Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/809 E. 2020/354 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/809 Esas
KARAR NO : 2020/354
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2017
KARAR TARİHİ : 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Tic. Ltd. Şti. (Bundan sonra “…” olarak anılacaktır) davalı bankadan 2009 yılından 2014 yılma kadar kredi kullandığını, krediyi veren bankanın kredi işlemleri sırasında hiçbir hukuki dayanağı olmayan Yargıtay kararlanyla da hükme bağlanan dosya masrafı, komisyon masrafı, vb. ad altında yasal olmayan kesintiler yaptığını, müvekkili … ile … arasında gerçekleştirilen 07.08.2017 tarihli Temlik Sözleşmesi ile …’ın dosya masrafı iadesi alacağım müvekkili …’in 07.08.2017 tarihinde temellük ettiğini, 15.08.2017 tarihinde müvekkilince davalı bankaya bahse konu dosya masraû iadesi alacağının kendisince temellük edildiğini buna istinaden haksız olarak kesilen masraf tutarları toplamının kendisine ödenmesi gerektiği belirtilerek bir başvuruda bulunulduğu ancak; iş bu başvurunun 18.08.2017 tarihinde, davalı bankaya ulaşmış olmasına karşın davalı bankaca yanıtsız bırakılmak suretiyle reddedildiğini, Yargıtay kararlanyla sabit olduğu üzere, “Genel hukuk prensiplerinden olan “hiç kimse kendi kusuruna dayanarak menfaat elde edemez” ilkesi gözetildiğinde, bankanın yasal dayanağı olmaksızın aldığı bu kalemleri hesabına girdiği andan itibaren faizi ile birlikte iade etmesi gerekir. ” davalı bankaca gerçekleştirilen 924 kalem kesintiden hangilerinin iadesinin gerekeceği yargılama aşamasında gerçekleştirilecek bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, Yargıtay içtihatlarıyla da sabit olduğu üzere, davalı banka’nın krediyi kullanacak olan müşteri ile müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde müşteri aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları genel işlem koşulu niteliğindedir ve yazılmamış sayılmalıdır. Dolayısıyla bu yazılmamış sayılan kalemlerin davalı bankaca tahsil edilmiş olması genel şartına açıkça aykırı kabul edilerek iadesi gerektiği, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; kullandırılan kredilerden haksız olarak banka tarafından kesinti yapılan tutarların dava tarihinden itibaren TCMB tarafından ilan edilen mevduata uygulanan azami mevduat faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizin de eklenerek iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “ Dava dışı … Tic. Ltd. Şti.(bundan sonra … diye anılacaktır), müvekkili bankanın … Şubesinden, 21/09/2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini imzaladığını ve müvekkili Bankadan Ticari Kredi kullandığını, kullandığı kredi nedeniyle davacıdan taraflar arasında akdedilen sözleşmeye ve hukuka uygun olarak çeşitli tarihlerde müvekkili bankaca ilan edilen masraf ve komisyon listesine çeşitli tutarlar tahsil edildiğini, Usul Yönünden;- Davacı tarafından dava dışı … aralarında bir temlik sözleşmesi imzalandığı belirtilerek dava konusu tutarların iadesini talep ettiğini, ancak dava konusu tutarların temlik sözleşmesine konu olması ve dolayısıyla davacının temlik alan olarak davacı sıfatının olmasının mümkün olmadığını, dava dışı … tarafından imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 4.ncü Maddesinde temlik yasağı düzenlendiğini, bu nedenle davacının taraf sıfatının bulunmadığını, ayrıca, alacak belirlenebilir olduğundan belirsiz alacak davasının açılmasının mümkün olmayacağını, esas ile ilgili olarak da; – Davaya konu masraflar dava dışı …’ın bilgi ve onayı dahilinde tahsil edilmiş olduğunu, tacir olan dava dışı … imzalamış olduğu sözleşmeler ile bağlı olup, kendisinden alınan masraflar taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine uygun olduğunu, sözleşme hükmüne göre yapılan ödemelerin iadesinin istenemeyeceğini, aksi yönde bir düşüncenin, “sözleşmeye bağlılık” ve “irade özgürlüğü” ilkesine aykırı olacağını, -Dava konusu ücretler, Türk Ticaret Kanunu ve Bankacılık Kanununa da uygun olduğunu, -Tacir olan temlik eden, davaya konu masrafları itirazda bulunmadan ve hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeden kendi özgür iradesi ile ödemiş olduğunu, buna göre, işbu masraflara muvafakatini belirtmiş durumda olduğunu, bu kapsamda hem yaptığı sözleşmelerle bu ücret ve komisyonları ödeyeceğini müvekkili Bankaya taahhüt etmesi, hem de söz konusu ücret ve komisyonları ihtirazi kayıt ileri sürmeden ödemesi karşısında sonradan ücretlerin haksızlığı yönünde talepte bulunulmasının hukuken kabul edilemeyeceğini, – Öte Yandan Hesap Ekstresi/dekontlar fatura niteliğinde olup, tacir olan …, TTK hükümleri gereğince, basiretli davranarak borçlarını takip etmekle yükümlü bulunduğunu, -Tacir olan bankanın bankacılık hizmetleri sebebiyle masraf tahsil etmesine yasal bir engel olmadığı, kredi sözleşmesinin tarafı olan … Tanm’m da tacir olması sebebiyle kendisinden tahsil edilen masrafların iadesini isteyemeyeceği emsal yargıtay kararları ile sabit olduğunu, -davacının iddialannm dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, Kredi sözleşmesinin tarafı olan … kredi kullandıran aşamasında; masraflara vakıf olduğunu, bile isteye kredi kullanıp, hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürmeden masrafları ödediği halde, krediyi kullanıp üzerinden 3-8 yıl geçtikten sonra bu masrafları temlik sözleşmesine konu etmesi ve temlik alanın masraflann iadesi dava açması MK 2. Md kapsamında iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gibi, hakkın kötüye kullanılması niteliğini taşımakta olduğunu, davacının dava dilekçesi ekinde ibraz ettiği listede yer alan masraf kalemlerinin tümü müvekkili banka tarafından ilan edilen masraf komisyon listelerine uygun olup iadesinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, Davacı tarafından faiz tahakkuku başlığı altında bir kısım tutarlar talep edilmiş olup, faiz tutarının masraf kalemi olarak müvekkili bankadan istenemeyeceğinin izahtan vareste olduğunu, davacı tarafından, dava dışı … tarafından ödenen BSMV tutarının iadesi talep edildiğini, taraflar arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesi’nde BSMV’nin davacıya ait olduğu açıkça düzenlendiğini, yukarıda yer verilen Genel Kredi Sözleşmesinin “Faiz, komisyon, masraf, vergi, resim, harç ve fonlar” başlıklı 12. maddesinde davacının BSMV’den sorumlu olduğu düzenlemiş olup, BSMV tutarının sözleşme hükümleri kapsamında tahsilinin hukuka uygun olduğunu, Tüketici Kanunu ve ilgili mevzuatında dahi Bankalar hesap özeti dekont ücretini müşterilerinden talep edebilir durumda iken, ticari ve mesleki faaliyeti sebebi ile kredi kullanan tacirlerden bilgi ekstresi masrafı, hesap özeti ücreti olarak kendisinden tahsil edilen tutarların iadesini talep etmesinin haksız olduğunu, Davacıdan tahsil edilen hesap işletim ücretlerinin iadesi talep edilmişse de, … tarafından imzalanan Bankacılık İşlemleri Sözleşmesinde, hesap işletim ücretlerinin tahsil edilebileceği hususunun yer aldığını, söz konusu tutarların tahsili kabul edilmiş olup, bu tutarların iadesinin istenemeyeceğini, davacının faiz talebi de haksız ve hukuka aykırı olup, reddi gerektiğini, davacı, davaya konu masrafların kesinti/ödeme tarihinden itibaren faizi ile ödenmesini talep etmişse de, bu talebi de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu olayda da davacının dava tarihinden önce müvekkili bankaya gönderdiği bir ihtarın bulunmadığını, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte bir an için aksi düşünüldüğünde de davacı ancak ve ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini, yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle, haksız ve mesnetsiz işbu davanın reddini talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep edilmiştir.
Davanın, davacının davalı Banka’nın Antalya Yeni Hal Şubesinden kullandığı kredilerden davalı Banka tarafından usulsüz/haksız olarak aldığı tüm masraf ve komisyonlar ile haksız kesintilerin tahsili talebine ilişkin alacak davası olduğu anlaşıldı.
Bilirkişi … 06/11/2018 tarihli raporunda özetle; Genel kredi sözleşmelerinde yazılı bulunan kredi faizlerinin dışındaki masrafların Banka tarafından tesbit edileceği ve kredi borçlusundan tahsil edileceği yönündeki kayıtların genel işlem şartlarına tabi olduğu, Bu konuda Yargıtay 13. HD’sinin 29.04.2014 tarihli (E. 2014/13315, K. 2014/13503 K) ve Yargıtay ll.HD.sinin 18.06.2014 tarihli (E. 2014/4867, K. 2014/11766) kararlarında Bankalarca kesilen masrafların ve başka adlarla alınan komisyonların geçersiz oldukları yönünde kararlarının mevcut olduğunu, buna karşılık Yargıtay 11. HD.sirün 8.12.2014 tarihli (E. 2014/17411 E. 2014/19233 K) ve Yargıtay 11. HD’sinin 9.2.2015 tarihli (E.2014/16869, K. 2015/1502) kararlarında alınan bu masraflar genel işlem şartlarına tabi tutulmamış ve masrafların, bu hususda emsal banka uygulamaları araştırılıp uyuşmazlık konusu bedelin kredi müşterisinden tahsiline dair teamül bulunup bulunmadığı ve varsa diğer bankalarca hangi oranda tahakkuk ettirildiği ve buna göre davalı banka uygulamasının yerinde olup olmadığı hususunun incelenmesinin istenildiği, somut olayda, banka tarafından 2009 yılı ile 2014 yılı arasında, Kredi Açılış Dosya Masrafı, Kredi Açılış Komisyonu, vs. adı altında toplam 16.386,97 TL ve 121,46 USD. tahsil edildiği, genel kredi sözleşmesinde bu tür masrafların banka tarafından alınabileceğinin kararlaştırıldığını, bankaların da, bu tür işlemlerden alacakları masrafları serbestçe kararlaştırabileceğini, Merkez Bankası kararı ve Tebliğde bu hususun açık olduğunu, banka teamüllerine ve bankacılık uygulamasında bütün bankalarca ticari kredilerde bu tür masraf ve komisyonlar alındığını, davalı bankanın belirlediği bu konudaki listelerin raporun ekinde sunulduğunu, diğer bir ifade ile Yargıtay 11. HD.sinin 9.2.2015 tarihli kararında belirtilen “banka uygulamasının yerinde olup olmadığı” bankanın almış olduğu masrafların diğer banka uygulamalarına göre de uygun olup, olmadığı, emsal banka uygulamalarının ibrazı halinde değerlendirilebileceğini, diğer taraftan, davacı ile yapılan Genel Kredi Sözleşmesine, Merkez Bankası Kararına ve 2006/1 sayıh Tebliğe uygun görüldüğünü, dava dışı temlik eden şirketin, tacir olduğu gözetildiğinde, sözleşmede belirtilen şartlara uyması gerektiği, genel kredi sözleşmesini okuması, incelettirilmesi basiretli bir tacirden beklenen bir davranış olmalı, diğer taraftan, Genel Kredi Sözleşmesinin 4.ncü maddesinde de, Temlik için, davalı bankadan yazılı onay alınması gerektiğinin belirtildiğini, davacı vekili 14/09/2017 dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuş olup, taraflar tacir olduğundan ve işin niteliği de ticari olduğundan, 3095 Sy.lı Yasanın 2/2 Md. Kapsamında, yukarıdaki tabloda gösterilen, değişen oranlar üzerinden, avans faiz oranı talep edilebileceği, ancak, aksi görüşün benimsenmesi halinde ise, davacı alacağından söz edilemeyeceğini, dava konusu somut olay bakımından; konunun hukuki nitelemesi, sözleşme ve yasa maddelerinin yorumu, delillerin değerlendirilmesi, ve nihai karan HMK’nun 266 Md. gereğince, ve HMK’nun 282 Md.’de nazara alınarak, ve ayrıca, 6754 Sayılı Bilirkişilik Kanununun 3/2.nci maddesi uyarınca, mahkemenin taktirinde olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
30/12/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Mahkemenin, 09/10/2019 tarihli ara kararında: “Dosyaya yeni ibraz edilen belgeler,,” açıklaması ile ilgili olarak, dava dosyasının gözden geçerildiğini, emsal banka uygulamalarına ilişkin gelen herhangibir belgeye rastlanmadığını, netice itibariyle, kök rapordaki görüş ve tespitlerine ek yeni bir görüşünün oluşmadığı, tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; dava konusu alacak talebinin dayanağı olan Banka kredi işlemlerinin davalı ile dava dışı … Ltd. Şti arasında yapıldığı, dava dışı … Ltd. Şti’nin davalı Banka nezdinde masraf iadesi alacağının 07/08/2017 tarihli Temlik sözleşmesi ile davacıya temlik edildiği, davacının, temellük ettiği alacağın ödenmesi için 15/08/2017’de davalı Bankaya başvuruda bulunduğu, başvurunun yanıtsız kaldığı ve eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava dışı temlik eden … Ltd. Şti ve davalı arasında 2009-2014 yılları arasında dosya masrafı, kredi komisyonu, EFT masrafı, kredi tahsis ücreti, Ekspertiz ücreti, kredi komisyonları, noter masrafları ve BSMV olmak üzere 527 adet toplam 16.386,97TL ve 37 adet toplam 121,46 USD tahsilatları yapıldığı bilirkişi raporunda tespit edilmiş olup, Dava dışı temlik eden … Ltd. Şti ve davalının tacir oldukları, işi niteliğinin de ticari olduğu, tarafların Genel kredi sözleşmelerinde yazılı olan genel işlem şartlarına tabi olduğu, dosya masrafı, kredi komisyonu, EFT masrafı, kredi tahsis ücreti, Ekspertiz ücreti, kredi komisyonları, noter masrafları, BSMV ve benzeri masrafların Banka tarafından alınabileceği hususunun Genel Kredi Sözleşmelerinde kararlaştırıldığı, dava dışı temlik eden … Ltd. Şti’nin tacir olması nedeniyle basiretli bir tacir gibi davranarak sözleşmede belirlenen şartlara uyması gerektiği anlaşıldığından Dava dışı temlik eden … Ltd. Şti ve davalı arasında 2009-2014 yılları arasında dosya masrafı, kredi komisyonu, EFT masrafı, kredi tahsis ücreti, Ekspertiz ücreti, kredi komisyonları, noter masrafları ve BSMV olmak üzere 527 adet toplam 16.386,97TL ve 37 adet toplam 121,46 USD tutarlı tahsilatların Genel Kredi Sözleşmelerine uygun olarak yapıldığı anlaşıldığından, usulsüz/haksız kesintinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 54,40-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 500,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan avansın artan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair davacı vekili yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”