Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/116 E. 2021/398 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/116 Esas
KARAR NO:2021/398

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:27/09/2013
KARAR TARİHİ:27/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 11.07.2013 kaza tarihinde davalılardan… AŞ ‘ye trafik sigortası ile sigortalı, davalı …’ın maliki ve davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan… plakalı aracın, kusurlu bir şekilde dava dışı … … ŞTİ ‘ye ait işyerinde çalışan işçisi davacı … …’e çarparak malul kalmasına sebebiyet verdiğini, kazanın oluşumunda davalı sürücünün kusurlu olduğunu, vekiledeni …’in geçici ve sürekli iş göremezlik zararına maruz kaldığını, tedavi ve bakıcı gideri bulunduğunu, ayrıca vekiledeni … ve …’in eşi ve çocukları diğer davacıların manevi zararı bulunduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK’nun 107. Maddesi uyarınca maddi zararın belirlenmesi halinde artırılmak üzere 10.000,00 TL maddi, davacı … için 80.000-TL, eşi davacı … … için 30.000-TL, davacı her bir çocuk için ayrı ayrı 10.000’er TL olmak üzere toplam 140.000,00 TL manevi tazminatın( davalı sigorta şirketi yönünden maddi tazminattan ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalılardan… A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, Vekiledeninin… plakalı aracı 11.02.2013/2014 vadeli ve … no.lu trafik poliçesi ile sigortaladığını, delillerin tebliğ edilmesi gerektiğini, davacıların tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik tazminatından 6111 sayılı yasa gereği SGK’nın sorumlu olduğunu, tedavi giderlerinin refakat, yol, bakım ve paramedikal zararını da kapsadığını, geçici iş göremezlik tazminatının da tedavi giderleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, Yargıtay genel hukuk kurulunun kararının bu yönde olduğunu, davalı şirketin azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında sorumlu olduğunu, bu nedenle kusur ve maluliyet oranı yönünden inceleme yapılması gerektiğini, olay tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini , manevi tazminattanda sorumlu olmadıklarını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılardan… vekili cevap dilekçesinde, Olayda davalının asli kusurlu olduğunu, olayın aynı zamanda bir iş kazası olduğunu, davacının öncelikle işverene yönlenmesi gerekirken davalıya yönlenmesinin iyi niyetli olmadığını, olayın davacının işverenine ihbar edilmesi gerektiğini, bu hususlarla birlikte kazaya karışan… plakalı aracın kasko sigorta poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş ‘ye ihbar edilmesini, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu beyanla, davanın redine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı …’ın usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermediği, duruşmalarada katılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı yanın talepleri doğrultusunda iş bu dava … … LİMİTED ŞİRKETİ ‘ne ve … … A.Ş. ‘ne ihbar edilmiş, davalı… vekilinin talepleri doğrultusunda dava kasko sigortacısı … SİGORTA A.Ş. ‘ne ihbar edilmiştir.
İhbar olunan … SİGORTA A.Ş. vekili 08.01.2016 tarihinde davaya cevap vermişler ve itirazlarını bildirmişlerdir.
İhbar olunan … … A.Ş.vekili 11.03.2016 tarihinde davaya cevap vermişler, davacı …’in vekiledeni şirket çalışanı olmadığını, şirketin yurt genelinde yaygın … taşımacılığı işi yaptığını, işin ya acente eliyle ya da şube olarak şirket bünyesinde gördürdüğünü, somut olayda ihbar olunan … … Limited Şirketi ile aralarında acentelik sözleşmesi bağıtlandığını, bu itibarla hiçbir şekilde husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini bildirmişlerdir.
DELİLLER
Kazaya karışan… plakalı aracın trafik tescil kayıtları getirtilip incelenmiş, aracın… adına kayıtlı ticari kapalı kasa kamyon olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta nezdindeki … nolu Sigorta Poliçesi incelendiğinde kazaya karışan… plaka sayılı aracın 11.02.2013/2014 tarihleri arası ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalandığı anlaşılmıştır.
Davacı asilin maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu 3 İhtisas Kuruluna sevk edilmiş, 26.01.2015 tarihli raporda :”…. oğlu 1964 doğumlu … …’in 11/07/2013 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı gelişen arızası, 03.08.2013 tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 X(3b……….65)A %100, E cetveline göre %100 (yüzdeyüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı…” tespit ve rapor edilmiştir.
Davada talep edilen maddi tazminatlar ve kusur oranının belirlenmesi yönünden dosya Makine Mühendisi Bilirkişi, Sigorta Uzmanı Bilirkişi, Hesap Uzmanı bilirkişiden oluşturulan heyete verilmek suretiyle 05.10.2015 tarihli kök rapor alınmış, raporda; ”…Dava konusu olayın bir iş-trafik kazası olduğu, kazanın meydana geldiği yerin karayolu olarak kabul edilen yerlerden olmadığı, dava konusu iş kazasının meydana gelişinde… plakalı aracın sürücüsü …’ın %30 (Yüdeotuz) oranında ikinci derecede kusurlu olduğu, işveren … … Servisi A Ş ‘nin % 70 (Yüzdeyetmiş) oranında birinci derecede kusurlu olduğu, davacı … …’in, terditli kusur oranlarına göre sürekli iş gücü kaybı nedeniyle uğradığı zarar ile bakıcı gideri nedeniyle uğradığı maddi zararların hesaplandığı, ancak davacıya öncelikle iş kazası yönünden SGK’ya başvuruda bulunması için önel verilmesi gerektiği, keza asgari ücretin bütününe göre belirlenen bakıcı giderinden BK hükümlerine göre indirim yapılıp yapılmayacağı ve yapılacak ise oranının takdirininde mahkemeye ait olduğu…” tespit ve rapor edilmiş,
Özellikle raporda vurgulanan SGK nezdinde davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı hususunda yazılan teskereye verilen 21.01.2015 tarihli cevap ve bağlanan gelirin peşin sermaye değeri ile taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda, aynı heyetten 28.03.2016 tarihli ek rapor alınmış, bu kez raporda trafik iş kazasının meydana geldiği yerin kapalı alan olup kamuya açık olmadığı, KTK 2 ve 3 maddeleri uyarınca karayolu ve karayolu sayılan yerlerden olmadığı, bu sebeple oluşan zararın zorunlu mali sorumluluk poliçesi teminat kapsamında değerlendirilemeyeceği ve davalı… A.Ş.’nin sorumluluğu bulunmadığı, SGK tarafından rücuya tabii ilk peşin sermaye değeri 238.764,33-TL ‘nin mahsubundan sonra davacı …’in iş gücü kaybı ve bakıcı gideri zararının yeniden hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda en büyük tartışma trafik / iş kazasının meydana geldiği yer hususunda olup bu kez özellikle davacı yanın itirazları nazara alınarak ve hernekadar başlangıçta kök rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden Makine Mühendisi bilirkişinin işyerini keşif suretiyle gördüğü açıklaması yapılmış ise de, bu kez mahkememiz heyetince ve mevcut bilirkişi heyetine iş güvenliği uzmanıda eklenmek suretiyle mahallinde yeniden keşif yapılmasına karar verilmiş, 06.09.2016 tarihinde başlangıçtan beri raporlarda imzası bulunan Makine Mühendisi …ve İş Güvenliği Uzmanı … nezaretinde yapılan keşif ve akabinde yine aynı heyetten alınan 14.10.2016 tarihli 2.ek raporda: ”….Dosyaya daha önce ibraz edilen kök rapor ve 1. ek rapor tashih edilerek, keşif sonucu riziko mahallinin karayolu sayılacağına ilişkin tespit dikkate alınarak;
-Dava konusu iş kazasının meydana gelişinde dava dışı işveren … … Ltd.Ştl.’nin % 70 (Yüzdeyetmiş) oranında birinci derecede kusurlu olduğu,
-Dava konusu iş kazasının meydana gelişinde davalı Sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış… plakalı aracın sürücüsü …’ın % 30 (Yüzdeotuz) oranında ikinci derecede kusurlu olduğu,
-Dava konusu olayın trafik iş kazası olduğu, kazanın meydana geldiği işyerinin kamyonların bulunduğu bölümünün karayolu ile bağlantısının olduğu, fabrika sahasının karayolu sayılan yerlerden olduğunun tespit edildiği,
-Kaza sebebiyle davacının %100 oranında maluliyetinin meydana geldiği, zararının oluşmasında müterafik kusurunun bulunmaması nedeniyle zararından değişik sebeplerle sorumluluğu olanların zararın tamamından KTK 88/1 TBK 61. Md. gereğince müştereken müteselsilen, teselsül esasına göre sorumlu olabileceklerinin takdirinin mahkemeye ait olacağı,
-Olayın Trafik İş kazası olması sebebiyle, SGK tarafından rücuya tabi (ilk peşin sermaye değerlerinin mahsubu ve ek rapor tarihi itibarıyla bilinen veriler dikkate alınarak davacının maluliyet zararının 122.960.01-TL, bakıcı giderinin 439.600,35-TL olarak hesaplandığı, “kaza sonrası refakatçi, hastane, rehabilitasyon ve fizik tedavi, yol gideri, yaşam boyu elektrikli özürlü sandalyesi” giderlerinin tedavinin gerektirdiği giderler kapsamında hekim bilirkişi tarafından ancak hesaplanabileceği,
-… … AŞ, …. Sti. ve … Sigorta AŞ davaya ihbar edilen olmaları sebebiyle, haklarında hüküm tesisi mümkün bulunmadığından, davaya konu tazminatların iç ilişkide paylaşımı sırasında sorumluluklarının değerlendirilmesi gerektiğinden inceleme ve değerlendirmede bulunulmadığı,
-122.960.01 TL maluliyet zararından tüm davalıların müştereken müteselsilen teselsül hükümlerine göre sorumluluklarının değerlendirilebileceği, 439.600,35 TL. bakıcı gideri konusunda davalı… AŞ yönünden 250.000 TL ile sınırlı olmak kaydıyla tüm davalıların müştereken müteselsilen teselsül hükümlerine göre sorumluluklarının değerlendirilebileceği, … AŞ yönünden bakıcı gideri, ve tedavinin gerektirdiği diğer giderler ve geçici işgörmezlik zararı toplamının sınırının 250.000 TL olacağı,
-Davalı sigorta şirketinin dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, temerrüt tarihinin 22.08.2013 dava tarihi olacağı, sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından ise temerrüt tarihinin 11.07.2013 olay tarihi olacağı…” tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili bu rapor doğrultusunda 11.11.2016 havale tarihli dilekçeleri ile davalarını ıslah etmişler ve bilirkişi raporunda 2.seçenekte davalıların %30 kusur oranı sorumluluk durumlarına göre davanın bedelini arttırmışlardır.
Davalı Hamide vekili, davalı… vekili bilirkişi raporuna itiraz etmişler, özellikle ıslah yönünden zamanaşımı itirazları ile kusura yönelik itirazlarını yinelemişlerdir. Ancak, davanın HMK 107 maddesine dayalı belirsiz alacak davası olmasına, kaza ve ıslah tarihine göre davalı yanın zamanaşımı itirazları ve dosya kapsamına göre kusura yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce İstinaf kaldırma kararı üzerine kazanın meydana geldiği mevcut yerin karayolu veya karayolu sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda mahkememizce keşfen inceleme yaptırılarak Bakırköy İş Mahkemesi 2016/345 esas sayılı dosyasında alınan kusur raporu da gözetilerek denetime elverişli rapor aldırılmış, 18.12.2018 tarihli keşif raporunda: ”…Bu olayın meydana geldiği yerin eşya/yük terminali vasfında olduğu ve dolayısıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun hükümlerinin uygulandığı yerlerden olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişiler heyeti tarafından düzenlenen raporda 1.06.2018 tarihli inceleme ara kararına tam olarak uyulmamış ve kusur oranları tespit edilmemiş olmakla bu konuda ve taraf vekillerinin itirazları kapsamında en son bilirkişiler heyetinden bu hususta ek rapor aldırılmış, 10.06.2019 tarihli ek raporda: ”…. sayılı araç sürücüsü … ‘ın davranışlarının asli derecede ve %50 oranında etkili olduğu, … İnş.Tur.Nakl.Paz.Ltd.Şti’nin fiziki tedbir ve işaretlemeleri tam ve eksiksiz halde bulundurmamasının tali ve %25 oranında etkili olduğu, Yaya … …’in davranışlarının tali derecede ve %25 oranında etkili olduğu….” tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce son alınan kusur raporu daha evvel … İş Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında alınan kusur raporu ve dahi mahkememizce alınan ilk raporda belirlenen kusuru oranları arasında ciddi çelişkiler olmakla bu kez dosyada mevcut kazada tarafların kusur oranları yönünden yeniden, raporlarda kusura yönelten tüm unsurlar ve çelişkiler ayrı ayrı irdelenmek suretiyle rapor alınmış 20.01.2020 tarihli raporda:
”…Kazanın meydana geldiği yükleme alanının Karayolları Trafik Kanununun 2 maddesi gereğince karayolu olduğu ve dava konusu kazada Karayolları Trafik Kanunu ile Yönetmeliğinin uygulanabileceği,
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13/a-b maddeleri gereğince dava konusu olayın, trafik iş kazası olduğu ve iş kanunları ile yönetmeliklerinin uygulanabileceği,
Davalı sürücü …’ın yönetimindeki… plakalı kamyonu ile geri geri manevra yaparken, gözcüden yardım almadığı; manevraları düzenleyen genel şartlara uymadığı ve … …’e çarparak önce ağır yaralanmasına ve sonra da ölümüne neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 67/b – 84/j ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 137/B -157/a/10 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; ölümlü kazanın meydana gelmesinde tali ve %30 kusurlu olduğu,
Davacı müteveffa … …’in işletmede normal görevini yaparken emniyetlice çalışabileceği alan olmaması ve geri geri manevra yapan… plakalı kamyonun çarpması sonucu kazaya karıştığı ve hayatını kaybettiği için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı,
Davalı…’ın Karayolları Trafik Kanununun 85/1-5 maddesi gereğince sahibi olduğu… plakalı kamyon sürücüsü …’ın kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zararlardan müştereken ve müteselsilsen sorumlu,
Dava dışı işveren … İnş. Tur. Nak. Paz, Ltd. Şti.’nin işyerinde kuryelerin çalışacağı emniyetli alanlar oluşmasını sağlamadığı; işveren olarak iş sağlığı ve iş güvenliği yönünden yükümlülüklerini yerine getirmediği; … plakalı kamyonun kuıye … …’e çarpmasına ve ölümüne neden olduğu için 6331 sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanununun 4/a-b maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; Ölümlü kazanın meydana gelmesinde asli ve %70 kusurlu olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
Davacılar vekili ve davalı… vekili bilirkişi raporuna itiraz etmiş olup, taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda ve önceki alınan raporlar gözönüne alınarak ek rapor aldırılmış, 09.09.2020 tarihli raporda : ”…20.01.2020 tarihli kök raporda değişiklik yapmaya gerek olmadığı ve aynen geçerli olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili iş bu rapora itiraz etmiş ve davalı …’ın tali ve %30 kusurlu olduğu görüşüne katılmadıkları, bu yönde yeni bir bilirkişi heyeti ile inceleme yapılmasına, ancak mahkemenin kusur açısında yeniden bilirkişiye gönderilmesi talepleri kabul edilmediği takdirde 2020 asgari ücret artışı dikkate alınarak yeniden hesap bilirkişisine tevdiini talep etmiş olmakla, davacı vekilinin itirazları kapsamında bu kez heyette bulunan aktüer bilirkişiden rapor aldırılmış, 02.12.2020 tarihli raporda:
”…11.07.20l3 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı … Ozel’in uğradığı maddi zarara ilişkin olarak;
Mahkemece davalıların %30 kusur oramndaki sorumluluk durumuna göre belirlenen maddi tazminat tutarları esas alınarak verilen ilk karar lstanbul Bdlge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesinin 20l7/l49l E sayılı dosyası ile kusur yönünden davalılar yararına bozulmuştur.
Mahkemece verilen ilk karar davacr tarafindan istinaf konusu yargılama ve verilen ilk kararın onanması talep edilmigtir. Bu durumda;
Her ne kadar işbu raporda değişen asgari ücretler dikkate alnarak yaprlan hesaplama sonucu bulunan maddi zarar tutarları Mahkemece verilen ilk karardaki tutarları aşmış ise de;
Mahkemece %30 kusur oranı üzerinden hüküm altına alınan 36.888.00-TL maluliyet zararı ile 131.880.10 TL bakıcı gideri zarar tutarlarının davacı bakımından kesinleşip kesinleşmeyeceği, davalılar bakımından ise usulü müktesep hak halini alıp alamayacağı ve buna göre ilk karardaki tutarların aşılıp aşılamayacağı hususundaki hukuki durumun takdir ve değerlendirmesi mahkemeye ait olmak üzere;
Davacı talebi doğrultusunda 2020 yılına kadar bilinen asgari ücret artışları dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucu;
L.Seçenekte; %100 kuru oranındaki sorumluluk durumuna göre;
a) Sürekli iş göremezlik dönemine ait
%100 maluliyetiyle ilgili bakiye maddi zaranmn = 336,410.16 TL, olduğu,
-Davacının bakiye maddi zararının zorunlu trafrk sigorta poligesindeki sakatlık limitini aşması nedeniyle sigorta şirketinin sorumluluğunun 250.000,00-TL limit ile sınırlı olacağı,
b) Bakıcı gideri nedeniyle maddi zarannrn = 713.776.35 TL olduğu,
-Davacının bakiye maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki tedavi gideri limitini aşması nedeniyle sigorta şirketinin sorumluluğunun 250.000,00-TL limit ile sınırlı olacağı,
2.Secenekte: Sadece davalıların %30 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre;
A) Sürekli iş göremezlik dönemine ait;
%100 maluliyetiyle ilgili bakiye maddi zararının = 100.923,05-TL olduğu,
-Davacının bakiye maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki sakatlık limitinin içinde kaldığı,
b) Bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının = 214.132.91-TL, olduğu,
-Davacının bakiye maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki tedavi gideri limitinin içinde kaldığı,
-Davalı sigorta şirketinin 22.08.2013 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından ise temerrüt tarihinin, 17.07 .2013 olay tarihi olacağı…” tespit ve rapor edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, tedavi ve bakıcı gideri, manevi tazminat isteminden ibarettir.
Dava, öncelikle…. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmiş, mahkemenin … Esasında görülen davada 22.08.2013 tarihinde görevsizlik kararı verilmiş, kararın 23/09/2013 tarihinde kesinleşmesi ve davacı vekilinin 02/09/2013 tarihli dilekçesi uyarınca dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce 2013/307 – … E. K. sayılı, 06.12.2016 tarihli karar ile :”… kazanın meydana geldiği yer, karayolu kabul edilmek ve davalı sürücü olayda %30 oranında kusurlu kabul edilmek suretiyle, davanın maddi tazminat talebi açısından ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulü, manevi tazminat talebi açısından ise kısmen kabulü yönünde karar …” karar verilmiş,
Davalı… vekilinin kararı istinaf üzerine Mahkememiz kararı … Bölge Adliye Mahkemesi…Hukuk Dairesi’nin 2017/491 – 1242 E. K. sayılı ilamı ile :”…Mahkemece, davacı vekilinin delil listesinde bulunan ceza soruşturmasının akibeti araştırılmalı, dava açılmış olması halinde dosya getirtilerek dosyadaki delillerden ve varsa kazaya ilişkin görüntü kayıtlarından yararlanılarak, tercihen Karayollarından seçilecek konusunda uzman üçlü bilirkişi heyeti ile, mahallinde HMK’nın 288 ve devamı maddelerinde belirtilen usule uygun olarak keşif yapılmak suretiyle, olay yerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. ve 2. maddesinde belirtilen karayolu veya karayolu sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenerek davalı sigorta şirketinin sorumluluğu açısından çelişki giderilerek sonucuna göre karar verilmesi, ayrıca HMK’nın 145. maddesi hükmü kapsamında kabul edilmesi mümkün olan davalı tarafın sunduğu Bakırköy İş Mahkemesinin 2016/345 esas sayılı dosyasında alınan kusur raporu ile kusur oranları açısından bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler tereddüte mahal vermeyecek şekilde giderilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.” gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
İstinaf Mahkemesinin kararı üzerine yapılan yargılama sırasında alınan ve mahkememizce de hükme elverişli bulunan 20.01.2020 tarihli rapora göre; Kazanın meydana geldiği yükleme alanının Karayolları Trafik Kanununun 2 maddesi gereğince karayolu olduğu ve dava konusu kazada Karayolları Trafik Kanunu ile Yönetmeliğinin uygulanması gerektiği, davalı sürücü …’ın yönetimindeki… plakalı kamyonu ile geri geri manevra yaparken, gözcüden yardım almadığı; manevraları düzenleyen genel şartlara uymadığı ve … …’e çarparak önce ağır yaralanmasına ve sonra da ölümüne neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 67/b – 84/j ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 137/B -157/a/10 maddelerinde açıklanan kusurları işleyerek azanın meydana gelmesinde tali ve %30 kusurlu olduğu, Davacı … …’in işletmede normal görevini yaparken emniyetlice çalışabileceği alan olmaması ve geri geri manevra yapan… plakalı kamyonun çarpması sonucu kazaya karıştığı ve hayatını kaybettiği için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, dava dışı işveren … İnş. Tur. Nak. Paz, Ltd. Şti.’nin işyerinde kuryelerin çalışacağı emniyetli alanlar oluşmasını sağlamadığı; işveren olarak iş sağlığı ve iş güvenliği yönünden yükümlülüklerini yerine getirmediğinden kazanın meydana gelmesinde asli ve %70 kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
İstinaf kararı sonrasında alınan bilirkişi raporuna göre kusur oranının değişmediği, ancak asgari ücretteki artış da gözetilerek yeniden yaptırılan aktüerya hesabına göre davacı müteveffanın sürekli iş göremezlik dönemine ait %100 maluliyetiyle ilgili bakiye maddi zararının 100.923,05-TL olduğu, davacının bakiye maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki sakatlık limitinin içinde kaldığı, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 214.132.91-TL, olduğu, davacının bakiye maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki tedavi gideri limitinin içinde kaldığı mütalaa edilmiş ve bu tutarın istinafa konu mahkememizin 2013/307 – … E. K. sayılı, 06.12.2016 tarihli kararı ile hüküm altına alınan tutardan fazla olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacı yanın istinaf kanun yoluna başvurmadığı, taraflardan birisinin İlk Derece Mahkemesi’nin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmaması halinde kamu düzenine aykırılık yok ise diğer taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacağı (Bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/3833 E., 2019/10387 K.), davacı … …’in yargılama sırasında vefat etttiği, mirasçılarının davayı takip ettikleri, ölen davacının maddi ve manevi tazminat isteminin TMK.m.25 hükmüne göre mirasçılarına geçtiği anlaşıldığından davalılar lehine oluşan usuli müktesep hak gözetilerek mahkememizin 2013/307 – … E. K. sayılı, 06.12.2016 tarihli kararı ile hüküm altına alınan tutarlar üzerinden aşağıdaki karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davacının bedel artırım dilekçesi göz önüne alınmak kaydıyla 36.888 TL maluliyet zararı, 131.880,10 TL bakıcı gideri maddi zararı olmak üzere toplam 168.768,10 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi 22/08/2013 tarihinden, diğer davalılar … ve…’dan olay tarihi 11/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile muris … … mirasçılarına payları oranında verilmesine,
2-)Manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne,
-Muris … … yönünden 70.000 TL. manevi tazminatın olay tarihi olan 11/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve…’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile muris … … mirasçılarına payları oranında verilmesine,
-Davacı … … yönünden 20.000 TL davacılar … …, … … ve … … yönünden 10.000’er TL olmak üzere toplam 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihi 11/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve…’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 19.725,75-TL harçtan peşin alınan 512,35-TL harcın ve 542,27-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 18.671,13-TL harcın, davalı… A.Ş.’nin 10.912,19-TL harçtan sınırlı sorumlu olması kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Peşin, başvuru, vekalet harcı ve ıslah harcı toplamı 1.090,17-TL nin … A.Ş. ‘nin 637,14-TL ‘sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan 7.275,00-TL bilirkişi ücreti, 655,50-TL keşif harcı, 957,95-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 8.888,45-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 8.312,72-TL sinin , davalı… A.Ş. 4.858,30-TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Maddi tazminat yönünden; davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 19.982,97-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’e verilmesine,
7-)Manevi tazminat yönünden davacılar duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.350,00-TL nispi vekalet ücretinin oranlaması ile; davacı … için 8.954,11-TL, davacı … için 2.558,33-TL, davacılar …, …, … için ayrı ayrı 1.279,16’şar TL olmak üzere davalılardan … ve… ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
8-)Davalılar duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat yönünden 4.080,00-TL makdu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılara verilmesine,
9-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıların/davalıların gider/delil avansından artan bakiyelerinin davacılara/davalılara/vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve ihbar olunan … … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/05/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır