Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/911 E. 2018/178 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/911 Esas
KARAR NO : 2018/178 Karar
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 16/07/2009
KARAR TARİHİ: 14/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin verdiği 16.07.2009 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davacı ile davalı şirket arasında 11.11.2008 tarihinde taşeron sözleşmesi imzalandığını, davalı üniversite tarafından ihale edilen işin sözleşme uyarınca taşeron sıfatıyla anahtar teslimi kullanılır vaziyette yapmayı taahhüt ettiğini, işin 25 gün içinde tamamlanmasının planlanmasına rağmen proje değişiklikleri ve ek işler sebebiyle müvekkilinin davalılar için 2009/Hazirana kadar çalışmaya devam ettiğini, bu süreçte kazanması muhtemel kardan mahrum kaldığı gibi emeği karşılığı meblağı da alamadığını, taşeron sözleşmesi ve ilgili kanunlar gereğince ödenmesi zorunlu olan karşılık ile sözleşme ile yükümlü olunmadığı halde yapılan fazla çalışmaların karşılığının ödenmediğini. 12.06.2009 tarihli ihtarname ile davaya konu bedellerin ödenmesi ihtarında bulunulduğunu, rektörlükte, yemekhanede ve rölöveden sonra yapılan ek işler, şirket adına çalıştırılan taşeron eleman yevmiyesi ile 10 günlük makine kirası olarak toplam 184.688.-TL alacağının bulunduğunu ve 79.490.-TL’nin tahsil edildiğini, taşeron sözleşmesi ile üçlü bir ilişki oluştuğunu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin olduğunu, müşterek ve müteselsil sorumluluğun olduğunu beyanla 10.000.-TL işçilik alacağının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … İnş.Ltd.Şti. vekili 11.03.2010 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “davacı ve müvekkili şirket arasında 11.11.2008 tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, tarafların arasındaki ilişkinin ticari olduğunu ve hiçbir zaman için işçi-işveren ilişkisinin kurulmadığını, aldığı hak edişlere karşılık olarak müvekkili şirkete sahibi olduğu şahıs şirketi adına faturalar tanzim ettiğini, … isimli şahıs şirketinin sahibi olduğunu, davacının … adlı işletmesinin İTO’ya …sicil kodu ile kayıtlı olduğunu, dilekçede sunulan dökümlerin malzeme bedelleri ve hizmet bedellerinden oluştuğunu, görevsizlik itirazlarının olduğunu, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu iddia ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davalı … Üni.Rektörlüğü vekili ise 09.03.2010 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “yetki itirazlarının bulunduğunu, diğer davalı şirket ile davalı üniversite arasında yemekhane güçlendirme ve ilave kat yapılmasına ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşmede ihale konusu işin tamamının ya da bir kısmının alt yüklenicilere yaptırılamayacağı işin tamamının yüklenicinin kendisi tarafından yapılacağının belirtildiğini, davacı ile müvekkili üniversite arasında sözleşmenin bulunmadığını, davacı ile diğer davalı şirket arasındaki sözleşmenin müvekkili üniversite açısından bağlayıcı olmayacağını iddia ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Taraflar yargılamaya katılarak dava ve cevap dilekçelerini tekrar ettiklerini beyan etmişler, verilen süre içerisinde ayrı ayrı delil listelerini dosya içerisine ibraz etmişlerdir. Mahkememizce tarafların delillerinin toplanılmasına karar verilmiş, davacıya ait tüm kayıtlar dosya içerisine getirtilmiş, yeminli tanık beyanları davanın ilk açıldığı mahkeme olan İstanbul 1. İş Mahkemesince alındığı anlaşılmıştır.
Bu mahkemece Kayıt ve belgeler tamamlandıktan sonra dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 28/02/2012 tarihli raporunu dosyaya ibraz etmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; Davacı vekili, ile müvekkili ile davalı şirket arasında 11.11.2008 tarihinde taşeron sözleşmesi imzalandığını, davalı üniversite tarafından ihale edilen işin sözleşme uyarınca taşeron sıfatıyla anahtar teslimi kullanılır vaziyette yapmayı taahhüt ettiğini, işin 25 gün içinde tamamlanmasının planlanmasına rağmen proje değişiklikleri ve ek işler sebebiyle müvekkilinin davalılar için 2009/Hazirana kadar çalışmaya devam ettiğini, bu süreçte kazanması muhtemel kardan mahrum kaldığı gibi emeği karşılığı meblağı da alamadığını, taşeron sözleşmesi ve ilgili kanunlar gereğince ödenmesi zorunlu olan karşılık ile sözleşme ile yükümlü olunmadığı halde yapılan fazla çalışmaların karşılığının ödenmediğini beyanla alacak talebinde bulunmuş olduğunu,davalılar ise davanın reddini talep etmiş olup davalılardan şirket vekili, ilişkinin işçi-işveren ilişkisi olmadığını, ticari iş olduğunu itirazen ileri sürmüş olduğunu,dava dilekçesi başta olmak üzere, davacı tarafça dosyaya sunulan tüm beyan dilekçeleri ve yine davacı tarafça keşide edilen 12.6.2009 tarihli ihtarname içeriğindeki ifade ve beyanlar tek başına ele alındığında dahi, ilişkinin iş ilişkisine dayanmadığı; ticari bir ilişki kapsamında iş üstlenmesi ile gerçekleştiği ve davacının işbu dava ile talep ettiği alacakların dayanağı olan iş için kendi işçisini çalıştırdığı açıkça anlaşılmakta olduğunu,bu nedenle, iş sözleşmesinin tek tek unsurları üzerinde dahi durmaya gerek olmadığını,taraflar arasındaki ilişki iş ilişkisi olmadığından doğmuş bir işçilik alacağı da söz konusu olmadığını, takdir mahkemeye ait olmak üzere;taraflar arasındaki ilişkinin iş ilişkisi olduğu ve dava dilekçesinde belirtilen alacakların da işçilik alacağı olduğunun kabulü halinde davacının haklı görülmesi halinde talep edebileceği dava konusu alacakların hesaplanması için öncelikle inşaat işlerinden anlayan bir bilirkişi heyeti ile bu inşaat işlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin yerinde incelenerek buna göre nasıl bir ücretlendirme yapılacağının tespiti yapıldıktan sonra tarafımızdan hesap yapılabileceğinden bu aşamada bir hesaplama yapılamayacağının ayrıntılı olarak belirttiği raporunu dosyaya ibraz etmiştir
Bilirkişi ön raporu taraflara ayrı ayır tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 15/03/2012 havale tarihli raporunu dosyaya ibraz etmiştir. Davalı … vekili de 16/03/2012 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanlarını dosyaya ibraz etmiştir.
25/04/2012 tarihli celsede davacı vekili 15/03/2012 tarihli dilekçe içeriğini tekrar ettiklerini, davalılar davacı tarafından işlerin yapıldığını kabul etmiş olup, ancak eksik yapıldığına dair beyanlarının olmadığını, işin tamamlandığını davalı tarafta kabul etmiş olup, bilirkişi ön rapor doğrultusunda inşaat mühendisi bilirkişi heyeti marifetiyle inşaat işlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin yerinde inceleme yönündeki beyanları takdire bıraktıklarını, çünkü davacı tarafça yapılan işler değiştirilmiş olduğunu veya amortisman olabileceğini beyan etmiştir. Davalı vekili ise rapora karşı yazılı beyanlarını aynen tekrarı ile aleyhe açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece bilirkişi ön raporu doğrultusunda Tekirdağ Nöbetçi iş mahkemesine talimat yazılarak 28/02/2012 tarihli ön raporu doğrultusunda konusunda uzman inşaat mühendisi bir bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak, bilirkişi ön raporu doğrultusunda işlem yapılmasına ve rapor tanzim edilmesinin istenilmesini, talimat cevabı ve rapor geldikten sonra dosyanın nihai rapor tanzimi için bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Tekirdağ İş Mahkemesine yazılan talimat doğrultusunda mahalinde keşfin yapıldığı ve Teknik Bilirkişi M.Oğur Üner’in 19/11/2012 tarihli raporunu dosyaya ibraz etmiş, Bilirkişi özetle; dava dilekçesinde belirtilen röleveden sonra yapılan ek işler, şirket adına çalışan elemanların yevmiyesi ve 10 günlük makina kirası ile ilgili dosyasında herhangi bir belge veya fatura olmadığından değerlendirme yapılamadığını, ve Namık Kemal Üniversitesi Yemekhanesinde güçlendirme işinin yapılmış olduğu kazı, beton kesme, tırtıklama ve delerek demir epoksi uygulamasına ait işçilik bedelinin toplam olarak 80.375.TL edeceği, rektörlük binasında güçlendirme işinin yapılmış olduğu kazı, beton kesme tırtıklama ve delik delerek demir epoksi uygulaması ait işçilik bedelinin toplam 45.274TL olduğu her iki binada toplam işçiliğin 125.649TL olacağı ile ilgili ayrıntılı olarak raporunu dosyaya ibraz etmiştir.
Talimat bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 14/12/2012 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanlarını dosyaya ibraz etmiştir.
Eksik Kayıt ve belgeler tamamlandıktan sonra ek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdii edilmiş, Bilirkişi Mikdat Güler 10.06.2013 tarihli ek raporunu dosyaya ibraz etmiştir. Bilirkişi özetle; tarafından tanzim edilen 28.2.2012 tarihli raporda; taraflar arasındaki ilişkinin iş ilişkisine dayanmadığı ve bu nedenle doğmuş bir işçilik alacağının söz konusu olmadığı; mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin iş ilişkisi olduğu ve dava dilekçesinde belirtilen alacakların da işçilik alacağı olduğunun kabulü halinde davacının haklı görülmesi halinde talep edebileceği dava konusu alacakların hesaplanması için öncelikle inşaat işlerinden anlayan bir bilirkişi heyeti ile bu inşaat işlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin yerinde incelenerek buna göre nasıl bir ücretlendirme yapılacağının tespiti yapıldıktan sonra tarafımızdan hesap yapılabileceğinden bu aşamada bir hesaplama yapılamayacağına, ilişkin görüşünü mahkemenin takdirlerine sunmuş olduğunu, mahkemece, yerinde inceleme ile raporumuzda belirtildiği şekilde yerinde inceleme ve bilirkişi incelemesi yaptırılmış olduğunu,bu kapsamda bilirkişi sayın inşaat mühendisi M.Oğur Üner tarafından tanzim edilen 19.11.2012 tarihli rapor dosyaya sunulmuş olduğunu,bu raporda Üniversite rektörlük binası ile, yemekhane güçlendirme işi ile yemekhane kat ilavesi işinin yapıldığının tespit edildiği, buna göre yemekhane güçlendirme işindeki tüm işlerin bedelinin toplam 80.375,00 TL; rektörlük binasındaki tüm işlemlerin bedelinin toplamının ise 45.274,00 TL olabileceğini ayrıntılı olarak belirttiği raporunu dosyaya ibraz etmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı … vekili 30/07/2013 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanlarını dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili ise 09/09/2013 havale tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş, harçlandırmış ve taraflara tebliğ ettirmiştir.
11/09/2013 tarihli celse de davacı vekili ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabul edilmesini beyan etmiştir. Davalı vekili ise bilirkişi raporundaki aleyhe hususları ve ıslah dilekçesini kabul etmediklerini davanın red edilmesini, davacı tarafla aralarında herhangi bir sözleşme olmadığını, davacı diğer davalı tarafla iş ilişkisi kurmuş olduğunu, ayrıca diğer şirketle yapılan sözleşmede işin alt işveren yüklenilemeyeceği , yaptırılamayacağı belirtilmiş olup davacı şirket buna aykırı davranmış ve bu nedenlerle üniversite ile ilgili davanın reddini talep etmiştir.
İstanbul 1. İş Mahkemesince tüm deliller toplandıktan sonra ; “Açılan davanın REDDİNE” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2014/33284 E, 2016/10471 K sayılı 26.04.2016 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle ; “Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin iş sözleşmesinden kaynaklanmadığı ticari ilişki olduğu yönündeki tespit isabetli ise de, ticari ilişkiden davada İş Mahkemesi değil, Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddi ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esasdan reddine hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile İş mahkemesinin hükmünü bozmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş ve bozma ilamı doğrultusunda 07.03.2017 tarihinde görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2017/24087 E, 2017/13079 K sayılı 12.09.2017 tarihli ilamı ile onandığından dosya mahkememize gönderilmiştir.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; davacıya ait SGK ve işyeri kayıtları, tarafların yazılı beyanları, kurumlar arası yazışmalar, yeminli dinlenen tanık beyanları, keşif incelemesi, bilirkişi incelemesi, bilirkişi ek ve kök raporu karşısında, mahkememizce de bilirkişi raporuna itibar edilerek ve rapor hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan, her ne kadar davacı taraf açılan davanın kabulünü ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiş ise de, dava dilekçesi başta olmak üzere, davacı tarafça dosyaya sunulan tüm beyan dilekçeleri ve yine davacı tarafça keşide edilen 12.6.2009 tarihli ihtarname içeriğindeki ifade ve beyanlar tek başına ele alındığında dahi, ilişkinin iş ilişkisine dayanmadığı anlaşılmaktadır.
Davacının davalılardan … Mühendislik İnş.Ltd.Şti.ye 12.06.2009 tarihli ihtarname ile davaya konu bedellerin ödenmesi ihtarında bulunulduğunu, rektörlükte, yemekhanede ve rölöveden sonra yapılan ek işler, şirket adına çalıştırılan taşeron eleman yevmiyesi ile 10 günlük makine kirası olarak toplam 184.688.-TL alacağının bulunduğunu ve 79.490TL’nin tahsil edildiğini, taşeron sözleşmesi ile üçlü bir ilişki oluştuğunu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin olduğunu, müşterek ve müteselsil sorumluluğun olduğunu beyanla şimdilik 10.000.-TL işçilik alacağının davalılardan tahsiline ilişkin dava açıldığı, bilahare bilirkişi raporu doğrultusunda davasını ıslah ettiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinde davacı şirket ile davalı … İnş.Ltd.Şti. şirket arasında 11.11.2008 tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığı anlaşılmaktadır. Davacı şirketin hak edişlere karşılık olarak … Mühendislik İnş.Ltd.Şti. şirkete sahibi olduğu şahıs şirketi adına faturalar tanzim ettiğini. Davacının yemekhanede ve rölöveden sonra yapılan ek işler, şirket adına çalıştırılan taşeron eleman yevmiyesi ile 10 günlük makine kirası olarak toplam 184.688.-TL alacağının bulunduğu iddiasını kanıtlayamadığı, Bilirkişinin yemekhane güçlendirme işindeki tüm işlerin bedelinin toplam 80.375,00 TL, rektörlük binasındaki tüm işlemlerin bedelinin toplamının ise 45.274,00-TL olabileceğini belirlediğinden yaptığı işler karşılığında 79.490.-TL’nin tahsil edildiği bakiye alacağı kalmadığı, aksini kanıtlanamadığından bu davalı yönünden de davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Üni.Rektörlüğü ile davalı … İnş.Ltd.Şti. şirketi arasında yemekhane güçlendirme ve ilave kat yapılmasına ilişkin sözleşme imzalandığı anlaşılmaktadır. Yanlar arasında imzalanan sözleşmede ihale konusu işin tamamının ya da bir kısmının alt yüklenicilere yaptırılamayacağı işin tamamının yüklenicinin kendisi tarafından yapılacağının belirtildiğini, davacı ile davalı üniversite arasında sözleşmenin bulunmadığı, kanaatine varılmış olmakla bu davalı yönündende davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Kanıtlanamayan davanın Reddine,
2- 35,90-TL karar harcının peşin alınan 136,10-TL den düşümü ile kalan 100,20-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı … İnş.Ltd.Şti. tarafından yapılan 31,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4- Davalı … kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2018

Katip …

Hakim …