Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/916 E. 2022/760 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/916 Esas
KARAR NO:2022/760

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/10/2017
KARAR TARİHİ:04/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekilinin 17.10.2017 harç ikmal tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı, davalı bankanın … şubesi ile 06.12.2013 tarihinde Gencl Kredi Sözleşmesi akdederek licari kredi kultardığı,. İş bu sözleşmenin teminatı olarak müvekkil şirket adına kayıtlı İstanbul İli, … İlçesi, 275 Pafta, 2533 Ada, 11 Parselde kain 1 2, 3 ve 4 nolü bağımsız bölümler üzerinde davalı banka lehinc 1. Derecede ve 7,000.000,00 TL timitli ipotek tesis edildiği, ve sonrasında müvekkil hesapları davalı bankanın İMLS Ticari Şubesinc aktarıldığı, müvekkili kredi geri ödemelerinde, davalı bankaya olan ödemlerini yerine getiremeyeceği endişesiyle 2015 yılı Kasım ayında davalı bankaya başvurmuş ve 3 aylık ödeme ertelemesi talep ettiği, o ana dek tüm borçlarını vadesinde, hatta zaman zaman vadesinden de önce ödeyen müvekkilin bu teklifi davalı bankaca kabul edilmişse de, erteleme lalebinin kabulü karşılığı müvekkilden sözleşmeye de aykırı olarak kredi temdit komisyonu tahsil edildiği, bilahare taraflarca kredi yeniden yapılandırması işlemi gerçekleştirildiği, kredinin yapılandırmasında TL faiz önerildiği, ve bu faiz müvekkili tarafından kabul edilmek zorunda kalındığı, müvekkilin gelirinin ağırlıklı olarak döviz cinsinden (ABD Doları) olması, döviz cinsi gelir elde ederken TL cinsi Ödeme yapmanın getirdiği kur riski, yüksek TL faiziyle kıyaslandığında döviz cinsi kredimin söz konusu dönemde daha düşük maliyete sahip olması vb sebeplerle müvekkil davalı bankaya başvurmuş, kredinin yeniden yapılandırılmasını, bu kez dövize endeksli (ABD doları) olarak yenilenmesini talep ettiği, davalı bankadan talep edilmesine rağmen geçmiş dönemde bankaca işletilen faiz mikları, faiz oranı, harç ve masraflar, komisyonlar vb ile ilgili hesap özelleri vb müvekkile sunulmadığı, bu nedenle müvekkilce … 32. Noterliğinin 01.07.2016 tarih ve … Yev. No.lu ihtarnamesi keşide edilmiş, davalı bankaca cevaben keşide edilen … 10. Noterliğinin 15.07,2016 tarih ve … Yev. No.lu cevabi ihtarmamesi ile kredinin dövize endeksli yenilenmesi talebinin reddedildiği, mevcut kredinin de vadesinden önce kapatılması gerek ği hususu ihtaren bildirilmiş, önceki ödemelere dair hesap özeti vb belge talebi ise yine yanıtsız bırakıldığı, müvekkilin ilk defa olarak 2016 yılı Temmuz taksidini ödemekte geciktiği ve müvekkil aleyhine davalı bankaca … 1. Noterliği’nin 09.08.2016 tarih ve … Yev. Nolu ihtarnamesi keşide edilerek, kredi hesabının kat edildiği, henüz temerrüde düşürülmediği, mütemerrit kılınmadığı halde yıllık %100 temerrüt faizi ve masrafları dahil edilcrek 4.208.752,09 TL’nin 24 saat içinde ödenmemesi halinde kredinin teminatı olan ipoleğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatılacağı ihtar edildiği, iş bu ihtarnameye cevaben keşide edilen … 57. Noterliği’nin 23.08.2016 tarih ve … Yev. No.lu cevabi ihtarnamesiyle ileri sürülen itirazlar dahi dikkate alınmadığı, ticari faatiyetini akametc uğratacak bir hukuki işlem olasılığına muhatap kahınca müvekkil üzerinde banka lehinc ipotek bulunan çok kiymetli taşınmazını, değerinin altına alelacele elden çıkarmak yoluna gilmiş, ısrarlı taleplerine rağmen hesap özeli vb kendisine sunulmamaya, bilgi verilmemeye devam edildiği halde, bu defa 24.10.2016 tarihinde 4,348.000,00 TL ödeyerek borcunu sonlandırdığı, müvekkil, taksitli ticari kredi sözleşmesi uyarınca ödemekle yükümlü olduğu kredi taksitlerini her daim vadesinde ödenmiş, son kredi taksitini ise 2016 yılı Temmuz ayında yaşanan kanlı darbe kalkışması ve ülkenin çok boyutlu bir uluslararası teröre Muhatap kalması nedeniyle ekonomide oluşan ağır depresyon ve durgunlük hali sebebiyle birkaç gün gecikmeye pirdiği, kredi taksitlerini ödemede titiz davaranan müvekkilin kredi riskini kat be kat karşılayacak taşınmaz teminalı olmasına rağmen kredi hesabını kat ederek ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla alacağını tahsil edeceğini ihtar etmesinin kötü niyetli olduğunu gösterdiği, davalı banka, müvekkilin yazılı ve sözlü, ısrarlı taleplerini yok saymış, müvekkilin önüne, bilgi eksiğinden dolayı hesaplanması imkansız bir borç tutarı çıkarmış, müvekkili icra tehdidi ile haksız ve fahiş bir tutarı ödemeye açıkça zorladığı, her ne kadar kredi faiz oranlarının belirlenmesi usulü akit şerbestisi hükümlerine tabi ise de, hiçbir hakkın Medeni Kanun m.2 hükmüyle çelişemeyeceği gerçeği karşısında, davalı bankaca faiz oranlarının ve sair kredi hükümlerinin belirlenmesinde tam bir hukuka uygunluktan söz edilebilmesine imkan bulunmadığı, Kaldı ki davalı bankanın 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m.75/2 ve m.80/c ve e ile m.81/3 hükümlerine dayalı olarak hazırlanan ve bankaların uymakla yükümlü oldukları etik ilkelerine aykırı hareket ettiği hususu da tartışmasız olduğu,. zira yazılı ve sözlü ısrarlı taleplere rağmen, müvekkile neredeyse zor yoluyla, icra tehdidi ile ödetilen tutarın ayrıntısı hiçbir surette paylaşılmadığı, hepsinden öte, zor yoluyla ve icra tehdidi il eri) detilen tutarlar, hem sözleşmeye hem de yasal hükümlere aykırıdır, yasal hükümler ihlal edilerek borca eklenmiş, borç haksiz olarak artırıldığı, müvekkil hangi oranda, hangi tarihten başlayarak faiz ödediğinden habersiz olduğu, işlemiş faizin asıl alacağa eklenerek yeniden faiz işletilip işletilmediğinden habersiz olduğu, yine aynı şekilde, hiçhir surette sözleşmede ver almavan ne türden ve miktarda masraflar, komisvonlar vb ödediğinden de habersiz olduğu,. Kredi temdit komisyonu, BSMV, kur farkı BSMY”’si gibi isimler altında kendisinden haksız olarak tahsil edilmi masrafları vb.ni, icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı, bu tutarlar, oranlan vb bilgisi kendisiyle paylaşılmamış, önüne konulan tutarı ödemeye zorlandığı, nihayet, 24 10.2016 tarihli ödemesinde, davalı bankaca kendisine şifahi olarak bildirilen tutarı ödemekle icra tehdidinden kurtulduğu, açıklandığı üzere, müvekkilin davalı bankaya sözleşmeye aykın olarak haksız yere fazladan ödemek zorunda kaldığı tutarı bilmesi, talebini şuna göre belirlemesi olanağı bulunmadığı, finans sektöründen olmayan müvekkilden, kendisinden gizlenen, ısrarla paylaşılmayan oran ve tutarları bilmesi de beklenemeyeceği, hal böyle iken, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak ve HMK m. 107/2 gereğince istirdadı gereken miktarın belirlendiği aşamada talebi artırmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL’nin, sebepsiz zenginleşme hükümleri dairesinde yargılama yapılarak, ödeme tarihinden itibaren yasal faiz de işletilmek suretiyle davalıdan istirdadına karar verilmesini sayın mahkemeden talep edildiği, yukarıda sunuları nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve duva hakları şaklı kalmak ve HMK nın 107/2 gereğince istirdadı gereken miktarın belirlendiği aşamada talebi artırmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL’nin, ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek süretiyle davalıdan istirdadına yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı banka vekili tarafından verilen 11.12.2017 tarihli cevap dilekesinde özetle: Müvekkili bankanın … Ticari Şubesi (Eski Şubesi …) Müşterisi davacı …arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden Kredi açılıp kullandırıldığı, Kredi Sözleşmelerini dava dışı … müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, kedi borçluları kredi şartlarını ihlali neticesinde kredi hesaplarının kat edilerek borçlulara … 1. Noterliği’nin 09.08.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtamamesi ile davacı şirkete ve dava dışı müşterek borçlu-müteselsil kefil …’e 4.208.752.09 TL nakit borçlarının ödemesi ihtar edildiği, bunun üzerine davacı borçlular tarafından 24 10.2016 tarihinde 4.348.000,00 TL olarak yapılan ödeme kredi borçlarına mashup edildiği ve borçların tasfiye edildiği, istirdat dava şartlarının oluşmadığı, borçlunun henüz itiraz etme ve bununla icra takibini durdurmak imkânı bulunduğu bir dönemde yaptığı ödeme cebri icra tehdidi altında yatırılmış bir ödeme değildir. Bu nedenle borçlu -İİK. mad. 72/VH ye göre istirdat davası açamayacağı, eğer borçlu, hakkında yapılan icra takibini süresi içinde itiraz ederek durdurma olanağına sahipken, bu hakkını kullanmayıp, takip konusu borcu icra dairesine veya alacaklıya ödemişse bu ödemesi «cebri icra tehdidi altında yapılmış bir ödeme sayılmaz, ve daha sonra İİK. mad 72/V’ve göre «geri alma davası» ona konu yapılamayacağı.İİK. mad. 72/VH’ve göre geri alma davasının mutlaka kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu tarafından açılabileceği kabul edildiği, davacının müvekkil banka’ya nakden ve defaten kendi rızası ile ödeme yaptığını, icra tehdidi altında sayılamayacağını tekrar eder; kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacı dava dilekçesinde 24.10.2016 tarihinde nakden ve defaten 4 348.000,00 TL ödediğini kabul ve ikrar ettiğinden; kalan taksitlerinin de miktarı belirlenebilir ve kesin olduğundan istirdadımı talep ettiği miktarı açıklaması ve buna ilişkin eksik harcı tamamlaması gerektiği, harç ikmal edildiğinde yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dasyanın işlemden kaldırılması gerektiği, davacı şirket ile müvekkil banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca krediler kullandırılmış olup, işbu kredilerin geri ödemesinde 2014 yılına kadar önemli bir gecikme yaşanmadığı, davacı şirket ilk olarak Ekim ve Kasım 2014 tarihinde vadesi gelen toplam 1.,373.600 USD tutarındaki kredisini vadesinde kapatamadığı, akabinde de ödemeler bankaca 3 ay süre ile temdit edildiği, bu dönemde müvekkil bankaya ipotekli gayrimenkulün (SPK lisanslı ekspertiz firması tarafından tespit edilen değeri 4 Milyon TL’dir.) 3 ay içerisinde satışının gerçekleştirilmesi, müvekkil bankaya olan kredi borcunun vadesine kadar kapanacağı hususunda davacı şirket ile mutabık kalındığı, Ocak 2016 başında davacı şirket müvekkil banka şubesi tarafından tekrar ziyaret edilmiş, borcun 36 ay vadeli olarak taksitlendirilmesi talebi gündeme geldiği, davacı şirketin döviz gelirinin kısıtlı olması sebebi ile borcun TL olarak yapılandırılması hususunda davacı şirket ile mutabık kalınarak, davacı şirketin yazılı talebi ile mevcut kredi borcu aylık %1,42 faiz oranıyla ve 36 a vade ile (ilk 6 ay 50.000.-TL, kalan dönemler eşit taksitli olacak şekilde) ETTK (eşit taksi kredi) taksitlendirildiği, borçlu şirket tarafından taksit ödemelerinin geciktirilmesi üzerine Genel Kredi Sözleşmesinin 20. maddesi uyarınca … 1.Noterliğinden keşideli, 09.08.2016 tarihli, … yevmiye numaralı ihtamamesi ile kredi hesaplan kat edildiği, yukarıda ifade ettiğimiz ve davacının … 32. Noterliğinin 01.07.2016 tarihli ihtarnamesinde de ikrar ettiği üzere: davacının tüm kredi ödemeleri vadesinde yapıklığına dair beyanlarının gerçek dışı olduğu, davacı şirket TTK uyarınca basiretli br tacır gibi davaranmakla mükellef olup, dava dilekçesindeki beyanları gerçek dışı olduğu, davacının mevcut kredilerinin geri ödemesinde sıkıntı yaşaması üzerine mevcut kredileri, davacının yazılı talebi doğrultusunda, aylık %1.42 faiz oranıyla, yapılandırılarak TT-1242 referans numarasıyla Taksitli Ticari Kredi ile yeni bir ödeme planına bağlandığı, işbu ödeme planında kredi borçlusunun hangi faiz oranı ile hangi tarihte ne kadar ödeme yapacağı, bakiye ne kadar anapara/faiz borcu kaldığı açıkça yer almakta olup, davacının basiretli bir tacir olarak he kadar borcunun kaldığını bilmemesi hayatın olağan akışına aykırı olup, bunun aksine beyanlarının kötü niyetli olduğu, yine davacı tarafından keşide edilen … 32. Noterliğinin 01/07/2016 tarihli ihtarnamesinde hungi tarihte hangi faiz oranıyla hangi tutarda kredi kullanıldığı tektek belirtilmişken, dava dilekçesinde bunun aksine davacının finans sektöründen olmaması” gerekçesiyle herhangi bir bilgisinin olmadığı yönündeki beyanları tamamen kötüniyetli olduğunu gösterdiği, davacı taraf dava dilekçesinde yaptığı ödemeye ilişkin çelişkili ifadeler de bulunmuşsa da aslolan borcunu rızaen ödediği, davacı taraf borçlu olmadığı bir borcu ödemediği, bilakis, hem sözleşmeye hem de yasal hükümlere uygun haklı ve hukuka uygun bir ödeme olduğu, davacının bu davayı açması haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğu, kaldı ki davacı konu ödemeyi yaparken hiçbir itirazi kayıt da bulunmadığı, nitekim; davacı taraf “borç olmayan parayı ödediğini” ileri sürmekte ise de; “ödemeyi, yanılarak kendisini borçlu sanarak yapmış olduğuna” ilişkin herharıgi bir beyanda da bulunmamakla; doğrudan doğruya borçlu olduğu parayı ödediğini kabul ve ikrar ettiği, HMK. Mad. 121 uyarınca delillerimiz cevap dilekçemiz ekinde sunulmakta ve örnekleri davacı sayısından bir fazla olarak mahkemeye ibraz edilmekle olup, cevap dilekçemiz ve delil listemiz ile davacı tarafın tanık dinlenilmesi talebine işbu davanım niteliği gereği, muvafakat edilmediği, yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenlerle, öncelikle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise, eksik harcın tamamlatılmasına, davacının kötüniyetli davasının esastan reddine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın; bankacılık işleminden kaynaklı alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili davada; Genel Kredi Sözleşmesi, taraflar arasında kredi ilişkisine dair yazışmalar, … 32. Noterliği’nin 01.07.2016 tarih ve … Yev. Nolu ve … 10. Noterliği’nin 15.07.2016 tarih ve … Yev. Nolu ihtarnameleri, … 1. Noterliği’nin 09.08.2016 tarih ve … Yev. Nolu ve … 57. Noterliği’nin 23.08.2016 tarih ve … Yev. Nodu ihtarnameleri, banka hesap dökümler dahil taraf ticari kayıt ve defterleri, bilirkişi incelemesi, keşif, gerekirse tanık ve her türlü yasal delile dayanmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, 24/06/2019 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; “…Taraflar arasında imzalanan genel Kredi Sözleşmesi kapsamında, davalı banka tarafından davacı şirket lehine muhtelif tarihlerde ve tutarlarda dövize endeksli / spot krediler genelde bir yıl vadeli olarak olarak kullandırıldığı ve vadelerinde kapatıldığı, en son kredi kullandırımının Türk Lirası üzerinden İlk 6 aylık dönemi anapara ödemesiz yalnızca faiz ödemeli, 7. Taksitten itibaren anapara ve faiz ödemeli olarak 36 ay taksitli, aylık %1.42 / yıllık %17.04 faiz oranı ile 4.005.000 60 TL olmak üzere 27.01.2016 tarihinde kullandınlan Taksitli Ticari Kredi olduğu, söz konusu Taksitli Ticari Kredinin ilk 5 aylık taksit ödemelerinin süresinde ödendiği tespit edildiği, davalı/alacaklı banka, davacı lehine kullandırılan Kredi ile ilgili olarak …’in müteselsil kefaletinin yanısıra, davacı şirketin mülkiyetinde olan taşınmazlar 1.derecede 7.000.000 TL ipotekle rehin alındığı, Taksitli Ticari Kredi ile ilgili olarak Kredi borcuna karşı fazlasıyla maddi teminatın banka tarafından rehnedildiği, davalı/alacaklı banka Kredi geri ödemelerinde her hangi bir gecikme olmadan, Sözleşmenin 24 Maddesi kapsamında gördüğü lüzum üzerine Taksitli Ticari Kredi hesabının 08.08 2016 tarihinde kat edilerek asıl borçlu davacı şirkete ve müteselsil kefil … e keşide edilen hesap kat ihtarı ile kredi borcunun tebliğden itibaren 24 saat içinde ödenmesi ihtar edilmiştir. Davalı alacaklı bankanın Taksitli Ticari kredinin ödenmesi ihtarı akabinde de Kat ihtarından sonra geciken taksitler ile bakiye kalan anapara alacağı 24,10.2016 tarihinde İşlemiş faizleri ve ferileri ile birlikte tamamen tahsil edilerek Kredinin kapatıldığı, Kredinin daval/alacaklı banka tarfından 24.10.2016 tarihinde tamamen tahsil edilmesi ile işbu krediden her hangi bir alacağının kalmadığı, ancak, Taksitli Ticarı kredinin davacı/borçlu şirketin aksine, davalı/alacaklı banka tarafından keşide edilen ihtarname ile geri ödenmesi talep edilmiş almakla 24 10.2016 tarıhinde kalan 3.846.983.19 TL anapara üzerinden % 2 Komisyan hesaplaması ile 7843276 TL ve işbu komisyonun %5 i 3.921.64 TL BSMV ile birlikte toplam 82.354.40 TL’nın, yine, davalı tarafından davacıya keşide edilen İhlarname nedeniyle yapılan İhtarname masrafının 39235 TL olduğu, ancak davacı hesabından 756.59 ‘TL İhtamame masrafı olarak davacı hesabından mahsuben tahsil edildiği, fazladan tahsil edilen 36424 TL nin da davacıya iade edilmesi gerektiği, Sonuç olarak: Kredinin kapatıldığı 24.10.2016 tarihi itibariyle tarafımızdan da yapılan hesaplamalarda, alacaklı banka tarafindan akdi faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamalar ile örtüşlüğü, Ayrıca, taksit ödemeleri içinde ödenmesi kararlaştırılan laizlerle örtüştüğü, Faiz hesaplaması yönünden taraflarca kararlaştırılan oranlardan farklı ve fahiş faiz oranı uygulanmadığı, taraflarca dosyaya sunulu bel ge, ödeme dekontları ve ilgili hesap ekstrelerinden tespit edildiği, davalı banka taralından, Davacıdan 24.10.2016 tarihinde yapılan tahsilatlardan 82.354,40 TL Komisyon ve BSMV ile 364.24 TL Fazladan tahsil edilen İhtarname masrali ile birlikte Toplam 82.718.64 TL davacı hesabından mahsuben yapılan tahsitatın davacı şirkete 24 10.2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 22 maddesi gereğince işleyecek ticari avans faizi ile birlikte iade edilmesi gerektiği, davacı,huzurdaki davada ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin tahsil edildiği tarihten itibaren Ticari avans faizi ile birlikte tahsili talebinin yerinde olduğu,…”
Bilirkişi ek raporunda özetle; “…Tarafların iddia ve savunmaları, taraflar arasında İmzalanan Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde, Davalı/alacaklı banka tarafından, Davacı/borçlu şirket lehine tahsis ve kullandırılan Nakdi Kredilerin değişik tarihlerde yapılandırılması ile En son yapılandırıları ve 27.01.2016 tarihinde 4.005.000.00 TL tutar üzerinden 36 ay vadeli Aylık & 1.42 ( yıllık 4 17,04) faiz üzerinden taksitlendirilen Ticari Kredinin 5. Ve 6.taksitleri hariç ilk 9 taksit ödemesinin davacı kredi borçlusu tarafından ödendiği, Davacı/Kredi borçlusunun taksit ödemelerinde gecikmesi ile Davalı/alacaklı banka tarafından Kredi hesabının 08.08.2016 tarihinde kat edilerek … 1. Noterliğinin 09.08.2016 tarih … yevmiyeli hesap kat ihtarı keşide edilerek Bankanın nakit alacaklarının ihtarnamenin tebliğine müteakip 24 saat içinde ödenmesi aksi halde ysal yollara başvurulacağı ihtar edildiği, hesap kat ihtarının muhataplarına 18.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği ve davacı/kredi borçlusunun işbu ihtar ile 20.08.2016 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, gerek kat tarihi itibariyle gerekse temerrüt tarihi itibariyle raporda yapılan işlemiş faiz hesapları ile davalı/alacaklı banka tarafından tahakkuk ve tahsil edilen işlemiş faizler yönünden her hangi bir fazla faiz hesaplamasının söz konusu olmadığı, tüm bu tespit ve hesaplamalar 24.06.2019 tarihli Raporun İlgili kısımlarında detaylı olarak hesaplanmış olduğundan ayrıca bu hsuuslarda yeniden bir hesaplamayı gerektirir hatalı işlem olmadığı, uyuşmazlık hususunun kredinin tamamen kapatılması ile Davalı/alacaklı banka tarafından 24.10.2016 tarihinde 3.846.983.19 TL anapara üzerinden %2 erken kapama komisyonu ve işbu Komisyon üzerinden tahsil edilen %5 BSMV ile birlikte toplamda 82.354.40 TL’nın davacıdan fazladan tahsil edilen bir bedel olduğu yönündeki Tespit ve değerlendirmelerimizde de her hangi bir hata ve eksiklik bulunmadığı, işbu husustaki tespit, değerlendirme ve hesaplamaya ilişkin olarak kök raporun 11.sayfası vd sayfalarında açık ve net olarak boelirtildiğinden ayrıca ek değerlendirmeyi gerektir husus bulunmadığından işbu husustaki nihayi takdir mahkemenizde olduğu, ayrıca, raporda taraflarca dosyaya sunulan kayıt ve belgelerden, tespit edildiği üzere davalı banka tarafından davacı/borçlu hesaplarından tahsil edilen 756.59 TL Masrfam 36424 TL’lık kısmı ile ilgili olarak her hangi bir somut belge sunulmaması karşısında işbu 364.24 TL Masrafın da davacıya iade cdilmesi yönünde görüş ve kanaat bildirilmiş idi, işbu masrafın davalı tarafından davacı/borçlu şirkete keşide edilen … 10 Noterliğinin 15.07.2016 tarih … Yevmiyeli ihtamamesi ile ilgili olarak yapılan 364.24 TL noterlik makbuzu ile tevsik edilmesi karşısında, İşbu 364.24 TL İhtarnamc masrafı ile ilgili Kök raporda görüş ve kanaat, dosyaya sonradan Mahkemeniz müzekkeresi ile sunulan Noterlik Makbuzu ile yapılan harcamanın davacı hesabından tahsilinin uygun olduğu değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, nihayi takdir mahkemenizde olmak üzere: 24.19.2016 tarihinde davacı hesabından, davalı tarafından 3.846.983.19 TL anapara üzerinden % 2 Komisyon hesaplaması ile 28.432.76 TL ve işbu komisyonun %5i 3.921.64 TL BSMV ile birlikte toplamı 82.354,40 TL’nın işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya iade edilmesi gerektiği, diğer hususlardaki kök raporda tespit ve değerlendinmelerde her hangi bir değişiklik olmadığı…” tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 01/09/2022 tarihli dilekçesi ile dava değerini 82.354,40 TL olarak ıslah etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bilirkişi kök raporu ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında imzalanan genel Kredi Sözleşmesi kapsamında, davalı banka tarafından davacı şirket lehine muhtelif tarihlerde ve tutarlarda dövize endeksli / spot krediler genelde bir yıl vadeli olarak olarak kullandırıldığı ve vadelerinde kapatıldığı,
En son kredi kullandırımının Türk Lirası üzerinden İlk 6 aylık dönemi anapara ödemesiz yalnızca faiz ödemeli, 7. Taksitten itibaren anapara ve faiz ödemeli olarak 36 ay taksitli, aylık %1.42 / yıllık %17.04 faiz oranı ile 4.005.000 60 TL olmak üzere 27.01.2016 tarihinde kullandınlan Taksitli Ticari Kredi olduğu,
Söz konusu Taksitli Ticari Kredinin ilk 5 aylık taksit ödemelerinin süresinde ödendiği, davalı/alacaklı banka, davacı lehine kullandırılan Kredi ile ilgili olarak …’in müteselsil kefaletinin yanısıra, davacı şirketin mülkiyetinde olan taşınmazlar 1.derecede 7.000.000 TL ipotekle rehin alındığı,
Taksitli Ticari Kredi ile ilgili olarak Kredi borcuna karşı fazlasıyla maddi teminatın banka tarafından rehnedildiği, davalı/alacaklı banka Kredi geri ödemelerinde her hangi bir gecikme olmadan, Sözleşmenin 24 Maddesi kapsamında gördüğü lüzum üzerine Taksitli Ticari Kredi hesabının 08.08 2016 tarihinde kat edilerek asıl borçlu davacı şirkete ve müteselsil kefil … e keşide edilen hesap kat ihtarı ile kredi borcunun tebliğden itibaren 24 saat içinde ödenmesi ihtar edildiği,
Davalı alacaklı bankanın Taksitli Ticari kredinin ödenmesi ihtarı akabinde de Kat ihtarından sonra geciken taksitler ile bakiye kalan anapara alacağı 24.10.2016 tarihinde İşlemiş faizleri ve ferileri ile birlikte tamamen tahsil edilerek Kredinin kapatıldığı, Kredinin davalı/alacaklı banka tarfından 24.10.2016 tarihinde tamamen tahsil edilmesi ile işbu krediden her hangi bir alacağının kalmadığı,
Ancak Taksitli Ticarı kredinin davacı/borçlu şirketin aksine, davalı/alacaklı banka tarafından keşide edilen ihtarname ile geri ödenmesi talep edilmiş almakla 24 10.2016 tarıhinde kalan 3.846.983.19 TL anapara üzerinden % 2 Komisyan hesaplaması ile 7843276 TL ve işbu komisyonun %5 i 3.921.64 TL BSMV ile birlikte toplam 82.354.40 TL’nın yine, davalı tarafından davacıya keşide edilen İhlarname nedeniyle yapılan İhtarname masrafının 392,35 TL olduğu, ancak davacı hesabından 756.59 ‘TL İhtamame masrafı olarak davacı hesabından mahsuben tahsil edildiği, fazladan tahsil edilen 364,24 TL nin da davacıya iade edilmesi gerektiği,
Kredinin kapatıldığı 24.10.2016 tarihi itibariyle alacaklı banka tarafindan akdi faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamalar ile örtüşlüğü, taksit ödemeleri içinde ödenmesi kararlaştırılan faizlerle örtüştüğü, Faiz hesaplaması yönünden taraflarca kararlaştırılan oranlardan farklı ve fahiş faiz oranı uygulanmadığı, taraflarca dosyaya sunulu belge, ödeme dekontları ve ilgili hesap ekstrelerinden tespit edildiği, davalı banka taralından, Davacıdan 24.10.2016 tarihinde yapılan tahsilatlardan 82.354,40 TL Komisyon ve BSMV ile 364.24 TL Fazladan tahsil edilen İhtarname masrafı ile birlikte Toplam 82.718.64 TL davacı hesabından mahsuben yapılan tahsitatın davacı şirkete 24.10.2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince işleyecek ticari avans faizi ile birlikte iade edilmesi gerektiği hususu tespit ve rapor edilmiş olmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Asıl ve ısla ile açılan davanın KABULÜ İLE;
82.354,40 TL’nin 24/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 5.625,62 TL harçtan peşin alınan 170,78 -TL, 1.235,64 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 4.219,20 -TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 170,78 -TL peşin harç, 4,60 vekalet harcı, 1.235,64 TL ıslah harcı, 850,00 -TL bilirkişi ücreti, 203,25 -TL davetiye ve teskere gideri olmak üzere toplam 2.495,67 -TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 13.176,70 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 04/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır