Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1199 E. 2021/198 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1199 Esas
KARAR NO:2021/198

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:12/12/2018
KARAR TARİHİ :10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından işletilen … plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, davaya konu trafik kazasının …/… ilçesinde meydana geldiğini, davalının işleteni olduğu aracın sürücüsü …’in olay sırasında 1,96 promil alköllü olduğunu ve kavşağa yaklaşırken hızını azaltmamış olması nedeni ile … plaka sayılı araca çarptığını, … poliçesi kapsamında … plaka sayılı araç hasar bedeli ve Karayolları Genel Müdürlüğüne de zarar gören bordür taşları bedeli olarak 3.084,35 TL tazminat ödendiğini, Motorlu Araçlar ZMMS poliçesi Genel Şartları’nın sigortalıya rücu hakkını düzenlenen B4 başlıklı hükmüne göre aracın alkollü içki alınarak kullanılması halinde sigortacının ödenmiş olduğu tazminatı rücu hakkı bulunduğundan davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi nedeni ile iş bu itirazın iptali davasının açıldığı tespit ve rapor edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı …Ş tarafından 19.09.2017 tarihinde müvekkil şirkete hasar tazminatı adına bir ihtarname gönderilmiş ancak bu ihtarnamenin sürücü …’e de gönderilip gönderilmediğini, … … A.Ş. nezdinde sigortalı … plakalı aracın karıştığı, 01.08.2017 tarihli kazada, … … plakalı araç hasara uğradığını, … şirketi … plakalı araç için hasar tazminatı ödemiştir. Kaza neticesinde sigortalı aracın sürücüsünün alkollü olduğu tespit edilmiş olup ödenen hasar tazminatının , müvekkil … Şirketi ve …’ ten müştereken ve müteselsilen rücuen tahsili talep edildiğini, müvekkil şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirketin haksız ve hukuka aykırı iş bu icra takibine, borca ve tüm ferilerine haklı olarak itiraz ettiğini, müvekkil açısından takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacının müvekkilin itirazının iptali için açıldığını iş bu davası ve dava dilekçesindeki talepleri hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, reddi gerektiğini, … şirketinin bu davayı açmakta hiçbir hukuki menfaati ve hukuka, yasaya uygun bir dayanağı mevcut olmadığını, müvekkil şirketin işleteni olduğu … plakalı araç …’in sevk ve idaresinde iken 01.08.2017 tarihinde …’nın … ilçesinde trafik kazası meydana geldiğini, müvekkil şirket tarafından bu araç Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalandığını, müvekkil aleyhine yapılan ve itiraz sonucu duran söz konusu icra takibi, hukuki mesnetten yoksun ve kötüniyetli olduğunu, kaza ile sürücünün almış olduğu iddia edilen alkol arasında bir illiyet bağının bulunup bulunmadığının tespiti son derece önemli olduğunu, davacı tarafından hukuka ve yasaya aykırı takip talebine karşı yapılan itirazın kabulüne ve takibin iptaline, kötüniyetle ve maddi çıkar elde etmek amacıyla yapılmış icra takibi nedeniyle davacı aleyhine, davalı müvekkil lehine, alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın; …. İcra Müd. … Esas sayılı dosyasında … plakalı ve … plakalı araçların karıştığı 01/08/2017 tarihli kazaya ilişkin … plakalı araç için ödenen hasar tazminatını rücuen tahsili talebine ilişkin yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşıldı.
….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … Ltd Şti olduğu, takibin 3.084,35 TL asıl alacak, 223,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.307,63 TL alacağa ilişkin olduğu, takip dayanağının 01/08/2017 tarihli kazada … plakalı araç için ödenen hasar bedelinin, sürücünün alkollü olması nedeniyle rücuen tahsilinden kaynaklanan alacağa dayalı ilamsız takip olduğu, 13/06/2018 takip tarihli ödeme emrinin 26/06/2018 tarihlerinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 29/06/2018 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
…, …ve … tarafından imzalı 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafa ait aracın sürücüsü …’in olayda %25 oranında kusurlu olduğunu, davacı şirket tarafından hasar bedeli ödenen aracın sürücüsü …’ın olayda %75 oranında kusurlu olduğunu, olay sonucu meydana gelen oto hasarının 12.000 TL, kaldırım taşı hasarının 377,40 TL olmak üzere toplam 12.337,40 TL olduğunu, davacı … ve davalı aracın işleteni bu hasarın %25 olan 3.084,35 TL sorumlu olduğunu, olaya münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediğinden takdiri Yüksek Mahkemeye ait olmak üzere davacının rücu hakkı bulunmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Zafer İşeri, … ve … tarafından imzalı 21/01/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’in Dava konusu trafik kazasının oluşumunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/h “Kavşaklarda Geçiş Önceliğine Uymama” maddesini ihlal ettiğinden % 75 oranında kusurlu olduğunu, … Plaka Sayılı Otomobil Sürücüsü …’in: Dava konusu trafik kazasını … plaka sayılı aracını salt alkol ve benzeri maddelerin etkisi altmda-münhasıran alkolün etkisi altında sevk ve idare ederken gerçekleştirdiğini ve 2918 Sayılı K.T.K.’nun 52/1-a “Kavşaklara yaklaşırken, Dönemeçlere Girerken, Tepe Üstlerine Yaklaşırken, Dönemeçli Yollarda İlerlerken, Yaya Geçitlerine, Hemzemin Geçitlere, Tünellere, Dar Köprü Ve Menfezlere Yaklaşırken, Yapım Ve Onarım Alanlarına Girerken Hızlarını Azaltmak Zorundadırlar” maddesini ihlal ettiğinden % 25 oranında kusurlu olduğunu, kazanın meydana gelmesinde … Plaka Sayılı Otomobil Sürücüsü …’ in kusurunun %25 ile sınırlı olduğu ve kaza sebebinin münhasıran alkol olmadığı tespit edildiğinden davacı …Ş’nİn sigortalı şirkete rücu hakkının olmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında alacaklının …, borçlunun … Ltd Şti olduğu, takibin 3.084,35 TL asıl alacak, 223,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.307,63 TL alacağa ilişkin olduğu, takip dayanağının 01/08/2017 tarihli kazada … plakalı araç için ödenen hasar bedelinin, sürücünün alkollü olması nedeniyle rücuen tahsilinden kaynaklanan alacağa dayalı ilamsız takip olduğu, 13/06/2018 takip tarihli ödeme emrinin 26/06/2018 tarihlerinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 29/06/2018 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 12/12/2018 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge die bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan her iki bilirkişi raporunda da kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranları hususunda çelişki yaratmayacak şekilde aynı doğrultuda değerlendirme yapıldığı görülmektedir.
Davacı taraf, … plakalı araç sürücüsü …’in kaza sırasında alkollü olması nedeniyle kazaya karışan diğer araç için ve bordür taşları için ödediği hasar bedelinin rücuen tahsilini talep etmekte olup, Yargıtay 17.HD’nin yerleşik uygulamasında ve bu hususta emsal birçok kararında belirttiği üzere; hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü 6762 sayılı TTK’nun 1281. Maddesi (6102 sayılı TTK’nın 1409. maddesi) hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları)
Somut olayda Nöroloji Uzmanı Bilirkişi Dr. …’ın da bulunduğu ikinci heyetten alınan 21/01/2021 tarihli heyet raporunda kazanın meydana gelmesinde … Plaka Sayılı Otomobil Sürücüsü …’ in kusurunun %25 ile sınırlı olduğu ve kaza sebebinin münhasıran alkol olmadığı belirlendiğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 39,95-TL harçtan mahsubu ile bakiye 19,35-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.307,63-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
5-Taraflarca yatıralan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.