Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1051 E. 2019/979 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1051 Esas
KARAR NO : 2019/979
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Vekiledeninin davalı şirket ile yapmış olduğu ticari iş ilişkisi nedeniyle davalıya 29.06.2018 tarihli 40.673,18 TL tutarında fatura bedelli malların teslim edildiğini, davalı şirketin faturalara itiraz etmeyip kısmi ödemeler yaptığını ve bakiye 19.462,88 TL borcunu ödemediğinden davalı aleyhine …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile takibe girişildiğini, davalı borçlunun süresinde itiraz ettiğinden takibin durduğunu beyanla, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş ve, duruşmalarada katılmamıştır.
GEREKÇE:
Dava; fatura alacağından kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafın itiraz etmesi üzerine açılan İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ”Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olup 15.03.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girmiştir.
Mahkememizde görülen iş bu davada 7101 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra 07/11/2018 tarihinde açılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi olmasına rağmen tensip zaptıyla her ne kadar yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş olsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik dava tarihinden önce olması nedeniyle tensip zaptında yazılı yargılama usulünün uygulanacağının belirtilmesi taraflara kazanılmış hak sağlamayacağından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 28.02.2019 tarihli basit yargılama ön incelemeye hazırlık tutanağında iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, cari hesap kayıtlarına, ticari defter kayıtlarına, bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğü’nün … Es. sayılı takip dosyasında; alacaklı …San ve Tic A.Ş tarafından borçlu … aleyhine 19.462,88-TL asıl alacak, 421,70-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 19.884,58-TL alacağın tahsili için 08.10.2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 10/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 10/10/2018 tarihinde süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre bilirkişiden alınan 11/09/2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak: ”…Davacı tarafından davalıya kesilen fatura muhteviyatı mal/ürünler davalıya 29.06.2018 tarihinde … seri numaralı sevk irsaliyesi ile teslim edilmiştir. İrsaliye üzerinde davalı şirketin kaşesi altında malları teslim aldığına dair imza bulunmaktadır. Davalı kendisine davacı tarafından kesilmiş faturaya kısmi ödeme yapmıştır. Bu sebeple davalı tarafın davacı tarafından kendisine gönderifen faturayı kabul ettiği ve Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinde belirtilen 8 (sekiz) günfüksüre içerisinde itiraz etmediği değerlendirilmiş,
Davalı tarafın inceleme gün ve saatinde ticari defterlerinin ibraz edilmediği,
Davacı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz olduğu, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle ticari defterlerinde kayıtlı 19.462,88 TL alacağının işli olduğunun tespit edildiği,
Davacı taraf, davalı şirketten …. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası ile; 19.462,88 TL asıl alacak ve 421,70 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.834,58 TL talep etmiştir.
Yapılan incelemede davacının, davalıdan; 19.462,88 TL asıl alacak, 415,91-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.878,79 TL talep edebileceği ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %19,50 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz işletilmesi gerekeceği…” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalıya tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
02.07.2019 tarihli duruşmada taraflara ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanak kayıtlarını inceleme gün ve saatinde mahkememizde hazır bulundurmaları aksi halde defter ibrazından kaçınmış sayılacakları ve aleyhlerine karar oluşturulacağının ihtarına karar verildiği ve inceleme gününün hazır bulunmayan davalı tarafa ihtaratlı olarak tebliğ edildiği ancak davalı taraf ihtaratlı tebligata rağmen inceleme günü gelmemiş olup ticari defter ve belgelerini de sunmamıştır.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından19.462,88-TL asıl alacak ve 421,70-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 19.884,58-TL faturadan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatılmış olup ancak davalı tarafça borca itiraz edilmiştir. Davacı tarafından mahkememizde açılan iş bu davada 19.462,88-TL asıl alacak üzerinden davalının itirazının iptali talep edilmiş olup harçda 19.462,88 TL üzerinden yatırılmıştır. Salt fatura düzenlenmesi, adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için bir seçenek olarak düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması gerekir.Kaldı ki, bu da faturanın mutlaklığı anlamına tam olarak gelmez ve sadece fatura mündericatının doğru olmadığını ispat yükünü faturaya itiraz etmeyenin omuzlarına yükler. Faturayı düzenleyen, kaideten, ona süresinde karşı yan itiraz ederse, mal veya hizmeti yapıp çekişmesiz sunduğunu ortaya koymak mevkiinde iken, süresinde itiraz olmadığında bu kerre süresinde itiraz etmeyip ispat külfeti altına giren taraf, faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını/gerçekleşmediğini veya usulünce bildirilmiş bir ayıba/eksiğe, yasal mesnetten yoksunluğa duçar olduğunu v.s. ispatlamalıdır.Bu bağlamda, dosyanın incelenmesinde davalı tarafından ihtilafa konu faturaları almadığı yönünde itirazları olmadığı, borcu olmadığı yönünde itirazlarının mevcut olduğu ve 11/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafından davalıya kesilen fatura muhteviyatı mal/ürünlerin davalıya 29.06.2018 tarihinde … seri numaralı sevk irsaliyesi ile teslim edildiğinin ve irsaliye üzerinde davalı şirketin kaşesi altında malları teslim aldığına dair imza bulunduğu, davalı tarafından dava konusu icra takibinin dayanağını oluşturan faturaya kısmi ödeme yaptığının rapor edildiği, ihtaratlı tebligata rağmen davalı yanın inceleme günü gelmediği, davalının ticari defter ve belgelerini sunmadığı, TTK 83, HMK 220 ve 222. maddeleri uyarınca davacı tarafın kayıtlarının esas alınması gerektiği ve 11/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının, davalıdan; 19.462,88 TL asıl alacak, 415,91-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.878,79 TL talep edebileceği tespit edildiği ancak davacı tarafından mahkememizde açılan iş bu davada 19.462,88-TL asıl alacak üzerinden davalının itirazının iptalinin talep edilmiş olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının taleple bağlılık ilkesi gereği 19.462,88-TL üzerinden İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 19.462,88-TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-)Davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 19.462,88-TL üzerinden İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 19.462,88-TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 3.892,57-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.329,51-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 332,38-TL harcın mahsubu ile bakiye 997,13-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 332,38-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 97,40-TL davetiye gideri, 700-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.170,88-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya / vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde, davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/12/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.