Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/890 E. 2023/839 K. 01.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/890 Esas
KARAR NO :2023/839

DAVA TARİHİ:25/11/2015
KARAR TARİHİ:01/12/2023

…Tüketici Mahkemesinin … esas 2017/… karar sayılı 13/04/2017 tarihli görevsizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize tevzii edildiği anlaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … tnş. Gıda Paz. San. Ve Tic. A.Ş tarafınızdan 2013 Model … … … Üretim … … Şasi No. … Motor Tipi. 1461 Silindir Hatmi. 55 KW. 4-185/… lastik Ebadı.Buz Beyaz araç satın aldığını, müvekkil aracın garanti kapsamındaki ilk 20.000-km bakımı 14.10,2014 tarihinde araç 19.879-km’de iken davalı(l) tarafından yapılmış ve sonraki bakımının 40.00D-km olduğu yazılı onayı İle işlem tamamlandığını, aracın garanti kapsamındaki 40.000-km bakımı 09.03.2015 tarihinde araç 40.640-km’de iken yine davalı taralından yapılmış ve sonraki bakımının 60,640-km olduğu yazılı onayı ile yine işlem tamamlanmıştır.Araç 17.06.2015 tarihinde ise 65.710-km’de bakım için servis işleme alarak gerekli bakım işlemleri yaparak sonraki bakımının 80.000-km olduğu yazılı onayı ile işlem tamamlanarak aracın müvekkile teslim edildiğini, bilgileri yazılı araçtan 76.145-km iken “’seyir halde gaz yememesi, aracın kenara çekilmesi üzerine aracın rölantide çalışırken eksozdan duman atması ve aracın kendi kendine aniden 4000-4500 devire çıkması” şikâyeti üzerine araç kasko aracı ile çekilerek 07.11.2015 T. Davalı serivsine bırakıldığını, müvekkile verilen bilgi araca bu aşamada yapılacak arızanın giderilmesinin garanti dışında olduğu ve ücrete tabi olduğunun bildirildiği, Araç 100.000-km ile garanti kapsamında olup, madde 2’de beyan edilen tüm yükümlülükler müvekkil tarafından yerine getirildiğini, davalıların 80.000-km bakım için onay verilmiş iken yapılacak arıza giderinin garanti kapsamı dışında kalacağı şeklindeki beyanın hukuken uygun olmadığını, Yasal durum karşısında müvekkil firmaya ait aracın muhatap serviste bulunması ve araca yönelik arızanın ücretsiz giderilmemesi ve aracın kullanamamasından maddi olarak kayıp yaşandığını, sorunun giderilmesi amacıyla … 1. Noterliği tarafından 17. 11 .2015 tarih ve … yevmiye ııolu ihtarı keşide edilmiş olmasına rağmen herhangi bir cevap alınamadığını, bu nedenlerle Garanti Kapsamında bulunan 2013 Model … PLAKAT.1-… Üretim No.UUl … Şasi No. … Motor Tipi. 1461 Silindir Hacmi. 55 KW. … Lastik Ebadı.Buz Beyaz aracın misli ile değiştirilmesini, mahkeme aksi kanaate ise, fazlaya ilişkin maddi/manevi ve cezai tüm alacak-fer’i taleplerinin saklı kalmak kaydıyla müvekkil firma adına kayıtlı araçtaki garanti kapsamında olmasından ayıpların ücretsiz giderilerek tamir edilmesini, 07.11.2015 Servise teslim edilen aracın kullanımından mahrum kalınmasından dolayı fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100.00-TL maddi zararın ticari faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi değil, Asliye Ticaret Mahkemesi görev alanında olduğunu, dava konusu araç şirket adına kayıtlı olduğunu, ticari amaçla satın alındığını, Aracın sahibi ticari ortaklık olmasına ve faturanın da, bu ticari ortaklık adına düzenlenmesi nedeniyle, bu aracın özel araç olmadığını, ticari bir araç olduğunu. Bir ticari ortaklığın kendi adına araç atması ve bu atacı ticari ortaklığın işlerinde kullanması ve bazen de özel nitelikte kollanması, işlemin niteliğini değiştirmeyeceğini. Aksi halin düşünülmesi, hem vergi yasalan ve hem de ortaklık bilançosu bakımından karışıklıklar yaratacak nitelik taşıdığını. bu itibarla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun uygulanması söz konusu olmadığını, ticari nitelik taşıyan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde değil Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, görevsizlik karan verilmesini, Müvekkil şirket, … … A.Ş.’nin yetkili satıcısı ve yetkili servisidir. … … A.Ş.’nin belirlediği garanti şartlarını ve servis standartlarını uygulamakta olduğunu, Araçtaki anzamn garanti kapsamında olup olmadığı ve değişim kararını verme yetkisi müvekkil şiıkette olmadığını, davacıya ait ancın durumu … ‘e iletilmiş, 60.000 km bakımının zamanında yapılmaması sebebiyle araçtaki anzamn garanti kapsamında tamir edilemeyeceğinin bildirildiğini, bu sebeple müvekkil şirketin davacının talepleriyle ilgili değerlendirme yapması ve kabul etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilin kendi inisiyatifi ile tamirden kaçmadığını, aracın misli ile değiştirilmesi talebinin yasal şartları oluşmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Davanın; davacının davalıdan aldığı araçta ortaya çıkan kusurların garanti kapsamında ücretsiz tamir edilerek teslimi ve aracın kullanımından mahrum kalınması sonucu oluşan maddi zararın giderilmesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili davada; taraflar arasındaki sözleşme, faturalar, servis, kabul formu, ihtarname ve her türlü hukuki delile dayanmıştır.
Davacının 02/12/2015 tarihinde vermiş olduğu beyan dilekçesi incelendiğinde, … motorlu araçlar iml. Ve satış A.Ş yönünden davanın ihbarı talep ettiği, … Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında ( görevsizlikle mahkememize gönderilen) ihbar olunan … motorlu araçlar iml. Ve satış A.Ş davalı olarak kaydedildiği anlaşılmakla UYAP sisteminden … motorlu araçlar iml. Ve satış A.Ş nin davalı kaydının silinerek ihbar olunan olarak kaydedilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi …’in 21/03/2016 tarihli raporunda özetle; Gerek araç üzerinde ve gerek dosyaya sunulan belgeler üzerinde yaptığı inceleme sonucunda, aracın 60.000 km de yapılması gereken periyodik bakımın 5.710 km. sonra yapılması ve periyodik bakımda yapılan işlemler de dikkate alındığında, aracın arızalanmasına sebep geç yapılan periyodik bakım olamayacağı, bu kadar kilometrede aracın turbosunun arızalanmasının imalat hatası olduğu ve aracın garantisinde arızasının giderilmesi gerektiği hususu tespit ve rapor edilmiştir.
04/06/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının talebinin yerine getirilmesi konusunda bu konuda uzman olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi …’ın 15/11/2018 tarihli raporunda; dava konusu olay nedeniyle davacı şirketin toplam araç mahrumiyet zararının 683,33 TL olduğu,
21/05/2019 tarihli ek raporunda; dava konusu olay nedeniyle davacı şirketin 07.11.2015-04.01.2018 tarihleri arasındaki toplam net araç mahrumiyet zararının 17.688,29 TL olduğu hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi …’ın 02/09/2020 tarihli raporunda; 11.11.2019 tarihli kök raporda değişiklik yapmaya gerek olmadığını ve aynen geçerli olduğunu bildirmiştir.
Alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması nedeni ile çelişkiyi gidermek üzere başka bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi …’nın 14/06/2021 tarihli raporunda; mevcut belgelere istinaden davaya konu taşıt turbo kompresöründeki arızanın imalattan kaynaklı gizli ayıptan kaynaklandığı intibaının oluştuğu, taşıtın giderilebilir arızası nedeni ile taşıtın değişiminin makul ve mantıklı olmadığı, teknik ve ekonomik açıdan, değer kaybına da neden olmayacağından, parça değişimi ile onarımının uygun göründüğü, kar kaybı açısından bilirkişi uzmanlık alanı dışında bulunması nedeni ile Y.M.M. incelemesine ihtiyaç bulunduğu, muadil taşıt ikamesi durumunda: turbo kompresörün yenisi ile değişimi halinde kısa süreli kiralama ile dönem zararının toplam 40,-TL, onarılması halinde toplam 120,-TL olacağı, Sayın Mahkemenin uhdesinde olmak üzere davacı taraf talebi yönünde hukuki kanaat oluşturulması halinde ise zararın 900,-TL/ay şeklinde ortaya çıkacağı hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi … 13/10/2021 tarihli ek raporunda; kök raporun netice kısmında: “mevcut belgelere istinaden davaya konu taşıt turbo kompresöründeki arızanın imalattan kaynaklı gizli ayıptan kaynaklandığı intibamın oluştuğu, taşıtın giderilebilir arızası medeni ile taşıtm değişiminin makul ve mantıklı olmadığı, teknik ve ekonomik açıdan, değer kaybına da neden olmayacağından, parça değişimi ile onarımının uygun göründüğü, kar kaybı açısından bilirkişi uzmanlık alanı dışında bulunması nedeni ile Y.M.M. incelemesine ihtiyaç bulunduğu, muadil taşıt ikamesi durumunda: turbo kompresörün yenisi ile değişimi halinde kısa süreli kiralama ile dönem zararının toplam 40,-TL, onarılması halinde taplam 120,-TL olacağı, Sayın Mahkemenin uhdesinde olmak üzere davacı taraf talebi yönünde hukuki kanaat oluşturulması halinde ise zararın 900,-TL/ay şeklinde ortaya çıkacağı” kanaatinin sunulduğu, davaya konu taşıtın muadillerinin arıza ve dava tarihi itibarı ile 30.000,-TL mertebesinde satıldığı, dosyaya taraflarca, kök raporda belirtilen, somut kanıt niteliğinde herhangi bir evrak sunulmadığı, taşıtın kullanıcı hata ve ihmali ile arızalandığına dair gerekçe oluşmadığı ve raporda belirtilmesine rağmen ibraz edilmediği, dolayısı ile turba kompresöründeki arızanın imalattan kaynaklı gizli ayıptarı kaynaklandığına yönelik, hasara ilişkin yerinde olduğu ortaya çıkan kanaatin muhafazası gerektiği, Kar kaybı ve ikame taşıt bedelleri hususundaki yerinde olan kanaatin de değişikliğe neden olacak somut kanıt bulunmadığından korunması gerektiği hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi …. 09/12/2021 tarihli raporunda; aracın servise verildiği tarih 07.11.2015 Dava tarihi 25.11.2015 tarihine kadar davacının 18 gün aracından mahrum kaldığı süre içerisinde uğrayacağı zarar tutarı, 540,00 TL olup, bu miktara dava tarihine kadar 2,80 TL işlemiş faiz hesabı yapıldığı bildirilmiştir.
Dava konusu aracın ayıplı olup olmadığı ve onarım süresince kazanç kaybının belirlenmesi ve mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişiler ….ve … 06/07/2023 tarihli raporlarında; 10.10.2022 tarihinde sayın mahkeme heyeti ile birlikte konusu …. Plaka sayılı … gücündeki 2013 model kamyonet davacı şirketin park yerinde görülmüştür. Dava konusu aracın aküleri bitmiş olup, araç çalıştırılamamıştır. Aracın uzunca bir süredir söz konusu park yerinde bulunduğu kanaati hasıl olmuştur. Dava konusu …. plaka sayılı … gücündeki 2013 model kamyonetin turboşarj olarak isimlendirilen türbin-kompresör sistemi arızalanmıştır. Bu sistem sıcak egzozt gazları tarafından döndürülen türbinin ortak bir şaft ile bağlı bulunduğu kompresörü çalıştırarak silindirlere yüksek basınçlı hava basması ile ifade edilebilir. Silindirlere bol miktarda ve yüksek basınçta basılan hava yakıt ile daha iyi karışarak aracın daha verimli olarak çalışmasını temin eder. Arıza yapmış olan türboşarj sistemi değiştirildiği takdirde araç sorunsuz olarak çalışacaktır. Dava konusu araçta türboşarj 07.11.2015 tarihinde, 1 yıl 11 ay ve 76145 km kullanıldıktan sonra arızalanmıştır. Söz konusu türboşarj 76.145 km sorunsuz çalışmıştır. Dava konusu türboşarj arızası üretici kaynaklıdır. 70.000-80.000 km’lerde türboşarjın tamamen bozulmuş olması yeteri kadar dayanıklı olmadığını göstermektedir. Bu türboşarj ünitesinin değiştirilmesi halinde arıza tamamen giderilecektir. Aracın 07.11.2015 tarihinden 25.11.2015 tarihine kadar yani 18 iş günü serviste kalması halinde zarar 540 TL tutarındadır. İkame araç bedeli ise 900TL/Ay olup, aracın 18 gün içinde onarılacağı göz önüne alındığında ikame araç tazminatı 540 TL tutarındadır. Dava konusu uyuşmazlık, davacının satın almış olduğu dava konusu motorlu aracın ayıplı olup olmadığı; 2 nolu davalı/…’ın bu davada taraf sıfatının bulunup bulunmadığı; davacının yasal süresi içinde ayıp ihbarından bulunup bulunmadığı ya da bulunmasının gerekli olup olmadığı; davacının davalılardan, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini ya da aracın tamir edilmesini talebe hak kazanıp kazanmadığı; davacının davalılardan, talep ettiği zararının tazminini talebe hak kazanıp kazanamadığı konularındadır. Her bir uyuşmazlık noktası aşağıda sırasıyla değerlendirilecektir. Davacının satın almış olduğu motorlu aracın ayıplı olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi: Gerek 21.03.2016 tarihli Teknik Rapordaki, gerek 14.06.2021 tarihli Teknik rapordaki, gerekse işbu raporumuzun Teknik Kısmındaki tespitlere göre; davacının satın almış olduğu dava konusu motorlu araç, turboşarj ünitesinin gizli ayıplı (imalat hatalı) olmasından dolayı “gizli ayıplı”dır. 2 nolu davalı/… bu davada taraf sıfatının bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilmesi: 2 nolu davalı/…’ın dava konusu aracın “imalatçısı”, “ithalatçısı”, “garanti vereni” ve de “satıcısı” olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, Borçlar Kanunu hükümlerine göre, 2 nolu davalı/…’ın bu davada taraf sıfatının bulunmadığı kanaatine varılmakta olup, takdiri tamamen mahkemeye aittir. Davacının yasal süresi içinde ayıp ihbarından bulunup bulunmadığı ya da bulunmasının gerekli olup olmadığı, hususunun değerlendirilmesi: Davacının dava konusu aracı, 1 nolu davalı şirketten (… Şirketinden) satın almış olduğu anlaşılmaktadır. Araçta dava konusu arızanın meydana gelmesinden sonra davacının derhal, aracı davalı şirketin (satıcının) işlettiği yetkili servise götürdüğü ve de hayatın olağan akışında araçtaki arızayı bildirdiği, anlaşılmaktadır. Kanaati davacının aracı davalı şirketin (satıcının) işlettiği yetkili servise götürmekle ve hayatın olağan akışında araçtaki arızayı bildirmekle, yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğu kabul edilmelidir. Kaldı ki, dava konusu aracın 3 yıl garantili olduğu, garanti süresi içinde arızanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bizim de katıldığımız ve 15.HD’nin yerleşik içtihatlarında da kabul edilen görüşe göre, garanti süresi içinde ayıp ihbarında bulunulmasa bile, ayıptan kaynaklanan talep hakları kaybedilmez; davacı ayıptan dolayı satıcıyı (ve varsa diğer sorumluları) ayıptan dolayı sorumlu tutma hakkını kaybetmez. Yukarıda açıklan bu gerekçelerle, davacının yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğunun ya da bulunmasının şart olmadığının kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmakta olup, takdiri tamamen Mahkemeye aittir. Davacının, 1 nolu davalı/satıcıdan (… Şirketinden), aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini ya da aracın tamir edilmesini talebe hak kazanıp kazanmadığı hususunun değerlendirilmesi: gerek işbu raporumuzun Teknik Kısmındaki tespitlerden, gerekse diğer Bilirkişi Kurulu Raporlarındaki tespitlerden; araçtaki ayıbın (turboşarj ünitesindeki ayıbın), tamir (yenisi ile değiştirilmesi ve belki değiştirilmeden tamir) suretiyle kolaylıkla ve kısa bir süre içinde giderilebileceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talebe hak kazanamadığı, aracın bütün masrafları davalıya ait olmak üzere (bedelsiz olarak) tamir edilmesini (TBK.md.227/f.1/bent 3) talebe hak kazandığı kanaatine varılmaktadır (TBK.md.227/f.3’e kıyasen). Takdiri tamamen Mahkemeye aittir. Davacının. 1 nolu davalı/satıcıdan (… Şirketinden), talep ettiği tazminini talebe hak kazanıp kazanamadığı hususunun değerlendirilmesi: Gerek işbu raporumuzun Teknik Kısmındaki tespitlerden, gerekse diğer Bilirkişi Kurulu Raporlarındaki tespitlerden; araçtaki ayıbın (turboşarj ünitesindeki ayıbın), tamir (yenisi ile değiştirilmesi ve belki değiştirilmeden tamir) suretiyle kolaylıkla ve kısa bir süre içinde giderilebileceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talebe hak kazanamadığı, aracın bütün masrafları davalıya ait olmak üzere (bedelsiz olarak) tamir edilmesini (TBK.md.227/f.1/bent 3) talebe hak kazandığı kanaatine varılmaktadır (TBK.md.227/f.3’e kıyasen). Takdiri tamamen Mahkemeye aittir. Davacının. 1 nolu davalı/satıcıdan (… Şirketinden), talep ettiği zararının tazminini talebe hak kazanıp kazanamadığı hususunun değerlendirilmesi: Davacı aracın kullanımından mahrum kalınmasından dolayı uğradığı zararın tazminini talep etmiştir. Bu durumda davacı, aracı kullanamadığı için zarara uğradığını ispata yönelik delil sunmalıdır (TBK.md.50/f.1). Eğer dava konusu araç, davacı tarafından sürekli olarak kiralanan bir araç olsa idi (örneğin davacı araç kiralama işi ile iştigal eden bir kişi durumunda olsa idi), bu durumda davacının zarara uğradığı hususu “fili karine” olarak kabul edilebilirdi ve dolayısıyla da davacı zarara uğradığını ispat etmekle yükümlü olmazdı. Ne var ki davacı, bu aracı kiralayamadığı için zarara (kar Mahrumiyeti zararına) uğradığını ispata yönelik delil sunmamıştır. Dolayısıyla da aracı kiralayamadığı için kar mahrumiyeti zararına uğradığını ispat edememiştir. Davacı, dava konusu aracın yerine başka bir araç kiralamak zorunda kaldığını gösteren (ispata yönelik) bir delil (kira sözleşmesi vb.) de sunmamıştır. Eğer davacı, bu aracı işinde kullanıyor idiyse ve de bunun yerine kullanabileceği başka bir aracı yok idiyse, “hayatın olağan akışında” bu aracı kullanamadığı süre için başka bir araç kiralaması gerekirdi. Dolayısıyla davacı, başka bir araç kiraladığı için zarara uğradığını (kira bedeli ödemek zorunda kaldığını) ispat edememiştir. Bu hususu ispata yönelik delil sunmamıştır. Bu durumlar sebebiyle, davacının zarara uğradığını ispat edemediği için, tazminat talebine hak kazanamadığı kanaatine varılmakta olup, takdiri tamamen Mahkemeye aittir. Böyle olmakla birlikte, eğer Mahkemece bu kanaatimize katılınmaz ve davacının kira kaybı nedeniyle zarara uğradığının kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılacak olursa; aracı servise götürdüğü 07.11.2015 tarihi ile dava tarihi olan 25.11.2015 tarihi arasındaki 18 günlük süre için böyle bir aracın kiralanması için gerekli olan bedel tutarında tazminatın ödenmesini talebe hak kazanacağı sonucuna varılabilecektir. Böyle bir aracın 07.11.2015 tarihi itibariyle günlük kiralama bedeli, 11.11.2019 tarihli Teknik Bilirkişi Raporda 36,80 TL olarak tespit edilmiş olup, 14.06.2021 tarihli Teknik Bilirkişi Raporunda 40 TL olarak tespit edilmiştir. 11.11.2018 tarihli Teknik bilirkişi Raporunda ise, aylık kiralama bedeli 900 TL olarak tespit edilmiştir. Ancak aylık kiralama bedelinin 900 TL olması karşısında, günlük kiralama bedelinin, 10.12.2021 tarihli Mali Bilirkişi Raporundaki gibi, 900/ay 30 – 30 gün olarak tespit edilmesi hayatın olağan akışına uygun görünmemektedir. Zira hayatı olağan akışında, aylık kiralamalarda indirim yapılır. Kanaatimizce, aylık kiralama bedelinin 900 TL olarak tespit edilmiş olması karşısında, günlük kiralama bedi 40 TL olarak tespit edilmesinin uygun olacağı, 18 aylık kiralama bedelinin de (18 ay x 40 TL -) 720 TL olarak tespit edilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmaktadır. Dolayısıyla da, eğer Mahkemece, davacının kira kaybı nedeniyle zarara uğradığının kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılacak olursa; davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 720 TL tutarında tazminat alacağının bulunduğu, bu alacağın, (davacının dava dilekçesindeki talebine istinaden) dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi (avans faizi) ile birlikte ödenmesi gerektiği yönünde sonuca varılabileceği düşünülmektedir. Takdiri tamamen mahkemeye ait olduğu hususları tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 11/04/2022 tarihli ıslah dilekçesinde; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava dilekçemizde 100,00-TL ticari zarar alacağının toplam 21.840,00-TL artırılmak suretiyle ıslah edilmesine dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine, 04.01.2018 tarihine kadar hesaplanan işlemiş faiz alacağı 2.264,26-TL ‘nin hüküm altına alınmasına, davada esas talep konusu … aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu …. plaka sayılı kamyonet … olup 31.12.2013 tarihinde trafiğe çıkmış olup 2013 model olduğu, aracın 07.11.2015 tarihinde ,1 yıl 11 ay ve 76145 km kullanıldıktan sonra arızalandığı, araç rölantide çalışır iken egzozundan duman atması ve aracın kendi kendine 4000-4500 d/dak çıkması şikayetleri ile araç çekici ile servise getirildiği ancak arızanın ücret dahilinde giderilebileceği belirtildiği, Aracın100000km. garanti dahilinde olmasına rağmen ücretsiz olarak onarılmadığı, davacı dava konusu aracın ayıplı olduğunu öne sürerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini veya ayıpların ücretsiz olarak tamir edilmesini talep ve dava etmekte olduğu,
Davacının satın almış olduğu dava konusu motorlu aracın ayıplı olup olmadığı, davalı/…’ın bu davada taraf sıfatının bulunup bulunmadığı, davacının yasal süresi içinde ayıp ihbarından bulunup bulunmadığı ya da bulunmasının gerekli olup olmadığı, davacının davalılardan, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini ya da aracın tamir edilmesini talebe hak kazanıp kazanmadığı, davacının davalılardan, talep ettiği zararının tazminini talebe hak kazanıp kazanamadığı noktasında toplandığı,
Davacının satın almış olduğu motorlu aracın ayıplı olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi bakımından davacının satın almış olduğu dava konusu motorlu araç, turboşarj ünitesinin gizli ayıplı (imalat hatalı) olmasından dolayı “gizli ayıplı” olduğu,
Davalı/… bu davada taraf sıfatının bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilmesi bakımından davalı/…’ın dava konusu aracın “imalatçısı”, “ithalatçısı”, “garanti vereni” ve de “satıcısı” olmadığı anlaşılmakta olduğu, bu durum karşısında, Borçlar Kanunu hükümlerine göre, davalı/…’ın bu davada taraf sıfatının bulunmadığı,Davacının yasal süresi içinde ayıp ihbarından bulunup bulunmadığı ya da bulunmasının gerekli olup olmadığı, hususunun değerlendirilmesi bakımından davacının dava konusu aracı,davalı şirketten (… Şirketinden) satın almış olduğu, araçta dava konusu arızanın meydana gelmesinden sonra davacının derhal, aracı davalı şirketin (satıcının) işlettiği yetkili servise götürdüğü ve de hayatın olağan akışında araçtaki arızayı bildirdiği, anlaşılmakta olduğu, davacının aracı davalı şirketin (satıcının) işlettiği yetkili servise götürmekle ve hayatın olağan akışında araçtaki arızayı bildirmekle, yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğu, dava konusu aracın 3 yıl garantili olduğu, garanti süresi içinde arızanın meydana geldiği, davacının yasal süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulduğu kanaatine varıldığı,
Davacının, davalı/satıcıdan (… Şirketinden), aracın ayıpsız misli ile eğiştirilmesini ya da aracın tamir edilmesini talebe hak kazanıp kazanmadığı hususunun değerlendirilmesi bakımından araçtaki ayıbın (turboşarj ünitesindeki ayıbın), tamir (yenisi ile değiştirilmesi ve belki değiştirilmeden tamir) suretiyle kolaylıkla ve kısa bir süre içinde giderilebileceği, bu nedenle davacının aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talebe hak kazanamadığı, aracın bütün masrafları davalıya ait olmak üzere (bedelsiz olarak) tamir edilmesini (TBK.md.227/f.1/bent 3) talebe hak kazandığı,
Davacının davalı/satıcıdan (… Şirketinden), talep ettiği zararının tazminini talebe hak kazanıp kazanamadığı hususunun değerlendirilmesi davacı aracın kullanımından mahrum kalınmasından dolayı uğradığı zararın tazminini talep ettiği, bu durumda davacı, aracı kullanamadığı için zarara uğradığını ispata yönelik delil sunması gerektiği, davacı bu aracı kiralayamadığı için zarara (kar Mahrumiyeti zararına) uğradığını ispata yönelik delil sunmadığı, dolayısıyla da aracı kiralayamadığı için kar mahrumiyeti zararına uğradığını ispat edemediği,
Davacı, dava konusu aracın yerine başka bir araç kiralamak zorunda kaldığını gösteren (ispata yönelik) bir delil (kira sözleşmesi vb.) de sunmadığı, eğer davacı, bu aracı işinde kullanıyor idiyse ve de bunun yerine kullanabileceği başka bir aracı yok idiyse, “hayatın olağan akışında” bu aracı kullanamadığı süre için başka bir araç kiralaması gerekmekte olduğu, dolayısıyla davacı, başka bir araç kiraladığı için zarara uğradığını (kira bedeli ödemek zorunda kaldığını) ispat edemediği, delil sunamadığı, davacı bu aracı kullanamamaktan dolayı işlerinde kar mahrumiyetine uğradığını gösteren (ispata yönelik) bir delil de sunamadığı, eğer davacı, bu aracı işinde kullanıyor idiyse ve de bunu kullanmadığı takdirde kar (gelir) kaybına uğrayacak idiyse, “hayatın olağan akışında”, araçtaki ayıbı bedelini ödemek suretiyle tamir ettirirdi ve ödemiş olduğu tamir bedeli nedeniyle uğramış olduğu zararın tazminini (tamir masraflarını) talep edeceği,fakat dava tarihine kadar ve de dava süresi boyunca da, aracı tamir ettirmediği ,davacı işlerinde kar mahrumiyeti – zararına uğradığını (kazancından mahrum – kaldığını) da ispat edemediği, ispata yönelik delil sunamadığı, bu durumlar sebebiyle, davacının zarara uğradığını ispat edemediği için, tazminat talebine hak kazanamadığı anlaşılmakla denetlemeye ve hükme elverişli 06/07/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-… plakalı aracın ayıplı olması nedeniyle ( davacıya ait … plakalı aracın 07/11/2015 tarihinde meydana gelen arızanın garanti kapsamında olması nedeni ile ) davalı … inşaat A.Ş tarafından arızaların giderilmesine,
2-Maddi tazminat talepleri (kar mahrumiyetleri ) yönünden davacının uğradığı zararı ispat edememesi nedeniyle talebinin REDDİNE,
3-Davalı … A.Ş. Aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4- Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 269,85-TL harçtan 367,85-TL ıslah harcının mahsubu ile 98,00-TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 367,85-TL ıslah harcının davalı … inşaat A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 976,30 -TL tebligat/tezkere/keşif harcı, 2.150,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.126,30-TL yargılama giderinin davalı … inşaat A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davalı … İnşaat A.Ş’nin yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00- TL vekalet ücretinin davalı … inşaat A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar … İnşaat A.Ş ve … A.Ş duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde davacının / davalının gider avansından artan bakiyesinin talep halinde iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve davalı … ve … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır