Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/131 E. 2018/403 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/131 Esas
KARAR NO : 2018/403

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2014
KARAR TARİHİ : 15/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Vekiledeni …’un … Ofisinin kurucusu ve yöneticisi olup ülkenin önde gelen faktoring, inşaat, yapım ve animasyon şirketlerinin vekilliğini yürüttüğünü, verilen bu hukuki hizmetlerin daha sistemli , güvenilir ve etkin yapılması için ofis içerisinde hukuk yazılım programı kullanım gereksinimi doğduğunu ve davalı – borçlu … Yazılım Ltd. Şti ile 2013 yılının şubat ayında davalı şirkete ait … Hukuk Otomasyon Sistemi kullanımı konusunda anlaşıldığını ve karşılığında işbu otomasyon sistemi için 7.035,00 TL’yi nakden ödediğini, ancak dava konusu … programı kısa bir süre kullanıldıktan sonra birtakım problemler baş göstermeye başladığını ve yazılım programının ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, bu hususta davalı taraf yetkililerine birçok kez hem yazılı hem de sözlü olarak bildirim yapılmasına karşın üründeki ayıbın giderilemediğini ve vekiledeninin bu hususta mağdur olduğunu, davalı-borçlu şirkete vekiledeninin ödemiş olduğu bedelin iade edilmesi konusunda … 18. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak davalının ihtarına rağmen dava konusu bedelin vekiledenine iade edilmediğini, … 19 İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı – borçlu şirket aleyhine ilamsız icra takibine girişildiğini, borçlu şirketin süresi içerisinde haksız ve kötüniyetli olarak takibe, borca, faize ve ferilerine itirazettiğini beyanla, takibe yapılan itirazların iptaline, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; vekiledeni şirketin hukuk bürolarına yönelik hukuk otomasyon sistemi kuran ve sistemin eğitim ve takibini yapan deneyimli bir firma olduğunu, davacı ile davalı arasında 22.02.2013 tarih, … seri ve 7.000,35 TL tutarlı fatura uyarınca kurulan hizmet ilişkisi bulunduğunu, davacı tarafından … 19. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile vekiledeni şirket aleyhine haksız takibe girişildiğini, davacının dilekçesinde; hukuk otomasyonu programının ayıplı olduğunu, bu durumun sözlü ve yazılı olarak birçok kez firma yetkililerine bildirildiğini ve son olarak da ihtarname ile bildirildiğini iddia ettiklerini, haksız ve mesnetsiz itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; yanlar arasında bağıtlanan sözleşme uyarınca mal karşılığı ödenen bedelin, malın ayıplı olması sebebiyle istirdadı için girişilen takibe vaki itiraz üzerine, İİK 67 madde uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu 2014/75 -2016/76E.K. Sayılı 16.02.2016 tarihli kararla davanın kabulüne, davalı borçlunun takipte itirazının iptaline, takibin koşullarıyla devamına karar verildiği, verilen bu kararın , davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/3752 – 2017/4359 E.K. Sayılı 11.12.2017 tarihli ilamı ile “…. Taraflar arasında görülen dava mutlak ticarî dava niteliğinde olmadığı, davacı avukat olup kamu görevlisi sıfatıyla tacir olmasının mümkün olmadığı, davacı taraf tacir olmadığından davalı şirketin tacir olması ve işin davalının ticari işletmesi ile ilgili olması da sonucu değiştirmeyeceği, o halde dava mutlak ve nispi ticarî dava niteliğinde olmayıp, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı kanun ile değişik 5/2. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirildiğinden ve görev, hususu kamu düzeninden olup, mahkemece davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiği düşünülerek asliye hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekir ” gerekçesi ile bozulmuş, Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihinden sonra 17.02.2014 tarihinde açılmıştır. Sözü edilen değişiklikle asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, somut olayda dava mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi davacı Avukat olup, kamu görevlisi sıfatıyla tacir olması da mümkün olmadığından davada mahkememizin görevsizliğine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-)HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten itibaren, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemesine gönderilmesini talep etmeleri halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresi içerisinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunda karar verileceğinin ihtarına ,
4-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine ,
Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile temyiz için Yargıtay’a başvurma hakları hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı15/05/2018

Katip …

Hakim …