Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1092 E. 2018/1262 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1092 Esas
KARAR NO : 2018/1262

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/07/2007
KARAR TARİHİ : 27/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 10.11.2005 tarihinde imzalamış olduğu sözleşme ile vekiledeninin bayisi olduğunu, yanlar arasında bağıtlanan sözleşme süresinin 5 yıl olduğunu, davalının gönderdiği ihtarname ile bayilik ilişkisini sona erdirdiğini, davalının haksız feshi nedeniyle vekiledeninin zarara uğradığını beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 50.000 TL kâr kaybı ve 50.000 TL cezai şart alacağı olmak üzere toplam 100.000 TL’nin sözleşmenin fesih tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davacı vekili 02.12.2010 tarihinde kar mahrumiyeti açısından dava bedelini ıslah ederek 712.312,52 TL’ye toplam dava değerini de 910.942,92 TL’ye yükseltmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; rekabet kurumu kararları uyarınca, davacı ile bağıtlanan sözleşmenin geçersiz hale geldiğini, dolayısıyla davacının halen ayakta olmayan sözleşmeye dayalı olarak cezai şart ve kar mahrumiyeti isteyemeyeceğini, ayrıca davacı taleplerinin fahiş olduğunu, cezai şart ve kâr mahrumiyeti hesaplama yönteminin net olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle kâr mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen 04/04/2012 tarih, … E-K sayılı karar ile; “…davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, davacı şirketin takdiren 3 ay içinde yeni bir bayilik sözleşmesi yapabileceği takdiren 51.978,65 TL kâr mahrumiyetinin ve cezai şart olarak hesaplanan miktarın davalının ekonomik mahvına sebebiyet vereceği kanaatiyle hesaplanan cezai şart miktarının takdiren ¼ oranında tenkisi ile 49.652,85 TL cezai şart tazminatının da 13.06.2007 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline…” karar verildiği, davacı ve davalı vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 22/04/2013 tarih, … E-K sayılı ilamı ile; mahkememiz kararının bozulduğu, mahkememizce bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda verilen 10/11/2015 tarih, … E-K sayılı ilam ile; ” davanın kısmen kabulüne, 270.438,86 TL kar mahrumiyeti alacağı ile 1/2 oranında indirim suretiyle 99.305,70 TL cezai şart alacağının, temerrüt tarihi 15/06/2007 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” dair verilen kararın da davacı ve davalı vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 10/11/2016 tarih, … E-K sayılı ilamı ile bozulduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olmakla, bozma ilamlarından evvel toplanan tüm deliller ve dosya kapsamına göre;
Davacı …Ş. ile davalı …. A.Ş. arasında 10/11/2005 tarihinde 5 yıl süreli LPG İle Çalışan Karayolu Taşıtlar İçin İkmal İstasyonu Bayiliği Sözleşmesinin imzalandığı anlaşılmaktadır.
Mevcut sözleşmenin 32. Maddesinde; “…’ın sözleşmeye aykırı davranışı sebebi ile sözleşmeyi feshetmesi halinde, Bayi’den maruz kaldığı zarar, ziyan ve anlaşma süresinin sonuna kadar hesap edilmek üzere mahrum kaldığı kâr karşılığı tazminatı talep edebileceğini, Bayi peşinen kabul ve taahhüt eder. Her türlü temerrüt halinde, temerrüt faizinin, temerrüt veya tahsil tarihindeki kısa vadeli banka kredi faizleri seviyesinde olacağını taraflar kabul eder.
Madde 33’de: Bayi’nin sözleşme aykırı davranışı nedeni ile sözleşmenin feshine sebebiyet vermesi halinde 32. madde de yer alan yükümlülükten ayrı olarak …’dan LPG alımı yapacağı dönem içinde LPG alımının en yüksek olduğu aydaki LPG miktarının fesih tarihindeki perakende satış fiyatı ile çarpımı sonucu bulunacak bedeli cezai şart olarak Bayi, …’a ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” hükümleri düzenlemiştir.
Bozmadan evvel ve bozmadan sonra alınan tüm bilirkişi raporları, dosya kapsamı ve özellikle yanlar arasında bağıtlanan sözleşmenin 32. ve 33. Maddeleri uyarınca davacının, davalı yanın sözleşmeye aykırı davranışı sebebiyle hem tüm zararlarını, işbu davada olduğu gibi kar mahrumiyetini, hemde cezai şartı talep edebileceği tartışmasızdır.
Cezai şarta ilişkin yapılan değerlendirmede; sözleşme kapsamında tüm raporlarda hesaplanan cezai şart miktarının 198.611,40 TL olduğu ve cezai şartın ne zaman fahiş sayılacağı ve hangi oranda indirim yapılacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda olayın özellikleri, hakkaniyet ve adalet ilkeleri, davalının içinde bulunduğu hal ve şartlar, tarafların mal varlığı durumu, sözleşme içeriği ve Yargıtay tarafından tespit edilen zarar ve kusur kriterleri (YHGK 25/11/1987 tarih 1987/15-304E. 1987/868 K. Sayılı Kararı) gözönüne alındığında ve TTK’nun 24 ve BK’nun 161/son maddesi gereğince, ceza şartının indirime tabi tutularak, taktiren 1/2 oranında 99.305,70 TL cezai şarta hükmetmek gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı yanın talep ettiği kar mahrumiyetine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; bozma ilamında da bildirildiği üzere, mesafe kısıtlamalarına ilişkin LPG Lisans yönetmeliğinin 37. maddesinde “Şehir içi veya şehirler arası trafiğe açık yollarda aynı istikamette iki akaryakıt ve/veya otogaz istasyonu arasındaki mesafe aynı yönde olmak üzere şehirlerarası yollarda on, şehir içi yollarda bir km’den az olamaz.” düzenlemesi mevcut olup, davalının Üsküdar ilçesinde bayiliğinin sözkonusu olduğu anlaşılmaktadır. İlk bozmadan sonra düzenlenen heyet raporunda;
Yanlar arasındaki sözleşmeye göre, davacının kar kaybının hesaplama yöntemine ilişkin herhangi bir özel usul belirlenmediği, ancak “anlaşma süresinin sonuna kadar hesap edilmek üzere” düzenleme olduğu,
Davacının davalıya fatura ettiği tutarın fesih tarihinde ton başına belirlendiği,
… verileri uyarınca, davacının … alım fiyatının belirlendiği,
Davacının alım ve satım fiyatı arasındaki fark hesaplanarak ortalama aylık Ton ile çarpılarak brüt karın hesaplandığı,
Davacının, salt alım/satım arasındaki fark, net karı olmayıp, tasarruf ettiği (bu kazancı elde etmek için yapacağı masrafların) masraflar düşümünün yapıldığı, buna göre hesaplama tablosunun,
Satım arasındaki farkın 1 ay =23.657,82 TL olduğu, davacının nakliye gideri olarak ton başına 100 TL tutar bildirdiği, yapılmayan nakliye nedeniyle bu tutarın da dikkate alındığı,
Sözkonusu satışı yapması için diğer gider kalemleri, işgücü, pazarlama giderleri, mali tablolarında görülen farkın dışındaki ticari mal maliyeti giderleri, tasarruf ettiği giderler değerlendirilerek %25 oran düşülmek suretiyle davacı yanın olası karının 11.403,17 TL/ay olarak hesaplandığı,
41 ay +4 gün için =469.050,26 TL kar mahrumiyeti hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Davacının 10/11/2005 tarihinde 5 yıl süre ile yapılan sözleşmeye dayalı olarak, 05/06/2007 tarihinde davalının haksız feshine dayanarak taleplerde bulunduğu, LPG satışından sözleşme feshedilmeseydi 41 ay 4 gün içinde elde edilmesi gereken gelirin 469.050,26 TL olduğu ve sözleşme doğrultusunda kar kaybının anlaşma süresinin sonuna kadar hesap edilmek üzere düzenleme yapıldığı, dolayısıyla davacı şirketin aynı yerde yeni bayilik sözleşmesi yapabileceği azami sürenin nazara alınamayacağı, ancak davacının BK’nun 159/II hükmü çerçevesinde cezai şartı aşan kar mahrumiyetini talep edebileceği, bu sebeple cezai şartı aşan miktarda zararın sözkonusu olduğu durumlarda, tespit edilen zarar miktarından, sözleşmeye göre hesaplanan cezai şartın düşülmesi gerektiği, ispat edilen zararın hükmedilen tazminat miktarının üst sınırını teşkil edeceği, bunun aksi zenginleşme yasağının ihlali sonucu doğuracağı kabul edilmekle, tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek bilirkişi tarafından tespit edilen bakiye süreye ilişkin 469.050,26TL kar mahrumiyeti miktarından, 198.611,40 TL cezai şart alacağı mahsup edilmek suretiyle, netice itibariyle 270.438,86-TL kar mahrumiyeti alacağına ve 1/2 oranında indirim yapılmak suretiyle 99.305,70-TL cezai şart alacağına hükmetmek yasal ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
HÜKMÜN KESİNLEŞEN KISIMLARININ TEKRARIYLA;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-)270.438,86 TL kar mahrumiyeti alacağı ile 1/2 oranında indirim suretiyle 99.305,70 TL cezai şart alacağının, temerrüt tarihi 15/06/2007 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 25.287,28 TL harçtan peşin alınan 1.350,00 TL Peşin Harç ve 12.042,50-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 11.864,78 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 13,10-Tl başvuru harcı, 1.350,00 -TL peşin harç, 12.042,50-Tl ıslah harcı, 2.150,00 TL bilirkişi ücreti, 229,00-TL davetiye+teskere gideri, 177,00-TL bozma sonrası davetiye gideri olmak üzere toplam 15.961,60-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 6.479,00-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı tarafından bozma öncesi 77,00 TL, bozma sonrası 72,72-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 149,72-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 89,00-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 27.584,67 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
6-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davacı lehine hükmedilen cezai şart alacağının indirim yapılan kısmı yönünden davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği esas alınarak 441.892,66-TL reddedilen miktara göre hesaplanan 31.625,71-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-)Davacı/davalı yanca yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacı/davalı /vekillerine iadesine,
Davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile temyiz için Yargıtay’a başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …