Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1227 Esas
KARAR NO : 2021/236
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Vekiledeni ile satıcılar … A.Ş, …, …, …, …, … ve … Ticaret Ltd Şti arasında … Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin paylarının %85’inin devir ve temlikine ilişkin olarak 15.05.2015 tarihli Pay Alım Satım sözleşmesi imzalandığını, vekiledeni şirket tarafından gerçekleştirilen bu alım satım işlemi neticesinde … ile birleştirilmiş ve ünvanı … … A.Ş olduğunu, iş bu sözleşmenin neticesinde satıcıların ve dolayısıyla … A.Ş’nin vekiledeni şirkete ödemekle yükümlü olduğu 21.09.2018 tarihli, toplam 2.080.944,91-TL tutarındaki e-faturanın … ‘e iletildiğini, iş bu fatura kapsamında davalı tarafından 1.441.259,40-TL tutarındaki borç kabul edildiğini, bakiye bedel olan 639.685,51-TL’lik tutar içinde iade faturası düzenlendiğini, iş bu iade faturası üzerine vekiledeni şirket tarafından 19.10.2018 tarihinde iki bildirim gerçekleştirildiğini ve iş bu bildirimlerde 21.09.2018 tarihli faturanın Pay Alım Satım Sözleşmesi’nin 8.ve devamı maddelerine uyumlu olarak düzenlendiği hususunun davalı tarafa bildirildiğini, davalı …Ş. tarafından düzenlenen 02.10.2018 tarihli bildirim ile de sözleşme hükümlerinin yanlı ve yanlış yorumlandığı gerekçesiyle ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, davalı tarafın sergilediği yanlış ve yanlı yorum tarafların aynı konu üzerinde daha evvel sağladıkları mutabakatlara ters düştüğünü, davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, ancak davalı yanca haksız ve hukuka aykırı bir şekilde iş bu takibe itiraz edildiğini beyanla, davanın kabulüne, itirazın iptaline, davalının alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafından, taraflar arasında davaya konu edilen icra dosyasının basit bir ilamsız takipten (fatura alacağından) kaynaklanmadığı; taraflar arasında akdedilen 15.05.2015 tarihli Pay Alım Satım Sözleşmesi kapsamında davacının Satıcılar’a rücu edebileceği yani fatura edebileceği ödemeleri içeren bir fatura olması gerektiği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığını, taraflar arasındaki ihtilafın, fatura edilen bir takım kalemlerin (işbu faturada 38 kalem olarak belirlenmiştir) Alıcı tarafından fatura edilip edilemeyeceği ve edilecekse ne miktarda edilebileceği yani Satıcılar’ın Sözleşme’ye uygun olarak faturanın ne kadarından sorumlu olacağı hususlarında toplandığını, bu hususu aydınlatabilmek adına fatura içeriğine bakılması gerektiğini ve esasında faturada 2 farklı tür yansıtmanın olduğu kabul edilerek 2 farklı türdeki kalemlerin Sözleşmede ne şekilde ödeneceği hususuna bakılması gerektiğini, davacı tarafından keşide edilen faturaya kısmen itiraz edildiğini ve sorumlu oldukları tutarların ödendiğini, davacının ise Sözleşme’ye aykırı olarak sorumlu olmadıkları meblağları talep ettiklerini, davacı taraf bir kısım faturalara atıf yaparak önceki dönemde uygulamanın kendi iddiası doğrultusunda yapıldığını ileri sürdüğünü, taraflar arasındaki Sözleşmenin açık olduğunu, dolayısı ile taraflar arasında uygulanması gereken metnin sözleşme metni olduğunu, sözleşmeye rağmen bir uygulama yanlışlığı olsa dahi bunun davacı lehine bir haklılık durumu yaratmayacağını, sözleşme metnine rağmen geçmişte hatalı olarak müvekkili şirket muhasebesi tarafından davacıya yapılan fazla bir ödeme var ise bunlara ilişkin her türlü hak ve alacaklarıyla ilgili açacakları dava haklarını saklı tutuklarını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; Pay Alım Satım Sözleşmesine, E-fatura örneğine, 25.09.2018 tarihli bildirim örneğine, iade faturası örneğine, iade faturasına ilişkin ihtarnameye, bildirimlere, davalı taraf 24.11.2017 tarihli bildirimi, ihtarname, itiraz dilekçesi, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı takip dosyasına dayanmışlardır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı takip dosyasında; alacaklı …sa … Anonim şirketi tarafından borçlu … A.Ş aleyhine 639.685,51-TL fatura alacağı, 11.277,74-TL tkp.önc.faizi olmak üzere toplam 650.963,25-TL alacağın tahsili için 30/10/2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 09/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 12/11/2018 tarihinde süresinde borca faize ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre bilirkişiden alınan 05.08.2020 tarihli raporda:
”…Dosya üzerinde yapılan incelemeler sonucu Davalı tarafın; ….İcra Dairesi 2018/… E nolu dosyasına itiraz ederek durdurduğu aleyhindeki 639.685,51 TL’lik ödeme emrinin, yukarıda 4.maddede detaylı olarak tespiti yapılan 429.165,35 TL’lik kısmına haksız itiraz ettiği, 210.520,16 TL.lik kısmına itirazında ise haklı olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı ve davalı vekilleri rapora itiraz etmiş olup, taraf vekillerinin itirazları kapsamında ve takip tarihine kadar işlemiş faizi hesaplanmak üzere ek rapor aldırılmış, 07.10.2020 tarihli ek raporda;
”…05.08.2020 tarihli bilirkişi heyet raporumuzda: “Dosya üzerinde yapılan incelemeler sonucunda davalı tarafın; ….icra Dairesi 2018/… E noiu dosyasına itiraz ederek durdurduğı aleyhindeki 639.685,51 TL’lik ödeme emrinin, yukarıda 4.maddede detaylı olarak tespiti yapıla ı 429.165,35 TL’lik kısmına haksız itiraz ettiği, 210.520,16 TL.lik kısmına itirazında ise haklı olduğı kanaatine varılmış” demiş isek de ;
Davacı tarafın 07.09.2020 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki itirazlarından Abdurrahman Tümkava hakkındaki itirazı haklı bulunmuş ve bu Ek Raporumuzun son cümlesi aşağıdaki şekilde düzeltilmiştir:
Dosya üzerinde yapılan incelemeler sonucu davalı tarafın: …. İcra Dairesi 2018/… E nolu dosyasına itiraz ederek durdurduğu aleyhindeki 639.685.51 TL’lik ödeme emrinin, 425.942.27-TL’lik kısmına haksız itiraz ettiği 213.743.24-TL.lik kısmına itirazında ise haklı olduğu ve 27.09.2018 temerrüt tarihinden 30.10.2018 takip tarihine kadar ticari avans faizi üzerinden işlemiş faiz hesabı olarak, heyetimizce belirlenen 425.942.27 yersiz itiraz tutarı üzerinden 7.613.72 TL talep edebileceği…” tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİKm.67 uyarınca faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında, … Ticaret A.Ş’nin paylarının %85’inin davacıya devir ve temlikine ilişkin 15.05.2015 tarihli Pay Alım Satım sözleşmesi hususunda çekişme bulunmamaktadır, çekişme, gerçekleştirilen bu alım satım işlemi neticesinde davalıya fatura edilen toplam 2.080.944,91-TL tutarındaki e-faturadan davalının itiraz ettiği bakiye bedel olan 639.685,51-TL yönünden davalının borçlu olup olmadığı, fatura edilen 38 kalemden hangilerinin davacı alıcı tarafından fatura edilebileceği hususlarında toplanmaktadır.
Somut olayda; davacı tarafın tanzim etmiş olduğu 37 adet işçi alacağına ilişkin 21.09.2018 tarihli ve 2.080,944,91 TL. tutarlı faturanın 639.685,51 TL.lik kısmına davalı tarafın 27.09.2018 tarihli ve 639.685,51 TL. tutarlı iade faturası düzenlediği, davacı alacaklının itiraza uğrayan bu tutar için icra takibi başlattığı, davalının ise takibe itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı borçlu tarafından icra takibine itiraz edilmiş ise de, mahkememizce hükme elverişli bulunan 07.10.2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporuna göre; davalının itirazında 25.842,27-TL asıl alacak ve 7.613,72-TL işlemiş faiz yönünden haksız olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davalının …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle 425.842,27-TL asıl alacak, 7.613,72-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 433.555,99-TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle 425.842,27-TL asıl alacak, 7.613,72-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 433.555,99-TL üzerinden takibin devamına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-)Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 29.616,21-TL nisbi karar harcından başlangıçta peşin alınan 7.669,41-TL harcın mahsubu ile bakiye 21.946,80-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 7.669,41-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 7.710,51-TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-) Davacı tarafından yapılan 5.000,00-TL bilirkişi ücreti, 227,00-TL teskere /davetiye gideri olmak üzere toplam 5.227,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 3.452,67-TL ‘sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 38.727,80-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-) Davalı tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 32,00-TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
😎 Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve tarifesi uyarınca 22.879,07-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-) Davacı / davalı gider – delil avanslarından artan bakiyelerinin karar kesinleştiğinde re’sen davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır