Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/128 E. 2021/889 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/128 Esas
KARAR NO:2021/889

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :07/02/2018
KARAR TARİHİ:03/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı dava dilekçesini özetle; Müvekkilinin keşideci olarak göründüğü … A.Ş’nin …/… Şubesi’ne ait … no lu , 85.000,00 TL bedelli çekin davalı banka tarafından takasa sunulduğu öğrenilmekle birlikte takas merkezi tarafından çekin ödenip ödenmeyeceğinin sorulması üzerine yapılan araştırmada söz konusu çekteki imzanın müvekkil firma yetkilisine ait olmadığı tespit edildiğini, bu konuda takas merkezine imzanın müvekkile ait olmadığının bildirilmesi üzerine bu durumun çekin arka yüzüne imza uyuşmazlığı bulunduğu şeklinde yazılacağı takas merkezince müvekkil şirkete belirtildiğini, mahkemenizce yaptırılacak imza incelemesinde de ilgili çekteki imzanın müvekkil şirkete ait olmadığı ortaya çıkacağını, imzası müvekkiline ait olmayan söz konusu çekin, herhangi bir takip açılmadan önce, işbu menfi tespit davasını açmak zorunluluğu doğduğunu, çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve müvekkil şirkete karşı dava konusu çeke ilişkin icra takibi açıldığı takdirde davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesini özetle; Dava tarihi itibariyle, müvekkil bankanın dava konusu çek ile ilgili başlatmış olduğu herhangi bir takip veya davacı şirketten herhangi bir alacak talebi bulunmadığını, dava konusu çek … … her nevi … .Ltd.Şti tarafından ciro edilerek müvekkil bankaya iletildiğini, ilgili çekin ibrazı sırasında da çekteki fiziki imza ile banka kayıtlarındaki keşideci imzası arasında uyuşmazlık bulunduğu gerekçesiyle takas odası tarafından işlem yapılmadığını, çekten haberdar olan davacı, takip başlatılabileceği ve çekteki imzanın kendilerine ait olmadığı iddialarıyla iş bu menfi tespit davasını açtığını, açılan dava neticesinde mahkemeniz tarafından genel müdürlüğümüze gönderilen 23.02.2018 tarihli yazıyla birlikte çekin aslı incelenmesi üzerine mahkememize gönderildiğini, çekte yer alan imzanın keşideciye ait olup olmadığı belli olmamakla birlikte, müvekkil bankamız takas merkezinden çekin arka yüzüne işlenen imza uyuşmazlığı bulunduğu beyanı üzerine çekle ilgili herhangi bir icra takibi başlatılmadığını, ilgili çekten kaynaklı olarak davacı şirketten herhangi bir alacak talebi olmadığını, ilgili çekin takas odası aracılığıyla ibraz edilmesinden sonra keşideci imzası ile çekin ait olduğu … kayıtlarındaki imzanın birbirini tutmadığının anlaşıldığını, müvekkil bankanın söz konusu durumu bilmesi fiziki veya hukuki açıdan mümkün olmayacağını, takastan sonra müvekkil banka tarafından başlatılmış herhangi bir icra takibi bulunmadığını, bunun haricinde davacı şirketten ilgili çekten kaynaklı olarak da hiçbir surette bir alacak talebinde bulunulmadığını, dolayısıyla müvekkil banka hiçbir şekilde davanın açılmasına sebebiyet vermediği hususu göz önüne bulundurulduğunda , kabul kararı verilmesi durumunda müvekkil banka aleyhine herhangi bir yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın imza inkarına dayalı menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş,… A.Ş …/… Şubesi’ne ait … no lu çek görüntüsü , takas odası kayıtları , imza sirküleri , tanık , bilirkişi.vs.hukuka uygun delillere dayandırmıştır.
Garanti Bankasınca mahkememize bildirilmiş olan müzekkere cevabı incelendiğinde dava konusu çekin … Ltd. Şti tarafından Reyhanlı Şubesine ibraz edildiği, 04/01/2018 tarihinde takas aracılığıyla keşideci imzasıyla uyumsuz olduğundan bankası tarafından işlem yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
İmza incelemesi bakımından dosyanın bilirkişiye verildiği, 26/12/2019 tarihli bilirkişi raporunu özetle; Dava konusu imzalar üzerine yapılan inceleme neticesinde, imzanın karakteristik özellik göstermeyen, tek hamlede üretilmiş basit tersimli imzalar olduğunun anlaşıldığını, imzalara sol baş noktadan başlamak üzere ‘S’ benzeri bir hareket yapılarak başlandığını devamında bukle hareketlerine geçildiğini ve bukle hareketi sonrası dikeyde ” benzeri bir hareket yapılarak imzalar son verildiğinin tespit edildiğini, dava konusu imzalar ile kıyas belgelerindeki imzalar karşılaştırıldığında ise; yazılı oluşturuş hareketlerine mevcut kıyas belgelerindeki imzalarda rastlanmadığını, kıyas belgelerindeki imzaların ayrıca farklı eksen, dönüşler ve farklı motor hareketlerden oluşturulduğunun anlaşıldığını, dava konusu imzaların “…” eli ürünü olmadığını,
21/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunu özetle; yeniden yapılan İncelemelerde yukarıda yazılı tespitlerimin geçerliliğini koruması ve farklı tarihlerde atılı “…”a ait orijinal imzaların kendi içinde tutarlı olması nedeniyle dava konusu imzaların “…” eli ürünü olmadığı, hususunun tespit ve rapor etmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetime elverişli ve hüküm vermek için yeterli kabul edilmiş olup, usul ekonomisi gereği başkaca araştırma yapılmasına gerek görülmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, tarafların beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu … A.Ş. … nolu 04/01/2018 keşide tarihli ve … yerli, keşidecisi … San. A.Ş. 85.000TL bedelli çek yönünden mahkememizce aldırılan 26/12/2019 tarihli kök bilirkişi raporun, 21/01/2021 tarihli ek bilirkişi raporuna göre çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı tesbit edildiği anlaşılmakla davanın kabulüne, karar vermek gerekmiş ve aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
04/01/2018 keşide tarihli ve … keşide yerli … … nolu alacaklısı … Yapı Ltd. Şti. Borçlusu … … A.Ş. Olan 85.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olunmadığının tespitine,
Davacının kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 5.806,35-TL harcın peşin alınan 1.451,59- TL den mahsubu ile 4.354,76-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yapılan başvuru harcı 35,90 TL, peşin harç 1.451,59- TL ve tebligat ile posta gideri 397,50-TL, bilirkişi ücreti 600,00-TL olmak üzere toplam 2.484,99-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 11.850,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5. Davalı yanca yapılan tüm giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
6.Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı gider avansından artan bakiyesinin iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır