Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/983 E. 2021/987 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/983 Esas

BİRLEŞEN DAVA: …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas
KARAR NO:2021/987

DAVA:Rücuen Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/11/2017
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … E SAYILI DAVADA;

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:21/11/2017
KARAR TARİHİ:29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı … Sigorta vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Sigorta AŞ’nin …-4 numaralı CMR Karayolu ile Yapılan Uluslararası Emtia Taşımaları İçin Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile, sigortalısı … … Hizmetleri A.Ş. ve ek sigortalı … … ve … A.Ş. (“… …”) tarafından üstlenilen uluslararası taşımalarda üçüncü kişiler nezdinde meydana gelen zararları teminat altına aldığını, müvekkilinin sigortalısı … …, dava dışı … … …&… tarafından müşterisi dava dışı … ve Ticaret A.Ş.’ye satılan çikolata, kahve, şekerleme cinsi gıda emtianın Saarbrücken, Almanya’dan, İstanbul, Türkiye’ye taşınmasını üstlendiğini, Sigortalı … ile Davalı … ve Tic Ltd. Şti. arasında arasında emtiaların kara yolu ile taşınması hususunda anlaşıldığını ve dava konusu taşıma işinin Davalı şirkete fiili taşıyan olarak bırakıldığını, Bu doğrultuda dava konusu yük Davalı’ya ait …, … plakalı araçlara yüklendiğini, Yükün taşınması sırasında yükü taşıyan aracın Macaristan’da trafik kazasına yapması sonucunda emtiada hasar meydana geldiğini, meydana gelen kaza konusunda hasarlanan malların dava dışı alıcı … … Paz. Dağ. ve Tic, A.Ş.’ye teslim edilmesi sonucunda CMR Belgesi’ne hasar notu düşüldüğünü, hasar tespiti için yapılan ekspertiz çalışmaları sonucunda, sigorta konusu emtiada meydana gelen hasarın 8.761,96 EUR oluğunun tespit edildiğini, müvekkilinin sigortalısı … … Hizmetleri A.Ş.’ye sorumluluğu gereği 36.625,87-TL ödemede bulunduklarını, TTK m. 1472/1 uyarınca sigortalısının dava ve talep haklarının halefi olduğunu, CMR Konvansiyonuna tabi taşıma sırasında meydana gelmiş hasar nedeniyle “üst taşıyıcı” sorumluluk sigaortacısı sıfatıyla sigortalıya ödenen tazminatın, CMR Konvansiyonu m. 37 uyarınca zarardan “alt fiili taşıyıcı” sıfatıyla sorumlu olan Davalı’dan tahsili için huzurdaki davanın açıldığını ve açıklanan sebeplerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile toplam 36.625,87.-TL tazminatın 21,09.2017 ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ve diğer fer’ileri ile birlikte Davalı’dan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini, tüm yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin de Davalı’dan tahsilini talep ve dava etmişir.
Asıl davada davalı … … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu uluslararası taşıma olup iç hukuk hükmündeki CMR konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davacının dosyaya ödeme belgelerini, temlikname, ibraname, mal faturasını sunarak taraf ehliyetini ispatlaması gerektiğini, davacının hasarı ödediğini ve hasarı doğru kişiye ödediğini ispatlaması gerektiğini, aksi halde davanın husumetten reddinin gerektiğini, Müvekkili şirkete ait … Plakalı dorseye 08.11.2016 tarihinde 35 alet 9.504 koli çilek ve portakal aromalı şekerleme yükü Almanya’dan Türkiye’ye taşımak üzere yüklendiğini, 09.11.2016 tarihinde söz konusu aracın Macaristan’dan Türkiye istikametine seyir halindeyken trafik kazası geçirdiğini ve kazanın … plakalı aracın, müvekkili şirkete ait … / … plakalı araca arkadan çarpması ve müvekkile ait aracın kayarak önündeki … plakalı araca arkadan çarpması sonucunda meydana geldiğini, bu şekilde 3 araçlık zincirleme trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda müvekkiline ait aracın hiçbir kusuru olmadığını ekspertiz raporu ve ekinde resimlerden de açıkça görüleceği üzere arkadan çarpma sonucu dorsenin hasar gördüğünü, içindeki kolilerin bir kısmının devrilmiş olduğunu, CMR 17/2 uyarınca hasardan müvekkilinin sorumluluğu olmadığını, CMR Konvansiyonu 17/2 md “ Şayet kayıp, hasar veya gecikme taşıyıcının hatasından değil de talep sahibinin verdiği talimattan mallara has bir kusurdan yahut da taşıyıcın önlemesine imkan olmayan durumlardan ileri geliyorsa, taşıyıcı mesuliyetlen ibra edilir” denildiğini, davacının yanlış kişiye hasar ödemesi yaptığını, Davacı yan, dava dilekçesinde dava dışı Interkombi … Loj.AŞ.’nin CMR sigortacısı olduğunu söylemiş ve kendi sigortalısının zararını ödediğini belirtmiştir. Öncelikle CMR poliçesi ile sigortacı Uluslararası karayolu taşımacılığı yapanı nakliyat firmalarının yaptıkları taşımalar ile ilgili olarak CMR Sözleşmesi’nden kaynaklanan hukuki sorumluluklarını, poliçede belirtilen şart ve limitler ile teminat altına alır. Yani sigortacı cmr poliçesi ile kendi sigortalılarının 3. Şahıslara verdikleri zararları teminat altına alır. Hasar meydana geldiği takdirde de gerçek zarar görenin zararını tazmin etmesi gerekir. Dava konusu olayda da hasarın, mal sahibi olan yani ithalatı yapan … … Paz.Dağ.Tic.A.Ş.’ne ödenmesi gerekirken davacının kendi sigortalısı Interkombi’ye hasar ödemesi yaptığını beyan ettiğini ve sigorta şirketinin, sigorta poliçesinden kaynaklı sorumluluğunu yerine getirmeyerek yanlış kişiye ödeme yaptığını, TTK 1472 md.nin şartlarının yerine getirilmediğini, yanlış kişiye hasar ödemesi yapan davacının rücu davası açamayacağını, hasarın miktarını, müvekkilinin bu hasardan sorumlu olduğunu davacının ispatlaması gerektiğini, şayet var ise hasarlı emtianın sovtaj değerlendirilmesine tabi tutulup tutulmadığının anlaşılamadığını, faiz talebinin yasa ve usule aykırı olup fahiş ve mesnetsiz olduğunu, CMR Konvansiyonu 27.md ye göre faizin başlangıç tarihinin isteğin yazılı olarak taşımacıya gönderilmesi tarihinden itibaren olduğunun, aksi takdirde faizin dava tarihi itibariyle başlayacağının düzenlendiğini, her halükarda CMR Konvansiyonu uyarınca taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız ve yasal dayanağı olmayan ve müvekkilinin kusuru bulunmayan fahiş talep içeren davanın esastan reddine, yargılama giderleri vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı … … AŞ vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, toptan gıda ve temizlik ürünleri imalat ve pazarlama işi ile iştigal etmekte olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı … A.Ş ile müvekkil şirkete ait malların Almanya’dan Türkiye’ye taşınması konusunda 08.11.2016 tarihinde anlaşıldığını, fiili taşıyıcı olarak görevlendirdiği … Ltd. Şti. Tarafından teslim alınarak yüklemesi yapıldığını, … Ltd. Şti.’ne … plakalı tır 14.11.2016 tarihinde Erenköy Gümrüğüne vardığını, ancak malların hasarlı olduğu anlaşıldığını, bu durum Antrepo veya Geçici Depolama ile görevli yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri …, tır şoförü …ve Hız Antrepoculuk Uluslararası Taşıma Gümrükleme İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti. Yetkilisi tarafından imzalandığını, eşyanın tamamı hasarlı teslim alındı şeklinde not düşülerek tespit edildiğini, müvekkil şirket, aynı gün 14.11.2016 tarihinde taşıyan … AŞ yetkililerine durumdan haberdar etmiş ve malların tamamının hasarlı olduğunu bildirdiğini, bunun üzerine yetkili aracın kaza yaptığını bu nedenle malların zarar gördüğünü ve malların hasar durumunun tespitine ilişkin eksper göndereceklerini müvekkile ilettiğini, 21.12.2016 tarihinde zararın tazminine ilişkin taşıyana malların birim fiyatları ile adetlerini bildirmiş ve toplam zarar taşıyana bildirildiğini, ayrıca taşıyanın talebi üzerine aynı bilgilendirme fiili taşıyan … Ltd Şti’ne de gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından zararın tazmini talebiyle …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalılardan … A.Ş. ise fiili taşıyan … Ltd.Şti.’nin sigortacısı olması nedeniyle dava konusu hasardan sorumlu olduğunu, borçluların haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamını, davalılardan %20’den aşağı olmak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı … … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan taraf sıfatını ispat etmesi gerektiğini, hasarın nedeni başka bir aracın müvekkile ait araca arkadan çarpması gerektiğini, CMR 17/2’ye hasardan müvekkil şirketin sorumluluğu olmadığını, hasar miktarının yüksek olduğunu ve ispatlanması gerektiğini, faiz talebi yasa ve usule aykırı olup fahiş ve mesnetsiz olduğunu, derdestlik itirazının kabulü ile davanın derdestlik nedeniyle reddine, aksi takdirde davanın İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/983 E. Sayılı dosya ile birleştirilmesini, davacı tarafın delillerini asılları ile birlikte. Tercümeleriyle sunmasına ve tarafımıza tebliğine ve karşı delil ve ek cevap hakkının saklı tutulmasını, haksız yasal dayanağı olmayan ve müvekkilin kusuru bulunmayan fahiş talep ve faiz tutarını havi davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı … Kombi … A.Ş cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu CMR Konvansiyona tabi olup, müvekkile süresi içresinde hasar ihbarı yapılmadığını, müvekkil firmanın taşıma sırasında oluşan kaza ile ilgili olarak bir kusuru olmadığını, müvekkil tarafından önlenemeyecek şekilde gerçekleşen kaza nedeni ile CMR 17/2’ye göre sorumluluğu bulunmadığını, müvekkil firmanın eğer bir kusuru söz konusu ise, davacı ancak gerçek zararını talep edebileceğini, hasar bedeli de CMR 23. Maddeye göre tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafından emtiaların hasarlı olduğuna ilişkin belge ibraz edilmediğini, müvekkil firmanın yokluğunda tutulan tutanak müvekkil firmayı bağlamadığını, davacı ne kadar malın hasarlı olduğunu bildiremediğini, davacı tarafından hasarlı olduğu iddia edilen ürün yönünden o emtianın bir sovtaj bedelinin düşülmesi gerekmediğini, kaldı ki hasara ilişkin bir ekspertiz raporu da olmadığını, davanın zaman aşımı nedeni ile reddini, davanın usul ev esas yönden reddini, bilirkişi incelemesi yapılacaksa uluslar arası nakliyat konusunda uzman bir bilirkişiye dosyanın tevdini. yargılama akabinde haksız davanın reddini, %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Mahkememizin 2017/983 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Asıl dava; davacıya sigortalı şirkete ait çikolata, kahve şekerleme cinsi gıda ürünlerinin davalının taşıması sırasında meydana gelen kazada hasarlanması nedeniyle Taşıma sigortacısı sigortalısına ödediği bedelin rücuen tazmini davası olup, Birleşen dava; taşıma sözleşmesine konu eşyanın hasara uğraması nedeniyle uğranılan zararların asıl taşıcı, fiili taşıyıcı ve sigortacıdan tahsili için …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası celp edilerek Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası arısına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … ve Ticaret AŞ, borçluların … AŞ, … ve Tic Ltd Şti ve … AŞ olduğu, takip dayanağının 08/11/2016 tarihinde borçluların sorumlu olduğu taşıma nedeniyle oluşan hasar ve zarar talebine ilişkin olduğu, 47.731,28-TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte borçlulardan tahsilinin talep edildiği, 18/10/2017 tarihli ödeme emrinin borçlu … AŞ’ye 23/10/2017 tarihinde, borçlular … AŞ ve … ve Tic Ltd Şti’ne 24/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu … AŞ’nin 26/10/2017 tarihinde, borçlu … AŞ’nin 30/10/2017 tarihinde ve borçlu … ve Tic Ltd Şti’nin 26/10/2017 tarihinde süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
31/09/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; CMR tutanakları ve dayanağı belgeler üzerinde incelemesi yaptırılarak davacı şirkete sigortalı şirketin taşımasını, üstlendiği çikolata, kahve şekerleme cinsi gıda ürünlerinin davalının taşıması sırasında meydana gelen kazada hasarlanması nedeniyle taşıma sigortacısı sigortalısına ödediği bedelin rücuen tazminini isteyip isteyemeyeceği, CMR ilkeleri ve Sigorta Hukuku tatbikatı yönünden tazmini gereken bir husus olup olmadığı ve varsa miktarının ne kadar olabileceği hususunda inceleme yapılması bahis konusu olduğunu, huzurdaki dava, dava dışı taşıyıcının sigortacısının rucuen taşımayı eylemli olarak üstlenen alt taşıyıcıya açtığı dava olduğunu, ülkemizin de taraf olduğu Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi (CMR)’nin 17/1 ve 23. maddeleri gözetildikte, davalı taşıyıcının Konvansiyon’un BR 29. maddesi manasında bir eylemi olmadığı ayrıca nazara alınmak kaydı ile ve istenen meblağ mevzuat ile nakliyeciye getirilen mesuliyet kısıtlaması zaviyesinden değerlendirildikte, davacının isteminin kabul koşulların tekemmül ettiği düşünülmeye elverişli olduğunu, davalı, hasarın kendi kusuru ile oluşmadığı, 3.kişinin etkisi olduğu anlatımında ise de, bu davanın konusu olmamakla beraber, bu durumda davalının kendisine zarar verene müracaat hakkı olması gündeme gelebilir ise de, bu durum, davadaki davacının bu dava ile kısıtlı olan istemini huzurdaki davalıya karşı ileri sürmesine engel olmadığını, faiz, ana istem TL cinsinden istenmiş olmakla, CMR md. 27’de yer bulan orandan farklı olarak; yüce Yargıtay HGK’nın 14,4.1999 tarih ve 1999/11-181 E ve 198 K. Numaralı içtihadında bildirilen ilkeye göre -eğer davacı yan yararına mahkemece hüküm tesis edilirse- ödeme isteğinin davacı yanca davalıya gönderilmesi tarihinden başlamak üzere, kısa vadeli avans faizi oranı ölçüsünde olacağı tespit ve rapor edilmiştir.
10/02/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Asıl Dava Yönünden: Dava konusu mallardaki hasarın taşıma sırasında meydana geldiği dolayısıyla taşıma işini üstlenen davalıların oluşan hasardan sorumlu olması gerektiğini, davacının, taşıyıcının sorumluluk sigortası kapsamında zarar görene ödeme yaptığının kanıttanamaması sebebiyle müteakip taşıyıcıya rücu hakkının bulunmadığını, Birleşen Dava Yönünden: Dava konusu mallardaki hasarın taşıma sırasında meydana geldiği dolayısıyla taşıma işini üstlenen davalı taşımacıların CMR m. 17/1’e göre oluşan hasardan müteselsilen sorumlu olmaları gerektiğini, davacının zararını talep ve dava hakkına sahip olduğunu, davacının talep edebileceği tazminat miktarının 35.369,57.-TL olduğu, söz konusu miktarın sınırlı sorumluluk limitinin altında kaldığını, … A.Ş. ne ait poliçe dosya kapsamında bulunmadığından sorumluluk yönünden inceleme yapılamadığı, tespit ve rapor edilmiştir.
10/11/2020 tarihli bilirkişi ek heyet raporunda özetle; Mahkeme 2.ek görevlendirme kararı gözetilerek yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, 1.ek rapor sonuç ve kanaatimizi değiştirmeyi gerektirir yeni bir sonuç veya değerlendirme yapılmadığını, trafik kazasında 3.kişinin tam kusurlu olması, yük ilgilisinin kazada bir dahli ve kusuru olmaması karşısında, davalı taşıyıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, davalı taşıyıcı “süreç sorumlusu” olup, süreçte trafik kazasına karışan 3.kişinin kusuru savunması ile sorumluluktan kurtulmanın söz konusu olmayacağının değerlendirildiğini, bilirkişi raporu nihayetinde takdiri delillerden olup, mahkemece CMR m.17 hükümlerine göre nihai takdir ve kanaate göre bir sonuca ulaşılabileceğini, tespit ve rapor etmiştir.
07/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … Plakalı Çekici ve … Plakalı Yarı-Römork Sürücüsü …; dava konusu trafik kazasının oluşumunda Atfı Kabil Kusurunun olmadığına, … plakalı çekici ve … plakalı Yarı Römork sürücüsü …’ın dava konusu trafik kazasının oluşumunda 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/1-c ve 84-d maddelerini ihlalinden dolayı kusurlu olduğuna, … Plakalı Çekiçi ve … Plakalı Yarı-Römork: dava konusu trafik kazasının oluşumunda atfı Kabil Kusurunun olmadığını tespit ve rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
… ve Ticaret AŞ ile … AŞ arasında 08/11/2016 tarihinde … ve Ticaret AŞ’nin mallarının Almanya’dan Türkiye’ye taşınması konusunda anlaşma yapıldığı, bu anlaşmaya göre taşıyan olan … AŞ’nin fiili taşıcı olarak … ve Tic Ltd Şti’yi görevlendirdiği, … ve Ticaret AŞ’nin mallarının … ve Tic Ltd Şti tarafından teslim alınarak … plakalı çekiciye bağlı … plakalı dorseye 08/11/2016 tarihinde yüklendiği ve aracın 09/11/2016 tarihinde Macaristan’da trafik kazası yaptığı, … plakalı çekici’nin … plakalı çekiciye bağlı … plakalı dorseye çarptığı, çarpmanın etkisiyle … plakalı çekicinin öndeki … plakalı çekiciye bağlı ve … plakalı dorseye çarptığı,
… ve Ticaret AŞ ile … AŞ arasında …’in mallarının Almanya’dan Türkiye’ye taşınması konusunda yapılan anlaşma doğrultusunda yükleme ve teslim yerinin iki ayrı ülke olduğu taşıma işi söz konusu olduğundan uyuşmazlığa CMR Konvansiyonunun 1. maddesine göre CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanacağı,
Dava konusu kazada … ve Ticaret AŞ’nin mallarının hasar gördüğü,
Asıl dava yönünden yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
Asıl davada davacı … Sigorta AŞ’nin sigortalısının … … AŞ ve ek sigortalısının … AŞ olduğu, davacının dava konusu kaza nedeniyle sigortalısı … … AŞ’ye ödeme yaptığı ve yapılan ödemenin alt fiili taşıyıcı sıfatıyla sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı … ve Tic Ltd Şti’den rücuen tahsilini talep ettiği, ancak kazada … ve Ticaret AŞ’nin malları zarar gördüğünden, ödemenin zarar gören emtia sahibi … ve Ticaret AŞ’ne değil, dava dışı sigortalısı … … AŞ’ye yapıldığından, halefiyet de söz konusu olmadığından asıl davada davacının alt fiili taşıyıcı davalı … ve Tic Ltd Şti’den talep edebileceği rücu alacağı bulunmamaktadır. Asıl davada davacı vekili 29/12/2021 tarihli celseye mazeretsiz olarak katılmamış ancak asıl davada davalı … ve Tic Ltd Şti vekili asıl davayı takip ettiğini beyan ettiğinden ve asıl davada davacının, alt fiili taşıyıcı davalı … ve Tic Ltd Şti’den talep edebileceği rücu alacağı bulunmadığı belirlendiğinden asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … ve Ticaret AŞ, borçluların … AŞ, … ve Tic Ltd Şti ve … AŞ olduğu, takip dayanağının 08/11/2016 tarihinde borçluların sorumlu olduğu taşıma nedeniyle oluşan hasar ve zarar talebine ilişkin olduğu, 47.731,28-TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte borçlulardan tahsilinin talep edildiği, 18/10/2017 tarihli ödeme emrinin borçlu … AŞ’ye 23/10/2017 tarihinde, borçlular … AŞ ve … ve Tic Ltd Şti’ne 24/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu … AŞ’nin 26/10/2017 tarihinde, borçlu … AŞ’nin 30/10/2017 tarihinde ve borçlu … ve Tic Ltd Şti’nin 26/10/2017 tarihinde süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, itirazın iptali davasının 21/11/2017 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Birleşen davada davacı … Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 28/12/2018 tarihli temlik sözleşmesi ile işbu dava ve davaya konu …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasındaki alacağının 70.000,00-TL tutarındaki kısmını davacı temlik alan …’a temlik ettiği görülmüştür.
Yukarıda da belirtildiği üzere … ve Ticaret AŞ ile … AŞ arasında …’in mallarının Almanya’dan Türkiye’ye taşınması konusunda yapılan anlaşma doğrultusunda yükleme ve teslim yerinin iki ayrı ülke olduğu kara taşıma işi söz konusu olduğundan, uyuşmazlığa TTK hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmamakta, CMR Konvansiyonunun 1.maddesine göre CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmiştir.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere taşıma konusu olan ve hasarlanan emtianın FCA Teslim şeklinde yapıldığı ve yükleme sonrası her türlü riskin alıcıda olduğu, dava konusu emtiaların 08/11/2016 tarihinde … plakalı dorseye yüklendikten sonra 09/11/2016 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde hasarlandığı, davacının hasar nedeniyle tazminat hakkının bulunduğu, davalı … AŞ’nin asıl taşıyıcı olduğu, davalı … ve Tic Ltd Şti’nin fiili taşıyıcı olduğu ve davalı … AŞ’nin ise hasarlanan emtiaların bulunduğu davalı … ve Tic Ltd Şti’ne ait aracın sigortacısı olduğu, CMR 17/1.madde uyarınca müteselsilen sorumlu oldukları, CMR konvansiyonu hükümlerine göre sorumlulukta kusurun karine olarak kabul edildiği, davalıların taşıyıcı süreç sorumlusu oldukları, CMR hükümleri uygulanması gerektiğinden kusur tayininde 2918 sayılı KTK’nın uygulanamayacağı ve bu nedenle 07/04/2021 tarihli kusur raporunun esas alınamayacağı, CMR hükümleri kapsamında sorumluluktan kurtulabilmek için CMR konvansiyonu 17/2 ve 17/4. maddelerine göre hasarın hak sahibi/yük ilgilisinin kusurundan ileri geldiğini ispat etmesi gerektiği, kazanın oluşunda hak sahibinin/yük ilgilisinin kusurundan bahsedilemeyeceği, bilirkişi raporunda emtianın brüt kg ağırlığından tespit edilen emtia bedeli, elleçme ve imha bedeli ile KDV toplamından kaza tarihi itibariyle sovtaj tenzili düşüldükten sonra hasar tarihindeki döviz kuru üzerinden davacının talep edebileceği toplam hasar bedelinin 35.369,57-TL olduğu belirlendiğinden ve bu tutar CMR konvansiyonu 23.maddede ifade edilen sorumluluk sınırının altında kaldığından, davalıların itirazının 35.369,57-TL alacak üzerinden iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa talep gibi yıllık %9 yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmişse de söz konusu alacağın haksız fiil niteliğindeki trafik kazası neticesinde meydana gelen hasardan kaynaklandığı, alacağın varlığı ve tutarının yargılama neticesinde belirlendiği ve bu nedenle takibe konu alacağın likit olmadığı anlaşıldığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
A)Asıl Dava Yönünden;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL ilam harcının peşin alınan 625,48-TL harçtan mahsubu ile bakiye 566,18-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.493,88 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
5-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
B)Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı Dava Yönünden;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalıların itirazının 35.369,57-TL alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.416,09-TL harçtan, peşin alınan 576,48-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.839,61-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 232,65-TL tebligat/posta giderinin kabul oranına göre 172,16-TL tutarındaki kısmı ile 31,40-TL başvurma harcı, 576,48-TL peşin harç, 5,20-TL vekâlet harcı olmak üzere toplam 785,24-TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.305,44-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen kısım yönünden 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin ve birleşen davada davacı vekili ile birleşen davada davalı … Kombi vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır