Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/943 E. 2020/667 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/943 Esas
KARAR NO : 2020/667

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin verdiği 11.06.2014 harç ikmal makbuz tarihli dava dilekçesine özetle; “olay tarihi olan 13.05.2013 günü davacı adına kayıtlı… plakalı aracın arkadaşı olan… yönetiminde evinin önünde park halindeyken gece 02:00 sıralarında bir aracın çarpması sonucu hasara uğradığını, Davacının gerekli araştırmaları yaptığını, olay anında çarpan aracı tespit edebilmek için çevredeki kameraları incelediğini, …acenta no.lu… no,lu poliçeyle sigortalı … plakalı aracın çarpıp kaçtığını tespit ettiğini, aracındaki hasan B.Çekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin…-D,İ$, sayılı dosyası ile 19.979,94 TL olarak tespit ettiğini, … C. Savcılığına …-Soru, No.su ile suç duyurusunda bulunduğunu, tazminat davası konusu olduğu gerekçesiyle Kovuşturmaya Yer Olmadığına karar verildiğini, davalı şirkete 20.05.2014 tarihinde başvurduğunu, …no.lu hasar dosyası açıldığını, bilirkişi raporunun davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin ödeme yapmadığını belirtmiş ve alacağın 02,06.2014 temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep eder iş bu dava açılmıştır.
Davalı … sigorta vekilinin 01.08.2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle; delillerin kendilerine tebliğ edilmesi gerektiğini, kazanın ne şekilde ve nasıl gerçekleştiğinin ispatlanması gerektiğini, kusur oranında sorumlu olacaklarım, kusur yönünden inceleme yapılması gerektiğini, yokluklarında alınan tespit raporunu kabul etmediklerini, faiz başlangıcı ve türü bakımından temerrüde düşmediklerini belirtmiş ve davanın reddini istemiştir.
Dava, 13/05/2013 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle davacının… plakalı aracında meydana geldiği iddia edilen maddi hasara ilişkin tazminat davasıdır.
Bilirkişinin düzenlediği 29/04/2015 tarihli raporunda özetle; Davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın firarı sürücüsünün olayda %100 oranında tam kusurlu olduğunu, davacıya ait…plakalı aracın sürücüsüne atfı kabil bir kusur oranının mevcut olmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 22/08/2015 tarihli Ek Raporunda özetle; Davacıya ait … plakalı araçtaki gerçek hasar miktarının 2.810,89 TL olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizin… Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde; Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 13.05.2013 günü saat 02:00 sıralarında sürücü … yönetimindeki … plakalı … tipi 2000 model aracını încirtepe caddesi üzerinde park ettiği sırada … plakalı aracın çarptığını, olayda bütün kusurun çarpan araç sürücüsünde olduğunu belirtmiş, davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın firari sürücüsü, yönetimindeki aracının hızım yol, hava ve trafik şartlarına göre ayarlamamış, meskun mahalde aşırı hızlı, dikkatsiz ve tedbirsiz seyretmiş, yol genişliğini dikkate alarak hızını azaltması gerekirken azaltmamış ve yolun genişliğine uygun hızda seyretmemiş, geçebileceği genişlikteki yolda herhangi bir trafik zorunluluğu yokken aşırı hızlı ve dikkatsiz seyri sonucu park halinde bulunan davacıya ait … plakalı araca çarpmış, bu nedenle davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın firari sürücüsü dava konusu olayda % 100 oranında tam kusurlu olduğu belirlenmiş, davaya konu ve davalıya sigortalı aracın onarılarak trafiğe çıktığı ve 22.08.2013 tarihinde bir trafik kazasına daha karıştığı tespit edilmiş, buradan, aracın pert total yapılmayıp 2000 model olması da dikkate alındığında, eşdeğer parçalarla onarıldığı araçtaki gerçek hasar miktarı, anılan ekspertiz raporunda belirtilen ve eşdeğer parçalar dikkate alındığında değiştirilen parçaların 2.810,89 TL olduğu belirlenmiş, taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir, dosyamızda davacının davalı sigorta şirketine 20.05.2014 tarihinde başvurduğu, Buna göre temerrüdün talep gibi 02.06.2014 tarihi olduğu kanaatine varılmış, davanın kısmen kabulü ile 2.810,89-TL nin 02.06.2014 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş,
Mahkememizin 07/10/2015 tarihli … esas … karar sayılı kararı davacı vekilince temyiz edilmiş, dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay ilgili hukuk dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/11432 Esas – 2017/4987 Karar sayılı 03/05/2017 tarihli ilamıyla, “…Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarına göre davalı şirketin sigortalı araç sürücüsü asli kusurlu bulunmuş, hasarın ise 2.810,89 TL olarak hesap edilmiştir. Davacı tarafından yaptırılan B.Çekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin… değişik iş sayılı dosyası ile hasarın 19.979,94 TL olarak belirlenmiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları ile değişik iş dosyasında alınan bilirkişi raporunda belirlenen hasar tespiti yönünden çelişki meydana geldiği açıktır. Bu durumda mahkemece, çelişkinin giderilmesi açısından üçlü yeni uzman bilirkişi heyetinden, mevcut bilirkişi raporlarını irdeleyen, çelişkileri gideren, tarafların itirazlarını değerlendiren, ayrıntılı, denetime açık bir rapor alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle Mahkememizin 07/10/2015 tarihli … Esas -… Karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma üzerine dosya Mahkememizin 2017/943 esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilen Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 03/05/2017 tarih 2016/11432 Esas 2017/4987 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bozma ilamı doğrultusunda dosya bilirkişiye verilmiştir.
18/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tespit raporunda orijinal parça fiyatları yazılmış olmasına karşılık ekspertiz raporunda çıkma bulunabilecek parça fiyatları yazılmış, aracın tespit raporunda belirtildiği gibi orijinal parçalar ile onarım yoluna gidilmesi halinde onarım masrafının aracın değeri kadar olacağı, bu şekilde onarım yapılıp aracın rayiç değerinden satılması mümkün olmayacağından aracın çıkma parçalar ile onarılmış veya muadil parçalar kullanılmış olması gerektiği, bu durumda aracın onarımının muadil parçalar ve çıkma kullanılarak yapılması gerektiği, bu durumda tespit raporunda belirtilen parça fiyatlarının bu şekilde yapılacak bir onarım için çok yüksek olduğu, ekspertiz raporunda ise tespit raporu dikkate alınmayıp sadece fotoğraflar değerlendirilerek dışarıdan görünen parçaların hasar gördüğünün dikkate alınmış olduğu, bu şekilde alınan darbede tespit raporunda belirtildiği gibi mekanik parçalarının hasar görmesinin mümkün olduğu kanaatine varılarak değişmesi gereken parça ve fiyatlarının 2.930,00-TL olduğu, onarım işçilik masrafının 2.950,00-TL olduğu, %18 KDV tutarı 1.058,40-TL ile birlikte toplam onarım bedelinin 6.938,40-TL olduğu belirlenmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda dosya 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 03/05/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; hasarlı aracın resimleri üzerinde yapılan incelemede aracın motor kaputunun, ön sağ çamurluğunun, sağ ön farının ve far ayar motorunun, ön tamponunun, sağ sis farlarının ve bu parçaların aksesuarlarının hasar gördüğü, değiştirilmeleri veya onarılmaları gerektiğinin belirlendiği ancak bilirkişi… tarafından 03/06/2013 tarihli tespit raporunda belirtilen diğer hasarların hiç birinin (sol arka teker, arka tampon, bagaj sacı, sol ve sağ ön porya ve sağ amortisör..vb) kaza ile ilişkisi görülmediği, bunların dışında herhangi bir ilave mekanik hasarın söz konusu olmadığı, sonuç olarak yapılan incelemede aracın dava konusu hasar sırasında gördüğü hasarlar … parça satıcısı tarafından 26/09/2013 tarih ve…sıra numaralı proformo faturada verilen fiyatlarla davacı tarafın uğrayacağı zarar miktarının 3.505,97-TL, 2.710.00-TL işçilik ve KDV ile birlikte toplam 6.847,05-TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Gerek 18/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda gerekse 03/05/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda yapılan değerlendirmelerden de anlaşıldığı üzere davacı tarafından yaptırılan B.Çekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası ile hasar 19.979,94 TL olarak belirlenmişse de 03/06/2013 tarihli tespit raporunda belirtilen sol arka teker, arka tampon, bagaj sacı, sol ve sağ ön porya ve sağ amortisör..vb hasarların kaza ile ilişkisi görülmediğinden, ayrıca 03/06/2013 tarihli tespit raporunda orijinal parçalar ile onarım yoluna gidildiği ve bu şekilde onarım yapılması halinde aracın rayiç değerinden satılması mümkün olmayacağından aracın onarımının muadil parçalar ve çıkma kullanılarak yapılması gerektiği kanaatine varılmış, bu nedenle B.Çekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin… değişik iş sayılı dosyasında 03/06/2013 tarihli tespit raporunda belirlenen 19.979,94-TL hasar bedeline itibar edilmemiş, bozma ilamı doğrultusunda 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan 03/05/2020 tarihli rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
6.847,05-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 02/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 467,72 TL harctan peşin alınan 341,25 TL den mahsubu ile bakiye 146,47 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri 700,00 TL, bilirkişi ücreti 1.250,00 TL, başvurma harcı 35,90 TL, peşin harç 341,25 TL olmak üzere toplam 2.327,15 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre 814,45-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/12/2020

Katip
¸e-imzalıdır.

Hakim
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”