Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1231 E. 2020/396 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1231 Esas
KARAR NO : 2020/396
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile vekiledeni arasında 30.05.2015 tarihli, 17.940-TL bedelli ve 30.06.2005 tarihli, 5.382-TL bedelli İngilizce dil eğitim hizmet sözleşmeleri bağıtlandığını, toplam sözleşme bedellerinin sözleşmenin 2.5 maddesinde ve ödeme protokolünde açıkça belirtildiğini, davalı şirketin sözleşmeye konu 3 adet fatura bedelini ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2010/… E sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalının iş bu takibe itiraz ettiğini beyanla, davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yerleşim yerinin Kocaeli ili, … ilçesi olup, davacı tarafından başlatılan takip ve açılan davada yetkili yer Kocaeli İcra Daireleri Ve Mahkemelerinin olduğunu, yetki itirazımın kabulü ile, dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesini talep ettiğini, dava açmak için kanunen öngörülen 1 yıllık sürenin dolduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirket ile 2005 ve 2006 yıllarında bir kısım şirket çalışanlarına yönelik yabancı dil eğitimi verilmesine dair anlaşmaya varıldığını, bu anlaşma doğrultusunda 30 Haziran 2005 ve 30 Mayıs 2005 tarihli iki adet sözleşme tanzim edildiğini, vekiledeni şirketin cari hesap hareketleri ve ticari defterleri incelendiğinde 30 Haziran 2005 tarihli sözleşmeden doğan 807 TL’lik 6 taksit ödemesine ilişkin tüm faturaların vekiledeni şirkete tebliğ edildiğinin, ticari defterlere işlendiğinin ve ödemesinin yapıldığının belirlendiğini, yine 30 Mayıs 2005 tarihli sözleşmeden doğan 2.990,00 TL’ lik 6 taksitli plana göre ise vekiledeni şirkete 5 adet fatura tebliğ edildiğini ve 5 adet faturanın ödemesinin yapıldığını, vekiledeni şirket çalışanlarının sene sonu kapanışları sebebiyle Aralık 2005 tarihinde davacı şirketten eğitim almadıklarını, bu nedenle Aralık 2005 dönemine ait bir borç bulunmadığını, takibe konu edilen Aralık / 2005 faturasının tanzim edilerek vekiledenine iletilmediğini, böyle bir fatura düzenlenerek vekiledeni şirkete tebliğ edilmediğinden kayıtlara alınamadığını ve dolayısıyla faturaya itiraz sürecinin de başlatılamadığını, davacının sözlü anlaşmaya karşın bu faturayı tanzim ettiğini, tam 5 yıl sonra 2010 yılında icra takibine geçtiğini, vekiledeni şirket kayıtlarına göre cari hesap bakiyesinin sıfır olduğunu beyanla, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, davanın hak düşürücü süre/zamanaşımı yönünden usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine ve davacı aleyhine alacağın %20’ sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava;Taraflar arasında akdedilen 30/05/2005 ve 30/06/2005 tarihli sözleşmelerden kaynaklı fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK.67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … İcra Müdürlüğü’nün 2010/… E sayılı takip dosyasına, sözleşmeye, cari hesap kayıtlarına, bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Davalı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; Taraflara ait ticari defter kayıtları, cari hesap sureti, 30/05/2005 ve 30/06/2005 tarihli sözleşmeler, … İcra Müdürlüğü 2010/… Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi incelemesi, ve sair her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün 2010/… E sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine faturadan kaynaklı toplam 3.797,00-TL alacağın tahsili için 08/02/2010 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 10/02/2010 tarihinde tebliğ edildiği, 15/02/2010 tarihinde süresinde kısmi itirazda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde Mahkememizin yetkisine karşı itirazda bulunulmuştur.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin 2.11. maddesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kabul edilmiş olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davalı vekilinin Mahkememizin yetkisine karşı yapmış olduğu itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı yönünde itirazda bulunulmuştur.
1 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı İİK.67.maddesine göre itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğden itibaren başlayacak olup icra dosyasının incelenmesinden itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği ve 1 yıllık hak düşücü sürenin başlamadığı anlaşılmakla Mahkememiz tarafından davalı vekilinin davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı yönündeki itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından iddia, savunma ve toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan davalının ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanmasına, davalı defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi incelemesi yaptırılması istenilmiş olup talimat mahkemesi kanalıyla alınan raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Davalı … San. ve Tic. A.Ş/nin 2005-2006 yılı ticari defterlerinin incelendiği, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, takibe konu edilen faturaların davalı şirket kayıtlarında yer aldığı, takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirkete 807,00 TL borçlu olduğu, söz konusu bakiyenin davalı şirketin takip dosyasında kabul ettiği tutarla örtüştüğü, itiraz edilmeyen kısım (807,00 TL) için takip dosyasına 1.050,00 TL ödeme yapıldığı, ” tespit ve rapor edilmiştir.
Talimat mahkemesi kanalıyla alınan bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememiz tarafından iddia, savunma, talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan davacının ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanmasına, davacının defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 12.06.2020 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Davacı …Ş. ve davalı … San. ve Tic. A.Ş. arasında 30.05.2005 tarihli ve 30.06.2005 tarihli 2 adet sözleşmenin yapıldığı,
Sözleşmelere göre davacı şirket tarafından davalı şirket çalışanlarına İngilizce eğitim hizmet verileceği ve davalının da bu hizmet karşılığında sözleşmede belirtilen tutarda ödeme yapacağı,
Taraflar arasında yapılan 30.05.2005 tarihli sözleşmeye göre davalı şirket tarafından davacı şirkete KDV dahil 17.490,00 TL, 30.06.2005 tarihli sözleşmeye göre de 5.382,00 TL ödeme yapılacağı,
Taraflar arasında yapılan 30.05.2005 tarihli sözleşmeye göre hizmet bedelinin 6 eşit taksitte ve her bir taksit 2.990,00 TL olarak ödeneceği,
Taraflar arasında yapılan 30.06.2005 tarihli sözleşmeye göre hizmet bedelinin 6 eşit taksitte ve her bir taksit 897,00 TL olarak ödeneceği,
Davacı şirket tarafından 30.05.2005 tarihli sözleşmeye istinaden 6 adet KDV dahil 2.990,00 TL’lik toplam 17.940,00 TL tutarında fatura düzenlendiği, 30.06.2005 tarihli sözleşmeye istinaden ise 6 adet 897,00 TL ‘lık toplam 5.382,00 TL tutarında fatura düzenlendiği, düzenlenen faturaların davacı şirketin kanuni defterlerinde kaydının olup olmadığının tespit edilemediği,
Davalı şirket tarafından toplam 19.525,00 TL tutarında ödeme yapıldığı,
Dava dosyasındaki bilgilerden davacının davalıdan kalan alacak tutarının (23.322,00-20.332,00=) 2.990,00 TL olarak tespit edildiği,
Davalı şirket nezdinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete borcunun 807,00 TL olarak tespit edildiği;
İcra dosyasına davalı/borçlu tarafından ödenen 1.050,00 TL’nin net ödeme tutarına tekabül eden 987,50 TL’si dikkate alınarak, 807,00 TL borç için ödenen 987,50 TL sebebiyle, davalının (987,50 TL – 807,00 TL =) 180,50 TL fazla ödeme yaptığı,
Davacının talep ettiği, ancak davacı defter ve kayıtları üzerinde varlığı ya da yokluğu tespiti yapılamayan ve dosyada bir örneği de yer almayan 2.990,00 TL’lik fatura bedelinin davacı tarafından davalıdan alacaklı olunduğunun kabul edilmesi halinde davacının davalıdan alacağının (2.990,00 TL – 180,50 TL =) 2.809,50 TL olarak hesaplandığı,
Davacının talep ettiği, ancak davacı defter ve kayıtları üzerinde varlığı ya da yokluğu tespiti yapılamayan ve dosyada bir örneği de yer almayan 2.990,00 TL’lik fatura bedelinin davacı tarafından davalıdan alacaklı olunmadığının kabul edilmesi halinde, davalının davacıdan, icra dosyasına yaptığı fazla ödemeden dolayı, 180,50 TL alacaklı olduğu,” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.Davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuş olup davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememiz tarafından 04.02.2020 tarihli duruşmada davacı vekilinin talebi üzerine bilirkişiye HMK’nın 218. maddesi gereğince davacı defterleri üzerinde yerinde inceleme yetkisi verildiği ancak bilirkişi tarafından davacı vekiline mail atıldığı ve telefonla arandığı ancak davacı vekili tarafından bilirkişiye dönüş yapılmadığı, bilirkişi tarafından istenilin evrakların davacı vekili tarafından bilirkişiye sunulmadığı bu sebeple davacı defterleri üzerinde bilirkişi tarafından inceleme yapılamadığı ve raporun mevcut dosya kapsamına göre hazırlandığı tespit edilmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre;Taraflar arasında akdedilen 30/05/2005 ve 30/06/2005 tarihli sözleşmelerden kaynaklı davacı tarafından davalı alınana düzenlenen faturadan kaynaklı toplam 3.797,00-TL alacağın tahsili için davacı tarafından davalı davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça kısmi itirazda bulunulduğu ve davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davası açılarak davalının kısmi itirazının iptalinin talep edildiği, mahkememiz tarafından yapılan yargıla sırasında talimat mahkemesi kanalıyla alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli bilirkişi raporunda takibe konu edilen faturaların davalı şirket kayıtlarında yer aldığı, takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirkete 807,00 TL borçlu olduğu, söz konusu bakiyenin davalı şirketin takip dosyasında kabul ettiği tutarla örtüştüğü, itiraz edilmeyen kısım (807,00 TL) için takip dosyasına 1.050,00 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği, davacı vekili tarafından davacının defterlerinin sunulmadığı, TTK 83, HMK 220 ve 222. maddeleri uyarınca davalı tarafın kayıtlarının esas alınması gerektiği ve davacı tarafından davasının ispat edilemediği, davalı tarafından da davacı tarafından dava konusu icra takibinin kötüniyetli olarak aleyhine başlatıldığının ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine, koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 54,40-TL harçtan başlangıçta peşin alınan 51,07-TL harcın mahsubu ile bakiye 3,33-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 2.990,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.