Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/140 E. 2019/915 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/140 Esas
KARAR NO : 2019/915

BİRLEŞEN DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 07/06/2012

KARAR TARİHİ : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit – İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeni şirketin davalı kurum ile yaptığı abonelik sözleşmesi neticesinde, adına kayıtlı olan … nolu tesisatla 20 yıla yakın süredir enerji kullandığını ve faturalarını düzenli olarak ödediğini, davalı ile herhangi bir sorun yaşamadığını, 17/10/2011 tarihinde vekiledeni şirkete gelen davalı kurum çalışanlarının, üç adet elektrik sayacını periyodik bakım nedeniyle söktüklerini ve yerine yeni saat taktıklarını, davalı kurumun daha sonra söktüğü iş bu sayaçları Sanayi Bakanlığı labratuarına gönderdiğini ve sayaçların laboratuvar ortamında incelenmesi neticesinde mühürlerinin orjinal olmadığı gerekçesiyle vekiledenine kaçak elektrik kullanım bedeli olarak iki ayrı faturada toplam 111.320,90 TL kaçak kullanım bedeli tahakkuk ettirdiğini ve faizi ile birlikte borcun 116.530,60 TL olduğunu, davalı kuruma yaptıkları yazılı itirazlardan sonuç alınamadığını, 1996, 1997 ,2001 yıllarına ait 3 adet sayaçın sanayi Bakanlığınca onaylandığını, üzerindeki mühürlerin orjinal olmadığı iddialarının daha önce ileri sürülmediği ve yerinde olmadığını, 1997 yılına ait sayaç camının kırık olduğu iddialarının doğru olmadığını, yeni sayaçların takılmasından sonrada elektrik sarfiyatının değişmediği, davalının ithamlarının açıkça hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, ayrıca …’ın kendi laboratuvarlarından sadır olan bu tip muayene raporlarına itibar edilmesinin de hukuken mümkün olmadığını, bu tespitlerin objektif olarak mahkemede delil olarak değerlendirilemeyeceğini, muayene raporu sonucuna göre sayacın numaratörü ile oynandığı sonucuna varılmasının olanak dışı olduğunu, camı takılı ve çalışır durumdaki sayaca fiili müdahalenin imkansız olduğunu beyanla, davalının iki adet faturaya ait tahakkuk ettirdiği toplam 116.530,60 TL tutarında davalı kuruma borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen sayaçların Laboratuar muayenesine gönderilen … Marka…seri nolu aktif ve … marka … seri nolu reaktif sayaçlarla ilgili Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünün 21/11/2011 tarih … sayılı yazısı ekindeki bilirkişi raporlarında söz konusu sayaçların üzerinde bulunan Kurşün Mühür İzlerinin Harf, Karekter, Şekil Karakterleri, İz Derinlikleri, Harf ve Şekil ölçüleri, Harf ve Şekil Biçimleri orjinal olmadığı, ayrıca Sanayi ve Ticaret Bakanlığı … Müdürlüğü adına Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünce üretim yapılan ölçü ayar damgalarıyla yapılmadığının belirlendiğini,… Marka …seri nolu aktif sayacın camının kırık olduğunu, kaçak işleminin yapılmasının uygun olduğunu, davacıya 96.624,90 TL tutarında eksik tüketim bedelinin tahakkuk ettirildiğini, davacının itirazlarının incelendiğini ve itirazın uygun görülmediğini, davacının muayene sonuçlarının objektif olamayacağı şeklindeki iddiasının doğru olmadığını, davacının geçmiş tüketim bilgileri ile yeni tüketim değerlerinin üretim ve ticari faaliyetleri ile değişebileceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
BİRLEŞEN İSTANBUL … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN …E…. K. SAYILI DOSYASINDA;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin işyerinde bulunan sayacın mühürlerinin orjinal olmadığı ve numaratör ile oynandığının rapor ile tespit edilerek kaçak elektrik işleminin yapıldığını, elektrik tarifeleri yönetmeliğinin kaçak elektrik kullananlara uygulanacak tarife gereğince kullandığı elektrik bedelinin 111.320,00 TL,gecikme zammının 4.363,78 TL ve KDV’nin 785,50 TL olduğunu, dava konusu alacağın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davacı yararına %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir .

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı olduğu asıl davada iddia ettikleri hususları tekrarla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Asıl Dava; İİK 72 maddeye dayalı menfi tespit davası ,
Birleşen Dava; İİK 67 maddeye dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı ve davalı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, Abone sözleşmesine, tutanaklara, sayaç muayene talep ve sonuç formlarına, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı sayılı icra dosyasına dayanmışlardır.
Birleşen davaya dayanak İstanbul…İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından, borçlu … Lt.Şti. Aleyhine 111.320,90-TL asıl alacak, 4.363,78-TL Gecikme Faizi, 785,50-TL KDV olmak üzere toplam; 116.470,18-TL alacağın tahsili için 09/03/2012 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlu davalının süresinde (15/03/2012 tarihinde) borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda…-… E. K. sayılı, 29/12/2014 tarihli karar ile :”…Davacının kaçak elektrik kullanımın söz konusu olmadığı sadece eksik tüketim bedelinden sorumlu tutulabileceği, dolayısıyla 30.11.2011 tarihli 2 adet faturadan dolayı davalı yana 106.179,74-TL (116.470,18 – 10.290,44 = 106.179,74-TL) borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, birleşen dosya yönünden ise; aynı alacak için takibe girişilmiş olmakla davalı yanca yapılan itirazın 10.290,44-TL alacak üzerinden iptaline ve takibin bu alacağa 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca yıllık %16,8 oranından aşağı olmamak üzere değişen oranlı ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine , birleşen davada alacaklının takipte haksız ve kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından davalı yanın kötüniyet tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir,
Davacı …Ltd Şti vekili tashih dilekçesinde; gerekçeli kararın hüküm kısmında birleşen davadaki tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş olmasına rağmen bir alt satırda sehven icra inkar tazminatına hükmedildiğini, açık maddi hata olan bu hususun düzeltilmesini talep etmişler, mahkememizce hüküm taraf vekillerine tebliğ edilmiş olmakla HMK 304/(1) maddesi uyarınca duruşmaya çağrılmışlar, 09.04.2015 tarihinde yapılan duruşmada tashih talebinin kabulüyle hükmün birleşen dava kısmında yer alan ”alacağın %20 si oranında 32.109,71 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ilişkin kısmın hükümden silinmesine karar verilmiş ve tashih edilen kısım hükme HMK 304(2) madde uyarınca karar suretlerinin altlarına eklenerek imzalanmıştır.
Mahkememizce verilen karar ve tavzih üzerine verilen karar davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiş mahkememiz kararı Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2015/9362-2016/4753 E. K. sayılı ilamı ile :”…6100 sayılı HMK’nun hükmün tashihi başlıklı 304.maddesinde “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.”, hükmün tavzihi başlıklı 305.maddesinde “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.”, tavzih talebi ve usulü başlıklı 306.maddesinde “Tavzih, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap, tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur.Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir; ancak gerekli görürse iki tarafı sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir. Mahkeme tavzih talebini yerinde gördüğü takdirde 304 üncü madde uyarınca işlem yapar.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda anılan 6100 sayılı HMK’nun ilgili maddelerine göre gerek tashih yolu ile gerekse tavzih yolu ile hüküm fıkrası sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Bu durum 6100 sayılı HMK’nun 304-305-306 maddelerine aykırılık teşkil etmekte olduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Her ne kadar yukarıda açıklandığı üzere kısa hükümde birleşen dava yönünden davalının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş olup, gerekçeli kararda birleşen dava yönünden kurulan hükümde, kısa karara uygun olarak koşulları oluşmadığından tazminat taleplerinin reddine karar verilmesine rağmen, bir alt satırda doğrudan doğruya maddi hata teşkil edecek şekilde alacağın %20’si oranında 32.109,71-TL icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması, asıl alacak miktarı yönünden de hükme bağdaşır olmadığından, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin bozma ilamında da bildirildiği üzere HMK 304 madde tamamen usulüne uygun olarak uygulanıp, yeniden duruşma açılıp maddi hata düzeltilmiş olmasına rağmen bozma gerekçesi yapılmış ise de, dava taraflarının bozma ilamına uyulması talepleri karşısında mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Mahkememizce bu kez …-…E. K. sayılı, 08.11.2016 tarihli karar ile :”…asıl davada; davanın kısmen kabulüne, davacının 30.11.2011 tarihli 2 adet faturadan dolayı davalı yana 106.179,74-TL borçlu olmadığının tespitine,fazla talebin reddine, birleşen davada; davanın kısmen kabulüne, İstanbul …İcra Müd … E sayılı takip dosyasında davalı yanca yapılan itirazın 10.290,44-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, takibin bu alacağa yıllık %16,8 oranından aşağı olmamak üzere değişen oranlı ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, Fazla talebin reddine,koşulları oluşmadığından davacı yanın icra inkar tazminat taleplerinin de reddine” karar verilmiş,
Davalı … vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/11166-15330 E. K. sayılı ilamı ile :”…mahkemece; önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik konusunda uzman bilirkişi kurulundan, raporlar arasındaki çelişkileri giderecek, davaya konu kaçak tespit ve tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak, talep edilebilecek bedelin (kaçak ve kaçak ek tahakkuku) hesaplattırılması suretiyle, denetime elverişli bir rapor alınarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.Mahkememiz tarafından 23.10.2018 tarihli duruşmada davacı vekiline ihya davası açması için süre verilmiş olup asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili tarafından verilen süre içerisinde İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinde ihya davası açılmış olup … esasına kaydı yapılmıştır.Mahkememiz tarafından İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… Es. Sayılı dosyasının aslı mahkememiz dosyası arasına alınarak incelenmiş ve 20.06.2019 tarihinde karara çıktığı … K. numarasını aldığı, ” davanın kabülüne, …Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı ilen terkini yapılan Tasfiye Halinde … Ltd.Şti.’nin terkin kaydının iptali ile İstanbul … ATM’nin… Esas sayılı dosyası ile münhasır olmak üzere ticaret siciline tescil ve ilanına, tasfiye memuru olarak davacı …’ın seçilmesine” karar verildiği ve 10.09.2019 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
Mahkememiz tarafından … A.Ş.’ye müzekkere yazılarak Mahkememizin 08/11/2016 tarihli karar ilamı doğrultusunda davacı … Ltd. Şti tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılarak Mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş olup … A.Ş. Cevaben “dava dosyasına konu 17.10.2011 zabıt tarihli İ/… seri numaralı 305.776-Kwh 96.624,90-TL tutarlı kaçak ek tahakkuku bedelinin şirketleri kapsamında yapılan inceleme neticesinde iptal edildiğinin tespit edildiği, dava dosyasına konu 17.10.2011 zabıt tarihli İ/… seri numaralı 31.499-Kwh 14.696,00-TL tutarlı kaçak tahakkuku bedelinin 29.12.2014 tarihinde 14.696,00-TL tutarlı ödeme ile sona erdiğinin tespit edildiği, ilgili kaçak tahakkuku bedeline istinaen şirketlerine herhangi bir borcunun bulunmadığının bildirilmiştir.

Bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi heyetinden rapor alınmış olup 10.02.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak ” …. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmelİği’nin ilgili maddeleri gereği; 21.9.2011 tarihi ile 17.10.2011 tutanak tarihi aralığı 27 gün için 233.33 kW kurulu güç üzerinden kaçak tüketim hesabı yapıldığında; Kaçak Elektrik Tüketim Tahakkuku 14.696.00 TL, yeni sayaç takıldıktan sonraki dönem ihtilafsız dönem kabul edilerek, artış farkına göre yine yönetmelik gereği geriye dönük 1 yıl için eksik tüketim hesabı yapıldığında; Kaçak Ek Tüketim Tahkkuku 41.512,99 TL. olmak üzere davacıya düzenlenecek toplam tahakkukun 56.208.99 TL olarak hesaplanacağı, dolayısıyla EPDK’nın 29.12.2005 tarih 622 sayılı Kurul Karar’nın 13. Maddesinin (a) bendinde belirtildiği üzere: “Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine yada tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı şekilde enerji tüketilmesi kaçak veya usulsüz elektrik kullanımı kapsamına girer” hükmünce ilgili mahalde sayaçsız direkt bağlı {hiç ölçülmeden) elektrik kullanıldığından ve ilgili tutanağa EPDK’nm yürürlükteki tarifeleri gereği tahakkuk işlemi yapıldığından davalı tarafından yapılmış olan kaçak tahakkuk hesabında herhangi bir hesaplama hatasına rastlanılmadığı, kaçak tahakkuk hesabında aynı sonuca ulaşıldığı, önceki Bilirkişi Raporlarında; 140 kW sözleşme gücünün kurulu güç olarak alınarak hesaplama yapılmasının raporlarda farklı sonuçlar çıkmasına sebebiyet verdiği” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili tarafından bilirkişi heyet raporuna karşı beyan dilekçesi sunulmuştur. Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasını talep etmiştir. Mahkememiz tarafından asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin itirazlarının kabulü ile itirazları doğrultusunda ek rapor aldırılması için dosyanın önceki bilirkişilere tevdiine karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan 05.09.2019 tarihli ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak ” … sehven yapılan maddi hata düzeltilerek
Enerji bedeli…,143 630.858 kw x 0.189 597…….. 27. 231,979 TL.
TRT Fon Payı……………………………… 553,58 TL.
PSH bedeli……………………………………..421,11 TL.
Enerji Fonu………………………………… 276,791 TL.
Belediye Tüketim Vergisi…………………….. 305,260 TL.
Dağıtım Bedeli……………………………. 4.553,51 TL.
İletim Bedeli…………………………………….926,365 TL
Kayıp bedeli ……………………………… 2.982,55 TL
PSH Sayaç bedeli………………………………..107,46 TL olmak üzere
Toplam………………………… 44.087,905 TL olarak hesaplandığı, Davacının toplam borcu: kaçak tahakkuku+Ek eksik tüketim=14. 696,00TL+44.087,905 TL= 58.783,905 TL hesaplandığı, E.P.D.K’nın 29.12.2005 tarih 622 sayılı kurul kararının 13. Maddesinin a bendinde belirtildiği üzere.” Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine yada tesisata müdahale ederek,tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı şekilde enerji tüketilmesi kaçak veya usulsüz elektrik kullanımı kapsamına girer” hükmünce ilgili mahalde sayaçsız direkt bağlı (hiç ölçülmeden) elektrik kullanıldığından ve ilgili tutanağa E.P.O.K ‘nın yürürlükteki tarifeleri gereği tahakkuk işlemi yapıldığından davalı tarafından yapılmış olan Kaçak Tahakkuk hesabında her hangi bir hesaplama hatasına rastlanılmadığı, kaçak tahakkuk hesabında da aynı sonuca ulaşıldığı, önceki bilirkişi raporların da ; 140 kw Sözleşme gücü, Kurulu güç olarak alınarak hesaplama yapılması raporların farklı sonuçlar çıkmasına sebebiyet verdiği, Yukarıda açıklananlara istinaden 10.02.2019 tarihli KÖK Raporumuza yukarıdaki maddi hatanın düzeltilmesi dışında ekleyecek veya çıkartılacak bir hususun olmadığı” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyet ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili tarafından bilirkişi heyeti ek raporuna karşı ve dosyanın esası hakkında beyan dilekçesi sunulmuştur. Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili tarafından bilirkişi heyeti ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
26.11.2019 tarihli duruşmada davacı birleşen davada davalı vekili her iki davanında konusuz kaldığını, her iki dava hakkında konusuz kalmış olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini ve işbu davada ve birleşen davada davaların açılmasına davalı birleşen davada davacı sebep olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davalı birleşen davada davacı vekilide her iki davanında konusuz kaldığını, her iki davada da sadece lehlerine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 331/1 maddesi “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. ” şeklinde düzenlemiştir.
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde davalı kurum tarafından davacı aleyhine iki adet faturaya ait tahakkuk ettirilen toplam 116.530,60 TL üzerinden davalıya borcunun olmadığının tespitini talep etmiş olup birleşen davada da davacı vekili davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Es. sayılı dosyasındaki itirazının toplam 116.470,18 TL üzerinden iptalini talep etmiştir. Bilirkişi heyeti ek raporunda davacının toplam borcunun kaçak tahakkuku + ek eksik tüketim = 14.696,00TL + 44.087,905 TL= 58.783,905 TL olarak hesaplandığı, Mahkememiz tarafından yazılan müzekkereye yukarıda da belirtildiği üzere …A.Ş. tarafından cevaben dava dosyasına konu 17.10.2011 zabıt tarihli İ/… seri numaralı 305.776-Kwh 96.624,90-TL tutarlı kaçak ek tahakkuku bedelinin şirketleri kapsamında yapılan inceleme neticesinde iptal edildiğinin tespit edildiğinin ve dava dosyasına konu 17.10.2011 zabıt tarihli İ/…seri numaralı 31.499-Kwh 14.696,00-TL tutarlı kaçak tahakkuku bedelinin 29.12.2014 tarihinde 14.696,00-TL tutarlı ödeme ile sona erdiğinin tespit edildiğinin ilgili kaçak tahakkuku bedeline istinaden asıl davada davacının, şirketlerine herhangi bir borcunun bulunmadığının bildirildiği, 26.11.2019 tarihli duruşmada davacı birleşen davada davalı vekili tarafından her iki davanında konusuz kaldığı, her iki dava hakkında konusuz kalmış olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini ve asıl davada ve birleşen davada davaların açılmasına davalı birleşen davada davacı sebep olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği, davalı birleşen davada davacı vekilide her iki davanında konusuz kaldığını, her iki davada da sadece lehlerine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesini talep ettiği anlaşılmakla asıl davada; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davada da konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararları verilmesi yerinde görülmekle bilirkişi heyet ek raporunda asıl davada davacının toplam borcu her ne kadar 58.783,905 TL’ olarak hesaplanmışsa da Mahkememiz tarafından yazılan müzekkereye … A.Ş. tarafından verilen 01.06.2018 tarihli cevap yazısında dava dosyasına konu 17.10.2011 zabıt tarihli İ/…seri numaralı 305.776-Kwh 96.624,90-TL tutarlı kaçak ek tahakkuku bedelinin şirketleri kapsamında yapılan inceleme neticesinde iptal edildiğinin tespit edildiğinin ve dava dosyasına konu 17.10.2011 zabıt tarihli İ/… seri numaralı 31.499-Kwh 14.696,00-TL tutarlı kaçak tahakkuku bedelinin 29.12.2014 tarihinde 14.696,00-TL tutarlı ödeme ile sona erdiğinin tespit edildiğinin ilgili kaçak tahakkuku bedeline istinaden asıl davada davacının, şirketlerine herhangi bir borcunun bulunmadığının bildirildiği ve davacı vekilinin 116.530,60 TL üzerinden davalıya borcunun olmadığının tespitini talep ettiği, birleşen davada davacı vekili davalının itirazının toplam 116.470,18 TL üzerinden iptalini talep ettiği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 331/1 maddesi gereğince…A.Ş.’nin 01.06.2018 tarihli mahkememiz tarafından yazılan müzekkereye karşı sunulmuş olan cevabı yazısı esas alınarak aşağıda belirtildiği şekilde yargılama gideri vekalet ücreti konusunda hüküm kurulmuştur.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
ASIL DAVADA:
Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
1-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.730,50-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.686,10-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
2-)Davacı yanca yapılmış olan 5.009,58- TL yargılama giderinden HMK 331/1 maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki davacının haklılık durumuna göre hesaplanan 4.334,54-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacının üzerinde bırakılmasına,
3-)Davalı yanca yapılmış olan 92,15-TL yargılama giderinden HMK 331/1 maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki davalının haklılık durumuna göre hesaplanan 12,41-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalının üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden HMK 331/1 maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki davacının haklılık durumuna göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 10.816,26 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden HMK 331/1 maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki davalının haklılık durumuna göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 2.725,00 -TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Davacının/ davalının gider/delil avansından artan bakiyelerinin karar kesinleştiğinde davacıya/davalıya/ vekillerine iadesine,
BİRLEŞEN DAVADA:
Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
1-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.147,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.102,90-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
2-)Davacı yanca yapılmış olan 38,70-TL yargılama giderinden HMK 331/1 maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki davacının haklılık durumuna göre hesaplanan 5,19-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacının üzerinde bırakılmasına,
3-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden HMK 331/1 maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki davacının haklılık durumuna göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 2.725,00 -TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden HMK 331/1 maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki davalının haklılık durumuna göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 10.816,26 -TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacının/ davalının gider/delil avansından artan bakiyelerinin karar kesinleştiğinde davacıya/davalıya/ vekillerine iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzünde, davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.