Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/137 E. 2020/611 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/137 Esas
KARAR NO : 2020/611

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/10/2009
KARAR TARİHİ : 10/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeninin Dünyaca ünlü…, …, …, …,…, …, …,… Gibi markaların Türkiye tek temsilcisi olduğunu, vekiledeni ile davalı arasında imzalanan 12/03/2007 tarihli iki ayrı bayilik sözleşmesi ile belirlenen tutarlarda davalının mal alımını taahhüt etmesine rağmen ekonomik krizi bahane ederek mal alımına ait taahhütlerini yerine getirmediğini, vekiledeninin ciddi oranda kâr kaybına uğradığını, sözleşmenin 15. maddesi gereği durumun düzeltilmesi için 15.09.2009 tarihli ihtarnameyi gönderdiğini, davalının 23.09.2009 tarihli ihtarname ile cevap verdiğini ileri sürerek, fazlaya ait hakları saklı kalmak üzere…, … markalı ürünler için 2007-2008-2009-2010 yılları yaz ve kış sezonları için şimdilik toplam 100,000 TL tazminatın her bir sezon için sipariş tarihlerinden itibaren temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Yargılama sırasında 09.11.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile 2008-2009 yıllarına ait toplam 70.000 TL’lik taleplerini 3.024,480,94 TL artırarak, 3.094,480,94 TL olarak ıslah etmiş, yine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 01.03.2016 tarih, 2015/11066 – 2016/3544 K sayılı bozma ilamı sonrası alının bilirkişi raporu doğrultusunda 30.09.2020 ıslah dilekçesi ile dava dilekçesindeki 2010 yılına ilişkin talebini 10.000,00-TL’den 866.956,71-TL.ye arttırdığı görülmüştür.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; vekiledenine sözleşme ile minimum alımlarda revize etme hakkının olduğunu, satış performansının düştüğünü, ekonomik kriz sonucu üretici İtalyan şirketinin yönetiminin kayyıma devredilmiş olduğunu, malların zamanında teslim edilmediğini, koleksiyonun görsel ve ürün çeşitliliği açısından yetersiz kaldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

GEREKÇE:
Dava; tek satıcılık sözleşmeleri uyarınca mal alım taahhüdüne uyulmaması sebebiyle doğan kar kaybının tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen 17/12/2012 tarih, …E. … K sayılı ilamı ile; “…dosya kapsamı, sözlemeler ihtarnameler ve terditli hazırlanan bilirkişi raporu karşısında davalının asgari alım taahhüdünü gerçekleştiremediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 3.094,480,94 TL’nin 70.000 TL’nin dava tarihinden, 3.024,480,94 TL’nin 09.11.2012 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline davacının 2007 ve 2010 yıllarına ilişkin 30.000 TL’lik alacak isteminin reddine…” karar verilmiş, yan vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 28/01/2014 tarih, 2013/4790 E. 2014/2026 K sayılı ilamı ile; “…sözleşmenin 15. Maddesi uyarınca 2007 yılı için talep edilen kar kaybının reddi doğru ise de 2008 ve2009 yılları için talep edilen kar kaybının kabulünün isabetsiz olduğu vedahi davacı yanın, temyizi uyarınca 2010 yılı siparişlerinin 2009 yılının kolleksiyon dönemi başlangıcında sipariş edilmesi gerektiği, bu itibarla mahkemenin 2010 yılı yaz dönemi için erken açılan davanın reddi şeklindeki gerekçesinin yerinde olmadığı…” gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, dosyaya ibraz edilen tüm delil ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları ve Yargıtay bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde; … – … E K sayılı, 21.04.2015 tarihli karar ile; ” …. 2007 yılı için davalı yanca eksik alım yapılmadığı, 2008, 2009, 2010 yılları için ise davalının asgari alım taahhüdüne uyması için sözleşmede belirlenen ihtar yükümlülüğünün hiç ve gereği gibi yerine getirilmediği anlaşılıp kabul edilmekle, davanın tümden reddine…” karar verilmiş, davacı vekiliniin temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 01.03.2016 tarih, 2015/11066 – 2016/3544 K sayılı ilamı ile; “…Mahkemece, bozmaya uyulmasına rağmen, bozma ilamımızda belirtilen hususlar yönünden bilirkişi raporu alınmaksızın ve bozma gerekleri yerine getirilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 01.03.2016 tarih, 2015/11066 – 2016/3544 K sayılı ilamında atıfta bulunulan Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 28/01/2014 tarih, 2013/4790 E. 2014/2026 K sayılı ilamı kapsamına göre taraflar arasındaki sözleşmenin 15. Maddesi uyarınca 2007, 2008 ve 2009 yılları için talep edilen kar kaybının dikkate alınmaması gerektiği, 2010 yılı siparişlerinin 2009 yılının kolleksiyon dönemi başlangıcında sipariş edilmesi gerektiği, bu itibarla 2010 yılı yaz dönemi için hesaplama yapılması amacıyla Mahkememizce bozma ilamına uyularak bozma doğrultusunda alınan bilirkişi raporunda: ”…02.06.2009 tarihli mail yazısı kapsamında eksik kalan 1.278.726,00 Euro siparişin verilmemesi sebebiyle davacının talep edebileceği tazminatın hesaplamalar kapsamında tasarruf edilen kısmı da düşülmek suretiyle 387.155,23 Euro karşılığı dava tarihinde 866.956,71 TL hesaplandığı ve davalıdan talep edilebileceği… ” tespit ve rapor edilmiş olup, anılan bilirkişi raporunun hükme elverişli olduğu, davacı yanın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 01.03.2016 tarih, 2015/11066 – 2016/3544 K sayılı bozma ilamı sonrası alının bilirkişi raporu doğrultusunda 30.09.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesindeki 2010 yılına ilişkin talebini 10.000,00-TL’den toplam 866.956,71-TL.ye arttırdığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, 866.956,71-TL’nin 10.000,00TL’sine dava tarihinden, kalan tutara ise ıslah tarihi olan 30.09.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, önceki yıllara ilişkin fazlaya dair istemlerin ise reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE, 866.956,71-TL’nin 10.000,00TL’sine dava tarihinden, kalan tutara ise ıslah tarihi olan 30.09.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalıdan TAHSİLİ ile davacıya verilmesine,
Önceki yıllara ilişkin fazlaya dair isteminin REDDİNE,
2-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 152.162,18-TL nisbi karar harcından başlangıçta peşin alınan 1.350,00-TL harcın ve 44.913,55-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 105.898,63-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-) Davacı tarafından yapılan 15,60-TL başvuru harcı, 1.350,00-TL peşin harç, 2,50-TL vekalet harcı, 44.913,55-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 46.281,65-TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan 3.907,00-TL bilirkişi – teskere /davetiye giderinin red ve kabul oranına göre 1.094,60-TL ‘sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 60.397,84-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-) Davalı yanca yapılan 62,50-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 44,99-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve tarifesi uyarınca 103.920,44-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-)Davacının / davalının gider / delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya /davalıya/ vekillerine iadesine,
İlişkin davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/12/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır