Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1066 E. 2018/1256 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1066 Esas
KARAR NO : 2018/1256

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 09/11/2018
KARAR TARİHİ : 27/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeninin, davalı … A.Ş.’nin %30 hissesine sahip kurucu ortağı olduğunu, davalı şirketten vekiledenine şimdiye kadar kar payı verilmediğini, şirketin yıllardır zarar ettiğinin söylendiğini, vekiledeni bu durumla ilgili bilgi almak ve şirketin işleyişini incelemek istediğinde, vekiledenine şirket hakkında özellikle finansal tablolar, denetleme raporları vb. hakkında bilgi ve belge verilmediğini, vekiledeninin yasal haklarını kullanmasının engellendiğini, vekiledeninin yasal taleplerinin hiçbirine cevap verilmemesi üzerine öncelikle 30.07.2018 tarihli Genel Kurul Toplantısı’nda taraflarınca iki adet önerge sunularak TTK’nun 437(2) maddesi kapsamında yönetim kurulundan bilgi ve belge talep edildiğini, işbu önergelerdeki hususlar ile ilgili bilgi ve belgelerin Genel Kurul Toplantısı esnasında alınamaması üzerine Genel Kurul Toplantısının ertelenmesinin talep edildiğini ve talepleri doğrultusunda Genel Kurul ve gündemin 3,4,5,6,7,8,9. maddelerinin görüşülmesinin ertelendiğini, davalı şirket tarafından, Genel Kurul Toplantısı’nda sundukları önerge ile talep ettikleri bilgi ve belgelerin 03.09.2018 tarihinde şirket merkezinden alınabileceğine ilişkin … Noterliği’nin 17.08.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, davalı şirket tarafından keşide edilen ihtarnameye istinaden 03.09.2018 tarihinde davalı şirket merkezine gidilmiş ise de davalı şirketin diğer ortağı … A.Ş. vekili tarafından önergede belirtilen bilgi ve belgelerin henüz hazır edilmediğinin ifade edildiğini, taraflarınca istenen belgelerin teslim edilemeyeceği bilgisinin verilmesi üzerine gerçekleşmeyen inceleme hakkında tutanak düzenlendiğini, bu nedenle davalı şirket aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile TTK 437(5) maddesi gereğince bilgi edinme davası açılmış olup, işbu davanın derdest olduğunu, davalı şirketin 17.09.2018 tarihinde gerçekleşen Genel Kurul Toplantısı’nda da önerge ile belirtilen soruların cevapları verilmediği gibi, bu hususların açıklığa kavuşturulması için toplantının ertelenmesi yönündeki taleplerinin de haksız ve mesnetsiz olarak reddedildiğini, davalı şirketin 17.09.2018 tarihinde Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan kararların TTK’nın ilgili hükümlerine, şirket ana sözleşmesine, eşitlik ilkesine, objektif iyiniyet kurallarına, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla, davalı şirketin 17.09.2018 tarihinde alınan Olağan Genel Kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle muhalefet şerhi vermek ve bunu toplantı tutanağına geçirmek genel kurul kararları aleyhine açılan iptal davalarında bir dava şartı olup 17.09.2018 tarihli davalı şirketin Genel Kurul Toplantı’sında davacı hangi gündem maddelerine ilişkin muhalefette bulunduğunu tek tek belirtmediğinden hukuken geçerli bir muhalefette bulunmadığını, bu nedenle, TTK gereğince iptal davası açma hakkı bulunmayan davacı bakımından işbu davanın dava şartı eksikliğinden usulden reddi gerektiğini, davacının 17.09.2018 tarihinde davalı şirket merkezinde gerçekleştirilen Genel Kurulda, bilgilendirme hakkını gereği gibi kullanamaması sebebi ile işbu Genel Kurul’un iptalini talep ettiğini, oysa somut olayın gerçekleri ışığında davacının bilgi edinme hakkını kullandığını ve iptali istenen Genel Kurul kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına uygun şekilde gerçekleştirildiğini, 30.07.2018 tarihli Genel Kurulda davacı tarafından bulunulan erteleme talebi anlayışla karşılandığını, TTK 420 maddesi gereğince azlık hissedarın bilanço görüşmelerinin ertelenmesi talebi kapsamında Gündemin 3,4,5,6,7,8 ve 9. maddelerinin 1 aydan az olmamak üzere ertelendiğini, bilanço görüşmelerinin ertelenmesinin ardından, talep edilen bilgi ve belgeler davacı tarafa sunulduğunu ve ertelenen olağan genel kurul toplantısının 17.09.2018 tarihinde gerçekleştirildiğini, vekiledeni şirket tarafından 11.09.2018 tarihinde davacıya, Mali Müşaviri … ve Avukatı …’ya gönderilen e-posta ile … A.Ş.’nin ertelenen 30.07.2018 tarihli olağan genel kurulunda davacı tarafça sunulmuş olan önergeye karşı vekiledeni şirket tarafından verilen cevapların paylaşıldığını, şirket pay sahipleri … A.Ş., … A.Ş. ve davacı …’ın toplantıya katıldıklarını, davacı tarafından bir önceki toplantıda talep edilen bilgi ve belgelerden faaliyet raporu ve mali tabloların 20.07.2018 tarihinde elden, 30.07.2018 tarihli Olağan Genel Kurulda davacı tarafça verilen önergeye ilişkin cevapların ise 11.09.2018 tarihinde e-posta ile kendisine sunulduğunu, tüm bu bilgi ve belgelerin kendisine büyük bir şeffaflıkla sunulmasına rağmen davacı tarafın ilgili Genel Kurul toplantısının tekrar ertelenmesini talep ettiğini, davacının dilekçesinde talep ettiği bilgi ve belgelerin şirket sırrı kapsamında paylaşılmasında şirketin menfaatlerini ciddi olarak zarara uğratabilecek nitelikte olup, TTK 437(3) maddenin gerekçesinde de ayrıntılı olarak belirtildiği gibi , davacı tarafından Genel Kurul’un mahkeme yolu ile yapılması , bilgi alma ve inceleme talebi hakkında, ayrıca şirkete özel denetçi tayin edilmesi hakkında ayrı ayrı davalar açıldığını, davacı taraf bilgi alma hakkını kullandığı halde MK’nın 2. maddesi kapsamında dürüstlük kuralına açıkça aykırı hareket ettiğini, davacının asıl niyetinin ardı ardına açtığı davalar ile vekiledeni şirketi işlemez bir hale getirmek ve ticari itibarını zedeleyerek değer kaybetmesi olduğunu beyanla , haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, TTK 445 maddesine dayalı olarak 17.09.2018 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan tüm kararların iptali istemine ilişkindir.
TTK’nun MADDE 446- “…(1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten,  b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir…” hükmü ile,
Aynı kanunun MADDE 445- ise “…(1) 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler…” hükümlerini düzenlenmiştir.
Davanın 3 aylık yasal hak düşürücü süre içinde açıldığı ve davalı şirketin adresi itibariyle mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
İptali istenen 17/09/2018 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan kararlardan;
1 ve 2 no’dan herhangibir karar alınmadığı, 3 nolu bilançonun görüşülmesi talebinin yeniden ertelenmesi ve 4 nolu son 10 yıllık hesapların özel denetçi vasıtasıyla denetlenmesi taleplerinin davacının olumsuz oyuyla reddedildiği, 5 nolu yönetim kuruluna … ‘ın seçilmesine ilişkin ve yönetim kurulunun ibrasına ilişkin kararlara davacınını olumsuz oy verdiği, 6 nolu yönetim kurulu seçimi kararına davacınıcın olumsuz oy verdiği, 7 nolu huzur hakkı ödenmemesi maddesinin oy birliğiyle karara bağlandığı, 8 no’da herhangibir karar alınmadığı, 9 no’da yönetim kurulu üyelerine TTK 395-396 maddeler uyarınca izin verilmesine ilişkin karara davacı olumsuz oy verdiği, toplantı sonunda davacı vekilinin toplantı tutanağına ekli önerge verdiği, belge istediği anlaşılmaktadır.
Davacının aynı minvalde bilgi alma hakkı ve özel denetçi tayini için davalar açtığı ve derdest olduğu her iki taraf vekilincede beyan edilmektedir.
İptali istenen genel kurulun 30/07/2018 tarihli genel kurul toplantısının ertelenen 3,4,5,6,7,8,9 maddelerinin görüşülmesi için toplandığı, davacı yanın TTK 420 son madde uyarınca yeniden erteleme talep ettiği, ve bu talebin reddedildiği anlaşılmaktadır.
TTK 420 madde de;
“(1) ….
(2) Azlığın istemiyle bir defa ertelendikten sonra finansal tabloların müzakeresinin tekrar geri bırakılmasının istenebilmesi, finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçmiş bulunan noktaları hakkında, ilgililer tarafından, dürüst hesap verme ölçüsü ilkeleri uyarınca cevap verilmemiş olması şarttır.” hükmü düzenlenmiştir.
Dava konusu iptali istenen genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde; finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçmiş noktaları bulunmadığı, davacı yanın maddeler tek tek görüşülüp oylanırken olumsuz oy kullandığı, ancak her bir madde yönünden muhalefet şerhini zapta geçirtmediği gibi, genel kurul tutanağına ekli ve kararların tümüne muhalefet şerhi koyulduğunun bildirilmesi suretiyle 3 sayfadan ibaret önerge eklenmesi TTK 446 madde de bildirilen muhalefet şerhi kapsamında değildir. Muhalefetin, görüşmeler sınasında ve gündeme ilişkin olarak değil, özellikle oylama sırasında ve oylama sonucuna ilişkin olarak yapılması gerekmektedir. Oylama sonunda genel olarak tüm maddelere muhalefet edildiğine dair beyan, öngörülen dava şartını karşılamadığı gibi, somut olayda 17/09/2018 tarihli genel kurul toplantı tutanağına ekli 3 sayfalık dilekçenin bilgi ve belge verilmesi talebine ilişkin, belge isteminden ibaret olduğu, oysa davacı yanın bilgi alma hakkı ve özel denetim hakkını kullandığı ve bu konularda dava açtığı, derdest olduğu, dolayısıyla iş bu davadaki somut talep açısından dava şartı olan muhalefetin bulunmadığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-) Davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-) Davacı yanca yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin , davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle karar verildi. 27/12/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …