanla, davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından gönderilen iflas ödeme emrine yönelik olarak yapmış olduğu itirazın kaldırılarak … Ticaret Sicil Memurluğuna … ticaret sicil numarası ile kayıtlı olan davalı … Ltd. Şti.nin İİK.m, 156/3 gereğince iflasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı … Ltd. Şti. vekili 02/01/2015 tarihli cevap dilekçesinde, öncelikle İİK.nın 160 maddesi gereğince davacı yanca iflas avansı yatırılmasını, vekiledeninin davacı yana böyle bir borcu olmadığını, vekiledeni şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde borçlu olmadıklarının ortaya çıkacağını, taraflar arasında yapılmış bir cari hesap mutabakatı bulunmadığını, davacı yan hangi faturalardan dolayı alacaklı olduğunu ve ilgili faturaların vekiledeni şirkete tebliğ edilip edilmediğini ispatlamakla yükümlü olduğunu beyanla, haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağı için iflas yolu ile girişilen takibe vaki itirazın kaldırılması ile davalı şirketin iflasına karar verilmesi talebinden ibarettir.
… İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 13.11.2013 tarihli cari hesap ekstresinden kaynaklanan alacak için ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 27.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, 04.12.2013 tarihinde borçlu vekili tarafından süresinde ödeme emrine, borca, tüm fer’ilerine, uygulanan faiz oranına itiraz edildiği, ancak borçlunun vekili aracılığı ile verdiği 15.12.2013 havale tarihli dilekçesi ile; icra dosyasına, asıl alacağa, faize, faiz oranına yapmış oldukları itirazlar ile diğer tüm itirazlardan gayri kabulü rucü feragat ettiği, ancak alacaklı vekilinin, borçlu şirket iflasa tabi olduğundan İİK. nun 43. Maddesi gereğince işbu takipte iflas yoluyla adi takip olarak takip yolunu değiştirmesi sebebiyle borçlu adına örnek 11 iflas ödeme emri gönderildiği, 586.429,68-TL asıl alacağın tahsilinin talep edildiği ve borçlunun vekili aracılığı yasal süresinde verdiği dilekçesi ile borca, tüm fer’ilerine, uygulanan faiz oranına, özellikle taraflar arasında cari hesap mutabakatı bulunmadığına itiraz ettikleri anlaşılmaktadır.
Davacı ve davalı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; ticari defter ve kayıtlara, faturalara, takip konusu alacağa ait cari hesap ekstresine, bilirkişi incelemesine, … İcra müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına dayanmışlardır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen … E. K. sayılı, 29/12/2016 tarihli karar ile :”… Davanın kabulüne, … Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı, … LTD ŞTİ ‘nin İFLASINA, İflasın İİK 165. Maddesi uyarınca 29.12.2016 saat 14:10 itibariyle açılmasına,” karar verilmiş,
Davalı vekilinin kararı istinaf etmesi üzerine Mahkememiz kararı … Adliyesi … Hukuk Dairesi’nin … E. K. sayılı, 14.12.2017 tarihli ilamı ile :”… davalının usulüne ve mahkeme ara kararına uygun defter inceleme talebi gözardı edilerek, savunma ve hukuki dinlenilme hakkı ihlal edecek şekilde, ticari defterleri incelenmeden bilirkişi raporu hazırlanması, dayanak faturaların davalıya usulüne uygun şekilde teslim edilip edilmediği tespit edilmeden, eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru görülmemekle, bu aşamada, esasa ilişkin diğer sebepler incelenmeksizin davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönlerden kabulüyle, HMK 353.1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dayanak faturaların davalıya usulüne uygun şekilde teslim edilip edilmediğine dair gerekli araştırma ve inceleme yapılması, yanı sıra, davalı tarafa ticari defterlerinin incelenmesi için usulüne uygun süre verilerek bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra düzenlenecek bilirkişi raporu da dikkate alınarak yeniden karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine” karar verilmiş olmakla mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz kararı kaldırılmadan evvel yapılan yargılama sırasında davacı ve davalının 2012 ve 2013 yılı ticari defter ve belgelerinin incelenmesi suretiyle, takip ve dava tarihi itibariyle yanlar arasındaki ticari ilişkinin defterlere yansıyış biçimi ve bu tarihler itibariyle davacı yanın davalıdan cari hesabı doğrultusunda alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yatırılmış, bilirkişi verdiği 20.10.2015 tarihli raporda; “… Taraflar arasında TTK 86 maddesi hükümleri çerçevesinde hernekadar yazılı bir ticari sözleşme bulunmamakla beraber taraflar arasında iyi niyet kuralları çerçevesinde gelişmiş bulunan ticari bir ilişkinin bulunduğu, incelenen davacı defterlerinin lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı yanın ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediği, incelenen davacı şirket kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 586.245,97 TL tutarında alacaklı göründüğü, dava konusu alacağın dayanağı olan 137 adet irsaliyeli faturaların “teslim alan” kısmında davalı şirket kaşesinin ve … , …, …, …, … ve … ilaç isimli şahısların imzasına teslim edildiğinin görüldüğü, bu şahısların davalı yan adına teslime yetkili olduğunu gösterir mahiyette bir belgenin dosyada yer almadığı, 586.429,68-TL alacak tutarı için takip tarihinden infaz tarihine kadar 3095 sayılı yasa gereğince TCMB tarafından belirlenen değişen oranlardaki avans faiz oranlarının uygulanabileceği..” tesbit ve rapor edilmiştir.
Hernekadar bu inceleme sırasında da davalıya ticari defter ve belgelerini ibraz için gerekli uyarılar yapılmış ve buna rağmen davalı yanın defter ibraz etmemesine ve davacı yanın ticari defter ve belgelerinin HMK 222 madde uyarınca lehine delil teşkil etmesine ve dahi davalının takipte itirazına, ticari ilişkiyi inkar etmemelerine, dava konusu malların teslim alınmadığına ilişkin herhangibir itirazları olmamasına göre sadece taraflar arasında cari hesap mutabakatı bulunmadığına dayalı olarak borca ve tüm fer’ilerine itiraz etmiş olmalarına göre bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiş olmasına rağmen, BAM kararı ve davacı vekilinin bu karardan sonraki talepleri doğrultusunda mahkememizce Mali Müşavir bilirkişiden 02/10/2018 tarihli ek rapor alınmış. Ek raporda : ”…Davalı şirketin 2012-2013 yıllarına ilişkin ticari defterleri ve ticari defterlerin dayanağı belgeler incelendiğinde; davalının kendi kayıtlarına göre davacının alacak bakiyesinin 582.532,28-TL olduğu, iş bu miktarın halen davacının alacak bakiyesi olarak beklediği, 20.10.2015 tarihli kök raporda davacının ticari defter ve dayanağı belgelerin tetkikinde davalının borç bakiyesinin 586.429,68-TL olarak beklediği, davacı tarafından tanzim edilen faturalar ve münderecatı ile ilgili tüm ürünler davalı kaşesi teslim ve tesellümlerin gerçekleştirildiği, tanzim edilen faturaların 6102 sayılı TTK. 21/2 hükmü uyarınca yasal süresi içinde itiraz ve iadesine rastlanmadığını, tanzim edilen tüm faturaların her iki tarafında kayıtlarına işlenmekle faturaların artık temel borç ilişkisinde karine halini aldığı, taraflar arasında 3.897.40-TL tutarında bir farkın oluştuğu davacının alacak miktarının fazla olduğu iş bu miktarın ispat külfetinin de davacı yana düştüğü, mahkemece davalının kayıtlarına göre 582.532.28 tutar için karar ittihaz edilmesi durumunda taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmaması ve davacı yan tarafından davalı yana keşide edilmiş bir ihtarnamenin bulunmadığından davacı yan 582.532.28-TL alacak tutarı için takip tarihinden infaz tarihine kadar, ayrıca 3.897.40 TL ninde ispatı halinde de 3095 sayılı yasa gereğince TCMB. tarafından belirlenen değişen oranlardaki avans faiz oranında faiz talep edebileceği…” tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili tarafından, davalının başlangıçta ilamsız genel haciz yolu ile girişilen takipte itirazını geri alması ve dahi davalıya gönderilen faturalara 8 günlük yasal sürede hiçbir itiraz ileri sürmemesi sebebi ile bilirkişi raporunda tespit edilen 3.897,40-TL tutarındaki farkın ispatının zaten sağlanmış sayıldığı, davalının dosyaya celp ettirilen BA-BS form kayıtlarına göre 2013 yılında davacı şirketin 150 adet faturası için KDV hariç 570.749,00-TL tutarında beyan sunduğu, dolasıyla artık tüm faturaların davalı kayıtlarına alındığı gerekçesi ile davalının takip konusu miktara yaptığı tüm itirazlarının kaldırılmasına ve depo kararına esas hesaplamanın yaptırılmasına karar verilmesini istemişler, davalı vekili ise faturaların vekiledeni şirkete teslimine ilişkin çelişkinin giderilmediği, vekiledeni şirket kayıtlarının detaylı şekilde incelenmediği hususunda itiraz etmişler ise de, itirazın soyutluğuna ve ek bilirkişi raporu kapsamına göre davalı vekilinin yeniden inceleme yapılması talepleri reddedilmiştir.
Mahkememizce denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi ek raporu doğrultusunda ve bizzat davalı defterlerinde tespit edilen borç miktarına ve toplanan tüm delil ve belgelere göre yargılamanın 13/12/2018 tarihli celsesinde davalı borçlunun takipte itirazının 582.532,28-TL üzerinden kaldırılmasına karar verilmiştir.
… İcra Müdürlüğüne teskere yazılarak müdürlüğün … esas sayılı takip dosyasında, 17/01/2019 tarihi nazara alınarak kapak hesabının yapılması istenmiş ve dosya kapak hesabı yaptırılarak dosyaya kazandırılmış, davalıya 7 gün süreli depo emri tebliğ edilmiş, verilen sürede ve son celseye kadar borcun ödenmediği, depo edilmediği anlaşılmıştır.
Toplanan tüm delil ve belgelere, tarafların iddia ve savunmaları, mahkememizce denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna ve bilirkişi ek raporuna göre ;
Davacı ve davalı yan arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, ancak tıbbi ilaç alım&satıma ilişkin ticari ilişkinin varlığının çekişmesiz olduğu anlaşılmaktadır. Yanlar arasında TTK 89 madde uyarınca CARİ HESAP SÖZLEŞMESİ bağıtlanmadığı hususuda çekişmesizdir. Ancak bu durum davacının cari hesap alacağının istenmesine engel değildir. Zira, cari hesap ile cari hesap sözleşmesi olguları farklıdır. Davacı yanın ve davalının usulüne uygun ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 582.532.28-TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
İflas takibinde denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre, davalının takipte itirazı kaldırılmış, bu doğrultuda İİK 166 maddesi uyarınca yasal ilanlar yaptırılmış ve nihayet takip dosyasında yaptırılan 17/01/2019 tarihli kapak hesabına göre davalıya borcun ifası veya o miktar paranın deposu için DEPO EMRİ (İİK158 md) tebliğ edilmiştir. 7 günlük sürede ve sonraki celseye kadar takip konusu borç ödenmediğinden İİK. 158. Maddesi uyarınca davalının iflasına karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
DAVANIN KABULÜNE,
1-) … Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı, … LİMİTED ŞİRKETİ ‘nin İİK 158 maddesi uyarınca İFLASINA,
2-) İflasın İİK 165. Maddesi uyarınca 14.02.2019 saat 16:43 itibariyle açılmasına,
3-) İİK 166 maddesi uyarınca iflas kararının … Nöbetçi (evveliyatı … Müdürlüğü … İflas dosyası) İflas Dairesine bildirilmesine,
4-) İflas dairesince İİK 166/2. Maddesinde bildirilen mercilere iflasın duyurulması ve bu madde koşullarında ilanın yapılmasına,
5-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 7.082,70-TL harçdan mahsubu ile bakiye 7.038,30-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-)Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 44,40-TL peşin harç, 3,80-TL vekalet harcı, 25.000-TL iflas avansı, 1.000-TL bilirkişi ücreti, 1.580,95-TL ilan masrafı, 304,50-TL davetiye/ teskere gideri olmak üzere toplam 27.962,85-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.275,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya / vekiline iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …