Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/886 E. 2018/1064 K. 26.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/886 Esas
KARAR NO : 2018/1064

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ : 16/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı yanla müvekkili şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişkinin yerleşik teamüllerde açık hesap olarak tabir edilen cari hesap ilişkisi şeklinde takip edilmekte olduğunu, müvekkili şirketin davalıya fatura karşılığı mal satmış ve tüm bu işlemlerin cari hesaba işlenmiş olduğunu, davalı ile sürdürülen ticari ilişki sırasında davalıdan satılan malların bedellerinin tahsil edilemediğini, bunun üzerine malların ödenmesi için davalı ile defalarca görüşülmesine rağmen sonuç alınamadığını, davalı ile cari hesap borcunun ödenmesi için yapılan görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ve davalı yanca icra takibine karşı haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiği, müvekkili şirkete ve davalıya ait ticari defterler ile tüm belge kayıtlar ile davalı ile davacı arasındaki ticari faaliyeti kapsayan yıllara ait vergi dairesince ibraz edilmiş olduğu ba-bs formları üzerinde yapılacak icneleme neticesinde davalı yanın müvekkili şirkete borçlu durumda olduğu ve icra takibine karşı yapılan itirazın kötü niyetli olarak müvekkili şirketin alacağının tahsilini geciktirmek kastı ile yapıldığını ortaya çıkaracağını beyanla; davanın kabulüne, davalının alacağın %20′ sinden az olmamak şartı ile icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı vekilinin iddiasının aksine taraflar arasında herhangi bir cari hesap ilişkisi veya mutabakatı bulunmadığı gibi bu yönde bir anlaşma veya sözleşme de bulunamamakta olduğunu, Müvekkilleri altın ve kuyumculuk sektöründe faaliyet göstermekte olup sadece iştigal konuları ile ilgili ürün satışı yapmakta olduklarını, Davacı vekilinin fatura karşılığı teslim edildiğini belirttiği ürünler ise davacı şirketin pazarlama elemanı ve davacı şirket yetkilisi …’in yeğeni olan … tarafından konsinye olarak müvekkillerinin işyerine bırakıldığını, Gerçekten müvekkillerinin bu ürünleri satamayacaklarını söylemişlerse de bu kişinin ısrarı ve konsinye (satılmak için bırakılan, ürün satılınca parası ödenen) olarak ürünlerin kalması teklifinde bulunması üzerine bu şartla ürünler teslim alınmış olup ortada gerçekten bir satış söz konusu olmadığını, müvekkillerinin davacı şirket ile konsinye olarak bırakılan ürünler dışında herhangi biri ticari ve sair ilişkisi de olmadığını, Söz konusu saatler için müvekkilleri tarafından herhangi bir sipariş de verilmemiş ve olay yukarıda anlatıldığı şekilde gerçekleşmiş olduğunu, Ardından uzun süre geçmesine rağmen konsinye bırakılmış saatlerin satılmaması, talep eden sebebiyle defalarca iade alınması talep edilmiş, pazarlama elemanı … tarafından saatlerin alınacağı söylenmişse de çeşitli bahaneler ileri sürülerek müvekkillerinin oyalanmış olduğunu, 1 yılı aşkın süre sonrasında ise davacı şirket tarafından müvekkilleri hakkında icra takibi yapılmak suretiyle haksız şekilde talepte bulunulduğunu, Takibe konu faturanın tarihi 27.04.2016 olup 1 yılı aşkın süre içinde müvekkillerinden hiçbir talepte bulunulmamış olması dahi iddialarını doğrular nitelikte olup bu durum davacı şirketin sürecin başından itibaren planlı olarak hareket ettiğini, konsinye olarak bıraktığını söyleyerek saatleri teslim ettikten sonra uzun süre müvekkillerini oyalamak suretiyle saatleri teslim almayıp haksız şekilde ve söz konusu saatleri müvekkillerine satmış gibi bedellerini tahsil etmeye çalıştığını göstermekte olduğunu, davacı tarafın başından itibaren haksız ve kötü niyetli olarak menfaat temin etmeye çalıştığının anlaşılmakta olduğunu, söz konusu saatler teslime hazır olarak müvekkillerinin işyerine aylardır bekletilmekte olup bugün dahi talep halinde söz konusu saatlerin davacı tarafa teslim edilebilir durumda olduğunu, müvekkillerinin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmamakla müvekkillerinin konsinye olarak bırakılan saatleri Sayın Mahkeme’ye de eksiksiz olarak teslim etmeye hazır olduğunu, müvekkillerinin piyasada, davacı tarafın benzer şekilde başka birçok firma hakkında da işlem yaptığı yönünde duyumlar almış olup bu hususun Uyap sisteminden tespitini talep ettiklerini, sürecin başından beri planlı ve kötü niyetli olarak hareket edilmiş olması müvekkillerinden haksız şekilde talepte bulunulması karşısında ilgililer hakkında savcılığa şikayette bulunulacak olup buna ilişkin dosya numarası ayrıca bildirileceğini” beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava;İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, fatura ve sevk irsaliyesi, muavin dökümü, ticari defter, kayıt ve belgeler, bilirkişi incelemesi vs. deliline dayanmıştır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … Saat İth. San. Ve Tic. A.Ş. tarafından, borçlu …, … aleyhine; 23.951,90 asıl alacağın tahsili için 21/07/2017 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin 26/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 31/07/2017 tarihinde takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 06/09/2018 tarihli raporunda: Davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı yasal defter kayıtlarına göre 21.07.2017 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 23.951,90 TL’si olduğu, davalı tarafın inceleme gününde defter ve belgeleri ibraz etmemesine ilişkin nihai karar takdiri ve değerlendirilmesi Sayın Mahkemeye ait olduğu ancak davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterleri lehine kati delil teşkil edebileceği, davalının beyanlarında davacının takip konusu yaptığı faturaların dayanağı irsaliyelerde ki malların alındığının kabul edildiği, Davalı adına tanzim edilen faturaların dayanağı irsaliyelerde teslim alan bölümlerinde imzaların olduğu, Davalının malların konsinye olarak alındığı iddialarını ispat edici mahiyette herhangi bir vesaik sunmadığı, Bu itibarla davalının takibe konu fatura içeriklerinden haberdar olduğunun kabulünün gerektiği, Davalının aldığı malların bir kısmını iade ettiği ve/veya kalan kısmını ödediğine dair ispat edici mahiyette vesaik sunmadığı ayrıca davalının inceleme gününde herhangi bir defter ve belge ibraz etmediği gibi herhangi bir mazeret sunmadığı dikkate alındığında 21.07.2017 takip tarihi itibari ile Davalı taraftan 23.951,90 TL’si asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı, davalı tarafın TBK. m 117 uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere 21.07.2017 Takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı, 21.07.2017 tarihli 23.951,90 TL’lik takip miktarı ile karşılaştırıldığında herhangi bir fazlalığın olmadığı, bu itibarla takibin 23.951,90 TL.sı üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 21.07.2017 takip tarihinden itibaren davacı asıl alacağı 23.951,90 TL.sına 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince T.C Merkez Bankası tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01.01.2017 sonrası %9,75) üzerinden basit usulde(3095 Sy.K.m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Alacaklı … A.Ş vekili tarafından tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile borçlular – … Aleyhine 23.951,90 TL alacak sebebi ile faturaya dayalı cari hesap alacağı dayanak gösterilerek ilamsız takip başlatılmış olduğu, borçlu vekilinin; müvekkillerinin ile alacaklı görünen şirket arasında herhangi bir cari hesap sözleşmesi veya mutabakatının bulunmadığı alacaklı görünen şirketin pazarlama elemanı olan ve aynı zamanda şirket yönetim kurulu başkanı … in yeğeni olan … tarafından konsinye olarak müvekkillerinin işyerine bırakılan ve satılmaması sebebiyle defalarca iade alınmasını talep edilen saatlerle ilgili fatura düzenlenerek müvekkillerinden haksız talepte bulunulmakta olduğunu, müvekkillerinin böyle bir borcunun bulunmadığını, takibe konu faturaya, cari hesap özetine, takibe, borca itiraz ettiklerini, söz konusu saatlerin satılmaması üzerine defalarca saatlerin teslim alınması belirtilmişse de çeşitli bahaneler ileri sürerek saatler teslim alınmamış olduğunu uzun süre sonra ise bir faturanın takibe konu edilmesi alacaklı görünen şirketin kötü niyetinin açık göstergesi olduğunu söz konusu saatlerin teslime hazır olarak müvekkillerinin işyerine aylardır bekletilmekte olduğunu, müvekkillerinin yeniden talepte bulunulması veya dava açılması halinde ilgililer hakkında savcılığa şikayette bulunulacağını,” beyan ederek, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş olduğu ve takibin durduğu, davacının itirazın iptali davası açtığı, dosyanın incelenmesi için bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi 06/09/2018 tarihli raporunda: Davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı yasal defter kayıtlarına göre 21.07.2017 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 23.951,90 TL’si olduğu, davalı tarafın inceleme gününde defter ve belgeleri ibraz etmemesine ilişkin nihai karar takdiri ve değerlendirilmesi Sayın Mahkemeye ait olduğu ancak davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterleri lehine kati delil teşkil edebileceği, davalının beyanlarında davacının takip konusu yaptığı faturaların dayanağı irsaliyelerde ki malların alındığının kabul edildiği, davacı tarafça davalı tarafa düzenlenen 23.951,90 TL’ lik faturanın … -… -… -… -… -… ve … no.lu olduğu ve dayanağı sevk irsaliyelerinin … -… -… -… -… ve … olduğu, söz konusu sevk irsaliyelerinde teslim alan bölümlerinde imzaların olduğu, davalının beyanlarında da davacıdan fatura içeriği ürünlerin alındığının kabulünün gerektiği, davalının ürünlerin konsinye olarak bırakıldığı iddialarının ispatı olabilecek vesaikin dosya kapsamında bulunmadığı, bu itibarla davalının takibe konu fatura içeriklerinden haberdar olduğunun kabulünün gerektiği, Davalının aldığı malların bir kısmını iade ettiği ve/veya kalan kısmını ödediğine dair ispat edici mahiyette vesaik sunmadığı ayrıca davalının inceleme gününde herhangi bir defter ve belge ibraz etmediği gibi herhangi bir mazeret sunmadığı dikkate alındığında 21.07.2017 takip tarihi itibari ile Davalı taraftan 23.951,90 TL’si asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı, davalı tarafın TBK. m 117 uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere 21.07.2017 Takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı, 21.07.2017 tarihli 23.951,90 TL’lik takip miktarı ile karşılaştırıldığında herhangi bir fazlalığın olmadığı, bu itibarla takibin 23.951,90 TL.sı üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 21.07.2017 takip tarihinden itibaren davacı asıl alacağı 23.951,90 TL.sına 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince T.C Merkez Bankası tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01.01.2017 sonrası %9,75) üzerinden basit usulde(3095 Sy.K.m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla; denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
DAVANIN KABULÜNE,
1-)…. İcra Müdüdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında davalı itirazının 23.951,90-TL üzerinden İPTALİNE, takibin asıl alacağa takip tarihinden sonra yıllık %9,75 avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-)Alacağın %20 si oranında 4.790,38-TL icra inkar tazmınatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.636,15-TL harçtan peşin alınan 409,04-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.227,11-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 409,04 TL peşin nispi harcın davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 156,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 787,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.874,23-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2018

Katip …

Hakim …

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**