Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/723 Esas
KARAR NO :2022/213
DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/11/2008
KARAR TARİHİ:24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalılardan …’in vekiledeni şirketin kurucu hissedarı ve kuruluş ana sözleşmesi ile atanan şirket müdürü olduğunu, 23.12.1998 tarihinde …’in, vekiledeni şirketin sermayesinin % 5’ine karşı gelen 71.000 hisseye sahip iken, 70.000 adedini ana hissedar …’ye satıp karşılığında 660.227 USD peşin olmak üzere toplam (2.037.823) USD tahsil ettiğini, ayrıca vekiledeni şirketin kendisi ile ilaveten (3.000.000) USD ücret ödenmesini öngören aynı tarihli bir hizmet sözleşmesi imzaladığını ve ajans başkanı olarak görev yaptığı, davalı …’nun …’in yardımcısı, diğer davalı …’in müşteri ilişkileri yönetmeni olarak birlikte çalıştıklarını, çalışanlar üzerinde yetki ve otoriteye, şirket faaliyetleri, çalışanları ve müşterileri ile ilgili gizli sırlara vakıf olduklarını, davalı …’in hizmet sözleşmesi ile sır saklama, rekabet etmeme, vekiledeninin çalışanlarının ayartmama veya müşterilerini ayartmama ve benzeri taahhütler altına girdiğini, buna rağmen bir anda diğer davalı şirketin kuruluş çalışmalarına başlayarak 15.12.2003 tarihinde ticaret siciline tescil ettirdiklerini, davalı şirketin gerçek sahibi ve arka plandaki yöneticisinin davalı … olduğunun reklamcılık sektöründeki herkes tarafından bilindiğini, davalıların ihbar önelleri içerisinde davalı şirket için çalışıp, şirketten ayrılmasını temin ettikleri, çalışanlarında ihbar önelleri içerisinde davalı şirket için gizli çalışmasını sağladıklarını, vekiledeninin müşterilerinin ayartıldığını, davalıların fiillerinin açıkça haksız rekabet teşkilettiğini, davalı …’in kurucu hissedar müdür- ajans başkanı olması nedeniyle TTK’nın 547. ve B.K’nın 445. maddelerindeki rekabet yasağına tabi olduğunu, ayrıca akdettiği hizmet sözleşmesi nedeniyle iş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren 12 ay süreyle vekiledeni şirket ile rekabet etmemeyi taahhüt ettiğini, davalıların haksız rekabeti sonucunda vekiledeni şirkete önemli miktarlarda zarar verildiği ve davalıların fiillerinin haksız rekabeti sonucunda vekiledeni şirkete önemli miktarlarda zarar verildiği ve haksız rekabet sonucunda haksız menfaat temin edildiğini beyanla davalıların fiillerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve men’ine, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, şimdilik (5.000.000.000.000) TL’ nin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP ;
Davalılardan … A.Ş., … ve … vekili cevap dilekçesinde; davacının vekiledenlerinden … ve … hakkında ileri sürdüğü iddiaların tamamının iş akitlerine dayalı olup, sözleşmenin feshi kurallarına ve işçinin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıldığı iddialarından ibaret olduğunu, bu iddialarla açılacak davanın görülme yerinin de iş mahkemeleri olduğunu, vekiledenlerinin yeni şirketi davacı şirketten ayrıldıktan sonra kurduklarını, tarafların aynı sektörde faaliyette bulunmaları nedeniyle, davalı şirketin davacı ile rekabet halinde olmasından daha doğal bir şey olamayacağını, vekiledenlerinin diğer davalı … ile hiç bir ortaklık veya ticari ilişkisinin bulunmadığını, bir kısım davacı çalışanının davacı şirketten ayrılarak davalı şirkette çalışmak istemelerinin tamamen kendi özgür seçimleri olduğunu, ticari sırlardan haksız bir şekilde yararlanması söz konusu olmadığını beyanla, davanın reddini istemişlerdir.
Davalı … vekili, davacı şirket ana sözleşmesinin 14. maddesinde TTK’nun 547. maddesinin ortaklar ve müdürler bakımından uygulanmayacağının hükme bağlandığını, vekiledeninin davalı şirketle hiç bir hukuki bağının bulunmadığını beyanla, davanın reddini istemişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, davalıların eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ve men’i ile tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili 23/03/2022 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiş, kimlik tespiti yapılmış, davalılar vekilinin 24/03/2022 tarihli dilekçesi ile feragati kabul ettiğini, yargılama gideri ve avukatlık ücreti talebi bulunmadığını beyan etmiş , beyanlarını e-imzaları ile onaylamışlardır.
HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Hükümleri uyarınca davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1.Davanın feragat sebebiyle HMK 307 ve devamı maddeleri uyarınca REDDİNE,
2.Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasını yer olmadığına,
3.HMK 312/1 maddesi uyarınca davacı yanca yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı yan masraf ve ücret-i vekalet talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davacı / Davalı yanca yatırılan gider / delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya / davalıya / vekillerine iadesine,
Tarafların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2022
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır