Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/130 E. 2018/1124 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/130 Esas
KARAR NO : 2018/1124

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2018
KARAR TARİHİ : 07/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Müvekkil davalı bankanın … Şubesinden gayrimenkul alımı için 13.09.2007 tarihinde proje kredisi kullandığı, bu sırada 15.592,50 TL masraf kesintisi yapıldığı, yine müvekkil 13.02.2008 tarihinde 2. Bir taşınmaz satın almak için kredi kullandığı, bu sırada 9.237,56 TL masraf kesintisi yapıldığı, Kredi kullandırımları sırasında hiçbir sözlü ya da yazılı bilgi verilmeden hesabından toplam 24.830,06 TL tutarında hukuka aykırı olarak komisyon/masraf adı altında kesinti yapıldığı, bu masrafın tahsili, için ….İcra Md. … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiği, davalı bankanın itirazı üzerine takibin durduğu, toplam 42.510,46 TL alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacıya kullandırılan kredinin ticari nitelikli gayrimenkul satın alınmasına ilişkin ticari kredi olduğu, olayın ticari kredi işleminden kaynaklandığı, davacıya kullandırılan kredi 4077 sayılı THKK 2 . m göre tüketici kredisi değil, müvekkil bankanın kayıtlarına göre ticari kredi olduğu, bankalarda Genel Kredi sözleşmeleri sadece ticari kredi işlemlerinde kullanıldığı, TTK’nun 20 m (mülga TTK 20 ve 24 m) göre tarafların tacir olduğu nazara alındığında verilen hizmet karşılığında uygun bir ücretin talep edilebileceği, 5411 sayılı Bank.K’nun 144 m. göre ücret ve komisyonların serbestçe belirlenebileceği, davacının faiz talep etmesinin kabul edilmediği … belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … İcra müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, dekont, tanık, bilirkişi incelemesi vs. Delillerine dayanmıştır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından, borçlu … A.Ş. aleyhine; 15.592,00 asıl alacak, 11.322,36 TL işlemiş faiz, 9.237,00 asıl alacak, 6.359,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 42.510,46 TL alacağın tahsili için 06/10/2015 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, 20/10/2015 tarihinde borçlunun takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 22/10/2018 tarihli raporunda: davalı banka ile davacı arasında “ Taksitli Ticari Kredi Sözleşmesi” akdedilmiştir. Anılan “sözleşme” kapsamında davacıya “ ticari nitelikli arsa ve işyeri kredisi “ kullandırılmıştır. Bahse konu ticari kredinin ödeme planları rutin uygulamalar paralelinde davacıya imza karşılığında teslim edilmiştir. Öte yandan davalı bankanın tahsil ettiği komisyon ödeme planı üzerinde açıkça gösterilmiştir. Diğer yandan tahsil edilen ücret ve komisyon diğer emsal banka ücret ve komisyon uygulamaları ortalamasının altında olduğu, dolayısıyla tahsil edilen ücret ve komisyonun davacı ile müzakere edilmiş olduğu kanaati edinilmiştir. Bu durumda dava konusu komisyon ve ücretin tahsilinin sözleşme koşullarına uygun olarak tahsil edildiği düşünülmektedir. Bunun yanı sıra, davalı bankanın tahsil ettiği komisyon ve ücretin -takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere… – başta sözleşme, e.TTK, e.BK, (Yeni TBK ve TTK dahil) Bankacılık K., T.C. Merkez Bankası’nın 2006/1 sayılı Tebliği ve bankacılık teamüllerine uygun olduğu, dolayısıyla bu yönden de, davalı bankanın tahsil ettiği ücret ve komisyonun iade koşullarının oluşmamış olduğu hususunun mütalaa edilebileceği görüşüne ulaşıldığını, davalı bankanın tahsil ettiği ücret ve komisyonların kanımca iade koşullarının oluşmadığı düşünüldüğü için, davacının takip talebi yönünden bir irdeleme yapılamadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, dosyaya sunulan kaytı ve belgeler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Davalı bankanın davacıya kullandırdığı ticari nitelikli arsa ve işyeri satın alınmasına ilişkin ticari proje kredisinin ilk kullandırımı sırasında “ kredi tahsis ücreti ve/veya proje komisyonu ücreti “ vesaire gibi açıklamalar adı altında davalı bankanın tahsil ettiği ücret tutarı/toplamı (BSMV dahil) 24.830,06 TL ‘nın haksız olarak tahsil edildiği iddia olunarak, işlemiş faizi ile birlikte davacıya bunların iade edilmesi’nin hüküm altına alınması istenilmektedir. Kredilerin ödeme planı üzerindeki açıklamalarına göre proje kredisinin “ticari nitelikli arsa ve 2.el gayrimenkul işyeri “ kredisi olarak kullandırılmış olduğu görülmektedir. Daha açık bir anlatımla davacının satın aldığı ticari amaçlı arsa ve işyeri alımı finansmanı için ticari amaca matuf olarak kredi kullandırılmış olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan …Tüketci Mahkemesinin 17.01.2017 tarih ve … s.K. ile davacıya kullandırılan kredinin ticari nitelikli kredi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş olduğu görülmektedir. O halde başta taraflar arasında ticari nitelikli bir sözleşmenin imzalanmış olması, en önemlisi davacının 14.08.2007 tarihli kredi başvuru formunda açıkça belirtildiği üzere “ … “ unvanı altında DERİ GİYİM ticareti ile iştigal etmesi, ödeme planı üzerinde kullanılan kredinin “ ticari nitelikli arsa ve 2.el gayrimenkul işyeri “ kredisi olarak belirtilmiş olması, kredinin ticari nitelikli gayrimenkul alınmasının finansmanında kullanılmış olması ile davacının kullandığı kredinin ticari nitelikli bir kredi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olması nedenleri hep birlikte irdelendiğinde, davacının kullandığı kredinin bir tüketici kredisi olmadığı ve ticari nitelikli kredi olduğu anlaşılmaktadır. Kullandırılan Kredinin Tüketici mi Yoksa Ticari Kredi mi olduğunun Mevzuat Yönünden irdelenmesi:Taraflar arasında imzalanan Ticari Genel Kredi Sözleşmesine istinaden USD cinsi Taksitli Ticari Nitelikli Kredi Kullandırılmış olduğu ödeme planından anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacıya kullandırılan kredi “ TİCARİ NİTELİKLİ BİR KREDİ “ise de anılan kredinin mülga 4077 sayılı TKHK ile mer’i 6502 sayılı TKHK kapsamında da irdelenmesi gerekir. Davalı banka ile davacı arasında “ Taksitli Ticari Kredi Sözleşmesi” akdedilmiştir. Anılan “sözleşme” kapsamında davacıya “ ticari nitelikli arsa ve işyeri kredisi “ kullandırılmıştır. Bahse konu ticari kredinin ödeme planları rutin uygulamalar paralelinde davacıya imza karşılığında teslim edilmiştir. Öte yandan davalı bankanın tahsil ettiği komisyon ödeme planı üzerinde açıkça gösterilmiştir. Diğer yandan tahsil edilen ücret ve komisyon diğer emsal banka ücret ve komisyon uygulamaları ortalamasının altında olduğu, dolayısıyla tahsil edilen ücret ve komisyonun davacı ile müzakere edilmiş olduğu kanaati edinilmiştir. Bu durumda dava konusu komisyon ve ücretin tahsilinin sözleşme koşullarına uygun olarak tahsil edildiği düşünülmektedir. Bunun yanı sıra, davalı bankanın tahsil ettiği komisyon ve ücretin -takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere…- başta sözleşme, e.TTK, e.BK, (Yeni TBK ve TTK dahil) Bankacılık K., T.C. Merkez Bankası’nın 2006/1 sayılı Tebliği ve bankacılık teamüllerine uygun olduğu, dolayısıyla bu yönden de, davalı bankanın tahsil ettiği ücret ve komisyonun iade koşullarının oluşmamış olduğu hususunun mütalaa edilebileceği görüşüne ulaşıldığını, davalı bankanın tahsil ettiği ücret ve komisyonların kanımca iade koşullarının oluşmadığı düşünüldüğü için, davacının takip talebi yönünden bir irdeleme yapılamadığı tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla; denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-)Davacının davasının reddine,
2-)Davalının kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığından talebin reddine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-)Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.026,15-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı gider avansından artan bakiyenin davacıya/vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2018

Katip …

Hakim …

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**