Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/857 E. 2018/1073 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/857 Esas
KARAR NO : 2018/1073 Karar

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2017
KARAR TARİHİ : 28/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 27.09.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davalı … şirketince … ZMMS poliçe numarası ile sigortalanmış olan, müvekkiline ait … plakalı araca, dava dışı üçüncü kişiye ait … plakalı aracın çarpması üzerine maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza nedeni ile müvekkilinin aracında değer yitimi meydana geldiğini, değer kaybı sebebi ile herhangi bir ödemenin yapılmadığı, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak koşulu ile şimdilik 250.-TL tutarındaki değer kaybı bedelinin 09/09/2017 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekiline ait 19/06/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; maddi hasarlı trafik kazasına karışan … plakalı aracın 20/04/2017 – 20/04/2018 tarihleri arasında ZMMS ile müvekkiline sigortalı olduğunu, araç başına sigorta üst limitinin 33.000.-Tl olduğunu, kazaya karışan araçların kusur oranları saptanarak, araçta meydana gelen hasar miktarıda uzman bilirkişice belirlenmek suretiyle sigortanın sorumlu olmadığı saptanacağını, Bu nedenle davanın reddi ile mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 21.06.2018 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; “… plakalı araç Sürücüsü olan … olayda % 100 oranında kusurludur. Hasar gören aracın sürücüsü … olayda kusursuzdur. … plakalı araçta 3.000,00-TL değer kaybı meydana gelmiştir. Davacı aracında meydana gelen değer kaybı zararı Yargıtay uygulamalarına göre gerçek zarar kaleminden sayıldığından davalı … sorumludur.” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davalı … şirketince … ZMMS poliçe numarası ile sigortalanmış olan, müvekkiline ait … plakalı aracın, dava dışı üçüncü kişiye ait … plakalı araca çarpması üzerine 08/05/2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu kaza nedeni ile davacı aracında değer kaybı meydana geldiği iddiası ile şimdilik 250.-Tl değer kaybı bedelinin ve 250-TL ekspertiz ücretinin ödenmesi isteği İle davalı aleyhine iş bu dava açılmıştır,
Dosya içinde Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve bilirkişi raporu ile davalıya sigortalı araç sürücüsü % 100 oranında kusurlu olduğu saptanmıştır.
TTK/nun 1409.maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına dair iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
Teknik bilirkişi tarafından düzenlenen raporda belirlendiği üzere kaza tarihi itibarı ile araçtaki değer kaybı bedeli 3.000,00-TL, ZMMS sigorta poliçesi kapsamında olduğundan davalı … şirketi sorumludur.
Davacı davasının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 250-Tl den açtığından, davacı bilirkişi raporunun alınmasından sonra davasını 2.750,00.-Tl daha ıslah ederek 3.000,00-Tl ye çıkartmıştır. Dilekçesini davalıya tebliğ ettirdiği ancak davalının cevap vermediği anlaşılmaktadır.
Tüm bu nedenlerle davacı aracında meydana gelen değer kaybı zararı Yargıtay uygulamalarına göre gerçek zarar kaleminden sayıldığından davalı … sorumludur.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının hasar bedelinin temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur.
Bu açıklamaların ışığında asıl ve ıslahla açılan davanın Kısmen Kabulü ile 3.000,00-Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın Kısmen Kabulü ile 3.000,00-Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 204,93 -TL nin peşin ve ıslahla alınan 78,40 -TL den düşümü ile kalan 126,53 -TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 114,40 -TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 739,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde Kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/11/2018

Katip …

Hakim …