Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1112 E. 2020/317 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1112 Esas
KARAR NO:2020/317

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/11/2018
KARAR TARİHİ:15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Vekiledeni ile davalı arasında uygulanan faktöring işlemi ile … Bankası A.Ş’ye ait, keşidecisi … A.Ş olan, 14.11.2017 keşide tarihli, … çek numaralı 28.300,99-USD bedelli çek ve … Bankası A.Ş’ne ait, keşidecisi … A.Ş olan 22.12.2017keşide tarihli, … çek numaralı 40.873,79-USD bedelli çeklerin davalı şirkete temlik edildiğini, davalı şirket uyguladığı faktoring işlemi çerçevesinde teslim aldığı çeklere teslim tarihindeki kur oranına göre vekiledenine ödeme yaptığını, davalı tarafın vekiledenine ödeme yapmadan önce kur oranının düşmesinden dolayı ileride oluşabilecek zarar ve masrafların vekiledenine ait olacağına dair yazı imzalattığını, davalı … firmasının 28.300,99-USD bedelli çek için 134.487,71-TL, 40.873,79-USD bedelli çek için 96.915,59-TL ödeme yaptığını, lakin çeklerin keşide tarihlerinde kur oranının arttığını, çeklerin keşide tarihlerinde kur oranının arttığını, davalı … firmasının çeklerin keşide tarihindeki kur oranına göre tahsilatını yaptığını ve kur artışı sebepli farktan dolayı 26.276,70-TL fazladan ve haksız olarak kazanç sağladığını, kurun azalmasından doğan zararın vekiledenine ait olacağına göre, kur artışından kaynaklanan yararında vekiledenine ait olması gerektiğini, kur artışından kaynaklı olarak davalının uhdesinde kalan, talep edilmesine rağmen vekiledenine iade edilmeyen 26.276,70-TL ‘nin iadesi için … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası ile takibe girişildiğini, davalının iş bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Vekiledeni ile davacı şirket arasında 05.08.2016 tarihli 55510 sayılı faktoring sözleşmesi imzalandığını, bu şekilde kurulan faktoring ilişkisi kapsamında vekiledeni şirket tarafından davacı şirkete faktoring hizmetleri sunulduğunu, davacı şirket tarafından ödeme vasıtası olarak verilmiş USD tutarlı iki adet çeki, vekiledeni şirket ile kurmuş olduğu faktoring ilişkisinde, dövize endeksli finansman kullanmak suretiyle, keşide tarihlerinden önce vekiledeni şirket ile yapmış olduğu faktoring işleminin ödeme vasıtası olarak vekiledeni şirkete devir ve ciro ederek, esasında alacağını vade tarihi gelmeden o esnada tahsil ettiğini, vekiledeninin, davacı tarafa ihtiyacı olan faktoring finansman hizmetini eksiksiz bir şekilde sunduğunu, dolayısıyla davacının zarara uğramış olduğu iddiasının tümüyle asılsız olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; Taraflar arasında akdedilen Faktoring Sözleşmesinden dolayı davacı tarafın davalı tarafa temlik ettiği çekler karşılığı alınan bedel ile çeklerin tahsili sırasında kurda artış olması nedeniyle tahsil edilen miktar arsındaki farkın davalıdan tahsili için girişilen takibe vaki itiraz üzerine İİK 67 madde uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ”Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olup 15.03.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girmiştir.
Mahkememizde görülen iş bu davada 7101 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra 22/11/2018 tarihinde açılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi olmasına rağmen Tensip zaptıyla her ne kadar yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş olsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik dava tarihinden önce olması nedeniyle tensip zaptında yazılı yargılama usulünün uygulanacağının belirtilmesi taraflara kazanılmış hak sağlamayacağından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 10.05.2019 tarihli ön incelemeye hazırlık tutanağında iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiş ve taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, ödeme evrakları, bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Davalı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada;… İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, tarafların ticari defterlerine, bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu …aleyhine 26.276,70-TL alacağın tahsili için 10/07/2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 12/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 17/07/2018 tarihinde süresinde borca, faize itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce iddia, savunma, Faktoring Sözleşmesi ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının söz konusu Faktoring Sözleşmesinden dolayı davacı tarafın davalı tarafa temlik ettiği çekler karşılığı alınan bedel ile çeklerin tahsili sırasında kurda artış olması nedeniyle tahsil edilen miktar arasındaki farkın davalıdan talep edilip edilemeyeceği, edilebilecek ise miktarının tespiti yönünde alınan 03.02.2020 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak: ”…Taraflar arasında Ticari ilişkileri düzenleyen faktöring hizmet sözleşmesi olduğu, ibraz edilen bilgi ve belgelere göre davacının ….İcra Müdürlüğünün … dosya numarası ile davalı aleyhine yaptığı icra takibinde davalıdan 17.855,22.-TL alacağı olduğu, mevcut dosya kapsamında davalının 17.855,22.-TL tutarı kadar icra dosyasına yaptığı itirazın ispata muhtaç olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporuna karşı davacı vekili tarafından beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur. Bilirkişi raporuna karşı davalı vekili tarafından itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı ile arasında akdedilen faktoring sözleşmesinden dolayı davacı tarafın davalı tarafa temlik ettiği çekler karşılığı alınan bedel ile çeklerin tahsili sırasında kurda artış olması nedeniyle tahsil edilen miktar arsındaki farkın davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığı davalı tarafından borca itiraz edildiği akabinde davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığı ve Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sırasında alınan 03.02.2020 tarihli raporda davacının davalıdan 17.855,22.-TL alacağının olduğunun tespit edildiği ancak Mahkememizin bilirkişi raporu ile bağlı olmadığı, taraflar arasında akdedilen faktoring sözleşmesinin incelenmesi neticesinde kurda artış olması halinde aradaki farkın davacıya aide edileceği yönünde hüküm bulunmadığı, davacı tarafından davalıya teslim edilen çeklerin karşılığının teslim tarihindeki kur üzerinden davalı tarafından davacıya ödendiği, davacının keşide tarihini beklemeden alacağına kavuştuğu bu noktada davacının basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği de anlaşılmakla bilirkişi raporuna itibar edilmeyerek davanın reddine karar vermek yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Başlangıçta peşin alınan 448,75-TL harçtan harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 54,40-TL maktu red harcının mahsubu ile bakiye 394,35-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine ,
3-)Davacı yanca yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı yanca yapılan 16,50-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.941,51-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) Davacı/davalı tarafından yatırılan gider /delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacı/davalı/vekillerine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.