Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/980 E. 2019/491 K. 24.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/908 Esas
KARAR NO: 2019/552

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/10/2017
KARAR TARİHİ: 14/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil şirket ile icra dosyasının borçlusu davalı şirket arasında; … Ada yer alan … projesi dahilinde 16.07.2014 tarihinde akdedilen sözleşme ile birtakım mobilya işlerinin imalatı ve montajı konusunda anlaşmaya varılmış olduğunu, Sözleşme kapsamında yapılması lazım gelen işlerin tamamı sözleşmenin 1. Maddesinde açıklanmış olup, müvekkil şirket tarafından eksiksiz olarak sözleşme şartları yerine getirilmiş olduğunu, Müvekkil şirket tarafından yapılan işlere ilişkin olmak üzere davalı şirketle hakkedişler yapılmış , mutabık kalınmış, faturalar kesilmiş ve kesilen faturalar herhangi bir itiraza kabil olmaksızın yine davalı şirket tarafından kabul edilmiş olduğunu, Davalı şirket ile müvekkil şirket sözleşme hükümleri kapsamında cari hesap üzerinden çalışmış son bakiyeye kadar da davalı şirket tarafından da tüm bedeller ödenmiş olduğunu, taraflarından pek çok defa takip konusu cari hesap alacağının ödenmesi talep edilmişse de davalı tarafından ödeme niyeti de gösterilmemiş olduğunu, taraflarınca başlatılan icra takibine itiraz edilmiş olduğunu, Davalı itiraz dilekçesinde müvekkil şirketin davalı şirketten alacaklı olmadığını , hatta kendi kayıtları uyarınca davalı şirketten alacaklı olduklarını iddia etmiş olduğunu, davalı sadece tahsil sürecini uzatmak maksadı ile haksız ve kötü niyetli olarak icra dosyasına itiraz etmiş olduğunu, Müvekkil şirketin, dava konusu işle ilgili herhangi bir eksikliği olmamasına rağmen hak ettiği bedeli alamamış, yıllara sarih cari hesap dökümü uyarınca da cari hesap bedeli ve icra takibi tutarında alacaklı bulunmakta olduğunu” beyan ederek, Borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline, İcra takibinin devamına, Borçlunun %20 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı şirket tarafından tarih içermeyen dava dilekçesiyle açılan davada, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına müvekkil tarafından yapılan borca itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava edildiğini, Davacı, sözleşme ile üstlendiği işleri tamamı ile eksiksiz yerine getirdiğini, hak edişlerin yapılıp faturaların kesildiğini, ancak alacağının tam olarak ödenmediğini, hak edişler, faturalar, ticari defterler incelendiğinde alacağının anlaşılacağını ileri sürmekte olduğunu, Mülkiyeti müvekkiline ait … Mah. 26031 ada 3 parsel üzerinde kamuoyunda “…” konutları bilinen projenin anahtar teslim götürü bedel yapımı ile ilgili dava dışı …A.Ş ile müvekkil arasında 17.04.2012 tarihli Sözleşme akdedilmiş olduğunu, Dava dışı … A.Ş firmasının işi zamanında ve gereği gibi tamamlayamayacağının anlaşılması ile birlikte müvekkil tarafından akdi ilişkinin feshi yoluna gidilmiş olduğunu, Dava dışı …A.Ş tarafından eksik bırakılan imalatlardan “Daire İç Kapıları, Süpürgelik, Posta Kutuları, Leed Bilgilendirme Ve İlan Panoları” imalatlarının 1.128.089,24 TL+KDV bedelle yapımı konusunda müvekkil ile davacı şirket (yüklenici) anlaşmaya varmış ve aralarında 16.07.2014 tarih SYA/MÇ/1116 sayılı sözleşmeyi imzalamış olduğunu, A blokların müşteri teslimlerinde eksiklerin giderilmesi işine ilişkin de 10.11.2014 tarih ve… sayılı mukavele akdetmiş olduğunu, İddia edilenin aksine 16.07.2014 tarih SYA/MÇ/1116 sayılı sözleşme konusu iş, davacı yüklenici tarafından tamamlanamamış olduğunu, İşin tamamlanamaması üzerine iş bu kez davacı yüklenici … Mobilya(DEVREDEN), iş sahibi … ve dava dışı …Şti’nin (DEVRALAN) bulunduğu üçlü protokol akdedilmiş olduğunu, Tasfiye ve taahhüdün Devri” olarak adlandırılan bu protokoller uyarınca, Yüklenici… Mobilya, tamamlayamadığı imalatlar yönünden taahhütlerini … firmasına devretmiş olduğunu, Eksik kalan imalat Procut firması tarafından tamamlanmış olduğunu, Yapılan tasfiye hak ediş ve protokolüne uygun biçimde davacıya ödemelerinin yapılmış olduğunu, Davacı yüklenicinin müvekkilinden herhangi bir alacağı mevcut olmadığını, Mali kayıtlarda yapılan incelemelerde müvekkil firma tarafından yapılan 3 ödemenin davacı kayıtlarında yer almadığı, bunun yanında davacının 2014 yılı başında müvekkilini 2.456,76 TL borçlu gösterdiği anlaşılmakta olduğunu, Davacının defter ve kayıtları gerçekleri yansıtmaktan uzak olup, esas yönünden davanın reddi gerekmekte olduğunu, davacı defterlerinde yer alan 01.01.2014 tarihli 2.456,76 tl bedelli kayıt dayanaktan yoksun olduğunu, Davacı yüklenici ile müvekkil arasındaki akdi münasebet 2014 senesinin ikinci yarısına rastladığını, Buna karşılık davacı şirket, müvekkilini” 2014 yılı başında “devir” açıklamasıyla 2.456,76 TL borcu göstermekte olduğunu, 2014 yılı başında “devir” açıklamalı 2.456,76 TL’lik kaydın … sayılı sözleşme ile ilişkilendirilemeyeceğini, 2014 yılı başında davacı ile akdi bir ilişki bulunmamakta olduğunu, … sayılı sözleşmeye dayalı olarak istenen bu alacağın mesnetsiz olduğunu, müvekkil firma defter ve kayıtlarına göre davacı şirket 2014 öncesi dönemden gelen bir alacağı bulunmamakta olduğunu, davacının 2014 yılı başı itibariyle alacağının bulunmadığını, her halükarda böyle bir alacak olduğu var olduğu varsayılsa bile (ki asla kabul etmiyoruz) bu alacak önceki ticari ilişkiden kaynaklanıyor olsa gerekir ki, bu durumda bu alacak zaman aşımına uğramış olmakta olduğunu, her halükarda zaman aşımı dolduğundan dolayı 2.456,76 TL istenemeyeceğini, Zaman aşımı yönünden itirazlarının bulunduğunu, muhtelif ödemelerinin davacı defter ve kayıtlarında yer almamakta olduğunu, bu ödemelerinin davacı defter ve kayıtlarına işlendiğinde davacının müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığı ortaya çıkacağını, Müvekkil firma tarafından davacı şirkete yapılan 30.06.2014 tarihli 50.000 TL ve 28.06.2014 tarihli 10.000 TL bedelli ödemelerle ile 13.01.2015 tarihli 9.280,58 TL bedelli “yüklenici adına yapılan SGK ödemesi” davacı defterlerinde yer almamakta olduğunu, Müvekkilinin davacı yüklenici şirkete diğer ödemeler dışında 30.06.2014 tarihinde 50.000 TL ve 28.06.2014 tarihinde 10.000 TL ödeme yapmış olduğunu, sözleşme düzenlemelerinden hareketle davacı adına …Başkanlığı’na 9.280,58 TL sigorta primi ödenmiş olduğunu, ödemelerinin davacı defter ve kayıtlarına işlendiğinde davacının müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığı ortaya çıkacağını, Davacı şirket kötü niyetle icra takibine giriştiği ve eldeki davayı açmış olduğunu, dekontlar ve mali kayıtları uyarınca davacının hiçbir alacağı bulunmadığı gibi müvekkiline borçlu olmakla IİK m.67/f.5’in koşulları gerçekleştiğinden reddolunan alacak tutarının yüzde yirmisi oranında davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini” beyan ederek itirazın iptali ile davanın reddine, reddolunan alacak tutarının yüzde yirmisi oranında davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasına, ticari defterler, şahit beyanları bilirkişi incelemesine deliline dayanmışlardır.
Davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … .- tarafından, borçlu … aleyhine; 67.560,78 TL asıl alacak olmak üzere toplam 67.849,53 TL alacağın tahsili için 19/06/2017 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin 09/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 15/08/2017 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacının ikametgah adresinin İzmir olması sebebiyle İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, İzmir… Asliye Ticaret mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasına bilirkişi … tarafından hazırlanan 27.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı vekilinin Cari Hesabı dayanak göstererek İzmir…İcra müdürlüğü nezdinde 19.06.2017 tarihinde 67.560,78 TL asıl 288.75TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 67.849,53TL alacak için başlattığı 2017/26182 sayılı icra takibine; davalı …A.Ş.’nın borçlu sıfatıyla yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemiyle açılan işbu dava ile alakalı olarak; davacı ticari defter ve kayıtları ile dava dosyasındaki belge, beyanlarına taraflıca incelenmesi sonucu davacı şirketin incelenen 2012,2013,2014,2015,2016 ve 2017 yılı yasal ticari defterlerinde 6762 sayılı TTK’nunda öngörülen “noter açılış onaylarına” ilişkin vecibelerini yerine getirdiği ancak “noter kapanış onaylarına” ilişkin vecibelerini ise ihtilaflı dönem olan (2014 yılı yasal ticari defterleri hariç) yerine getirdiği anlaşılmaktadır. 2014 yılı yevmiye defterinin 796 Sayfada işli olduğu 797 ve 798 sayfasının bulunmadığı görülmüş olup kapanış tastikinin yapılıp yapılmadığı tesbit edilememiş bulunmakta olduğu, Sayın Mahkemenin 02.07.2018 tarihli duruşma tutanağı 5 nolu kararında İzmir ATM talimat cevabı geldiğinde davalının şirket merkezi İstanbulda olduğu göz önüne alındığında davalının defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği anlaşılmakta olduğu, Rapor içeriğinde dökümü yapılan davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş 902.114,36TL toplam bedelli faturalar ile birlikte davacı 2014 yılı yasal ticari defterlerinde ayrıca 2012 yılından devir 2.456,78TL davalı borcunun kayıtlı olduğu görülmüş olduğu, Yine rapor içeriğinde dökümü yapılan İncelenen davacı 2014 ve 2015 yılları yasal ticari defterlerinde kayıtlı davalı ödemelerin toplam 837.010,34TL olduğunun görülmüş olduğu, davalı vekili 2014 yılından gelen 2.456,76TL borcunun olmadığını bedelin istenemeyeceğini ve muhtelif ödemelerin davacı defter kayıtlarında yer almadığını, bu ödemelerin davacı defter kayıtlarına işlendiğinde alacağın bulunmadığının ortaya çıkacağını belirterek sunduğu ödeme belgelerinin durumunun aşağıdaki gibi olduğu anlaşılmakta olduğu, mevcut tüm bu doneler birlikte değerlendirildiğinde takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere davacı şirketin incelenen kendi yasal ticari defterlerine göre davalıdan 20.01.2017 takip ve sene sonu 31.12.2017 tarihi itibariyle 67.560,78 TL asıl alacaklı olduğu görülmekte olmakla birlikte ihtilfalı döneme ilişkin davalı yasal ticari defter ve belgeleri üzerinde de böyle bir inceleme ve karşılaştırma neticesinde taraflar arasındaki borç alacak durumunun belirlenebileceği kanaatine ulaşmak mümkün olduğunun görüş ve kanaatine varılmış olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişiden rapor alındığı, bilirkişi 26/10/2018 tarihli raporunda: Davalı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, dava ile ilgili yapılan davalı defterleri incelemesinde davacının takip tarihi itibari ile herhangi bir hak ve alacağının olmadığı, taraflar arasında ki mutabakatsızlığın davacı tarafa yapılan 69.250,58 TL’lik ödemenin davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, Davalının yaptığı ödemeler ile ilgili vesaikleri dosyaya ibraz ettiği, İş bu ödemelerin davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği kanaatine ulaşıldığı, Bu itibarla davacının 19.06.2017 takip tarihi itibari ile alacağının ispat edemediği, davacı tarafça talep edilen %20 oranında İcra İnkar Tazminatının ve davalı tarafça talep edilen % 20 oranında tazminatın Sayın Mahkemenin takdirinde bulunduğu, 13/02/2019 tarihli ek raporda ; davacı hesaplarında yer almayan ödemelere ilişkin dekont ve belgeler rapor ekinde sunulmuş olduğu, davacı tarafça tanzim edilen faturaların tamamının davalı defterlerinde aynen kayıtlı olduğu dikkate alındığında davalının aldığı hizmetlerin bedellerini ne şekilde ödediğini ispat etmesi gerektiği, söz konusu makbuzların davalının ödemesi olarak değerlendirilmemesine ilişkin takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olacağı, davalı tarafça sunulan banka dekontunda 50.000,00 TL’lik ödemenin davacı şirkete dava dışı … tarafından yapılmış olduğu, davalı tarafça sunulan nakit tahsilat makbuzunda 10.000,00 TL’lik ödemenin davacı şirkete dava dışı …A.Ş. tarafından yapılmış olduğu, davalı tarafça sunulan SGK ödeme belgesinde 9.280,58 TL’lik ödemenin davacı şirket adına yapılmış olduğu ancak söz konusu SGK ödemesinin davalı tarafça yapıldığına dair dekont üzerinde herhangi bir ibarenin bulunmadığı, davalının sunmuş olduğu banka dekontu, SGK ve nakit tahsilat ödemesinin davacı tarafa yapılmadığının Sayın Mahkemece kabulü halinde, davalı ödemesi olarak kabul edilmeyen tutarların toplamının 19.06.2017 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağı olarak kabulünün yapılabileceği, davacı asıl alacağı olarak kabul edilecek tutara 19.061.2017 takip tarihinden itibaren (takip tarihi öncesinde davalının temerrüdüne ilişkin vesaik olmadığı ve davacının takipte ki 67.560,78 tl’si tutarını aşmayacak şekilde) davacı talebi doğrultusunda 3095 sy.k.nun 4489 sy.k.nun ile değişik 2.maddesi gereğince t.c merkez bankası tarafından dönemde kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları (01.01.2017-30.06.2018 arası %9,75, 01.07.2018 sonrası %19,50) üzerinden basit usulde(3095 sy.k.m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı, davacı tarafça talep edilen % 20 oranında icra inkar tazminatının ve davalı tarafça talep edilen % 20 oranında tazminatın sayın mahkemenin takdirinde bulunduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, 19/06/2017 tarihinde davalı borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile; 67.849,53 TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu,
Sözleşmenin … Şti.( (yüklenici) ile … A.Ş (işveren) arasında akdedilen işverenin işyerinde daha önce işin yapılmasını üstlenmiş olan Ana yüklenici …A.Ş tarafından eksik bırakılan işlerine ait tüm imalatlarını yüklenici tarafından tamamlanması ile A bloklara ait işlerin 25.07.2014 günü ve B bloklara ait işlerin ise en geç 30.09.2014 tarihinde tamamlanacak olan yapılan işlerin aylık hakkedişler olarak her ayın ilk üç iş günü içinde ödenmesi kararlaştırılan, yüklenicinin yaptığı işlerden doğan alacaklarının pursantaj listesine göre hesaplanarak kesin ödeme niteliğinde olmamak ve kazanılmış hak sayılmama üzere hakkediş raporları ile ödeneceği, işin saptanan sürede teslime hazır hale getirilmemesi iş programında belirtilen terminlere göre yüklenicinin kendisinden kaynaklanan nedenlerle uyulmaması veya geçici kabul esnasında işin eksik olduğunun tespiti durumunda yüklenici işveren tarafından gecikilen her bir gün için iş bedelinin %0,3 si oranına kadar aleyhine tahakkuk edilecek gecikme cezasını hiçbir ihtarda bulunmaya ve hüküm almaya hacet kalmaksızın ödemeyi ödememe halinde hakkediş veya alacaklarından yoksa teminatından mahsup edilmesini rücu edilmek suretiyle tahsil ve tazmin edilmesini beyan ve taahhüt ettiğini, yüklenici tarafından ya da işveren den kaynaklanan nedenler dışında mücbir sebeplerle işin başlatılması devamı ya da bitirilmesi imkansız olur ve bu imkansızlık 30 gün sürerse sözleşmenin münfesih olduğu, yüklenici infisah durumunda zarar ve kar mahrumiyeti talebinde bulunmayacağını kabul ettiğini, sözleşmenin hüküm ve tatbikinden doğabilecek ihtilafları İstanbul Mahkemeleri ve icra dairelerinin çözümlemeye yetkili olduğu, Hususlarında tarafların mutabık kalarak sözleşmeyi 16.07.2014 tarihinde kabul ve tanzim ederek imzalamış olduğu belirlendiği, protokolün …Şti.( (yüklenici) ile … A.Ş (…) arasında akdedilen taraflar yüklenici’nin imalata başlamadığı ve 05.11.2014 tarihli protokol ile taahhüdünü bütün hak ve hukuki vecibeleri ile devrettiği imalat işlerine ait anahtar teslim götürü bedelinin toplam tutarının 575.174,63 TL + KDV olduğu konusunda mutabık olduğu ve protokolün imza tarihine kadar imalat eksiklikleri işlerine ait 552.914,61 TL+KDV anahtar teslim götürü bedeline 168.472,03 TL+KDV daha eklenerek, bu işlere ait anahtar teslim götürü bedelinin 721.386,64+KDV olarak değiştirilmesine karar vermiş olduğu, tarafların yüklenici tarafından tamamlanan ve 05.11.2014 tarihli protokol ile yüklenicinin devir ettiği sözleşme konusu işlerin hesabını gösterir tasfiye hak edişinin SYA/MÇ/1116 numaralı sözleşme inin hükümleri uyarınca düzenlenmesi konusunda mutabakata varmış olduğu, Hususlarında tarafların mutabık kalarak protokolü 05.11.2014 tarihinde tanzim kabul ve imza etmiş olduğu belirlendiği, protokolün … Şti.+ (Devir Eden) , … A.Ş (…) ve … Şti. (Devir Alan) arasında devir eden 16.07.2014 tarihli sözleşme ile devir eden ve soyak arasında akdedilen imalat işlerine ilişkin sözleşmeyi bütün hak ve hukuk vecibeleri ile devir alana devrettiğini kabul ve taahhüt etmiş olduğu protokol olduğu tarafların protokolü kabul tanzim ve imzalamış olduğu belirlendiği,
Davacı şirketin incelenen 2012,2013,2014,2015,2016 ve 2017 yılı yasal ticari defterlerinde 6762 sayılı TTK’nunda öngörülen “noter açılış onaylarına” ilişkin vecibelerini yerine getirdiği ancak “noter kapanış onaylarına” ilişkin vecibelerini ise ihtilaflı dönem olan (2014 yılı yasal ticari defterleri hariç) yerine getirdiği, 2014 yılı yevmiye defterinin 796 Sayfada işli olduğu 797 ve 798 sayfasının bulunmadığı görülmüş olup kapanış tastikinin yapılıp yapılmadığı tesbit edilemediği, davalı tarafın 2012-2013-2014-2015-2016-2017 yılı yasal defterlerinin birbirini doğruladığı, kanunlara uygun şekilde tutulduğu, Tüm ticari defterler eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defterlerin Açılış ve Yevmiye defterinin kapanış onaylarının yapılmış olduğu, (TK md. 64/III) nazara alındığında Davalı tarafın 2012-2013-2014-2015-2016-2017 defterlerinin (HMK md. 222) sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu,
Taraflar arasında ki hesap farkının davalı defterlerinde kayıtlı olan; 30.06.2014 tarih 50.000,00 TL’lik … Banka Havalesi, 13.01.2015 tarih 9.250,58 TL’lik Davacı SGK ödemesi, 28.06.2016 tarih 10.000,00 TL’lik tahsilat makbuzu işlemlerinden kaynaklandığı,
Mahkememizce 17/05/2019 tarihli 4 nolu celsede davalı vekiline sunmuş oldukları banka dekontu tahsilat makbuzu ve SGK ödemelerine ilişkin evraklar yönünden beyanda bulunması için süre verildiği, davalı vekilince davalı şirketin 2014 yılı 6. ayının SGK hizmet listesi incelendiğinde …’ın davalının çalışanı olduğu, davalı şirketin …bank Hesap Ekstresi incelendiğinde …prim tahsilatı adı altında 9.280,58-TL’lik ödemenin yapıldığı, ayrıca mahkememiz kasasına alınan 10.000,00-TL’lik tahsilat makbuzunun aslının davalı tarafça sunulduğu, mahkememiz kasasındaki evrak incelendiğinde, 28/06/2016 tarih, … A.Ş. tarafından … Şti.’ne 10.000,00-TL’lik tahsilat makbuzunun verildiği anlaşılmakla, söz konusu işlemlerin toplam tutarının 69.250,58 TL’si olduğu dikkate alındığında davacının takip talebinde bulunduğu 67.560,78 TL’sinden mahsup edilmesi durumunda davacının herhangi bir hak ve alacağının olamayacağı, ayrıca davacının ticari defterleri olan ihtilaflı dönem olan 2014 yılı yasal ticari defterlerinin kapanış tasdikinin yapılıp yapılamadığının tespit edilememesi hususu göz önüne alındığında, dava ile ilgili yapılan davalı defterindeki incelemenin takip tarihi itibariyle herhangi bir hak ve alacağının olmadığı, davalının yaptığı ödemelere ilişkin evrakların göz önüne alındığında davacı alacağından mahsup edilmesi kanaatini ulaşılmakla, davacının 19/06/2017 takip tarihi itibariyle alacağını ispat edememesi sebebiyle davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
Davalının kötüniyet tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 1.158,71 TL den mahsubu ile 1.114,31 TL nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.813,45 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı/davalılar/vekillerine iadesine,
5-Yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
Dair, Davacı ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.