Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/919 E. 2019/108 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/919 Esas
KARAR NO : 2019/108
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/10/2017
K.DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 13/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; ASIL DAVA:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, müvekkilinin 17/08/2015 tarihinde … isimli dükkanı için Şişli adresinde bulunan taşınmazın içinin eksiksiz yapılması ve malzemelerin tedariki, teslimi ve montaj işi için davalı taraf ile ön sözleşme imzalandığını, sözleşme ile tüm projeler onaylandıktan sonra işçilik başlar hükmü altına alındığını, dolayısıyla şart gerçekleşinceye kadar sözleşme hükümlerinin askıda olduğunu ve sözleşmenin taraflar arasında hak ve borç ilişkisi meydana getirmediğini, sözleşmeye göre taşınmazın teslim tutanağı ile teslim edilmesi gerektiğini, ancak davalı tarafından müvekkilinin taşınmazı uygun olarak teslim etmesi beklenmeden işe başlandığını, ayrıca müvekkiline ait taşınmazda yapılan işin eksik, ayıp ve kusurlu olduğunu, davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, davalı tarafından işin yerine getirilmemesi sebebiyle işin üçüncü bir kişiye yaptırıldığını, bu nedenle dükkanı planlanan bir tarihten ileri bir tarihte açmak zorunda kaldığını beyanla, 17/08/2015 tarihli ön sözleşme niteliğindeki sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, müvekkili tarafından davalıya ödenen 27.000.-TL nin iadesine, müvekkilinin dükkanı belirlenen tarihten ileri bir tarihte açması nedeniyle uğramış olduğu maddi zararın tespitine ve davalı taraftan alınarak müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu davaya cevap ve karşı dava dilekçesi ile taraflar arasında yapılacak işler için 17/08/2015 tarihli sözleşme akdedildiğini, sözleşme kapsamına göre davacı ediminin iş başlangıcında tarafların kararlaştırdığı bedelin %40’ı olan 43.788,00.-TL ödemeyi kalan sözleşme tutarının ise işin ortasında %35’lik sonunda da %25’lik kısmı olmak üzere toplam 109.470.00.-TL + KDV ödemesi gerektiğini, sözleşmenin imzalanma tarihinden yaklaşık 45 gün önce hazırlıkların yapıldığını. yapılan çalışmalar sonucunda sözleşmenin akdedildiğini, davacı/k.davalının sözleşme uyarınca kararlaştırılan ilk tutarı müvekkilinin rızasını almaksızın 19/08/2015 tarihinde kısmi olarak ödediğini, bu durum üzerine müvekkili şirket çalışanı e-posta ile kararlaştırılan 16.788,00.-TL lik kısmında ödenmesini aksi hale çalışmaların başlamayacağını bildirdiğini, bakiye bedelin ödeneceği beyanına güvenen müvekkilinin 20/08/2015 tarihinde taahhüt ettiği sürede işe başladığını, iş devam ederken davacı/k.davalı tarafından …. Noterliğinin 01/09/2015 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile projelerin onaylanması beklenilmediği ve çalışmalar için yazılı izin alınmadığından bahisle sözleşmenin geçersiz olduğunu beyan ve ödemiş olduğu tutarın iadesini talep ettiğini, ihtarnamenin tebliğ tarihinin 10/09/2015 tarihi olduğunu, akabinde müvekkiknin işi sonlandırdığını ve … Noterliğinin ihtarnamesi ile sözleşme bakiye tutarın ödenmesini talep ettiğini, ayrıca müvekkili tarafından yapılan işler için … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, müvekkilinin 10/09/2015 tarihine kadar yaptığı işin 27.000.-TL’nin üstünde olduğunu, müvekkili tarafından iş için verilen hizmet ve yapılan harcamaların toplamının 39.295,00 TL olduğunu, davacı/k.davak tarafından 01/09/2015 tarihinde haksız olarak fesih edildiğini, sözleşmenin toplam bedelinin 109.470.00.-TL + KDV olduğunu, bu tutarın 27.000.-TL lik kısmının ödenmiş olduğunu, bakiye bedelin sözleşmenin 8. maddesi gereği tamamının ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin 2 buçuk ay boyunca davacı/k.davalıya ait işletme için çalıştığını, beyanla davacı/k.davaknm para iadesi ve yoksun kaknan zararların tazmini istemlerinin reddini, sözleşmenin davacı/k.davalı tarafından fesih edildiğinin tespiti ile davacı haksız fesihten dolayı şimdilik 10.000.TL müvekkili şirkete verilmesini talep etmiştir.
Davacı karşı davalı vekili cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesi ile karşılıklı iradenin ön sözleşmeye uygun olarak projenin sunulması ve vekil eden tarafından onaylanması ile birlikte meydana geleceğini, usulüne uygun bir teslim tutanağı ile taşınmazı teslim almış olmamasına, onaylı bir projenin söz konusu olmamasına rağmen davalı tarafından işe başlanmasında karşılıklı iradeden söz edilemeyeceğini, vekil edenin onayı veya cevabı bulunmadığını, sunulan konuşmalardan ve mail içeriğinden davalının paranın tamamı yatırılmadan işe başlanmayacağını açıkça beyan ettiğini, ön sözleşmenin geçerlilik şartı “tüm projeler onaylandıktan sonra işçilik başlar” hükmünün davalı tarafça yerine getirilmediğini, sözleşmenin geçersiz olduğunu, sonuç ve hüküm doğurmayacağını, vekil eden tarafından atılan elektronik postaların projenin sunulması ve akabinde iyi niyetle ödenen bedelin sözleşmenin geçerli bir sözleşme haline gelmesi ile işe onaylanan proje kapsamında başlanmasına yönelik olduğunu, sunulan herhangi bir proje olmadığından sözleşme konusu kalmadığını, bir an için sözleşmenin geçerli olduğu kabul edilse dahi 3.1 madde uyarınca teslim tutanağı olmaksızın yapılan işin eksik ayıp ve kusurlu olduğunu, işin başlama tarihinin 20/08/2015 olarak belirlendiğini, bu tarihten önce veya sonra sunulan proje olmadığını beyan etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili ikinci cevap ve karşı davaya cevaba cevap dilekçesi ile 17/08/2015 tarihli sözleşme uyarınca kararlaştırılan ilk meblağın 19/08/2015 tarihinde 27.000,00 TL’sinin ödendiğini, aynı tarihli elektronik posta ile bakiye tutar 16.788,00 TL’nin ödenmesinin talep edildiği, bakiye bedelin ödeneceğine güvenilerek taahhüt edilen 20/08/2015 tarihinde çalışmalara başlandığını, taraflar arasında yeni proje yapılması hususunda onaylanması e hayata geçirilmesi hususunda anlaşma yapılmadığını, davacının yaptırmış olduğu proje üzerinde çalışılmaya başlandığını, bu projeye göre fiyatlandırma listesi çıkarıldığını, davacını bitmek tükenmek bilmeyen talepleri üzerine ikinci bir fiyat listesi hazırlandığını, davacı tarafından sunulan projeye göre daha ekonomik bir tasarım yapılması üzerinde anlaşıldığını, tarafların davacı tarafından yaptırılan projenin uygulanması için anlaşma sağlandığını, sözleşmenin hiçbir kısmında ön sözleşme olduğundan bahsedilmediğini, sözleşmenin geçerli olduğunu beyan etmiştir.
Dilekçe teatisinin tamamlanmasından sonra Mahkememizce ön inceleme günü tayin edilmiş, taraf vekillerine tebliğ ile bildirilmiş, ön incelemede uyuşmazlık konusu tespit edilmiş ve tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Tahkikat aşamasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi ana ve ek raporu alınmıştır.
Taraflar arasında akdedilen ve davacının ön sözleşme olduğunu iddia ettiği davalının ise sözleşme olduğunu savunduğu “sözleşme” başlıklı 17/08/2015 tarihli belgenin incelenmesinde sözleşme konusunun Şişli … mah. … sokak No:… adresindeki taşınmaza ekli 1 numaralı listede yer alan imalatların eksiksiz yapılması ve malzemelerin tedariki teslimi ve montajı işi olduğu, davalı yükümlülüklerinin 2.maddede ve davacı yükümlülüklerinin 3.maddede yazılı olduğu, 3.1 madde uyarınca müşterinin çalışılacak taşınmazı işbu sözleşme konusu işin yapılası için en uygun şekilde …’ya teslim edeceği, teslim tutanağının ayrıca düzenleneceği, sürenin 20/08/2015 tarihinde imalata hazır olarak davalıya teslimi ve bedelin ödenmesinden itibaren 50 iş günü olarak belirlendiği, 8.madde uyarınca, sözleşmenin müşteri tarafından haksız olarak feshi halinde müşterinin sözleşme bedelinin tamamını …’ya ödemekle yükümlü olduğunun kararlaştırıldığı, bedelin ise sözleşmenin 6.maddesinde düzenlendiği, buna göre iş bedelinin 109.470,00 TL KDV hariç olarak belirlendiği, ödeme şeklinin iş başlangıcında %40 iş ortasında %35 ve iş bitiminde %25 olarak kararlaştırıldığı görülmüştür.
Davacı karşı davalı tarafından davalı karşı davacıya gönderilen … Noterliği’nin 01/09/2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile tüm projeler onaylandıktan sona işçiliğin başlayacağı iş başlangıcında %4 ( %40 yazılmak istendiği düşünülmektedir) ücret ödenmeden işe başlandığı, teslim beklenmediği, izinsiz olarak çalışılmaya başlandığı, sözleşmenin yok hükmünde olduğu belirtilerek ödenen bedelin iadesinin talep edildiği; davalı karşı davacı tarafından davacı karşı davalıya gönderilen … Noterliğinin 02/10/2015 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi ile ise kalan bedelin en kısa zamanda ödeneceği sözü ile 27.000 TL gönderildikten sonra işe başlandığı, 12 gün sonra sebepsiz şekilde sözleşmeyi sona erdirmek isteyen davacının yaptığı ödemeyi geri almak istediği, davacı ile davalı şirket yetkilisi arasındaki Whatsapp konuşmalarından ve davacının mail adresi ile mailleşmelerden görüleceği üzere davacının işin başladığından haberdar olup eksik yatırdığı parayı kısa sürede ödeyeceğini söyleyerek işin devam ettirilmesi yönünde ricada bulunduğu belirtilerek sözleşmenin 8.maddesi uyarınca bakiye bedelin ödenmesini talep ettiği görülmüştür.
Cevap dilekçesi ekinde sunulan yazışmaların incelenmesinde davacı tarafından davalı yetkilisine 21/08/2015 tarihinde ödeme yapılacağının bildirildiği, 27/08/2015 tarihinde kalan ödemenin Cuma günü yapılacağını iş ortası ve iş bitiminde yapılacak olan ödemelerin zamanında yapılacağını ve davalının kararını beklediğini bildirdiği, davalının da aynı tarihte davacının sözüne güvenerek devam ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle;
Davacı karşı davalı, taraflar arasında ön sözleşme akdedildiğini, projeler onaylanmadan ve teslim tutanağı düzenlenmeden davalının çalışmaya başladığı, sözleşmenin ön sözleşme olup geçerli olmadığı iddiası ile ödediği bedelin iadesini talep etmiştir.
Davalı karşı davacı ise sözleşmenin ön sözleşme olmadığını, geçerli bir sözleşme olduğunu, sözleşme kapsamında proje hazırlanması olmadığını, çalışmaların davacını evvelce hazırlattığı proje üzerinden yapılması hususunda anlaşmaya varıldığı, çalışmalardan davacının haberdar olduğu savunması ile asıl davanın reddi ve sözleşmenin 8.maddesi uyarınca bakiye bedelin tahsili isteminde bulunmuştur.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmede bu sözleşmenin ön sözleşme olduğu ve belli şartlar halinde uygulanacağı yönünde bir hüküm bulunmadığı gibi bir bütün olarak değerlendirildiğinde de bu sonuca varılamamaktadır. Davacı iddiası aksine, taraflar arasında hukuken geçerli olan ve yapıldığı anda hüküm ifade etmesi iradesi ile oluşturulan bir sözleşme ilişkisi mevcuttur.
Sözleşmenin konusu 2.maddede belirtilmiş olup burada atıf yapılan ek 1 listede de sözleşmede de proje hazırlanması ve onaylanması işi davalının sözleşme ile yükümlendiği edimler arasında yer almamaktadır. Davalıya yüklenmiş böyle bir edim yokken, ek 1 listede tüm projeler onaylandıktan sonra işçiliğin başlayacağı yönündeki düzenlemenin fiili olarak bir anlamı bulunmadığı gibi davacının bilgisi dahilinde işe başlayan davalı yönünden proje onaylanmadığından bahisle sözleşmenin sona erdirilmesi de dürüstlük kuralına uygun düşmemektedir.
Sözleşmenin 3.maddesinde müşteri davacı, taşınmazı teslim yükümlüğü altına girmiş olup teslim tutanağının ayrıca düzenleneceği kararlaştırılmış olmakla, maddeden anlaşıldığı üzere bu, müşteri davacının yükümlülüğü olup, bu hususta davalıya bir edim yüklenmemiştir. Davacı taşınmazı teslim edecek ayrıca teslim tutanağı düzenleyecektir. Somutta da davacı taşınmazı teslim etmiş ne var ki teslim tutanağı düzenlememiştir. Davacının sözleşme ile kendisine yüklenen edimi yerine getirmemesi kendisine sözleşmeyi fesih hakkı bahşetmeyeceğinden davacının aksi yöndeki iddiası da Mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Davalının, davacının haberi ve bilgisi, onayı ve izni olmaksızın taşınmazda günlerce çalışması düşünülemeyeceğinden ve de davalı tarafından sunulan ve davacı tarafça açıkça inkar edilmeyen yazışmalardan da anlaşıldığı üzere davalı, davacının bilgisi ve onayı dahilinde, sözleşme edimlerini yerine getirmek üzere ifaya başlamış ne var ki davacı, yukarıda açıklandığı üzere Mahkememizce yerinde görülmeyen gerekçelerle davalıdan taşınmazı terk etmesini istemiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca iş başlangıcında ödenmesi gereken miktar 43.788,00 TL olup bu miktarın 27.000,00 TL’sinin ödendiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı her ne kadar bedelin tamamı ödenmeden işe başlanmasını iddiasına dayanak kılmış ise de ödenmesi gereken miktar ödenmeden işe başlanması davalının inisiyatifinde olan bir husus olduğu gibi sunulan yazışma içeriğine göre davacı, kalan miktarı ödeyeceğini, iş ortası ve bitimindeki ödemelerin ise zamanında yapılacağını beyan etmiştir. Burada ödeme almadan iş yapan davalı olduğuna göre ödeme olmaması nedeni ile hak ileri sürecek olan taraf davacı taraf değil davalı taraftır.
Tüm bu nedenlerle davacının sözleşmeyi sonlandırması ve ödediği bedelin iadesine dayanak yaptığı iddiaların hiçbiri Mahkememizce sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına uygun görülmemiştir.
Karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede ise tarafların serbest iradeleri ile imzaladıkları ve tarafları bağlayan sözleşmenin 8.maddesi gereğince, davacının sözleşmeyi haklı bir neden olmaksızın sonlandırması nedeni ile maddede açıkça ve tereddütsüz olarak kararlaştırıldığı üzere bakiye bedelin ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Varılan bu kanaat ile asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü yönünde aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü ile 10.000,00 TL’nın davacı karşı davalıdan alınarak, davalı karşı davacıya verilmesine,
2- Asıl davada:
-Alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı/karşı davalı yana iadesine,
-Davacı/karşı davalı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davalı/karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, harçlandırılan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 3.360,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacı/karşı davalıdan tahsili ile davalı/karşı davacıya verilmesine,
3-Karşı davada:
-Alınması gerekli 683,10 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan kısmın davacı/karşı davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davalı/karşı davacı vekili tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı ile 170,80TL peşin harcın davacı/karşı davalıdan tahsili ile davalı/karşı davacıya verilmesine,
-Davalı/karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 1.200,00 TL vekalet ücretinin davacı/karşı davalıdan tahsili ile davalı/karşı davacıya verilmesine, (Dava konusunun para alacağına ilişkin olup, doğrudan Tarifenin 3.Kısmına tabi olduğu, Tarifenin 13.maddesinde belirtilen ikinci kısım ikinci bölümde gösterilen hukuki yardımlardan olmadığından 13.madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, zira anılan maddenin Tarifenin 2.Kısım 2.Bölümüne giren yani konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen davalara ilişkin olduğu, eldeki davanın ise doğrudan konusunun para olduğu nazara alınarak vekalet ücreti Tarifenin 3.Kısım hükümlerine göre hesaplanmıştır. )
4- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 13/02/2019

Katip …

Hakim …