Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/11 E. 2021/115 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/11 Esas
KARAR NO : 2021/115

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım); İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı kooperatiften üyelik devir sözleşmesi ile üye olarak taşınmaz edindiğini, bu üyelik söyleşmesi ile müvekkilinin hissesi için davalı kooperatifin talep edeceği paralardan …A.Ş. nin sorumlu olacağı, müvekkilinin ise sadece aidatlarını ödeyeceğini, bu hususta davalının da muvafakatinin mevcut olduğunu, müvekkilinin aidat borcu olmamasına rağmen davalı yanca İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile 21.092,00.-TL üyesinden takibe geçildiğin beyanla müvekkilinin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile bildirilen borç ve bundan doğacak tüm ferilerinden borçlu olmadıklarının tespiti ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının esas muhatabının dava dışı … A.Ş. olduğunu, dava dışı şirket tarafından davacıya yapılan üyelik devri esnasında verilen borç taahhütlerinin müvekkilini bağlamadığını, davacı ile dava dışı …A.Ş. arasında yapıldığı iddia edilen sözleşmenin bir… Üstlenilmesi sözleşmesi olduğunu, taraftar arasında akdedilen sözleşmede müvekkilinin kabulünün ve muvafakatinin bulunmaması nedeni ile söz konusu söyleşmenin müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını, üyelik aidat ve borçların ödenmemesi nedeni ile müvekkili tarafından davacı aleyhine İstanbul … icra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davacının söz konusu takibe itiraz ettiğini, davacının bir an önce borçlarını ödemesi gerektiğini, daha sonra ise borcu üstlenmeyi taahhüt eden ilgili kişilere bu ödemeleri rücu etmesi gerektiğini beyanla davanın reddine ve tüm yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının üyesi bulunduğu müvekkili kooperatife aidat ve kooperatif kararları üyelerden toplanmasına karar verilen ara ödemelerin ödenmemesi sonucu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun vekili aracılığı ile tüm borca ve ferilerine haksız itiraz ederek icra takibinin durmasına sebebiyet verdiğini belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin aynen devamına ve %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tüm aidatlarını ödediğini, buna ilişkin makbuzların da İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında da aynı konuya ilişkin dava bulunduğundan bu dava dosyasına sunduğunu, öncelikle bu dosyanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini ve davanın reddini savunmuştur.
Asıl davanın, davacı yanın davalı kooperatiften aldığı üyelik borçlarını 3. Şahsın üstlenmesi nedeniyle İstanbul …icra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında borçlu olmadığı yönünde açılmış menfi tespit davası olduğu; birleşen davanın, Kooperatif aidat ve üyelik borcundan kaynaklanan alacağa ilişkin İstanbul … İcra Dairesinin …esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
… ve …’nün düzenlediği 03/12/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacının davalı Kooperatife üyeliği huzurdaki davalı tarafından da kabul edildiğine göre yine bu üyelikten meşru surette kaynaklanan ödemelerin yapılması huzurdaki davacıya ait bir yükümlülük olduğunu ancak huzurdaki davacının bu borcunun dava dışı…firması tarafından, … ile huzurdaki davacı arasında yapılan bir işlemle yüklenilmesi mümkün olduğunu fakat bunun huzurdaki davalıya karşı hüküm ifade edebilmesi için alacaklı ile borcu üstlenen arasında bir ilişkinin kurulması icap ettiğini, borçtan kurtarma taahhüdü borçlu ile onu borçtan kurtaracak kişi arasında yapılan kurtarma taahhüdü borçlu ile onu borçtan kurtaracak kişi arasında yapılan bir borçlandırıcı işlemden ibaret olduğunu bu davanın konusu olmasa bile genel malumat zımnında söylenecek olursa; borçtan kurtarma taahhüdünde bulunanın o taahhüdünü yerine getirmemesi üzerine borcu ifâ etmek zorunda kalan borcun nakli borcu üstlenen kişi ile alacaklı arasında yapılan bir sözleşme (işlem) ile (borcun dış yüklenilmesi) gerçekleştiğini, bu işleme borçlunun ayrıca muvafakati aranmayacağını, öyle ise davacı yanca bu aşamada yapılması gereken huzurdaki davacının dava ile dava dışı … arasında kurulan borcun iç yüklenilmesine ilişkin evrakı, bu işleme dayalı olarak davalı … fimasının huzurdaki davacı için/ davacı yararına davalı yana yaptığı tüm ödemelerin dökümünü ve onları teyit eden evrakını çıkarması ve huzuruna getirmesi gereği olduğunu, işin bu kısmının huzurdaki davalının huzurdaki davacıdan gerçekten alacaklı olup olmadığının ve varsa miktarının belirlenmesi açısından olsun huzurdaki davalının bu yolla yapılan ödemeye eylemli olarak cevap verip vermediği bakımından huzurdaki davalının tazmin amaçlı olarak dava dışı …’ya aynca müracaat hakkı ayrı bir dava ile doğacaksa onun kapsamının belirlenmesi zaviyelerinden bilhassa mühim olduğunu, bu ödemelerin ortaya konması dışında davalının huzurdaki davacı ile dava dış… firması arasındaki borcun iç üstlenilmesi işlemine onay verdiğini gösteren bir belge varsa, mahkemeye sunulması gerektiğini, davalının icra takibini davacıya mı yoksa dava dışı … firmasına mı yöneltebileceği ve bu meyanda davalının bu davadaki savunmalarının bu yönden muhik olup olmadığının belirlenmesi açısından ehemmiyetli olduğunu, mali inceleme açısından “gecikme cezası zımnında olarak istenen meblağın Genel Kurul kararına müstenit olduğuna dair davalı savunması var ise de, davalı yanın dosyaya rakamın doğru hesaplanıp hesaplanmadığını değerlendirmeye salih kafi döneyi dosyaya sunmadığını, dosya içeriğine göre alacak yanında istenen 30.024,50 TL.’lik Gecikme Zammı talebinin dayanağının ve ne şekilde hesaplandığının ispata muhtaç olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
…, … ve …’nün düzenlediği 20/06/2019 havale tarihli ek bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacının yapılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti yolundaki iddiasının haklı olmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikat aşamasında 08/07/2019 tarihli … karar sayılı kararı ile dosyanın, 6100 sayılı Yasanın 166. maddesi gereğince Mahkememizin … esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine ve yargılamanın birleşen Mahkememiz … esas sayılı dosya üzerinde yürütülmesine karar verilmiştir.
Birleştirme kararı sonrası Mahkememizce 20/11/2019 tarihli celse 2 nolu ara kararı doğrultusunda tarafların itiraz ve beyanları ile Birleşen dosya da dikkate alınarak yeniden ek rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
… ve …’nün düzenlediği 27/05/2020 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda özetle; Mali verilere nazaran davacı tarafından ödenmediği iddia edilen tutarın 21.100 TL olduğunu ancak davalının açmış olduğu icra takibindeki asıl alacak tutarının 21.092,00 TL olduğunu buna göre davalı iddialarının mahkemece kabulü halinde davalının davacıdan 21.092,00 TL asıl alacak ve yapılan hesaplama neticesinde 23.429,64 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 44.521,64 TL talep edilebileceğinin hesaplandığı tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde;
İstanbul …İcra Dairesinin …esas sayılı dosyasında; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takip dayanağının 21.092,00-TL bedelli Kooperatif aidat ve üyelik borcu ile 30.024,00-TLgecikme zammı olduğu, takip talebinde 21.092,00-TL asıl alacak, 30.024,00-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 51.116,50-TL alacağın takip tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile tahsilinin talep edildiği, 13/12/2017 tarihli ödeme emrinin 19/12/2017 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 21/12/2017 tarihinde süresi içerisinde borca tüm ferileri ile birlikte itiraz ettiği görülmüştür.
Asıl davada davacı taraf davalı tarafa aidat borcu olmadığından bahisle İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir. Birleşen davada ise davacı taraf davalının aidat ve kooperatif kararları gereği üyelerden toplanmasına karar verilen ödemelerini ödenmediğinden İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın haksız olduğundan bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep etmektedir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında, davacı-davalı …’ın davalı-davacı kooperatifin üyesi/ortağı olduğu ve taşınmaz edindiği hususu taraflar arasında çekişmesiz olup, bilirkişi heyetinin düzenlediği 20/06/2019 havale tarihli ek raporunda belirtildiği üzere kooperatiflerde, her kooperatif ortağı Genel kurulda belirlenen aidatları ödemekle yükümlü olup, aidat ödenmesi kararı Genel kurulun yetkilerinden olup bu yetki vazgeçilemez ve devredilemez yetkilerdendir. Davacının aidat ödeme borcunun dava dışı …AŞ ile aralarında yaptıkları sözleşme ile …AŞ’ye devretmesi halinde sözleşmenin kooperatif açısından bağlayıcı olabilmesi ve davacı-davalının aidat ödeme yükümlülüğünden kurtulabilmesi için sözleşmenin Genel Kurulda onaylanmış olması, kooperatif genel kurulunda bu hususta karar alınmış olması gerekmekte, ancak dosya kapsamında bu hususta genel kurulda karar alındığına dair belge bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı-davalı …’ın aidat ödeme yükümlülüğü devam etmektedir.
Bilirkişi heyetinin düzenlediği kök raporda davalı kooperatifin kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacı …’in davalı kooperatife 21.092,00-TL borcunun mevcut olduğu, 30.024,00-TL tutarındaki gecikme zammı talebinin dayanağının ve hesaplama yeklinin ispata muhtaç olduğu hususunda ön kanaat bildirildiği, kök raporda belirtilen eksik hususlara ilişkin taraf vekillerine süre verilerek, belgeler sunulduktan sonra düzenlenen 27/05/2020 tarihli ikinci ek raporunda ise 26/06/2011 tarihli Genel Kurul tutanağı ve borç döküm belgesine göre yapılan hesaplamada gecikme faizi toplamının 23.429,64-TL olduğu ve netice olarak davalı-davacı kooperatifin takip tarihi itibariyle davacı-davalıdan 21.092,00-TL asıl alacak ve 23.429,64-TL gecikme faizi olmak üzere toplam 44.521,64-TL talep edebileceği hesaplanmıştır.
Netice olarak, davacı-davalı …’ın aidat ödeme yükümlülüğünün devam ettiği ve takip tarihi itibariyle davalı-davacı kooperatifin davacı-davalıdan alacaklı olduğu anlaşıldığından asıl davanın reddine karar vermek gerekmiş, birleşen dava yönünden ise davanın kısmen kabulü ile davacı-davalı borçlu …’ın İstanbul … İcra Dairesinin… Esas saylı takibe yaptığı itirazının iptaline, 21.092,00-TL asıl alacak, 23.429,64-TL gecikme faizi olmak üzere 44.521,64-TL üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
A)ASIL DAVADA;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 360,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 300,90-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT gereğince 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
B)BİRLEŞEN İSTANBUL 19.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2018/446 ESAS SAYILI DAVADA;
1-Davanın KABULÜNE,
İstanbul … İcra Dairesinin …Esas saylı takibe itirazın 44.521,64-TL üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa yıllık %9 yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Alacağın %20’si oranında 8.904,33-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 3.041,27-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 617,37-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.423,90-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,00-TL tebligat/posta giderinin kabul red oranına göre 51,33-TL’si ile 35,90-TL başvurma harcı, 617,37-TL peşin harç olmak üzere toplam 704,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 6.587,81-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde yatıralan gider avansından artan bakiyenin yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, Asıl davada davacı ve birleşen davada davalı vekili ile asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”