Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/133 E. 2021/30 K. 06.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/133 Esas
KARAR NO : 2021/30

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2018
KARAR TARİHİ : 06/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili şirketle 10-14 Mayıs 2017 tarihleri arasında düzenlenen …Lezzetler Fuarına (10. Gıda, İÇecek Ürünleri, Yöresel Ürünler, Gıda İşleme Unlu Mamulller Teknolojileri, Depolama, Soğutma, Taşıma ve Mağaza Market Ekipmanları Fuarı) katılım sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeyle ödemeyi taahhüt ettiği katılım bedelini bugüne kadar ödemediğini, taraflar arasında hür iradeleriyle akdedilen sözleşme ve sözleşme serbestisi göz önüne alındığında sözleşme bedelinin açık olduğunu ve davalının bu miktardan ve işlemiş olan faizden sorumlu olduğunun açık olduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, alacağın sürüncemede bırakma amacı taşımakta olduğunu, bu nedenle müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin … Adliye Ön Büroları aracılığıyla sunmuş olduğu cevap dilekçesine özetle; Davacı tarafından müvekkil aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası üzerinden alacağı bulunduğu iddiasıyla icra takibi yapıldığını yapılan takibe karşı müvekkil tarafından itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açıldığını, müvekkilin adresinin Aksaray/Merkez olduğu halde davacının kendi adresinde dava açmasının doğru olduğunu, icra dosyaına yapılan itirazda da İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olmadığını öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini dosyanın yetkili ve görevli Aksaray Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini, müvekkili ile davacı arasında yapılmış olan bir sözleşme olmadığını, davada belirtilen sözleşmenin altındaki imzanın müvekkile ait olmadığını, müvekkilinin böyle bir sözleşmeyi bilmediği gibi iddia edilen sözleşmeye de bir imzası bulunmadığını, haksız ve yersiz açılan davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere davacının tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, 21/02/2017 tarihli sözleşmeye dayalı fuar katılım ücretin alacağına ilişkin İstanbul …İcra Dairesinin… esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibe konu borcun 6.159,02-TL asıl alacak ve 197,43-TL işlemiş faize ilişkin olduğu, takip dayanağının 21/02/2017 tarihli sözleşmeye dayalı fuar katılım ücretinden kaynaklanan alacağa dayalı ilamsız takip olduğu, 21/06/2017 takip tarihli ödeme emrinin 14/07/2017 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 17/07/2017 tarihinde, süresi içerisinde, adresinin Merkez/Aksaray olduğundan yetkili icra dairesinin Aksaray İcra Dairesi olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine, borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
Aksaray Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) aracılığıyla alınan talimat Bilirkişi raporunda özetle; Davacı ile davalı arasında 21/02/2017 tarihinde katılımcı kira sözleşmesi düzenlendiğini ve sözleşme bedelinin 6.159,02 TL olduğunu, sözleşme bedeline istinaden …A.Ş. Tarafından … adına 22/05/2017 tarih ve … sıra nolu fatura düzenlendiğini ve fatura toplamının 6.159,02 TL olduğunu, davalı …’e ait 2017 ve 2018 yılı yasal defterlerin incelenmesi neticesinde davacı …Ş tarafından düzenlenen faturanın davalının kayıtlarında bulunmadığını ve bu faturaya karşılık yapılan bir ödeme belgesine rastlanılmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Takip dosyası incelendiğinde; 21/06/2017 tarihli ödeme emrinde alacaklının …, borçlunun … olduğu, takip talebinde borçlunun adresinin… Sofrası-Adana E-90 Karayolu 7.Km Aksaray/Merkez olarak belirtildiği, ödeme emrinin 14/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emri tebliğ mazbatasında davalı borçlunun adresinin “…Sofrası-Adana E-90 Karayolu 7.Km Aksaray/Merkez” olduğu, davalı borçlunun 17/07/2017 tarihli süresi içerisinde sunduğu itiraz dilekçesinde de adresinin, ödeme emri tebliğ mazbatasındaki adres ile aynı olduğu, davalı borçlunun borcun tamamına ve yetkiye itiraz ettiği, adresinin “… Sofrası-Adana E-90 Karayolu 7.Km Aksaray/Merkez” olduğunu ve icra takibinin Manisa’da yapılması gerektiğinden açıkça yetkiye itiraz ettiğini beyan ettiği, İşbu itirazın iptali davasında dava dilekçesinde de davalının adresinin “…Sofrası-Adana E-90 Karayolu 7.Km Aksaray/Merkez” olarak belirtildiği, dava dilekçesinin bu adrese tebliğ edildiği ve davalının süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde de adresinin “… Sofrası-Adana E-90 Karayolu 7.Km Aksaray/Merkez” olduğunu belirterek takip ve dava bakımından yetki itirazında bulunduğu görülmüştür.
İİK’nun 50/1 maddesi yollamasıyla icra müdürlüğünün yetkisi bakımından HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekir.
6100 sayılı HMK 6. maddesi gereği genel yetkili mahkeme ve icra dairesi davalı borçlunun yerleşim yeri mahkeme icra dairesidir.
6100 sayılı HMK 10. maddesi gereği Sözleşmeden doğan davalarda, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir.
6098 sayılı TBK ‘unun 89/1 maddesi uyarınca aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.
Buna göre dava konusu icra takibinin davalı borçlunun yerleşim icra dairesinde (Aksaray icra dairelerinde) yapılabileceği gibi, takip dosyasında yer alan takibe konu Katılımcı Kira Sözleşmesinde belirtilen fuar yeri icra dairesinde (… Kongre Merkezi – Adana İcra Dairelerinde) de yapılabilir, takip dayanağı belgelerin akdi ilişki ve alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olduğu durumlarda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1 maddesinde düzenlenen özel yetki kuralı gereği dava konusu alacak para alacağı olduğunda alacaklının yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki yetkili icra dairesinde de (…Mah. …Bulvarı Adana/Seyhan – Adana İcra Dairelerinde) yapılabilir.
Davalı borçlunun da gerek borca itiraz dilekçesinde gerek eldeki davada cevap dilekçesinde akdi ilişkiyi inkar ettiği, böylece akdi ilişkinin çekişmeli olduğu, mevcut durumun akdî ilişkinin ve alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1 maddesinin uygulanma imkânı bulunmadığı, ayrıca davalının cevap dilekçesinde akdi ilişkiyi inkar ettiği gibi davacı ile aralarında sözleşme bulunmadığı ve sözleşmedeki imzayı inkar ettiği, netice olarak akdi ilişkiyi inkar ettiği anlaşıldığından çekişmeli olan ve sözleşmedeki imzası inkar edilen akdi ilişkiye dayalı olarak sözleşmenin 5.12.maddesinde kararlaştırılan yetki sözleşmesinin uygulanmasına imkan bulunmadığından, genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği, buna göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca yetkili icra müdürlüğünün davalı borçlunun yerleşim yeri olan Aksaray İcra Müdürlükleri olduğu ve netice olarak davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı haklı olduğu, itirazın iptali davaları bakımından dava şartı olan yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-İcra dairesinin yetkisizliği nedeniyle dava şartı gerçekleşmediğinden, HMK 115/2.maddesi uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 108,56-TL harçtan mahsubu ile bakiye 54,16-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine ,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatıralan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”