Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/83 E. 2019/371 K. 24.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/83 Esas
KARAR NO : 2019/371
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2017
KARAR TARİHİ : 24/04/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, müvekkili banka ile … Ltd. Şti. arasında Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında borçlu firmanın hesabına döviz transferi yapılmış olmakla birlikte 782.900.00 Euro mükerrer ödeme yapıldığını, firma ile yapılan şifahi görüşmelerin sonucunda borçlunun hesabına sehven aktarılan dövizin bir kısmını ödendiğini, ancak halen müvekkili bankanın borçlu şirketten… Euro alacağı olup bu tutarın borçlu tarafından ödenmediğini, şirket yetkilisi …’nun Bankanın … Şubesine vermiş olduğu taahhütname ile söz konusu tutarı müvekkili bankaya iade edeceğini taahhüt ettiğini, bu yönde bir sonuç alınamadığını, Beyoğlu…Noterliğinin 23.01.2013 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bakiye alacağın ödenmesi aksi taktirde yasal yollara başvurmak suretiyle alacağın tahsili yoluna gidileceğinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin şirket yetkilisi…’na tebliğ edilmiş olmasına rağmen müvekkili bankaya herhangi bir ödeme yapılmadığını, şirket yetkilisi olan ve şirket hesabına mükerrer olarak yatırılan tutarı hesaptan çeken …’nun şirketin yetkilisi olması ve şirket adına hareket etmesi sebebiyle bakiye alacakları için hakkında icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, ayrıca söz konusu işlemlerle ilgili olarak …Cumhuriyet Başsavcılığımın… sayılı dosyasından şuç duyurusunda bulunulduğunu beyanla, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı davaya yanıt vermemiştir.
Tebligat aşamasının tamamlanmasından sonra ön inceleme günü tayin edilmiş, taraflara tebligat ile bildirilmiş, ön incelemede uyuşmazlık tespit edilmiş ve tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Mahkememizce yürütülen tahkikat kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi dosyaya sunduğu rapor ile dava dışı Matoğlu şirketi talimatına istinaden 12/10/2012 tarihinde 782.900 Euro’nun dava dışı şirkete transfer edildiği, dava dışı… şirketinin 30/10/2012 tarihli yazı ile söz konusu havalenin alıcı hesabına geçmediğini beyan etmesi üzerine, araştırma sonucu davacı bankanın aynı miktarı dava dışı müşterisi … şirketi hesabına alacak kaydettiği, söz konusu firma tarafından da 12/12/2012 tarihinde çekildiği bildirilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı yazılı beyanı ile fazla ödeme yapıldığı iddia edilen kişinin şirket olduğunu, şirket borçları nedeni ile şirket ortak ve müdürlerinin şahsi sorumluluğu bulunmadığını, iddia edilen taahhütnamede davalının şahsına yönelik herhangi bir taahhüt ve borçlandırıcı işlemi bulunmadığını, taahhüt varsa bile şirket adına yapıldığını, her halükarda borcun zamanaşımına uğradığını beyan etmiştir.
Dava, dava dışı şirket hesabına mükerrer yapılan ödemenin, taahhüt nedeni ile davalıdan tahsili istemini konu almaktadır.
Davacının davasına dayanak kıldığı taahhütnamenin incelenmesinde, “halen 461.000 Euro olan bakiyenin kapatılmasına ilişkin bu müşterimizden ödeme planı talep ettim. Kendisi 02/02/2013 vadeli senetli 300.000 USD tutarındaki alacağını alır almaz bana ödeyeceğini kalan tutarı da 02/02/2013 tarihine kadar tamamlayacağını beyan etmiştir. Bu müşteriden 02/02/2013 tarihine kadar tahsil edeceğim tutarları derhal şubenize ödeyeceğini taahhüt ederim” yazılı olduğu, 24012/2012 tarihi altında şirket kaşesi ile davalının ad ve soyadı ve kaşe üzerinde tek imza bulunduğu görülmektedir.
Yine dosyamız arasında bulunan İstanbul …Noterliğinin 26/12/2012 tarih ve … yevmiye sayılı imza sirkülerine göre, davalının 10 yıl için dava dışı şirkete müdür olarak seçildiği ve münferit imza ile temsil ve ilzama yetkili kılındığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, davacının taahhütname olarak nitelendirdiği belgenin tanzim tarihi itibari ile davalı, dava dışı şirketin yetkili temsilcisidir. Görüldüğü üzere, belge altında kaşe ve kaşe üzerinde tek imza bulunup (kaşe dışında da ikinci bir imza bulunmamaktadır) mevcut hali ile imzanın şirketi temsilen atıldığı kabul edilmelidir. Davalının şahsi sorumluluğunu da gerektirecek şekilde imzasını içermeyen belgeye dayanılarak, mükerrer ödemenin tahsili için aleyhine açılan işbu davada, davalıya husumet yöneltilemeyeceği kanaati ile ve sıfat yokluğu nedeni ile davanın esastan reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, harçlandırılan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 10.750,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 24/04/2019

Katip

Hakim