Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/947 E. 2019/222 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/947 Esas
KARAR NO : 2019/222
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2017
KARAR TARİHİ : 14/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Yanlar arasında 20/10/2016 tarihli satın alma sözleşmesi düzenlendiğini, vekiledeninin “üretici” sıfatıyla tekstil ürünlerini üretmeyi, teslim etmeyi ve fatura düzenlemeyi yüklendiğini, davalı tarafın da sipariş geçilen ürünleri satın almayı, bir kısmını peşin bir kısmını fatura tahsili sırasında çek ile ödemeyi kabul ettiğini, 30/11/2016- 31/03/2017 tarihli üretilen teslim edilen ürünlere ilişkin fatura ve sevk irsaliyeli ürünlerin karşılıklı olarak ticari defterlere işlendiğini, davalı tarafın 04/05/2016 tarihli antetli imzalı ve kaşeli beyanında “şirketimizde cari hesabınız 31/03/2017 tarihi itibariyla 1.349.042,62TL alacak bakiyesi göstermektedir” beyanı yazıldığını, 24/03/2017 tarih ve … seri ve … sayılı 15.762,60 TL fatura alacağıda olduğundan mutabakat belgesine cevaben alacak miktarının 1.364.805,37 TL olduğunun bildirildiğini, ödeme yapılmamasını takiben … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla takip başlattığını, takip dayanağının, cari hesap alacağına istinaden 04/05/2017 tarihli borç mutabakat belgesi olduğunu, borçlunun takip tarihinde vadesi gelmiş borcunun bulunmadığını beyanla itiraz ettiğini, TBK 207/2 maddesi gereğince satıcı ve alıcının ifa ile yükümlü olduğunu, borçlunun herhangi bir çek teslim etmediğini beyanla, davalının haksız olarak yaptığı itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile vekiledeni şirket arasında 20.10.2016 tarihli “Satın Alma Sözleşmesi” bağıtlandığını, iş bu sözleşme doğrultusunda karşı tarafın, vekiledeni şirket tarafından tanzim ve imza edilecek “Satın Alma Sipariş Formu”nda renk, miktar, beden ölçüleri gibi ayrıntıları ve teknik özellikleri belirtilerek yine sözleşmedeki şartlara uygun olarak verilecek ve kesinleşecek siparişler doğrultusunda çocuk tekstil ürünlerini üreterek vekiledeni şirkete teslim etmeyi üstlendiğini, söz konusu sözleşme hükümlerine göre kesinleşen siparişlerle ilgili ödemenin bir kısmının avans şeklinde peşinen, kalan bakiyenin ise ürünlerin teslim edilmesinden sonrasında düzenlenecek fatura tarihinden itibaren 90-120-150 gün vadeli olarak ödeneceği hususunda sözleşildiğini, davacı tarafından sözleşme hükümlerine aykırı hareket ederek vekiledeni şirkete ait ve tamamen ticari sır niteliğindeki gizli bilgiler olan ürün tasarımları kullanarak 3.kişilere üretim yaptığını, vekiledeni şirketin önemli ölçüde maddi ve manevi zarara uğratıldığını, iş bu sebeplerle davacı ile bağıtlanan sözleşmenin vekiledeni şirket tarafından tamamen haklı gerekçelerle feshedildiğini, iş bu fesih işlemi sonrasında ise davacı yanca sözleşme hükümlerine aykırı bir şekilde ve muaccel hale gelmemiş alacakların tahsili amacıyla davaya konu icra takibinin başlatıldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; 20.10.2016 tarihli “Satın Alma Sözleşmesi” uyarınca ödenmeyen fatura alacağı için girişilen takibe vaki itiraz üzerine İİK 67 madde uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili 02.11.2017 tarihli dilekçesi ile ihtiyati haciz talebinde de bulunmuş olup mahkememiz tarafından taraflar arasında cari hesaba dayalı kesin mutabakat olup olmadığı ve borcun muacceliyeti hususu açıkca yargılamaya muhtaç olduğundan İİK. Nun 257 ve devamı maddeleri koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davacı yanın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı ve davalı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, 20.10.2016 tarihli satın alma sözleşmesine, 04.05.2017 tarihli borç mutabakat belgesine, ihtarnamelere, fatura ve sevk irsaliyelerine, ticari defter ve belgelere bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … Limited Şirketi tarafından borçlu … A.Ş aleyhine 1.364.805,37-TL alacağın tahsili için 13.06.2017 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 16/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 21/06/2017 tarihinde süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre ve davalı tarafından kendi ticari defterlerinin delil olarak gösterilmesi ve yanlar arasında bağıtlandığı ihtilafsız sözleşmenin 10.8 maddesi de; “İşbu sözleşme ile ilgili ve/veya sözleşmeden kaynaklanan ihtilafların hallinde …’in defter kayıt ve belgeleri Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince yegane ve kesin delil kabul edilir.” nazara alınarak sadece davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde Mali Müşavir bilirkişi aracılığıyla aldırılan 05/12/2018 tarihli raporda :”…İncelenen davalı şirkete ait 2016-2017 yılı yevmiye ve kebir defterlerinin açılış beratlarının yasal süresinde alınmış olduğu, 2017 yılına ait yevmiye defterinin kapanış beratı yasal süresinde alınmış olmasına rağmen 2016 yılına ait yevmiye kapanış beratının yasal süresinde alınmamış olduğu, envanter defterlerinin açılış tasdikleri yasal süresinde yaptırılmış olmakla, 2017 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2016 yılı defterlerinin ise usulüne uygun tutulmadığı, davalı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran, 05.05.2017 tarihli mutabakat mektubunda belirtilen 31.03.2017 tarihi itibarıyla davacı yana 1.349.042,62 TL, 13.06.2017 takip tarihi itibariyle bakiyesine göre ise 1.700.304,73 TL borçlu göründüğü, davalı yanca sözleşmenin 7.5 maddesine uyulmadığı, buna göre 04.05.2017 mutabakat tarihinde borcun muaccel olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
Dosya kapsamında toplanan tüm delillere ve hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 05/12/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran, 05.05.2017 tarihli mutabakat mektubunda belirtilen 31.03.2017 tarihi itibarıyla davacı yana 1.349.042,62 TL, 13.06.2017 takip tarihi itibariyle bakiyesine göre ise 1.700.304,73 TL borçlu olduğu, davalı yanca sözleşmenin 7.5 maddesi: “Sözleşme bedelinin %30’u oranında ön avans, %30’u oranında hammadde bedeli, geri kalan bedel ürün tesliminden ve fatura tarihinden sonraki 90-120-150 gün vadeli olarak çek verilecektir.” hükmüne uyulmaması nedeniyle 04.05.2017 mutabakat tarihinde borcun muaccel olduğu anlaşılmakla davalının … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında itirazının iptaline, takibin koşullarıyla devamına, alacak miktarının likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmeye karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür. Bu itibarla;
HÜKÜM:
DAVANIN KABULÜNE,
1-)Davalının … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında itirazının İPTALİNE, takibin koşullarıyla DEVAMINA,
2-)Alacağın %20’si oranında 272.961-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 93.229,89-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 17.059,44-TL harcın mahsubu ile bakiye 76.170,45-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 17.023,44-TL peşin harç, 4,60-TL vekalet harcı, 750,00-TL bilirkişi ücreti, 286,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 18.095,44-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 64.894,16-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya / vekiline iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …