Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/989 E. 2021/175 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/893 Esas
KARAR NO : 2021/100

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 27/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.11.2016 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün asli ve tam kusuru ile karşıdan karşıya geçmek için yolun kenarında bekleyen YAYA müvekkile çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında müvekkil … basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, dava konusu kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü müvekkile çarpıp kaçtığından ve müvekkil hemen hastaneye kaldırıldığından kaza tutanağı düzenlenememiş olup tarafların kusur oranlarının tespiti için olay yerinde keşif yapılmasını, dava konusu kaza sebebi ile hemen …Devlet Hastanesine kaldırılmış olan müvekkilin ilk tedavisi burada yapıldığını, vücudunda kırıklar meydana gelen müvekkil gördüğü tüm tedavilere rağmen tamamen iyileşemeyerek daimi sakat kaldığını, müvekkile ait tüm tedavi dosyaları celp edildikten sonra Adli Tıp Kurumu 3. ihtisas Dairesinden alınacak maluliyet raporu ile müvekkilin sakatlığının oranı tespit edilebileceğini, dava konusu kazaya sebebiyet veren aracın plakasının tespit edilememiş olması nedeni ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun ilgili (kazayı yapan motorlu aracın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararların tazmini) maddesi hükmüne istinaden … Müdürlüğü davada davalı taraf olarak gösterildiğini, müvekkilin dava konusu kaza sebebi ile daimi sakat kaldığını ömrü boyunca artık eskisi gibi ihtiyaçlarını karşılayamayacak ve eskisine oranla daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacağından ve ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklı olarak uğradığı zararla birlikte yaşı ve kendisine izafe edilecek kusurun olmadığı da değerlendirildiğinde yapılacak yargılama sonucunda, bilirkişi hesaplaması ile müvekkilim gerçek zararı ortaya çıkacağını, fazlaya ilişkin her türlii talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile 5.000-TL İs göremezlik tazminatının davalının sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan azami poliçe teminatı limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilin kurumdan ödeme talep etmiş olmasına rağmen başvurunun değerlendirilmesi için gerekli belgeleri kuruma iletmediğini söz konusu bildirimin karşı tarafa yapıldığını buna rağmen başvuru sahibinin belgeleri tamamlamadığını bunun yerine haksız ve kötü niyetli olarak işbu davayı ikame ettiğini, davacı tarafın zararına sebebiyet veren olayın plakasının tespit edilemeyen kusurlu bir aracın sebebiyet verdiğinin ayrıca olayın trafik kazası olduğunun davacı tarafça ispatının gerektiğini, dava konusu trafik kazasında malul kaldığını iddia eden …’nın yaya olduğunu sürücü olmadığını bu sebeple davacının …ndan tazminat talep edebilmesi için öncelikle yaya olan …’nın dava konusu trafik kazasında kusurunun olup olmadığının tespitinin gerektiğini, müvekkilin kurum geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, müvekkilinin kurumun sorumluluğunun tespiti açısından gerekli olan birçok hususun dava dilekçesinden anlaşılmadığını öncelikle davaya ilişkin delilerin taraflarına tebliğ edilene kadar her türlü itiraz ve defi hakkı saklı tuttuklarını, davacının maluliyet ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle maluliyet oranını ve malul kaldığını tam teşekküllü hastane raporları ile belgelendirmesi gerektiğini, …nın temerrüdü bulunmadığını, davanın reddine, aksi durumda kusur ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 22/11/2016 tarihinde gerçekleşen plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın davacı yayaya çarpması neticesinde yaralanan davacının, iş göremezlik zararına ilişkin tazminat davasıdır.
Davalı … Hesabından dava konusu kazaya ilişkin hasar dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
… CBS 2… soruşturma sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, incelendiğinde; faili meçhul olanak taksirle yaralama suçundan soruşturma yapıldığı ve tüm araştırmalara rağmen şüphelilerin kimliği tespit edilemediğinden daimi arama kararı verildiği görüldü.
Davacının tıbbi evrakları ilgili hastanelerden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının maluliyet oranının belirlenmesi için dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, ATK 2. İhtisas Kurulu 23/05/2019 tarihli maluliyet oranına ilişkin raporunda; …’nın 22/11/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr1 XII (32a…….1)A %5 E cetveline göre %5 (yüzde beş) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
09/10/2020 tarihli … ve …’ın sunmuş olduğu bilirkişi heyet raporunda özetle; Plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün olayda % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya …’ nın olayda % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğunu, dosyada mevcut ATK Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun 23.05.2019 tarihli raporuna göre hesaplama yapıldığını, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 4.192,14 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 26.010,54 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 16.05.2017 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Yargılama sırasında 07/02/2020 tarihinde davacı … vefat etmiş olup, davacı vekilince vefat eden davacıya ilişkin Hatay …Noterliği 12/10/2020 tarihli … yevmiye numaralı Mirasçılık belgesi sunulmuş, mirasçılara tebligat çıkarılmış, ayrıca davacı vekilince mirasçılara ilişkin vekaletname sunulmuş ve taraf teşkili sağlanmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; 22/11/2016 tarihinde plakası tespit edilemeyen aracın, yaya olan davacı müteveffa davacıya çarpması neticesinde davacının yaralandığı, meslekte kazanma gücünden %5 oranında kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin ise olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir. 22/11/2016 tarihinde gerçekleşen kaza nedeniyle davacının uğradığı zararlardan …nın sorumlu tutulabilmesinin ön şartı, kazaya karışan ve plakası tespit edilemeyen sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurlu olmasıdır. Gerçekleşen trafik kazasında plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün olayda % 75 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’nın olayda % 25 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş olup, bu durumda davalı … plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün kusuru oranında, davacının zararından sorumlu olacaktır. Aktüer bilirkişiden alınan raporla, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 4.192,14 TL olduğu, sürekli iş göremezlik maddi zararının ise 26.010,54 TL olduğu belirlenmiş olup, davacının 03/05/2017 tarihinde davalı kuruma başvuruda bulunduğu ve başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası 16/05/2017 tarihi itibariyle davalının temerrüte düştüğü anlaşıldığından ve davalı tarafça bu başvuruya ilişkin davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edildiğinden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
Davacının (müteveffa …’nın) geçici iş göremezlik zararı 4.192,14-TL ve sürekli iş göremezlik zararı 26.010,54-TL olmak üzere toplam 30.202,68-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 16/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.063,14-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.031,74-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 31,40-TL peşin harç, 87,00-TL ıslah harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 286,50 TL davetiye gideri olmak üzere toplam 1.236,30 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Kendini vekil ile temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.530,40-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan avansın artan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı/vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”