Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1061 E. 2019/723 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1061 Esas
KARAR NO : 2019/723

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalıdan olan alacağı nedeniyle davalı aleyhine İstanbul… İcra Dairesi 03.10.2018 tarih … E. Nolu dosyasıyla takip çıkışı 63.815,66 TL olan alacağa ilişkin yapılan takibin, borçlunun itirazı üzerine durduğunu, söz konusu takipte, borçlunun davalı takip konusu alacağın tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, Müvekkili firmanın… Site Yönetimi ile 23.10.2013 tarihinde güvenlik hizmeti verilmesi hususunda güvenlik hizmetleri sözleşmesi imzaladığını, Söz konusu sözleşmenin 8. Numaralı Sözleşmenin Feshi Bendinin 8.8. fıkrasında “taraflarca 45 gün önce yazılı olarak sözleşmenin uzatılmayacağı hususunun bildirilmemesi halinde 1 yıl süre ile uzamış sayılacaktır. Sözleşmenin uzaması halinde, sözleşme bedeli belirlenen asgari ücret oranı karşılığında artırılacaktır ve bu konuda bu sözleşmede ek olarak yer alan mali hususları içeren protokol yeniden düzenlenecek ve karşılıklı olarak yeniden imzalanarak yeniden hizmete devam edilecektir. ” hükmü bulunduğu. Belirtilen maddeye göre güvenlik ve koruma sözleşmesi her sene kendiliğinden uzamış ve her uzama döneminde taraflar karşılıklı olarak sözleşmeye uygun maliyet analizi yapılarak rakamların güncellendiği, müvekkili davacı, davalı … Site Yönetimine 27.09.2018 tarihine kadar güvenlik ve koruma hizmeti verdiği, Müvekkili davacı 03.10.2018 tarihinde İstanbul … İcra Dairesi 03.10.2018 tarih …E. Nolu icra dosyasına konu alacak için borçlu site yönetimine 24.09.2018 tarihli ihtarname ile ihtar çektiğini ve borcun ödenmesi gerekliliğini bildirdiği, Beyoğlu … Noterliği 24.09.2018 tarih …yevmiye numaralı ihtarname çekildikten sonra defalarca ödemeleri gereken meblağı ödemeleri konusunda yönetimle iletişime geçilmiş ancak yine bir sonuç alınmadığı, Söz konusu ihtarname site yönetiminin eline ulaştığında Davalı Site Yönetimi Başkanı … siteye hizmet veren müvekkil firma çalışanları olan güvenlik firması çalışanlarını 27.09.2018 tarihinde artık sizinle çalışmayacağız diyerek tamamıyla hukuksuz bir şekilde siteden kovduğu, Bunun üzerine müvekkili tarafından Beyoğlu… Noterliği 27.09.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilmiş ve müvekkilin ödemesini alamamasından dolayı taraflar arasında imzalanmış olan 23.10.2013 tarihli sözleşmenin 4. Maddesine dayanarak sözleşme feshedildiği, Davalının sözleşmeyi feshetmek için haklı bir gerekçesi olmadığı, Borçlu Site yönetiminin mallarını kaçırmasından endişe ettiklerinden buna mani olmak için borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesine, borçlunun haksız olan itirazının iptaline, takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatı ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmektedir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili site yönetiminin tacir olmadığını ve güvenlik hizmeti ticari bir iş olarak alınmadığını, bu nedenle, davaya bakmakla görevli mahkemeler ticaret mahkemeleri değil, davaya bakmakla görevli mahkemelerin asliye hukuk mahkemeleri olması nedeniyle, davanın görevsizlik nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacı şirketin, müvekkili site yönetiminin güvenlik hizmetini 26.09.2018 tarihinde, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı şekilde sona erdirdiğini, 26.09.2018 tarihinde, sitede hiç bir güvenlik görevlisi işyerine gelmediğini, sitenin ciddi bir tehlike altında bırakıldığını, Taraflar arasındaki sözleşmenin 8.2 maddesi gereğince, özel güvenlik şirketi sözleşmeyi iki ay öncesinden ihtar etmek koşulu ile feshedebileceğini, özel güvenlik şirketi sitenin güvenliğini 7 gün 24 saat sağlamakla görevli olduğunu, davacının bu eylemi nedeniyle İstanbul… Noterliği’nin 26.09.2018 tarihli ve…yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğinin ihbar edildiğini, davacı tarafın, ödemediği tazminat bedellerini müvekkil site yönetimine fatura ettiğini ve bu şekilde müvekkili site yönetiminin mükerrer olarak da sorumlu tutulmasına sebebiyet verdiğini, tarafların defter ve kayıtları incelendiğinde, müvekkili site yönetiminin davacı şirkete hizmet bedeli olarak bir borcunun bulunmadığı, davacı şirketin talep ettiği bedellerin, ödemediği çalışanların tazminat bedelleri olduğunun anlaşılacağı, görev yönünden davanın reddini, aksi düşünüldüğü takdirde davanın esastan reddini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasından yapılan takibin iptalini, haksız ve kötüniyetli davacının %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı şirket üzerinde bırakılmasını talep etmektedir.
GEREKÇE:
Dava; Taraflar arasında akdedilen 03/04/2014 tarihli güvenlik Hizmeti Sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67.ci maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115.madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Aynı yasanın 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir.
28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73.maddesine göre, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 19.09.2018 tarihli… Es. ve … K. sayılı ilamında ” …Davacı şirkettir ve ticari faaliyette bulunmaktadır. Ancak davalı site yönetimi tacir değildir. Taraflar arasındaki ilişki de site bahçesi ve çevresinin peyzaj bakımının belirli süre ile yapılmasına ilişkin hizmet alım sözleşmesidir. Davalı site yönetimi yerleşik yargıtay ictihatlarına göre hizmet alan tüketici mahiyetindedir. Dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünde 6502 sayılı yasa gereği tüketici mahkemeleri görevlidir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin tüketici mahkemelerinin görevli olduğu yönünde hüküm tesis etmesi gerekirken Asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu yönünde hüküm tesisi yasalara uygun görülmemiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 08/02/2018 tarih ve 2016/6074 Esas ve 2018/472 Karar sayılı kararı da bu yöndedir. ” yönünde karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 28.05.2019 tarihli, 2017/1482 Es. ve 2019/674 K.sayılı ilamında ” Ticari ve mesleki amaçla hareket etmeyen ve tüzel kişiliği bulunmayan site yönetimi (apartman yönetimi) tüketici konumunda olduğundan, sözleşmeye konu iş tüketici işlemi niteliğindedir. Başka bir anlatımla, iş sahibi olan site yönetiminin taraf olduğu eser sözleşmesi tüketici işlemidir. Bu durumda davaya bakma görevi de Tüketici Mahkemesine aittir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, mahkemesince de re’sen dikkate alınmak zorundadır.Bu itibarla; yerel mahkemece Tüketici Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın esası incelenerek hüküm kurulması doğru olmamış, davalı tarafın diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın usulden reddine karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Somut olayda taraflar arasındaki ilişki güvenlik hizmetleri sözleşmesine dayalı olup davalı site yönetimi yerleşik yargıtay ictihatlarına göre hizmet alan tüketici mahiyetindedir.Davacı taraf her ne kadar tacir olsa da davalı tarafın TTK’nun 11. ve 12. maddeleri anlamında ticari işletme yürütmediği, tacir olmadığı anlaşıldığından ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın yukarıda belirtilen Bölge Adliye Mahkeme kararından da anlaşılacağı üzere Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya görevli Tüketici Mahkemesi olduğu, mahkememizin görevine girmediği anlaşılmakla, iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi ile HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Görevli ve Yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-)H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-)Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸