Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/805 E. 2019/951 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/805 Esas
KARAR NO : 2019/951

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/09/2017
KARAR TARİHİ : 04/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu 12/09/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 07/01/2017 tarihinde saat 13:00-13:30 sularında Kurtuluş Deresi Cad. … sokakta yaya olarak karşıdan karşıya geçmek isterken … plakalı aracın kendisine çarpması sonucunda ağır yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, müvekkilinin hastaneye kaldırılması nedeniyle kaza zaptı düzenlenmediğini, …Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, müvekkilinde kaza nedeniyle sürekli sakatlık meydana geldiğini, müvekkilinin tedavi gördüğü … Hastanesi engelli Sağlık Kurulu Raporuna göre %48 vücudunun fonksiyon kaybı yaşadığını, müvekkilinin kazadan önce Kasımpaşa’da yeni bir dükkan açma hazırlığında olan senset meslek erbabı olduğunu, boyacılık, yüzey temizleyiciliği ve büfe işletmeciliği yaparak geçimini sağladığını, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, sigorta şirketinin aynı zamanda sakatlık teminatı kapsamında ve maluliyete bağlı olarak ortaya çıkan tedavi giderleri kapsamında karşılanması gereken bakıcı gideri ve diğer tedavi giderleri bakımından oluşan zaarın tazmin edilmediğini beyan etmiş, sonuç olarak davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere müvekkilinin sürekli iş göremezliğinin tespiti yönünden Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmasını, müvekkilinde oluşan cismanı zarar nedeniyle oluşacak maddi tazminat nedeniyle, sürekli maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının, öncelikle 6100 sayılı yasanın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, yargılama gideri ve avukatlık ücretiyle beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu 09/11/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili şirkete başvuruda bulunması üzerine davacıdan maluliyet oranını belirleyen sağlık kurulu raporu ve diğer eksik belgelerin gönderilmesi halinde maluliyet ile ilgili talebin değerlendirileceğini belirttiklerini, ancak istenen evrakın gönderilmediğini, bu belgelerin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi Genel Şartlarında belirtilen sigorta şirketine başvuru ile birlikte ibraz edilmesi gereken bir belge olduğunu, dosyanın sonuçlanması için gerekli olan belgeler ibraz edilmediğinden başvuru şartının gerçekleşmediğini ve davanın usulden reddinin gerektiğini, kazaya karışan …plakalı aracın 23/08/2016 – 23/08/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere…-… nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile maluliyet halinde kaza tarihi itibarıyla şahıs başına azami 330.000,00-TL poliçe limiti ile …adına müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, söz konusu maddi teminat miktarının müvekkili şirketin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin trafik sigortası genel şartları gereği teminat dışı kaldığını, müvekkili şirketin poliçede yer alan tedavi teminatının SGK’ya devri için kuruma 84,80-TL prim aktarımı yaptığını, bu nedenle talep edilen maddi tazminatın Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğunu beyan etmiş, sonuç olarak öncelikle dava şartı gerçekleşmediğinden müvekkili sigorta şirketi yönünden davanın usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine yahut diğer cevapları da dikkate alınarak hüküm tesis edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 22/11/2017 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirkezinin zorunlu başvuru usulünün yerine getirilmediğini, maluliyet raporu alınmadığını, davanın usulden reddedilmesi gerektiğine dair Tavşanlı Asliye Hukuk Mahkemesi kararını sunduğunu, bu kararın… Bölge Adliye Mahkemesinin…E.-…K. Sayılı kararı ile bozulduğunu, kararda da değinildiği üzere maluliyet raporu alınmasının uzun süreç gerektirdiğni ve sürecil aldığı zaman nedeni ile müvekkilinin hak ettiği tazminatın zamaaşımı tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, davalı tarafından her ne kadar geçici maluliyet tazminatı ödeneyemeceği bildirilmişse de müvekkilinin SGK kaydı bulunmadığından geçici maluliyet tazminatından davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğini, müvekkilinin sigortalı olarak herhangi bir iş yerinde çalışmadığı için geçici maluliyet tazminatını SGK’dan alamadığını bu nedenle geçici maluliyet tazminatının sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini beyan etmiş, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, davalı tarafın davayı uzatmak amaçlı taleplerinin reddine, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 07/01/2017 tarihinde … plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması neticesinde yaralanan davacının maluliyet ve sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Hasar dosyası, poliçe, soruşturma dosyası ve davacının tedavi evrakları celp edilerek dosyamız arasına alınmış, SGK’ya müzekkere yazılarak dava konusu kaza ile ilgili olarak davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı ve gelir/aylık bağlanıp bağlanmadığı sorulmuş, müzemmere cevabında davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı ve gelir/aylık bağlanmadığı bildirilmiştir.
07/01/2017 tarihli kazada, kazaya karışan tarafların kusur oranının belirlenmesi için dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, ATK 04/10/2018 tarihli kusur oranına ilişkin raporunda; 07/01/2017 tarihinde sürücü … idaresindeki… plakalı aracın yaya…’a çapması neticesinde meydana gelen kazada sürücü …’nın %100 kusurlu, yaya …’ın ise kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Davacının Maluliyet ve iş göremezliğine ilişkin dosya Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’na gönderilmiş, ATK 12/10/2018 tarihli maluliyet raporunda özetle; davacının %31,2 oranında meslekte kazanma gücü kaybının ve 9 aya kadar iş göremezlik durumunun bulunduğu belirlenmiştir.
15/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 12.876,57-TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 126.513,57-TL olduğu, davacının nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararının 15.997,50-TL olduğu, temerrüt başlangıcının 12/09/2017 dava tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu, davacının tedavi giderleri talep edilmekte ise de bakıcı gideri dışındaki diğer tedavi giderlerin alanında uzman tıp doktoru bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğinden bir değerlendirme yapılamadığı belirtilmiştir.
ATK’nın 12/10/2018 tarihli maluliyet raporunun 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı RG’de yayımlanan Çalışma gücü ve Meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği’ne göre hazırlandığı, davacı vekilinin Yönetmeliğe ilişkin itirazı haklı görülerek itirazı doğrultusunda 30/03/2013 tarih 28603 RG’de yayımlanan özürlülük ölçütü ve özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeli hükümlerine göre rapor tanzimi için dosya yeniden ATK’ya gönderilmiştir.
ATK 17/05/2019 tarihli maluliyet raporunda özetle; davacının tüm vücut engellilik oranının %28 olduğu ve 9 aya kadar iş göremezlik durumunun bulunduğu belirlenmiştir.
Doğru yönetmeliğe göre tanzim edilen ATK’nın 17/05/2019 tarihli maluliyet raporu dikkate alınarak rapor tanzimi için dosya yeniden aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, aktüer bilirkişi 02/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 12.876,57-TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 116.749,47-TL olduğu, davacının nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararının 15.997,50-TL olduğu, temerrüt başlangıcının 12/09/2017 dava tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu, davacının tedavi giderleri talep edilmekte ise de bakıcı gideri dışındaki diğer tedavi giderlerinin alanında uzman tıp doktoru bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğinden bir değerlendirme yapılamadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
07/01/2017 tarihinde davalı Sigorta şirketi tarafından sigortalanan sürücü …idaresindeki …plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması neticesinde meydana gelen kazada sürücü…’nın %100 kusurlu, yaya …’ın ise kusursuz olduğu ATK 04/10/2018 tarihli kusur oranına ilişkin raporunda belirlenmiş, ATK 17/05/2019 tarihli maluliyet raporu uyarınca davacının tüm vücut engellilik oranının %28 olduğu ve 9 aya kadar iş göremezlik durumunun bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacının maluliyeti ve tarafların kusur oranı dikkate alınarak aktüer bilirkişi tarafından 02/10/2019 tarihli raporunda yapılan hesaplama neticesinde davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 12.876,57-TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 116.749,47-TL olduğu, davacının nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararının 15.997,50-TL olduğu tespit edilmiştir.
Netice olarak davacıya SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı ve aylık/gelir de bağlanmadığı hususu da dikkate alınarak tanzim edilen bilirkişi raporuyla belirlenen 12.876,57-TL geçici iş göremezlik maddi zararı, 116.749,47-TL sürekli iş göremezlik maddi zararı, 15.997,50-TL bakıcı gideri maddi zararı olmak üzere toplam 145.623,54-TL maddi tazminatın davalı Sigorta Şirketine başvuru yapıldığına dair dosya kapsamında bilgi belge bulunmaması nedeniyle dava tarihi olan 12/09/2017 tarihinden itibaren, poliçe ve hasar dosyası kapsamında sigortalı aracın kullanım tarzının otomobil olduğu hususu da dikkate alındığında işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Davacının 12.876,57-TL geçici iş göremezlik maddi zararı, 116.749,47-TL sürekli iş göremezlik maddi zararı, 15.997,50-TL bakıcı gideri maddi zararı olmak üzere toplam 145.623,54-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 12/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 9.947,54 TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.916,14 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 4,60-TL vekalet harcı, bilirkişi ücreti, 209,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 240,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 14.399,88-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/12/2019

Katip
¸e-imzalıdır.

Hakim
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

¸ Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır¸