Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1046 E. 2019/421 K. 10.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/1046 Esas
KARAR NO: 2019/421

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 04/10/2007
KARAR TARİHİ: 10/05/2019

BİRLEŞEN İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2008/171 ESAS

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 25/03/2008
KARAR TARİHİ: 10/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat-Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili 04/10/2007 harç tarihli dava dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 16/08/2005 tarihli teknik ve ticari sözleşme akdedildiğini, işbu sözleşme ile söz konusu şirket müvekkili şirketin karışım tesisindeki BT8 ve K5 otomasyon modernizasyonunun imalat ambalaj nakliye montaj ve devreye alınmasını taahhüt ettiğini, sözleşmenin adnine müteakip müteaddit defalarca gerek sözlü gerekse ihtarname ile uyarılmasına rağmen davalı şirket taahhütlerini yerine getirmemiş istenilen özellikteki işi yapamamış ve devreye alma işlemini gerkçekleştirememiş sözleşme taahhütdünü belirtilen sürede ifa edemediği gibi sözleşmede belirtilen işler sözleşmeye uygun olarak yapılmamış ve işlerin hatalı ve eksik bırakıldığını, eksik ve hatalı işler yapılan ihtarlara toplantılara ve görüşmelere rağmen giderilmemiş olduğunu, bu durumun müvekkili şirketteki üretimin aksamasına ve zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davacı tarafa ihtar edilerek temerrüde düşürüldüğünü, ihtarname ile davalı tarafa BT8 ve K5 ve otomasyon modernizasyonunun eksikliklerinin gönderilmesi işleminin davalı nam ve hesabına başka bir firmaya yaptırılacağı hususunda ihtar edildiğini belirterek, davanın kabulü ile sözleşme gereğince edimin ifa edilmemiş olması nedeniyle gerçekleşen 138.460,99 TL’lik zararın ihtar tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte 10.000,00 TL’lik kısmının tahsiline ve tazminine, sözleşmenin zamanında ifa edilmemiş olması nedeniyle sözleşme uyarınca hesaplanacak gecikme cezasının reeskont faizi ile birlikte 1.000,00 TL’lik kısmının tahsiline ve tazminine, ihtarlara rağmen iifa edilmeyen edimin davalı nam ve hesabına başkasına yaptırılmış olması nedeniyle müvekkilince üçüncü kişiye ödenmiş bulunan 70.000,00 Avro’nun 5.000,00 Avro’luk kısmının reeskont faizi ile birlikte tahsiline ve tazminine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ve beyanları ile, davacı tarafla müvekkili şirket arasında 16/08/2005 tarihinde yapılan teknik ve ticari sözleşme gereği üstlenilen BT8 ve K5 otomasyon modernizasyon işi müvekkili şirket tarafından sözleşmede belirlenen şekilde yerine getirildiğini, üstlenilen edimin ifası için sözleşme tarihi itibari ile müvekkili şirketin harekete geçtiğini, yapılacak işte kullanılacak malzemeleri sözleşmedeki ödeme ve teslim süreleri başlığı altındaki 1.maddede öngörülen sekiz haftalık süre içerisinde temin ederek 19/10/2005 tarihli sevk irsaliyesi ile davacı şirketin adresine teslim edildiğini, davacı şirketin kauçuk üretimi yapılan ve üretime 24 saat ara verilmeksizin devam edilen fabrikasında kulanılan sistemin devre dışı bırakılması halinde işe devamın mümkün olmaması dikkate alınarak davalı tarafından kurulan yeni sistem sözleşmede öngörülen 5.günün ve 7.günün sonunda devreye alındığını, sistemin devreye alınması ve davacı tarafından kullanılmaya başlanması sonrasında çıkan problemlerin tamamı davalı şirket yetkililerince iyi niyetli olarak giderilmeye çalışıldığını, sözleşmede bulunmayan davacı talepleri dahi aradaki ticari işbirliğine zarar gelmemesi için davalı şirket tarafından karşılanmaya çalışmış olduğunu, aradan geçen iki yıllık zaman içeresinde davacının sözleşmede bulunmayan ve bitmek tükenmek bilmeyen talepleri söz konusu olduğunu, davalı şirketin bütün iyi niyeti ve özverisiyle sözleşme ile üstlenmediği talepleri dahi karşılamaya çalıştığını, ancak davacının taleplerinin hiçbir zaman sonu gelmediğini, yapılan otomasyon işini teslim alması defalarca söylenmesine rağmen davacı işi teslim almaya yanaşmadığını davalı şirkete sözleşme gereği ödemesi gereken bakiye borcunu da iki yıllık süre içerisinde müteaddit defalarca talep edildiği halde ödemediğini, bunun üzerine davalı bakiye alacağın tahsili için 28/03/2007 tarihinde Kadıköy … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, faturaya dayalı bu takibe davacı vekili tarafından 09/04/2007 tarihinde itiraz edildiğini, müvekkiline temerrüt içeren hiçbir ihtarname tebliğ edilmediği gibi sözleşmenin feshedileceğine ve işin üçüncü bir şirkete yaptırılacağına dair ihtarname de gönderilmemiş ve tebliğ edilmemiş olduğunu, sözleşme dışındaki bir talebin davalı müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını belirterek, haksız ve hakkiniyete aykırı açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmedeki edimlerin davalı yüklenici tarafından eksik ve ayıplı yerine getirilmesi iddiasına dayalı davacının uğradığı maddi zararların tazmini için amacıyla açılan tazminat davasıdır.
Birleşen İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/171 Esas sayılı Menfi Tespit davasında ; Davacı vekili 25/03/2008 harç tarihli dava dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 16/08/2005 tarihli teknik ve ticari sözleşme akdedildiğini, işbu sözleşme ile söz konusu şirket müvekkili şirketin karışım tesisindeki BT8 ve K5 otomasyon modernizasyonunun imalat ambalaj nakliye montaj ve devreye alınmasını taahhüt ettiğini, sözleşmenin adnine müteakip müteaddit defalarca gerek sözlü gerekse ihtarname ile uyarılmasına rağmen davalı şirket taahhütlerini yerine getirmemiş istenilen özellikteki işi yapamamış ve devreye alma işlemini gerkçekleştirememiş sözleşme taahhütdünü belirtilen sürede ifa edemediği gibi sözleşmede belirtilen işler sözleşmeye uygun olarak yapılmamış ve işlerin hatalı ve eksik bırakıldığını, eksik ve hatalı işler yapılan ihtarlara toplantılara ve görüşmelere rağmen giderilmemiş olduğunu, bu durumun müvekkili şirketteki üretimin aksamasına ve zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davacı tarafa ihtar edilerek temerrüde düşürüldüğünü, ihtarname ile davalı tarafa BT8 ve K5 ve otomasyon modernizasyonunun eksikliklerinin gönderilmesi işleminin davalı nam ve hesabına başka bir firma olan …ile yukarıda bahsedilen ve davalı tarafından yapılmayan işlerin yapımı için anlaşmaya varıldığını, işlerin bitiminde bu şirket tarafından keşide edilen 24/07/2007 tarihli fatura gereğince KDV hariç toplam 70.000,00 Avro ödeme yapıldığın, belirtilen nedenlerle İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…Esas sayılı dosyası ile alacağın tazmini için dava açıldığını, davalı tarafın müvekkili şirket hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ödeme emri gönderdiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete borcu olmadığını gibi yüksek miktarda alacağı mevcut bulunduğunu, haksız ve gerek maddi gerekse hukuki mesnetten yoksun icra takibinin durdurulması için iş bu davanın açıldığını belirterek, davanın kabulü ile tayin ve takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin durdurulmasına ve dosyaya intikal edecek paraların davalı tarafa ödenmesinin durdurulmasına, müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptali ve hacizlerin fekkine, borçluya yapılan ödemeler olur ise bunların faizi ile birlikte davalıdan istirdadına, %40’dan az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ve beyanları ile, davacı tarafla müvekkili şirket arasında 16/08/2005 tarihinde yapılan teknik ve ticari sözleşme gereği üstlenilen BT8 ve K5 otomasyon modernizasyon işi müvekkili şirket tarafından sözleşmede belirlenen şekilde yerine getirildiğini, üstlenilen edimin ifası için sözleşme tarihi itibari ile müvekkili şirketin harekete geçtiğini, yapılacak işte kullanılacak malzemeleri sözleşmedeki ödeme ve teslim süreleri başlığı altındaki 1.maddede öngörülen sekiz haftalık süre içerisinde temin ederek 19/10/2005 tarihli sevk irsaliyesi ile davacı şirketin adresine teslim edildiğini, davacı şirketin kauçuk üretimi yapılan ve üretime 24 saat ara verilmeksizin devam edilen fabrikasında kulanılan sistemin devre dışı bırakılması halinde işe devamın mümkün olmaması dikkate alınarak davalı tarafından kurulan yeni sistem sözleşmede öngörülen 5.günün ve 7.günün sonunda devreye alındığını, sistemin devreye alınması ve davacı tarafından kullanılmaya başlanması sonrasında çıkan problemlerin tamamı davalı şirket yetkililerince iyi niyetli olarak giderilmeye çalışıldığını, sözleşmede bulunmayan davacı talepleri dahi aradaki ticari işbirliğine zarar gelmemesi için davalı şirket tarafından karşılanmaya çalışmış olduğunu, aradan geçen iki yıllık zaman içeresinde davacının sözleşmede bulunmayan ve bitmek tükenmek bilmeyen talepleri söz konusu olduğunu, davalı şirketin bütün iyi niyeti ve özverisiyle sözleşme ile üstlenmediği talepleri dahi karşılamaya çalıştığını, ancak davacının taleplerinin hiçbir zaman sonu gelmediğini, yapılan otomasyon işini teslim alması defalarca söylenmesine rağmen davacı işi teslim almaya yanaşmadığını davalı şirkete sözleşme gereği ödemesi gereken bakiye borcunu da iki yıllık süre içerisinde müteaddit defalarca talep edildiği halde ödemediğini, bunun üzerine davalı bakiye alacağın tahsili için 28/03/2007 tarihinde Kadıköy … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, faturaya dayalı bu takibe davacı vekili tarafından 09/04/2007 tarihinde itiraz edildiğini, müvekkiline temerrüt içeren hiçbir ihtarname tebliğ edilmediği gibi sözleşmenin feshedileceğine ve işin üçüncü bir şirkete yaptırılacağına dair ihtarname de gönderilmemiş ve tebliğ edilmemiş olduğunu, sözleşme dışındaki bir talebin davalı müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını, yasal dayanağı bulunmaksızın konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiğini belirterek, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esass sayılı dosyasındaki davalı alacağının ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir kararın kaldırılmasına, tarafları ve temel ilişkinin aynı olduğu İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile usul ekonomisi gereğince birleştirilmesine, haksız hakkaniyete ve iyi niyet kurallarına aykırı açılan menfi tespit davasının reddine, haksız dava ve ihtiyati tedbir kararı sonucu alacağını tahsil edemeyen davalının hakları ihlal edildiği için %40’dan az olmamak üzere inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı davacı iş sahibinin yükleniciye borçlu olmadığının tespitine yönelik açılmış menfi tespit davasıdır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyası 17/11/2008 tarihli karar mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
İstanbul…İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ve Gebze Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, tarafların beyanları, icra dosyası, sözleşme içeriği, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ; davacı şirket ile davalı şirket arasında 16/08/2005 tarihli teknik ve ticari sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşme ile davalı şirketin davacı şirketin karışım tesisindeki BT8 ve K5 otomasyon modernizasyonunun imalat ambalaj nakliye montaj ve devreye alınması işini yapmayı taahhüt ettiği, davacının iş sahibi ve davalının da yüklenici sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları, iş bedelinin 130.000,00 Euro + KDV olarak kararlaştırıldığı, davacının 2014/876 esas sayılı bu dosyada işlerin eksik ve hatalı yapımından kaynaklı gecikme tazminatı bedeli ile bir kısım işlerin 3. Kişilere yaptırılması karşılığında 3. Kişilere ödenen bedelin iadesi talepli olarak dava açtığı görülmektedir. Davalının ise ödenmeyen iş bedellerinin tahsili istemiyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takip yaptığı, takibin kesinleşmesi üzerine davacının icra dosyasında borçlu olmadığının tesbiti istemiyle birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında menfi tesbit istemli bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu dosyaya bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 13/09/2009 tarihli bilirkişi raporu celp edilmiştir. Bu bilirkişi raporunda otomasyon sistemindeki sorunların giderilmesi için makul sürenin 1 ay olduğu, ancak davacının bu sorunların giderilmesi için 545 gün beklediği, bu gecikmeye kendi kusuru ile sebebiyet verdiği, 1 aylık makul süreye tekabül eden zarar tutarının 9.314,00 TL olduğu, davacının ifa edilmeyen edimin davalı nam ve hesabına başkasına yaptırılmış olması nedeniyle talep ettiği 70.000,00 Euro’ luk talebinin ise başlangıçta tesiste otomasyon sistemi mevcut olmadığı, davalı tarafından kurulan otomasyon sistemi iyi çalışmadığı için davacının sistemi değiştirip yerine yenisini yaptırma hakkının sözleşmede mevcut olduğu, davacının da edimini tam olarak yerine getirmediği, bedelin 127.108,80 TL + KDV ‘ lik kısmını ödediği, geriye kalan bedeli ödemediği, kendi ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının iyi çalışmayan otomasyon sistemini değiştirmiş olması sebebiyle bedel talebinde bulunamayacağı, davalının davacıdan 09/03/2007 tarihli 577059 sayılı 114.865,92 TL bedelli faturadan dolayı alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dava daha önce Mahkememizin 2014/876 Esas – 2015/33 Karar sayılı 21/01/2015 tarihli kararı ile, “…davacı vekilinin 13/09/2009 tarihli bilirkişi raporuna itiraz etmemesi ile davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, davalının da usule kazanılmış hak oluştuğu yönünde itirazının bulunduğu, davacı tarafın bu ilk bilirkişi raporunda belirlenen 9.314,00 TL tutarındaki tazminat miktarından fazlasını ve işin 3. Kişiye yaptırılması nedeniyle talep ettiği tazminat tutarını talep edemeyeceği, ayrıca bu 13/09/2009 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 114.865,92 TL tutarındaki davalının iş bedelini ödemesi gerektiği anlaşılmakla, … esas sayılı bu dosyada toplam 9.314,00 TL gecikme tazminatı tutarının davalıdan dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun’un 2/2. maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine , birleşen dosyada ise davacının menfi tesbit isteminin reddine…” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Bu Mahkeme kararını davacı vekili temyiz etmiş olup, temyiz incelemesinin görüldüğü Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/3601 Esas 2016/4354 sayılı 24/10/2016 tarihli ilamıyla, ” … Taraflar arasında düzenlenen 16.08.2005 tarihli sözleşme ile otomasyon modernizasyonu işinin toplam 130.000,00 Euro+KDV bedelle yapımı kararlaştırılmış, iş bedelinin %60’ının malzeme tesliminde, bakiye kısmını ise işin kabulünden sonraki ilk ödeme gününde havale şeklinde ödemesi kabul edilmiştir. Modernizasyon işinin davalı yüklenici tarafından tamamlanarak 19.10.2005 tarihinde irsaliye ile davacı iş sahibine teslim edildiği sabittir. Sözleşmede üretim hatalarına karşı 1 yıl, yazılım ve revizyon desteği için 6 ay garanti verilmiştir. Davacı iş sahibi 15.05.2006 tarihinde davalıya gönderdiği ihtarında arızaların giderilmesini istemiş, giderilmediğinden tespit yaptırarak davalıya bildirmiş, ancak yine sonuç alınamayınca dava dışı firmaya sözleşmenin garanti koşulları başlıklı maddesi uyarınca ihmal ettirerek otomasyon sistemi çalışır hale getirilmiştir. Bu hali ile iş sahibinin sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi hükmünce seçimlik hakkını ayıbın giderilmesi yönünde kullanmış, davada ayıp bedeli ile birlikte ayıptan kaynaklanan zararın tahsilini istemiştir. Mahkemece ayıptan doğan zarara hükmedilmiş ise de ayıp bedeli bilirkişilerce hesaplanmasına karşın hüküm altına alınmamıştır. Oysa yapılması gereken iş birleşen davada iş bedelinin tamamına hükmedildiğinden yaptırılan bilirkişi incelemesine göre saptanan 32.500,00 Euro ayıp giderim bedelinin de ayıptan kaynaklanan zararla birlikte hüküm altına alınmasından ibarettir. Bu husus gözetilmeden ve bilirkişi raporuna itirazı yanlış değerlendirilerek ayıp bedelinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle hükmün davacı yararına bozulmasına…” şeklinde verilen bozma ilamı doğrultusunda dosya yeniden esas numarasına kaydı yapılıp incelemeye alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, tarafların beyanları, Yargıtay Bozma İlamı ve tüm dosya kapsamına göre; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, Taraflar arasında düzenlenen 16.08.2005 tarihli sözleşme ile otomasyon modernizasyonu işinin toplam 130.000,00 Euro+KDV bedelle yapımı kararlaştırılmış, iş bedelinin %60’ının malzeme tesliminde, bakiye kısmını ise işin kabulünden sonraki ilk ödeme gününde havale şeklinde ödemesi kabul edilmiştir. Modernizasyon işinin davalı yüklenici tarafından tamamlanarak 19.10.2005 tarihinde irsaliye ile davacı iş sahibine teslim edildiği sabittir. Sözleşmede üretim hatalarına karşı 1 yıl, yazılım ve revizyon desteği için 6 ay garanti verilmiştir. Davacı iş sahibi 15.05.2006 tarihinde davalıya gönderdiği ihtarında arızaların giderilmesini istemiş, giderilmediğinden tespit yaptırarak davalıya bildirmiş, ancak yine sonuç alınamayınca dava dışı firmaya sözleşmenin garanti koşulları başlıklı maddesi uyarınca ihmal ettirerek otomasyon sistemi çalışır hale getirilmiştir. Bu hali ile iş sahibinin sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi hükmünce seçimlik hakkını ayıbın giderilmesi yönünde kullanmış, davada ayıp bedeli ile birlikte ayıptan kaynaklanan zararın tahsilini istemiştir. İş birleşen davada iş bedelinin tamamına hükmedildiğinden yaptırılan bilirkişi incelemesine göre saptanan 32.500,00 Euro ayıp giderim bedelinin de ayıptan kaynaklanan zararla birlikte hüküm altına alınması gerektiğinden davanın bozma kapsamı doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucu ;
Davanın KISMEN KABULÜNE ,
a-9.314,00 TL gecikme tazminatı tutarının davalıdan dava tarihi olan 04/10/2007 itibaren 3095 Sayılı Kanun’un 2/2. maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine ,
b-32500-Euro’nun 5.000-Eurosunu dava tarihi 04.10.2007 tarihinden, 27.500-Euro’nun ise ıslah tarihi 13/07/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Euro cinsi 1 yıllık mevduata kamu bankalarınca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
c-Davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin Reddine,
d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davalıdan alınması gereken 5.353,04 TL karar harcının davacıdan peşin alınan 264,00 TL ve 1.955,00 TL ıslah harcı 2.450,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile 684,04 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 264,00 TL peşin nispi harç, ıslah harcı 1.955,00 TL, 2.450,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 4.669,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
e-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 8.970,04 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
f-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince red edilen kısım üzerinden hesaplanan 6.205,96 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
g-Davacı tarafından yapılan 3.957,00 TL bilirkişi ücreti ve 864,09 TL tebligat ile posta gideri olmak üzere toplam 4.821,09 TL yargılama giderinin kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.844,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1.976,64 TL’nin davacı üzerinden bırakılmasına ,
h-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan masrafın karar kesinleştiğinde talep halinde ve başkaca masraf yapılmadığı takdirde davacıya iadesine ,
ı-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ,
2-Birleşen İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/171 Esas sayılı dosyasında açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucu ;
a-Davanın REDDİNE ,
b-Davalının Tazminat talebinin KABULÜNE, Takip konusu alacak miktarı olan 114.865,92 TL üzerinden %40 olarak hesaplanan 45.946,36 TL icra inkar tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine ,
C-Davalı tarafın tedbirin kaldırılması yönündeki taleplerinin karar henüz kesinlişmediğinden ve şartlar oluşmadığından bu aşamada reddine, tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına,
d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 44,40 TL karar harcının davacıdan peşin alınan 1.890,00 TL harçtan mahsubu ile artan 1.845,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine ,
e-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına ,
f-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 13.950,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
g-Davalının yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ,
Dair, Davacı ve davalı vekilinin ilamın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.