Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1145 E. 2021/651 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1145 Esas
KARAR NO:2021/651

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/11/2018
KARAR TARİHİ:29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki 10.08.2016 tarihli Genel Faktoring Sözleşmesinin davalı tarafından 18.9.2018 tarihli ve … yev. no.lu ihtarnamesi ile haksız şekilde feshedildiğini, İhtarnamede … çeklerinin karşılıksız kaldığı hususunun gerçek dışı olduğunu, çeklerin tamamının ödendiğini, ancak davalının çeklerin ödenmediğinden bahisle; 1.000.000,00-TL’lik Genel Faktoring Sözleşmesine istinaden teminat olarak verilen senedi 105.852,81 TL üzerinden haksız surette ….İcra Dairesinin … esas numaralı dosyası ile takibe koyduğunu, Takip tarihi itibariyle teminat senedi takibe konulmak suretiyle bedelleri tahsil edilen çekler incelendiğinde; vadelerinin 25.9.2018, 25.10.2018, 2.10.2018, 21.11.2018, 30.10.2018, 18.10.2018 olduğu ve vadelerinin gelmediğini, davalının vadesi gelmeyen çekler için teminat senedini takibe koyduğunu, Müvekkilinin yaptığı görüşmelerde oyalanarak takibe itiraz süresinin kaçırıldığını, 30.10.2018 tarihinde hacze gelindiğini ve tüm senet bedelleri ödendiği halde haciz yapıldığını, haciz tehdidi altında 21.11.2018 vade tarihli senet bedeli olan 18.731.88 TL içinde olmak üzere toplam 40.127,20 TL ödeme yapılarak zaten haksız icra takibine konu çek bedellerinin takasa sokularak ödendiğini haksız icra takibi neticesinde icra gideri ve vekalet ücreti, masraf ve harçlara denk gelen 21.395.2 TL fazladan ve haksız ödeme yapılarak dosyanın kapatıldığını ve müvekkile 1.000.000,00 TLlik teminat senedinin bu şekilde iade edildiğini, müvekkilinin haksız icra takibi ile zarara uğratıldığını, haksız ve haciz baskısıyla ödenen tutarların iadesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile; …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında, icra tehdidi altında haksız olarak fazladan tahsil edilmiş olan 21.395.2 TLlik bedelin ödemenin yapıldığı 30.10.2018 tarihinden itibaren avans faizi (ticari faiz) oranında temerrüt faizi (3095 s.lı K.m.2/II) ile birlikte istirdadına (davalıdan tahsiline) ve müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalının üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Borcun faktoring sözleşmesinin imzalanması ile birlikte doğduğunu, müvekkilinin, faktoring piyasasında faaliyet gösteren bir sermaye şirketi olduğunu, müşterilerinin üçüncü şahıslardan olan alacaklarının tahsilini üstlendiğini, temlik almış olduğu alacaklarının garantisi olarak çek veya benzeri belgelerin müvekkiline devredildiğini, talep edilen alacağın muaccel bir alacak olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan fesih yetkisini kullandığını, Müvekkilinin şirket müşterisi ile ilgili olarak yapmış olduğu araştırmada çeklerinin yazıldığını ve ödeme güçlüğü içine düştüğünün tespiti ile müşterinin kredibilitesinde oluşan olumsuz etken dolayısı ile müvekkil taraflar arasında akdedilen Faktoring Sözleşmesinin IV- Sözleşmenin Süresi, Sona Ermesi ve Sonuçları başlığı altında düzenlenen 2. Maddesi uyarınca ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini ve borcun ödenmesini ihtar ettiğini, Faktoring Sözleşmesinin 19. maddesine göre “Müşteri ya da borçlulardan herhangi birinin ödeme güçlüğü içine düşmesi, ödemelerin gecikmesi, ayıp iddiasında bulunulması, mücbir sebep veya olağanüstü sebepler de dahil olmak üzere, alacağı ödenmemesi gibi hallerde varsa ödeme tarihine kadar işleyecek akdi faiz, temerrüt faizi oranlarını finansman kullandırmama ve kullandırdığı finansmanı geri çağırma hakkına sahiptir.” sözleşmenin 6. Maddesi “Müşteri, devir olan alacakların mevcudiyetini, sözleşmenin kapsamı içindeki alacaklar üzerinde tasarruf yetkisinin varlığını ve tamamen ödeneceğini gayri kabili rücu garanti etmekte, her ne sebeple olursa olsun devir olunan alacağın ödenmemesi ihtimalinde, aldığı finansmanı, ferilerini ve bu nedenle faktor’un uğrayacağı zararları ve masrafları derhal ödeyeceğini tahhüt etmektedir.” denildiğini, müvekkilinin müşterisinin acz içine düştüğünü öğrenmesi üzerine müşterisinden sözleşme kapsamında kullanılan kredinin başlatılan takip ile iadesini istediğini, sözleşmenin feshi ile birlikte borcun muaccel hale geldiğini, bedelsiz senedin kullanıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, takip başlatıldığında muaccel hale gelmiş ve ödenmesi gereken bir borç bulunduğunu, dava konusu bononun hukuken teminat senedi olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, Dava konusu bononun temlik edilen alacağı garanti etmek adına düzenlendiğini, müşterinin müzayaka haline düştüğünü ve müvekkilinin ek ödeme aracı olarak alınan bono üzerinden alacağın tahsili talep ettiğini, davacının müvekkiliyle olan borcunun teminatı-garantisi olarak bono düzenlenmesi ile ticari anlaşmalarda düzenlenen teminat senedinin ayrı özellikleri taşıyan belgeler olduğunu, müvekkilinin davacıdan olan alacağının likit muayyen ve muaccel bir alacak olduğunu, davacının bononun teminat senedi iddiasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının çeklerinin yazılmaya başlandığını ve çeklerin vadesinde ödenmemesi halinde müvekkilinin alacağını tahsil edememe olasılığının yüksek olduğunu, riskin gerçekleşmediğinin iddia edilmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin gönderdiği ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini ve borcun muaccel hale geldiğini, Davacı adresine 30.10.2018 tarihinde hacze gidildiğini, Akabinde davacılar tarafından ödeme yapılarak dosyanın kapatıldığını, davacının borcunun tamamını hiç bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin haricen ödediğini, ihtirazi kayıt konulmaksızın yapılan ödemenin iadesinin mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle haksız ve kötüniyetle açılan davanın reddine, Davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, Yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında icra tehdidi altında fazla tahsil edildiği iddia edilen bedelin davalıdan tahsiline ilişkin istirdat davasıdır.
….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde alacaklının … Faktoring AŞ, borçluların … olduğu, takip dayanağının 13/09/2018 vade 10/08/2016 tanzim tarihli 1.000.000,00-TL bedelli senet olduğu, takibin takip konusu senetten bakiye 105.852,81-TL asıl alacak, 286,68-TL takip öncesi faiz, 317,56-TL komisyon ve 330,89-TL protesto olmak üzere toplam 106.787,94-TL alacağa ilişkin olduğu, 10/09/2018 tarihli ödeme emrinin borçlu …’e 25/09/2018 tarihinde, borçlu …’ne 25/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, takip dosyası kapsamında borçlular adına sunulan itiraz dilekçesi ulunmadığı görülmüştür.
Mali Bilirkişi … 24/03/2020 tarihli raporunda özetle; Davalı Faktoring Şirketinin davaya konu faktöring işlemlerini gerçekleştirirken, 6361 sayılı yasa ile Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik ile BDDK Genelge ve Tebliğleri şartlarına ve kurallarına uygun hareket ettiği, bir mal veya hizmet satışından doğmuş olan (7 adette toplam 109.462,81 TL lık) çekleri 6361 s.lı yasanın 9/2 (Yönetmeliğin 22/2 md si) kapsamında fatura ile tevsik ederek iktisap etmiş olmakla bu konuda kusurlu bir işlemine rastlanılamadığı,
ancak; Faktoring Şirketinin fesih ihtarnamesinde Sözleşmenin IV.2 maddesinin ileri sürüldüğü; “müşteri veya borçlulardan herhnagi birisinin ödeme güçlüğü içerisine düştüğünü…” gösterir bir belgenin ne fesih ihtarnamesine ek yapıldığı ne de dava dosyasına sunulduğu, bu konuyu ispat zorunluluğunun bulunduğu, Aksi halde fesih bildiriminin ve bu bildirim kapsamında yürütmüş olduğu icra takibinin yerinde olmadığı, haksız bir uygulama olduğunun söylenebileceği, davaya konu bu olayda; Yönetmeliğin 8/2 maddesi kapsamında, ek teminat niteliğinde alınan takibe konu edilen senetle ilgili olarak; Yönetmeliğin 8/2 maddesinde belirtilen hiçbir şartın gerçekleşmediği, davaya konu alacağın vadesinin gelmediği, vadesinde ödenmediğinin tespit edilmediği, kısaca Yönetmeliğin 8/2 maddesinde belirtilen şartların hiç birisinin gerçekleşmediği, davaya konu bu senetle ilgili olarak kambiyo senetlerine mahsus takip olayının gerçekleştirilemeyeceği, yani davacı aleyhinde yürütülen …. İcra Müdürlüğünün … numaralı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip işlemlerinin usulüne uygun işlemler olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı, davacının bu takip dosyası kapsamında ödemiş olduğu 21.395,20-TL’lik fazla ödemeyi; ödeme yapmış olduğu 30.10.2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/11 maddesi kapsamında avans faizi ile birlikte davalı Faktoring Şirketinden isteyebileceği; tarafların sair taleplerinin ve takdirin Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mali Bilirkişi … 26/04/2021 tarihli ek raporunda özetle; tevdi olunan görev doğrultusunda yapılan inceleme tespit ve değerlendirmeler sonucuna, davalı yan itirazları karşısında Kök raporumuzda herhangi bir değişikliği gerektirir duruma rastlanılamamakla görüş ve kanaatin yine aynı şekilde sunulduğu belirtilmiştir.

Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı şirket ile davalı arasında 10/08/2016 tarihli 1.000.000,00-TL limitli faktoring sözleşmesinin akdedildiği, davacılardan …’in ise 1.000.000,00-TL limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; ilk olarak davacının 09/05/2018 tarihli … AŞ’ne kesilen 30/04/2018 tarihli … sayılı 6.705,02-TL tutarlı faturanın davalıya temlik edildiği, temlik alınan toplam 26.705,02-TL için 18/10/2018 tarihli 9.200,00-TL bedelli … nolu çekin ve 30/10/2018 tarihli 17.500,00-TL bedelli … nolu çekin ciro edilerek ödeme aracı tevdi bordrosu ile davalı şirkete devredildiği, fatura tutarının temliki ile kullandırılacak olan ve iskonto işlemi neticesinde bakiye 23.100,00-TL ödeme talimatı verildiği ancak dekont sunulmadığından ödemenin tespit edilemediği, ikinci olarak davacının 26/06/2018 tarihli … ile … AŞ’ne kesilen 30/05/2018 tarihli … sayılı 26.174,58-TL tutarlı faturanın, … … AŞ’ne kesilen 31/05/2018 tarihli … sayılı 11.726,69-TL tutarlı faturanın, Gökkanlı İnşaat’a kesilen 30/05/2018 tarihli … sayılı 3.610,80-TL tutarlı faturanın davalıya temlik edildiği, temlik alınan toplam 40.862,70-TL için 02/10/2018 tarihli 26.172,58-TL bedelli … nolu çekin ve 21/08/2018 tarihli 3.610,00-TL bedelli 385456 nolu çekin, 25/09/2018 tarihli 11.080,20-TL bedelli … nolu çeklerin ciro edilerek ödeme aracı tevdi bordrosu ile davalı şirkete devredildiği, fatura tutarının temliki ile kullandırılacak olan ve iskonto işlemi neticesinde bakiye 37.200,00-TL ödeme talimatı verildiği ancak dekont sunulmadığından ödemenin tespit edilemediği, üçüncü olarak davacının 16/07/2018 tarihli … ile … AŞ’ne kesilen 30/06/2018 tarihli … sayılı 23.168,15-TL tutarlı faturanın davalıya temlik edildiği, temlik alınan toplam 23.168,15-TL için 25/10/2018 tarihli 23.168,15-TL bedelli … nolu çekin ciro edilerek ödeme aracı tevdi bordrosu ile davalı şirkete devredildiği, fatura tutarının temliki ile kullandırılacak olan ve iskonto işlemi neticesinde bakiye 20.750,00-TL ödeme talimatı verildiği ancak dekont sunulmadığından ödemenin tespit edilemediği, dördüncü olarak davacının 08/08/2018 tarihli … ile … AŞ’ne kesilen 18/07/2018 tarihli … sayılı 19.016,36-TL tutarlı faturanın 18.731,88-TL tutarındaki kısmının davalıya temlik edildiği, temlik alınan toplam 18.731,88-TL için 20/11/2018 tarihli 18.731,88-TL bedelli 9120148 nolu çekin ciro edilerek ödeme aracı tevdi bordrosu ile davalı şirkete devredildiği, fatura tutarının temliki ile kullandırılacak olan ve iskonto işlemi neticesinde bakiye 16.700,00-TL ödeme talimatı verildiği ancak dekont sunulmadığından ödemenin tespit edilemediği, verilen toplam 7 çekten 21/08/2018 tarihli 3.610,00-TL tutarlı çekin tahsil edildiği, devamındaki 6 adet çekin vadeleri gelmeden ve tahsili beklenmeden davalı tarafından kredi hesaplarının 18/09/2018 tarihinde kat edildiği, bu hususta davacı şirkete … 13.Noterliği 18/09/2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiği, ihtarname sonrası davacılar hakkında takip başlatıldığı, vadesi beklenmeyen 6 adet çekin vadesinde tahsil edildiği ve sunulan dekontlardan ödemelerin yapıldığı belirlenmiş, davalının faktoring işlemleri usulüne uygun olmakla, 6 adet çekin vadesi beklenmeden hesabın kat edilmesi ve dosya kapsamında davacıların davacıların ödeme güçlüğü içerisinde olduğuna dair belge bulunmaması ile fesih ihtarnamesine de buna ilişkin ek sunulmaması dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve bunun üzerine başlatılan takibin haksız olduğu değerlendirilmiş ve sözleşmenin 8/2.maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmemesi nedeniyle ek teminat niteliğinde alınan senedin de takibe konu edilmesi de teminat mahiyetinde verilen senedin koşulları oluşmadığından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe konu edilmesi usule uygun olmadığından haksız olarak başlatılan takip dosyasında bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere 21.395,20-TL tutarındaki fazla ödemenin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına ve davacılara ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kabulüne,
Davacıların ….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası kapsamında davalıya ödediği 21.395,20-TL’nin ödeme tarihi olan 30/10/2018 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun 2/II.maddesi gereği işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ile davacılara ödenmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.461,51-TL harçtan, peşin alınan 365,38-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.096,13-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 183,20-TL tebligat/posta gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 35,90-TL başvurma harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 365,38-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.389,68-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
6-….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekili yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır