Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1105 E. 2019/902 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1105 Esas
KARAR NO : 2019/902

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil şirketin 6446 sayılı kanuna göre kurulmuş bir tedarik şirketi olduğu, müvekkil şirket ile davalı arasında 08/05/2018 imza tarihli 01/06/2018 tedarik başlangıç tarihli 24 aylık Elektrik Tedarik Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre müvekkil tedarik şirket tarafından keşide edilecek faturaları ödeyeceği, sözleşme ile belirlenen şartlara göre müvekkil şirket her faturada güncel ulusal tarife üzerinden %6 indirimli olarak fatura keşide edeceği ancak davalı şirket fatura bedellerini son ödeme tarihinde ödememiş olduğu, takip konusu dışında ayrıca İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden de kendisine takip başlatıldığı, ayrıca sözleşmeden kaynaklı teminat yatırma borcu da ifa etmediği, sözleşme hükümlerine aykırı davranarak ödemelerini vadesinde yapmadığı obaneye kararlaştırılan hükme uygun olarak indirimsiz faturalandırma yapıldığı, davalı şirket tarafından sözleşme nedeniyle üzerine düşen birçok edimi yerine getirilmediğinden sözleşmenin 3.1.maddesine uygun olarak kullanmış olduğu elektrikten dolayı …sıra numaralı 08/09/2018 keşide tarihli 17/09/2018 vade tarihli 19.123,68 TL bedelli fatura ile seri …sıra numaralı 15/10/2018 keşide tarihli 22/10/2018 vade tarihli 85.882,18 TL bedelli faturalar keşide edilerek gönderildiği ancak takip konusu fatura borcunun davalı tarafından ifa edilmediği, müvekkil tarafından icra takibine geçilen tüm alacağın hukuka uygun, likit ve taraflar arası sözleşmeye uygun olduğu, davalının icra takibine itirazının açıkça haksız olduğu, İstanbul… İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyalarına haksız olarak edilen itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın likit olması ve Yargıtay’ın 2016 yılı tarihli güncel içtihat ve kararlar doğrultusunda %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava yetkili mahkemede ikame edilmediği, HMK’ nın 6. Maddesinde genel yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu belirtilmiş; ayrıca 10. Maddede ise; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılacağı belirtilmiştir. Müvekkilin yerleşim yeri Sakarya olduğuna göre ve müvekkilin işletmesi de Sakarya ilinde bulunduğuna göre kuşkusuz ki yetkili mahkeme Sakarya Mahkemeleri olduğu, davacının dava dilekçesinde belirttiği yetkiye ilişkin sözleşme maddesi geçersizdir. Bu nedenle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, davacının faturalara eklediği …bedelleri hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirilmediği, dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinde belirtildiği üzere … ve Sıfır Bakiye piyasa katılımcısının maliyeti olduğu ancak buna karşın sözleşmeye yazmak kaydı ile elektrik abonesinden tahsil edilmesi hukuka uygun olduğu, davalı müvekkil, davacıya Sakarya…Noterliği’nin 07.08.2018 tarih ve… yevmiye nolu ihtarını gönderdiği, bu ihtar üzerine davacı şirket, hemen müvekkile karşı ihtar çekmiş ve akabinde icra takibine geçtiği, elektra şirketinin müvekkili zarara uğrattığı kendilerine bu ihtarname içeriğinde ifade edilmiştir. Borç ve faturalandırma kabul edilmediği, buna rağmen itiraza uğramış bir alacak için icra takibi başlatılması hukuka aykırı olduğu, davacının icra takibinde dayanak olarak belirttiği fatura, ödeme günü dolmadan önce icra takibine konu edildiği için bu yönüyle de takip hatalıdır. Açılan davanın bu nedenle de reddini gerektiği, müvekkilin bu koşullara uyması beklenemeyeceği, bu sözleşmedeki yasal olmayan maddelerin imza edilmiş olması, sözleşmenin ifasını haklı kılmadığı, davacı, üzerine düşen aydınlatma yükümlülüklerini yerine getirmemekle kötü niyetli olduğu, faturadaki satış fiyatının içerisinde açıkça yazılmayan hukuka aykırı alacak kalemleri olduğu, müvekkil, bu bedelleri ödemekle yükümlü olduğu, davanın reddine, davacının % 40 ‘dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İstanbul … İcra Müdürlüğünün…Esas ve… esas sayılı dosyalarında yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin 17/11/2019 tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi sunmuş olduğu, dilekçenin tebliğe çıkarıldığı ancak henüz tebliğ edilmediği, davalı vekilinin vekillik görevinin devam ettiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
Mahkememizde eldeki itirazın iptali davası açıldıktan sonra, dilekçeler aşamasının tamamlanması üzerine taraflara ön inceleme duruşma günü verilerek duruşma gün ve saatini bildirir ihtarlı davetiye çıkarılmış, davacı vekilince, ön inceleme duruşmasının atılı bulunduğu 30/10/2019 tarihinden önce, 04/07/2019 tarihli dilekçesinde davalı ile ihtiyatri arabuluculuğa başvurulduğunu belirttiği ve dilekçe ekinde “Hukuk Uyuşmazlıklarında İhtiyari Arabuluculuk Anlaşma Belgesi” nin sunulduğu görülmüş, davacı vekilince davalı ile anlaşma sağlandığından davanın konusuz kaldığı bu nedenle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Sunulan Hukuk Uyuşmazlıklarında İhtiyari Arabuluculuk Anlaşma Belgesi incelendiğinde; kararlaştırılan şekilde ödemeler gerçekleştiğinde Mahkememizin 2018/1105 esas sayılı itirazın iptali davasına konu davalının herhangi bir borcun kalmamış olacağının ve dosyaya ilişkin alacak yönünden davalının ibra edilmiş olacağının kararlaştırıldığı görülmüştür. Her ne kadar davacı vekilince Hukuk Uyuşmazlıklarında İhtiyari Arabuluculuk Anlaşma Belgesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı belirtilerek karar verilmesi talep edilmişse de Hukuk Uyuşmazlıklarında İhtiyari Arabuluculuk Anlaşma Belgesi içeriği incelendiğinde taraflara yükümlülükler yüklendiği ve bahse konu ödemelerin yapılıp yapılmadığının belirli olmadığı, dosyaya bu hususta bir bilgi veya belge sunulmadığı, böylece de davanın salt Hukuk Uyuşmazlıklarında İhtiyari Arabuluculuk Anlaşma Belgesi ile davanın konusuz kaldığı sonucuna varılamayacağından 30/10/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında bu hususta beyanda bulunmak üzere davacı vekiline süre verilmiş, davacı vekili, verilen süre içerisinde 07/11/2019 tarihli dilekçesi ile ve 20/11/2019 tarihli celse sırasındaki beyanında Hukuk Uyuşmazlıklarında İhtiyari Arabuluculuk Anlaşma Belgesine konu alacakların ödendiğini, borçların tahsil edildiğini beyan etmiştir.
Hukuk Uyuşmazlıklarında İhtiyari Arabuluculuk Anlaşma Belgesi ve davacı vekilinin bu anlaşma belgesi uyarınca alacağın tahsil edildiğine ilişkin beyanı da dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra eldeki itirazın iptali davasına konu takipteki borçların ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Yargılama harç ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan tarafa, eş söyleyişle aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HMK m. 326/I). Davayı kazanan taraf, davayı bir vekil aracılığı ile takip etmişse, haksız çıkan taraf, yargılama gideri olarak vekalet ücreti ödemeye de mahkum edilir (HMK m. 323/1-ğ).
Bir tarafın, dava açıldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra gerçekleşen durum nedeniyle davanın konusuz kalması halinde 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesi gereğince davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri takdir edilecektir.
Somut olayda; Hukuk Uyuşmazlıklarında İhtiyari Arabuluculuk Anlaşma Belgesi ve davacı vekilinin bu anlaşma belgesi uyarınca alacağın tahsil edildiğine ilişkin beyanı da dikkate alındığında davacının dava açmakta haklı olduğu, davalının, iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından, davacı lehine davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmetmeye karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 44,40-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.426,27 TL’den mahsubu ile bakiye 1.381,87-TL nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 81,20 TL tebligat gideri, 14,50TL müzekkere gideri, 44,40TL harç olmak üzere toplam 140,10TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte buluna AAÜT 6.madde uyarınca ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce dava konusuz kaldığından 1.362,50TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafça yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacı/davalı/vekillerine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstanbul Bölge Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

¸ Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır¸