Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1020 E. 2020/655 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1020 Esas
KARAR NO : 2020/655

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 29/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin yurtiçi ve yurt dışı kargo taşımacılığı işi ile iştigal ettiği, davalının talepleri doğrultusunda davalıya verilen kargo hizmeti neticesinde müvekkili şirketin davalıdan fatura karşılığı 8.510,03 TL alacağının bulunduğunu, davalının faturalardan kaynaklanan borcunu ödememesi nedeniyle aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün…E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını. Davalının borca itiraz ederek takibin durduğunu ifade ederek; Fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile davalının itirazının iptaline, davalının itirazı nedeniyle %20 dan az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava;Açık hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ”Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olup 15.03.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girmiştir.
Mahkememizde görülen iş bu davada 7101 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra 30.10.2018 tarihinde açılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi olmasına rağmen tensip zaptıyla her ne kadar yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş olsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik dava tarihinden önce olması nedeniyle tensip zaptında yazılı yargılama usulünün uygulanacağının belirtilmesi taraflara kazanılmış hak sağlamayacağından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 25/04/2019 tarihli basit yargılama ön incelemeye hazırlık tutanağında iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili davada;İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası, 24.12.2013 tarihli … ve …Kural ve Koşullarını bildirir belge,19.11.2014 tarihli Cari hesap ekstresi, 06.08.2014 tarih, … numaralı 386,11-TL bedelli fatura; faturaya konu konşimento, taşımaya ilişkin evraklar ve diğer tebliğ evrakları, 02.07.2014 tarih, … numaralı 8.123,92-TL bedelli fatura; faturaya konu konşimento, taşımaya ilişkin evraklar ve diğer tebliğ evrakları, ticari defter ve kayıtlar, taraflar arasındaki yazışmalar, tanık, bilirkişi incelemesi, yemin ve ikamesi mümkün her türlü yasal delil.e dayanmıştır.
Davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında; alacaklı… Ltd. Şti. tarafından borçlu… Ltd. Şti. aleyhine 8.510,03 TL açık hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için 26.12.2014 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz tarafından İstanbul … Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı …Ltd. Şti.’nin 2014 yılına ait BS-BA formlarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup İstanbul …Dairesi Müdürlüğü tarafından cevaben istenilen evrakların Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından İstanbul … Vergi Dairesi müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı … Ltd. Şti.’nin 2014 yılına ait BS-BA formlarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup İstanbul …Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından cevaben istenilen evrakların Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.

Mahkememiz tarafından iddia, davalı tarafın icra dairesine sunmuş olduğu itiraz dilekçesi, taraflar arasında akdedilen sözleşme, dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanmasına, taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 23.07.2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak ” DAVACI AÇISINDAN:Taraflar arasında 24.12.2013 tarihli ” Özel Kargo Taşımacılığı Sözleşmesi’ akdedilerek, davacının davalıya 2 adet fatura düzenlediği ve bu iki faturanın iptal edilerek yerlerine ilk faturalardan daha düşük ve davanın konusunu oluşturan 8.123,92 TL ve 386,11 TL’lik faturaların düzenlendiği,
Davacı şirketin 2014 yılı ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu,
Davacının e-fatura sistemine kayıtlı ve faturaları e-fatura ile ‘Temel Fatura Senaryosu” ile müşterilerine gönderdiğini,
Temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtı ile dönülememesi, Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen hangi yöntemlerle { noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kulfonılarak kaytth elektronik posta sistemi ile ) itiraz edilebilmesinin mümkün olduğu,
Davalı tarafın Türk Ticaret Kanununun 21. maddesinde belirtilen 8 (sekiz) günlük itiraz süresine içerisinde faturalara itiraz ettiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge olmadığından e-faturaların ve içeriklerinin davalı yan tarafından kabul edilmiş olduğu sonucunu doğurduğundan,
Davacmın, davalıdan takip 26.12.2014 tarihi itibariyle 8.510,03 TL alacağının tespit edildiği, davacınm asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %10,50 oranından başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesi gerekeceğini,
DAVALI AÇISINDAN; Davalının itirazlarında yer alan “…uzman bilirkişi tetkikatı yapılması halinde müvekkiline davacı tarafından verilen taşıma hizmetinin düzeltilen faturadaki miktar kadar olmayacağının ortaya çıkacağı…” hakkında dosya içeriği belgelerde iddia edilen bilgi ve belgelerin bulunmadığından bu konuda yorum yapılmadığı “tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur. Davalı vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememiz tarafından önceki bilirkişiden davalının itirazları ve tarafların BS-BA formları doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 10.03.2020 tarihli ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. Taraflar arasında 24.12.2013 tarihli “Özel Kargo Taşımacılığı Sözleşmesi” akdedildlği ve bu sözleşmenin davalı tarafça bilinebilir olduğu, davacının davalıya kestiği faturaların davacı tarafından kabul edilmeyerek iade edildiği ve bu kez davacı tarafından faturalara indirim yapılarak tekrardan davalıya gönderildikleri,
Davalının, davacı ile olan akdi ilişkisini davaya cevap dilekçesi ile ikrar ettiği ancak davacı tarafından müvekkiline yapılan mal/hizmet satışının fahiş fiyatlandırıldığından zarara uğradığını ifade ettiğinden davacıya ödeme yapılmadığı ve davacının aracı/taşımacı olduğu sadece 400 USD tutarlı mal/hizmetten 13.000 TL ücretin fahiş olduğunu beyan ettiği, taşıma/kargo/nakliye fiyatı ile ilgili bu hususunun mesleki tecrüben dışı bir konu olarak mahkemenin takdirine bırakıldığı,
Davalının 400 USD bedel olarak ifade ettiği mal/hizmetin… beyannamesinde millileştirme bedelinin 26.932,00 TL olarak yine davalı tarafından Gelir İdaresi Başkanlığına bildirildiğinden,
Davalının kök rapora itirazlarının raporda herhangi bir değişiklik gerektirmediği, oradaki tespit ve görüşlerin aynen muhafazası icap ettiği, taraflar arasındaki sözleşmenin yine taraflarca bilinebilir olduğu, davalının itiraz ettiği hususta davacının faturada indirim yaptığı, ancak yapılan indirimin kadri maruf olup olmadığı hususunun mesleki tecrüben dışı konu olduğu kanaatine ulaşıldığı,” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından ek rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur. Davalı vekili tarafından ek rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememiz tarafından davalı vekilinin itirazları doğrultusunda Mali Müşavir bilirkişinin yanına ek olarak Gümrük ve Taşıma konusunda uzman bilirkişilerin de eklenerek yeni bir rapor tanziminin istenilmesine karar verildiği ve bilirkişi heyeti tarafından sunulan 02.11.2020 tarihli heyet raporunda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. Davacı … nin talep ettiği alacak hakkında;
a) Davacı … nin talep ettiği 386,11 TL tutarlı faturaya konu 5 Kg ağırlığındaki yükün … nolu gönderi numarası ile taşıma işini… tarafından ifa edildiğinin görüldüğü,
b) …-Karayolu bağlantısı tespit edilememekle birlikte, bu eşya ile ilgili olarak… nin kesmiş olduğu 8.123,92 TL tutarlı faturada 672 Kg yazdığı, fatura ekindeki … nolu gönderi belgesinde ise 244,50 Kg yazdığının görüldüğü,
c) Davalı ithalat belgeleri karşılaştırıldığında 244,50 Kg ağırlığındaki bu eşyanın davalı tarafından… sayı tarihli Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi ile ithal edilen eşya olduğu anlaşıldığı, davacı … 672 kg yük için 8.123,62 fatura kesmiş olmakla Kg başına 12,09 TL taşıma bedeli talep ettiği gözetilerek, bu hesaba göre talep etmesi gereken asıl tutarın 244,50×12,09=2.956,05 TL hesaplandığı, sonuca göre davacı … nin talep edeceği tutarın (386,11+2.956,05)=3.342,16 TL olabileceği,
d) Davacının düzenlediği 8.123,62 TL bedelli fatura düzenlemesinde esasen 244,50 kg yük için birim kg dışı başkaca sebeplere bağlı olarak navlun fiyat artışının gerekliliği ve bu yönde uygulama yaptığını ispatlayamaması halinde davacının 3.324.16 TL alacağına karşın; böyle bir navlun hesabı yapıldığının ispatı varsayımında ise 386,11 TL artı 8.123,62 TL olmak üzere toplam 8.509,73 TL alacaklı olduğu kabul edilebileceği,
Davalı yanın Kg den kaynaklı ne gibi fazladan gümrük vergisi ödediği konusunun açıklanarak somut belge ile ispatı gerektiği,” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı vekili tarafından bilirkişi heyet raporuna karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.Davacı vekili tarafından bilirkişi heyet raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup davanın kabulüne karar verilmesi aksi halde yeni bir bilirkişiden rapor alınması talep edilmiştir. Bilirkişi heyet raporunun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davacı vekilinin yeni bir bilirkişiden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı şirket tarafından açık hesaptan kaynaklanan 8.510,03 TL alacağın tahsili için davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği, davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davası açıldığı ve mahkememiz tarafından yapılan yargıla sırasında alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 02.11.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda davacının kesmiş olduğu 8.123,92 TL tutarlı faturada 672 Kg yazdığı, fatura ekindeki …nolu gönderi belgesinde ise 244,50 Kg yazdığının görüldüğü, davalı ithalat belgeleri karşılaştırıldığında 244,50 Kg ağırlığındaki bu eşyanın davalı tarafından İMİ29571/12.06.2014 sayı tarihli Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi ile ithal edilen eşya olduğu anlaşıldığı, davacı … 672 kg yük için 8.123,62 fatura kesmiş olmakla Kg başına 12,09 TL taşıma bedeli talep ettiği gözetilerek, bu hesaba göre talep etmesi gereken asıl tutarın 244,50×12,09=2.956,05 TL hesaplandığı, sonuca göre davacı … nin talep edeceği tutarın (386,11+2.956,05)=3.342,16 TL olabileceği, davacının düzenlediği 8.123,62 TL bedelli fatura düzenlemesinde esasen 244,50 kg yük için birim kg dışı başkaca sebeplere bağlı olarak navlun fiyat artışının gerekliliği ve bu yönde uygulama yaptığını ispatlayamaması halinde davacının 3.324.16 TL alacağına karşın; böyle bir navlun hesabı yapıldığının ispatı varsayımında ise 386,11 TL artı 8.123,62 TL olmak üzere toplam 8.509,73 TL alacaklı olduğu kabul edilebileceğinin tespit edildiği, davacı tarafından, düzenlediği 8.123,62 TL bedelli fatura düzenlemesinde esasen 244,50 kg yük için birim kg dışı başkaca sebeplere bağlı olarak navlun fiyat artışının gerekliliği ve bu yönde uygulama yaptığının ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasındaki itirazının 3.324,16 TL üzerinden iptali ile takibin 3.324,16 TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 oranında avans faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 3.324,16 TL üzerinden iptali ile takibin 3.324,16 TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 oranında avans faiz uygulanmak suretiyle devamına,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 664,83 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 227,07-TL nisbi karar harcından başlangıçta peşin alınan 145,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 81,73-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 145,34-TL peşin harç ve 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 186,44-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve müzekkere /davetiye gideri olmak üzere toplam 840,70-TL yargılama giderinen red ve kabul oranına göre hesaplanan 328,39-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 3.324,16 -TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-)Davalı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve müzekkere /davetiye gideri olmak üzere toplam 1.600,00-TL yargılama giderinen red ve kabul oranına göre hesaplanan 975,01-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-)Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde, davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸