Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/923 E. 2020/299 K. 11.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/923 Esas
KARAR NO:2020/299

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/10/2017
KARAR TARİHİ:11/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının davacı müvekkili … aleyhine, 19/04/2016 tanzim 30/07/2016 vade tarihli 29.000-USD miktarlı ve 19/04/2016 tanzim 30/08/2016 vade tarihli 28.000-USD miktarlı 2 adet senede istinaden …. İcra Müdürlüğünün … esas sayı ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, belirtilen icra dosya numarası üzerinden başlatılan bu takibe müvekkilinin süresinde tedbir talepli açıkça imzaya, borca itiraz ettiğini ve …. İcra Hukuk Mahkemesinin… esas sayılı dosyası açıldığını, müvekkiline verilen duruşma gününe … ilinde olduğu için bu duruşmaya katılamayacağını belirttiğini, hakimlik tarafından avukat gibi görülerek mazeretinin olamayacağı nedeniyle açmış olduğu davası mazereti kabul edilmediğinden dolayı düştüğünü, icra dosyası üzerinde yer alan senet üzerinde yer alan imza ile davacı müvekkilin imzasının çıplak gözle ayırt edilebilecek kadar farklı olduğunu, bu sebeple tedbir talebinin kabul edilmesini ve teminatsız olarak takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili dava dilekçesinde; Davacının 30.07.2017 ve 30.08.2017 vade tarihli çekleri için …. İcra Dairesi … E. numarasıyla icra takibi başlattığını, davacının imzaya itirazı üzerine dosyanın …. İcra Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiğini, davacı, 30.05.2017 tarihli ön inceleme duruşmasına yaklaşık bir saat kala … Adliyesi’ne … göndererek mazeretli kabul edilmesini istediğini, bunun üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ancak dosyanın yenilenmesinin istenebileceği üç aylık sürede de dosya davacı borçlu tarafından yenilenmediğini, davacı borçlunun kötüniyetli olarak satış işlemlerini durdurmak için işbu davayı açtığını, açılmamış sayılan dosya için yenileme talep edebilecekken dosyayı yenilemeyen davacının açılan davada hukuki yararının olduğunun kabul edilemeyeceğini, takibin tedbiren durudurulması talebinin hukuki dayanağı bulunmadığını, İİK madde 72 ‘de İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ; ancak, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğinin yer aldığını, ancak davacı borçlunun dosyaya teminat yatırmadığını, davacı borçlunun kötüniyetli olarak satış işlemlerini durdurmak için işbu davayı açarak tedbir talebinde bulunduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nün … Tal. Dosyası ile 29.03.2017 tarihinde borçlu …’a ait işyerine hacze gelindiğinde “Borçlu … söz alarak 2 yıldır bu adreste kendisinin faaliyet gösterdiğini” beyan ederek vergi levhasını sunmuş ve haciz tutanağını … olarak imzaladığını, ancak haciz tutanağı kapandıktan sonra icra memurunun kimlik ibrazını istemesi üzerine … olduğunu iddia eden ve tutanağı … olarak imzalayan kişi “Kendisinin …’ın babası … olduğunu oğlunun vekaletinin kendisinde olduğunu tutanağı da bu sebeple imzaladığını” beyan ettiğini, imza inkarında bulunulan senetler incelendiğinde görüleceği üzere imzaların …’a vekaleten imza atan …’a ait olduğu, bu açıdan borçlu davacı …’ın babası …’ın senetlere ticari vekil olarak imza attığının kendi beyanıyla sabit olduğunu, Haciz tutanağına atılan imzanın çıplak gözle incelendiğinde bile icraya konu senetlerdeki imzalarla birebir aynı olduğunun görüldüğünü, hem …. İcra Dairesi’nde görülen davaya duruşma saatinden kısa süre önce usulüne uygun olmayan bir mazeret gönderilmesi hem açılmamış sayılmasına karar verilen davanın yenilenmemesi hem de 27.09.2017 tarihli haczimizden sonra açılan mahkemeniz dosyası ile davacı, müvekkilin alacağına kavuşmasını engelleme-sürüncemede bırakma amacı güdüldüğünü, bu sebeple dolandırıcılık kastıyla haraket eden davacı borçlu … ve babası … hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, haksız ve kötüniyetli olarak açılmış olan davanın reddine, kötüniyetli davacı hakkında alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmişlerdir.
Dava, …. İcra Müdürlüğünün
… esas sayılı dosyasında kıymetli evraktan kaynaklanan takibe konu alacağa ilişkin borçlu olmadıklarına dair menfi tespit talebinden ibarettir.
Davacı vekili vermiş olduğu 21/02/2020 tarihli dilekçesinde; davadan feragat ettikleri belirtilmiştir. Davacı vekilinin dosyaya ibraz edilen vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat yetkisinin açıkça yer aldığı görülmüştür.
Davadan feragat HMK’nun 307.maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Davacı vekili 21/02/2020 tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiklerini bildirdiğinden ve davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisi açıkça yer aldığı görüldüğünden davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Feragat nedeni ile davanın REDDİNE,
2-Davadan feragat ilk celseden sonra gerçekleştiğinden harçlar kanunu 22.maddesi uyarınca karar ve ilan harcının 2/3 ü olan alınması gereken 36.27-TL harcın peşin alınan 3.807,13-TL den mahsubu ile bakiye 3.770,86-TL harcın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
3-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair tarafların yokluğunda ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/09/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.