Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/964 E. 2021/880 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/542 Esas
KARAR NO : 2021/947

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkilinin 31.01.2020 tarihli fatura alacağına istinaden icra takibine girişildiğini, davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiğini,Müvekkili şirketin davalı borçludan satın almış olduğu malları-ziynet eşyalarını geri iade ettiğini ve akabinde davalı borçluya 241.785,00 TL bedelli iade faturası kesildiğini, borçlu şirket ile yapılan görüşmelerde davalının fatura bedelini yani iade edilen malların bedelini müvekkiline ödemeye yanaşmadığını ve akabinde borçlu hakkında icra takibine başlandığını, icra takibi başladıktan sonra borçlu şirketin itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, icra takibinin durdurulmasından sonra borçlu vekilinin taraflarına göndermiş oldukları mail ile müvekkili şirkete her ne kadar 29.02.2020 tarihinde 48.357,00 TL ödediğini beyan etti ise de kayıtlarında böyle bir para girişi olmadığını araştırmalarının devam ettiğini, bu sebeple şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla fatura tarihi itibariyle 193.428,00 TL ve ticari faizini ve yaptıkları masrafları ve sair ücretleri bakımından itirazın iptalini talep ettiklerini, her iki tarafında tacir olması sebebiyle takip konusu borcun da kesin vadeye bağlanmış bir alacak olduğundan fatura tarihine kadar davalının temerrüde düşmüş olacağını, icra takibine yapılan itirazın ödemeyi geciktirmek, takibi sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığını, bu sebeple alacak miktarının likit ve belli olmasını da göz önüne alınarak davalı yanın %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma olmadığını belirterek, davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin 193.428,00 TL asıl alacak ve ticari faizinin hesaplanarak devamına, alacağın likit olması ve davalının haksız ve mesnetsiz itirazı ile takibin durdurulduğu göz önüne alınarak borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket tarafından davacı şirketin eski unvanı olan…Limited Şirketi’ne kendilerinin talebi üzerine 05.12.2019 tarihinde KDV dahil toplam 302.027,72 TL’lik faturada detayı bulunan muhtelif ziynet eşyası-mücevharat teslim edildiğini, …Limited Şirketi tarafından satış işinin gerçekleştirilemeyeceği gerekçesi ile müvekkiline 31.01.2020 tarihinde KDV dahil toplam 241.785 TL’lik iade faturası kesildiğini, müvekkili şirket tarafından kesilen sevk irsaliyesine göre bu tutarın 60.242,72 TL eksik olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı şirketin eski ünvanı olan… Tasarım ve Ticaret Limited Şirketinin … ban nolu hesabına 24.02.2020 tarihinde 48.357,00 TL’lik ödeme yapıldığını, ancak eski unvanı … Limited Şirketi olduğu aşikar olan davacı şirketin bu ödemenin kendilerine ulaşmadığını iddia ettiğini, Hiçbir ödeme yapılmadığını iddia eden davacı şirket tarafından ilamsız icra takip açıldığını, davacı şirketin müvekkili şirkete unvan değişikliğini bildirmediği gibi ödeme talebi konusunda da bir bildirimde bulunmadığını, davacı şirketin doğrudan icra takibi başlattığını üstelik bu takipte müvekkili şirket tarafından kendilerine ödenen 48.357,00 TL’lik ödemeyi göz önüne alınmadığını bu nedenle müvekkili şirket tarafından söz konusu takibe haklı nedenlerle itiraz edildiğini, davanın kısmen kabulü anlamına gelmemekle birlikte mahkemece müvekkili şirket aleyhine karar verilmesi halinde yapılan 48.357,00 TL’lik ödemenin ve iade faturası ile sevk irsaliyesi arasındaki 60.242,72 TL’lik farkın da göz önünde alınmasını talep ettiklerini belirterek, müvekkili şirket aleyhine açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Fatura alacağından kaynaklı başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili davada;İstanbul …icra müdürlüğünün … Esas Sayılı İcra Dosyası, uzlaşmazlık tutanağı , fatura, ticari defterler, mail yazışmalar, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif, her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı vekili davada;İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, müvekkili şirket tarafından kesilen 05.12.2019 tarihli ve … sıra nolu 302.027,72 .-TL’lık irsaliyeli fatura, davacı şirketin eski ve yeni ticari unvanlarını gösterir Ticaret Sicil Gazetesi sayfası, …Ltd.Şti.’nin 241.785,00.-TL’lık faturası, müvekkil şirket tarafından…Ltd.Şti.’ne gönderilen 48.357,00.-TL’lık ödemeye ilişkin dekont, ticari defterler, banka kayıtları, şirket kayıtları ve yazışmaları, tanık, keşif, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında; alacaklı …Limited Şirketi tarafından borçlu … Limited Şirketi aleyhine 241.785,00 TL asıl alacak ve 13.811,55 TL faizi olmak üzere toplam 255.596,55 TL faturadan kaynaklı alacağın tahsili için 26.06.2020 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz tarafından iddia, savunma ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ile tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanması ve taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. Davacı ve davalı kayıtlarının incelenmesi neticesinde takibe konu edilen 31.01.2020 tarihli 241.785 TL faturanın her iki taraf kayıtlarında davacı alacağı olarak mevcut olduğu, davalı tarafından 29.02.2020 tarihinde 48.357,00 TL tutarındaki havale yapılmış olduğu , davacının kayıtlarında bu havale tutarı mevcut değil ise de 29.06.2020 takip tarihinden önce yapıldığı görülen 48.357,00 ödeme tutarının fatura bedelinden düşümü ile iş bu davada 193.428,00 TL tutar üzerinden itirazın iptali talebinde bulunduğunun tespit edildiği,
Karşılıklı ticari ilişkide tarafların yapmış oldukları ödemeler, karşılıklı tanzim edilen faturalar yukarıdaki şekilde tespit edilmiş olup, davacının takip tarihinde 193.428,00 TL davalıdan alacaklı kaldığı, davaya da iş bu tutarın konu edildiği anlaşılmış olup, davalı kayıtlarında 193.428,00 TL davacının takibe konu alacağı mevcut olduğu,
Sonuç olarak; Taraf kayıtları, dosyaya sunulan belgeler incelenmiş olup, taraf kayıtlarında davacının 193.428,00 TL alacaklı olduğunun yukarıdaki şekilde belirlenmiş olduğu” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup ek rapor alınması talebinde bulunmuşlardır.
Mahkememiz tarafından davacı vekili tarafından dava dilekçesinde takip öncesi faizin talep edildiği ancak harca esas değerin belirtilmediği ve harcın yatırılmadığı anlaşılmakla davacı vekiline takip öncesi faiz talebine ilişkin harca esas değeri belirterek harcını yatırması için 2 haftalık kesin süre verilmiş olup davacı vekili tarafından verilen kesin süre içerisinde dava dilekçesinde talep edilen takip öncesi faizin harca esas değeri olarak 11.000,00 TL bildirilmiş ve harcıda yatırılmıştır.
Mahkememiz tarafından dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile faiz yönünden ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. Ek rapora konu faize ilişkin davacının icra takip talebindeki bildirdiği oranlar ile Sayın Mahkemenizin ara kararı kapsamında vermiş olduğu dilekçesi dikkate alınarak yasal faiz ve TTK 1530 uyarınca ayrı ayrı faiz hesaplamalarının yapıldığı” rapor edilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup yeniden rapor alınması talebinde bulunmuştur. Kök raporun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davalı vekilinin yeni bir bilirkişiden rapor alınmısı talebinin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Temerrüt ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.(BK.m.l01/l, TBK.m.l 17/1)
Faturaya dayalı takiplerde takip öncesi borçludan faiz talep edilebilmesi için fatura borçlusunun bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 241.785,00 TL asıl alacak ve 13.811,55 TL faizi olmak üzere toplam 255.596,55 TL faturadan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği, davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davası açıldığı ve davalının itirazının 193.428,00-TL asıl alacak ve takip öncesi faiz yönünden iptalinin talep edildiği ancak harcın sadece asıl alacak üzerinden yatırıldığı, faiz ile ilgili talep edilen miktarın belirtilmediği, mahkememiz tarafından davacı vekiline takip öncesi faiz talebine ilişkin harca esas değeri belirterek harcını yatırması için 2 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekili tarafından verilen kesin süre içerisinde dava dilekçesinde talep edilen takip öncesi faizin harca esas değeri olarak 11.000,00 TL bildirildiği ve harcının yatırıldığı, mahkememiz tarafından yapılan yargılama sırasında alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli bilirkişi kök raporunda taraf kayıtlarında davacının 193.428,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının takip tarihinden evvel davalı tarafı temerrüde düşürdüğüne dair dosyaya bir belge sunmadığı bu haliyle davacı tarafından davalıya gönderilmiş ihbar ya da ihtar bulunmadığına göre takip tarihi öncesi temerrüt olgusunun gerçekleşmediği yani davalının takip öncesi temerrüde düşürülmediği bu haliyle davacının takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafından takip talebinde yasal faiz talep edildiği bu nedenle takip sonrası asıl alacağa yasal faiz uygulanması gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 193.428,00-TL üzerinden iptali ile takibin 193.428,00-TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine, karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 193.428,00-TL üzerinden iptali ile takibin 193.428,00-TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine
2-)Alacağın %20’si oranındaki 38.685,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 13.213,07-TL harçtan peşin alınan 2.025,29-TL harcın ve 190,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 10.996,78-TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 2.025,29-TL peşin harç, 190,00-TL tamamlama harcı ve 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.277,49-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan toplam 895,50-TL bilirkişi ücreti ile müzekkere /davetiye giderine ilişkin yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 847,31 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 21.989,96-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-)Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip
E-imzalı

Hakim
E-imzalı