Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/110 E. 2019/347 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/110 Esas
KARAR NO : 2019/347

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2018
KARAR TARİHİ : 16/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının adresine göre Genel yetki kuralları ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereği İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava … Sigorta Şirketinden olan alacak hakkının müvekkilime temlik edilmesi neticesinde ortaya çıktığını, söz konusu alacağın hakkım temlik eden tarafın şirket olması ve aracın Kamyonet vasfına sahip olup, ticari amaçla kullanılıyor olması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, esasa ilişkin olarak kazanın, davalı Şirkete sigortalı … Ltd. Şti. ‘nin malik ve işleteni, olduğu… Plakalı araç 02/05/2017 tarihinde, mevdana gelen kaza neticesinde … Plakalı araçta KDV dahil toolam 2.709.60-TL Hasar meydana geldiğini, … plakalı aracın 15.04.2017/2018 vade tarihli … Nolu Kasko Poliçesi ile davalıya sigortalı olup, kasko sigortacısının, davalı, Kasko poliçe genel şartlan gereği KDV dahil hasar tutarının tamamından sorumlu olduğunu, somut olayda davacı aracının, davalının anlaşmalı olmadığı B. O.’de 12.669 TL karşılığında tamir ettirmiş olup, buna ilişkin faturaların mevcut olduğunu, davalı nezdinde düzenlenen ekspertiz raporunda parça bedelinden 2.097 TL iskonto yapılarak hasar tespit edildiğini, davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanmasının, davacı sigortalıyı bağlamayacağını, davacının aracını kendi imkanları ile bir başka serviste tamir ettirdiğini ve bu servis tarafından iskonto yapılmadığını, dosya kapsamına göre, ekspertiz raporunda belirtilen 2.097 TL iskonto yapılmadan, davacının gerçek zararının tespiti gerektiğini, hasar alan parçaların tespiti ile hasar bedelinin tespiti için ekspertiz raporu alınmak zorunda kalındığını ve bu rapor için 250,00-TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalı … şirketine, araçta meydana gelen hasar bedelinin, alacağın temliki sözleşmesine uygun olarak taraflarına ödenmesi için 18/09/2017 tarihinde başvuru yapıldığını. davalının 28/09/2017 tarihinde temerrüde düştüğünü, … Ltd. Şti.’nin davalı … şirketinden alacağını Bk. M.183 vd maddeleri gereği, hukuka uygun olarak ve şekil şartlarını da sağlamak suretiyle alacağın temliki yoluyla müvekkili şirkete devrettiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 500,00-TL hasar bedeli ile 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 28/09/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile , işbu davanın dava şartının gerçekleşmediğini, müvekkil sigorta şirketinin genel müdürlük adresi İstanbul-Üsküdar’da bulunduğu için işbu davada yetkili mahkemenin, müvekkil şirketin genel müdürlük adresinin bağlı olduğu İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin olarak dava konusu kaza tarihinde davacının alacağını temlik aldığını, dava dışı sigortalı … plakalı araç için söz konusu aracın işleteni olan dava dış… Ltd. Şti. ile müvekkil sigorta şirketi arasında… no’lu ve 15.04.2017-15.04.2018 vade tarihli Kasko Sigorta Poliçesi bulunmadığını, davacı yanın müvekkil şirketin ekspertiz hakkını kullanmasına engel olduğunu, davacı yanın ekspertiz ücreti talebinin yersiz olduğunu, davacı yanın müvekkil şirkete süresi içinde ihbarda bulunmadığını, davacı yanın faiz talebinin de haksız olduğunu beyanla davanın dava şartı yokluğundan , yetki yönünden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın 02/05/2017 tarihli maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle hasar bedelinin ekspertiz ücretinin poliçe ve limit dahilinde tahsili talebinden ibaret olduğu ve ticari kasko sigorta şirketine karşı açıldığı görüldü.
Davacının davayı takip yetkisi varlığı… plakalı araç maliki dava dışı …Ltd. Şti.’nin davalı kasko sigorta şirketinden alacağının borçlar kanununun 183. Md.si uyarınca kendisine temlik edilmesine dayanmaktadır.
6100 sayılı HMK.’nun genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7. Maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiş olmakla birlikte yargıtayın yerleşik içtihatları uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı araçların vermiş olduğu zararların tazminine yönelik olarak trafik sigortasını yapan sigorta şirketine yönelik açılan davalarda bir şubeden daha yetkili organı olan Bölge Müdürlüklerinin bulundu yer mahkemesinde de dava açılabileceği kabul edilmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14.03.2018 tarihli ve…-…Es., … K. Sayılı ilamında “….Mevcut bu durum karşısında, davacılar davasını aracın zorunlu trafik sigortasını düzenleyen şirkete değil de, zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigortasını ve kasko sigorta poliçesini düzenleyen şirkete yönelttiğinden 2918 sayılı yasanın eldeki davada uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Her ne kadar, 2918 sayılı KTK’nın 110/2. Maddesi ile uyumlu olsa dava tarihi dikkate alındığında, dava konusu araç otobüs olduğundan olaya 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun ilga edilen 25. maddesi uygulanmalıdır. Ne var ki her iki yasanın da ilgili maddelerinde bölge müdürlüğünün yetkili olduğu yönünde bir düzenlenme bulunmamaktadır. Kanunda bulunmayan bir düzenleme de yorum yolu ile genişletilemez. Bu durumda 4925 sayılı Yasanın 25. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 7. maddesi hükmü uyarınca, bölge müdürlüklerin bulunduğu yer mahkemelerinin de yetkili mahkeme olarak kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır. ” denilmektedir.
Somut olayda davacı vekili davayı kasko sigortacının bir acenteden daha yetkili organı olan Bölge Müdürlüğünün bulunduğu yer Asliye Ticaret mahkemesinde davasını açmıştır.Yargıtayın yerleşik içtihatları uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı araçların vermiş olduğu zararların tazminine yönelik olarak trafik sigortasını yapan sigorta şirketine yönelik açılan davalarda bir şubeden daha yetkili organı olan Bölge Müdürlüklerinin bulundu yer mahkemesinde de dava açılabileceği belirtilmesine rağmen davacı kasko sigortası yapan davalı şirkete yönelik bir şubeden daha yetkili organı olan Bölge Müdürlüklerinin bulundu yer mahkemesinde iş bu davayı açmıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14.03.2018 tarihli ve…-… Es.,… K. Sayılı ilamında belirtildiği üzere davacı davasını kasko sigortacına karşı açtığından 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7. Maddesinin uygulanma olanağı olmamakla birlikte ayrıca yasanın da ilgili maddelerinde bölge müdürlüğünün yetkili olduğu yönünde bir düzenlenme bulunmamaktadır. Kanunda bulunmayan bir düzenleme de yorum yolu ile genişletilemez. Bu durumda bölge müdürlüklerin bulunduğu yer mahkemelerinin de yetkili mahkeme olarak kabul edilemeyeceği kabul edilmekle birlikte davalı tarafın 6100 Sayılı Kanunun 19. maddesinin 2. fıkrası kapsamında süresi içinde yetkili Mahkeme itirazında bulunduğu, yetkili mahkeme olarak da İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesini gösterdiği ve davalı tarafın merkezinin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde olduğu anlaşılmakla, davalının yetki itirazının kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-)İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın YETKİLİ İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-)H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-)Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır