Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/1111 Esas
KARAR NO:2021/1004
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:15/11/2018
KARAR TARİHİ:31/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/07/2018 tarihinde … sevk ve idaresinde ki … plaka sayılı aracıyla … mah. … Cad. üzerinde seyir halinde iken cadde üzerinde bulunan … … önüne geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde müvekkili …’ya çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin sakat kaldığını, kaza tespit tutanağında, olay yeri basit krokisi ile tüm kaza dosyasından da anlaşılacağı üzere kazanın oluşumunda müvekkilinin her hangi bir kusuru bulunmayıp kazaya karışan … plaka sayılı araç sürücüsü asli ve tam kusurlu olduğunu, davacı müvekkili … meydana gelen trafik kazası nedeni ile İstanbul … … Hastanesine sevk edilerek tedavisine başlandığını, müvekkili meydana gelen trafik kazası sonucu sakat kaldığını ve tedavisinin hala devam etmekte olduğunu, kaza nedeni ile uzun bir süredir çalışamamakta olan müvekkilinin daha uzun bir süre de çalışamayacağını beyanla davacı müvekkili … nin şimdilik 4.000,00 TL daimi maluliyet tazminatı, Davacı müvekkil … için fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılar sigorta şirketlerinin temerrüte düştüğü tarihten işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 4667 Sayılı Kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin Avukat olarak adlarına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; KTK 97 uyarınca sigorta şirketine usulüne uygun olarak müracaat edilmediğini, dava dilekçesinde bahsi geçen 07.07.2018 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı aracın, müvekkili şirkete 14.09.2017 – 2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 4101702768725 numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limiti kişi başı 330.000-TL olduğunu, müvekkili sigorta şirketi, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini beyanla davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; 07.07.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı daimi ve geçici iş göremezlik tazminatı talebinden ibarettir.
Davacı vekili davada; ifade tutanakları, Hastane raporları, olay yeri krokisi, nüfus kayıt örnekleri, keşif, bilirkişi raporları, tüm kaza dosyası ve … … … Hastanesin müvekkile ait tedavi evrakları, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma dosyası delillerine dayanmıştır.
Davalı vekili davada;Poliçe, aktüer raporu, bilirkişi incelemesi, Adli Tıp Kurumundan kusur ve maluliyete ilişkin rapor alınması, sair her türlü ilgili delile dayanmaktadır.
Mahkememiz tarafından … … … A.Ş.’ye müzekkere yazılarak dava konusu 07/07/2018 tarihli trafik kazasına karışan … plakalı araca ait sigorta poliçesinin ve hasar dosyasının onaylı suretinin mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … … … A.Ş. tarafından cevaben sigorta poliçesinin ve hasar dosyasının onaylı suretinin mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … … Hastanesi Başhekimliği’ne müzekkere yazılarak davacı …’nın dava konusu 07/07/2018 tarihli trafik kazası sonrasında hastanelerinde gördüğü tedaviye ilişkin tüm evrakların onaylı suretinin mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … … Hastanesi Başhekimliği tarafından cevaben davcıya ait tedavi evraklarının mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından …. Asliye Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyasının incelenmek üzere taranmış suretinin Uyap üzerinden Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup …. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından cevaben … Esas sayılı dosyasının UYAP suretinin mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından davacı asilin maluliyet oranının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verilmiş olup İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 06.07.2020 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. İbrahim oğlu, 01.01.1979 doğumlu …’nın 07.07.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre, Kas İskelet Sistemi, Alt Ekstremiteye Ait Sorunlarda Özürlülük, Tablo 3.5’e göre;
1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %4 (yüzdedört) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” rapor edilmiştir.
Maluliyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı vekili tarafından maluliyet raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur. Davacı vekili tarafından maluliyet raporuna karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememiz tarafından kusur oranının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiş olup İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından sunulan 21/02/2020 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “Sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’nın kusursuz olduğu” rapor edilmiştir.
Kusur raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Mahkememiz tarafından dosyanın hesaplama yapılması için aktüerya bilirkişisine tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 12/01/2021 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Anayasa Mahkemesinin E. 2019/40, K. 2020/40, T. 17.07.2020 sayılı kararı ile 26.04.2016 tarihli 6704 sayılı kanunun 3. Maddesi ve 2918 sayılı KTK” nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “…. ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği; bu durumda; Özürlülük ölçütüne göre değil, meslekte kazanma gücü kaybı oranı esas alınarak maddi zarar hesabı yapılması gerektiği; davacı Gülşah Topal’ın sakatlığına ilişkin dosyadaki tek belgenin Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunca “Özürlülük Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe Göre” düzenlenen 06.07.2020 tarihli raporu olduğu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Mahkemece hesaplama yapılmak üzere dosya tevdii edildiğinden bizzarur davacının Tüm Vücut Engellilik Oranı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı,
Davacının nihai ve gerçek gecici iş göremezlik maddi zararının 6.412,48 TL olduğu,
Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 36.882,95 TL olduğu,
Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 08.11.2018 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu,” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Mahkememiz tarafındanAnayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı ile 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı kanunun 3.maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nın 90.maddesinin 1.cümlesinde yer alan ” …ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarta…” ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği, eldeki davada uygulanan genel şartlarda düzenlenmiş Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği’nin TBK’nın 55.maddesinde hükme bağlanan tazminat hukukunun genel ilkeleri uyarınca artık uygulanma imkanı kalmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 33.ve281/2 maddesi ile Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 2016/19841 esas 2020/6786 karar sayılı 01/07/2020 tarihli emsal nitelikli içtihadı uyarınca iptal kararının kesinleşmemiş tüm davaları da etkileyeceği, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının usulü kazanılmış hakların istinasını teşkil ececeği, Anayasanın153/5. fıkrasında iptal kararlarının geriye yürümeyeceği düzenlenmişse de bu hüküm müktesep haklarla sınırlı olup, anayasaya aykırılığı sübuta ermiş yasa kuralının derdest davalarda himaye görmesinin hukuk devleti ilkesinin ruhuna aykırı olacağı nazara alınarak; somut olaya tatbiki gereken “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre rapor aldırılarak karar verilmesi gerektiği, dosya kapsamında 06.07.2020 tarihli ATK raporunda bu yönetmeliğe göre hazırlanmadığı göz önüne alındığında, dosyanın tekrardan İstanbul ATK 2. İhtisas Kuruluna Gönderilerek davacının malüliyet raporunun “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre hazırlanmasının istenilmesine karar verilmiş olup İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 16.04.2021 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…Mevcut belgelere göre İbrahim oğlu 01.01.1979 doğumlu …’nın 07.07.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr1 XII (37a……………… 3) A% 7
1.E cetveline göre: %7 (yüzdeyedi) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği ” rapor edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı doğrultusunda alınan maluliyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2020/10352 Esas ve 2021/2596 Karar sayılı ilamında “…eldeki davada haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre yapılması gerekmektedir.
Kaza, 28.06.2018 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde Adli Tıp Kurumundan usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/5557 Esas ve 2021/778 Karar sayılı ilamında “…..trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan söz konusu yönetmelik hükümlerine göre Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden veya veya en yakın Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümünden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.”yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı ilamında “…ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK’nun 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, Dairemiz Yargıtayda uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınması için içtihat geliştirdiği ancak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından dosyanın önceki aktüerya bilirkişine tevdi ile bilirkişiden raporun dosya kapsamında mevcut olan İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre hazırlanan 06.07.2020 tarihli rapor dikkate alınarak ve davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenerek ancak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması istenilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 06/10/2021 tarihli ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Davacının nihai ve gerçek gecici iş göremezlik maddi zararının 6.412,48 TL olduğu,
Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 44.377,60 TL olduğu,
Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 08.11.2018 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu,” tespit ve rapor edilmiştir.
Aktüerya bilirkişi raporu taraflara/vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından bilirkişi ek raporuna karşı beyan dilekçesi sunulmuş olup davacının tekrardan muayene edilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili tarafından ihbar olunan vekili adı altında bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre hazırlanan 06.07.2020 tarihli raporun hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davacı vekilinin davacının tekrarda muayene edilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 14.12.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 45.790,08-TL tutarında arttırdıklarını beyanla harcı yatırılmıştır. Islah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından ıslaha karşı beyan dilekçesi sunulmuş olup zaman aşımı itirazında bulunulmuştur.
2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 109. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece fiilin Ceza Kanununa göre cezayı gerektiren bir fiil olmasının yeterli olması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece fiilin cezayı gerektiren bir eylem olmasını yeterli görmekte; bunun dışında, eylemi gerçekleştiren fail hakkında soruşturma yapılmasını, ceza davası açılmış olması veya mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür (HGK’nın 10.10.2001 gün 2001/19-652-705 ve HGK’nın 16.04.2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir).
2918 sayılı KTK’nın 109/II. Maddesinde de belirtildiği üzere dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olup Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüştür; o sürede 8 yıldır. Dava konusu trafik kazası 07.07.2018 tarihinde meydana gelmiş olup davada ıslah dilekçesi de 14.12.2021 tarihinde sunulmuştur. Ayrıca dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır.8 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır.Bu sebeple Mahkememiz tarafından davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 07.07.2018 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasından kaynaklı davalı aleyhine açılan daimi ve geçici iş göremezlik tazminatı davasın da Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sırasında İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 06.07.2020 tarihli davacıya ait maluliyet raporunda kişinin tüm vücut engellilik oranının %4 (yüzdedört) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğini tespit edildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu’ndan alınan 21/02/2020 tarihli raporda sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’nın kusursuz olduğunun tespit edildiği, 06/10/2021 tarihli aktüerya bilirkişi ek raporunda davacının nihai ve gerçek gecici iş göremezlik maddi zararının 6.412,48 TL olduğu, sürekli iş göremezlik maddi zararının 44.377,60 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 08.11.2018 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğunun tespit edildiği, davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesi ile dava değerinin 45.790,08-TL tutarında arttırdıklarının beyan edildiği ve harcının yatırıldığı, davacı vekili tarafından yasal faiz talep edildiği bu nedenle yasal faiz uygulanması gerektiği ve davalı sigorta şirketinin 08.11.2018 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmakla davanın kabulü 6.412,48 TL geçici iş göremezlik ve 44.377,60 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 50.790,08 TL maddi tazminatın 8.11.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-)6.412,48 TL geçici iş göremezlik ve 44.377,60 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 50.790,08 TL maddi tazminatın 8.11.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 3.469,47-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 35,90-TL harcın ve 156,40 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.277,17-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 35,90-TL peşin harç, 156,40-TL ıslah harcı, 5,20-TL vekalet harcı ve 1.122,00-TL bilirkişi ücreti ile davetiye gideri olmak üzere toplam 1.355,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.402,71-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya / vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde, davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/12/2021
Katip …
E-imzalı
Hakim …
E-imzalı