Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/764 E. 2020/91 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/764 Esas
KARAR NO : 2020/91
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2017
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıdan satın almış olduğu … İMEl no.lu … marka ve model cihazın tüketici … ‘e satıldığını, satılan bu cihazın arızalı ve ayıplı mal olması sebebi ile tüketici tarafından tüketici mahkemesine başvurulduğunu, … S.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 19.02.2014 tarih … E; … K. sayılı kararı ile tüketici lehinde ücret iadesine karar verildiğini ve tüketicinin …, İcra Müd.’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin dosya borcunu 27.06.2014 tarihinde icra masraflarıyla birlikte tüketiciye ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin yaptığı ödemeyi davalıdan rücuen talep ettiğini ancak davalının dava konusu bedeli müvekkili şirkete ödemediğini, müvekkili şirket tarafından davalı aleyhinde … İcra Müdürlüğü’nün … E, sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını ve davalının takibe itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davanın kabulü ile itirazın iptaline , davalının haksız itirazı nedeniyle %20 icra -inkar tazminatı ödemesine takip tarihinden itibaren ticari faize ,yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmcsine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; herşeyden önce davacı yanca ilgili cihazın müvekkili şirketten satın alınmış olduğuna ilişkin herhangi bir somut delilin dava dosyasına sunulmamış olduğunu bu nedenle davacı yanca ilgili cihazın müvekkil şirketten satın alınmış olduğunun ispat edilmesi gerekmekte olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri çerçevesinde davacı şirket tarafından müvekkili şirketten alınan tüm cihazlara ilişkin tüm risk davacı tarafından üstlenilmiş olduğundan davacının rücuen talep hakkının bulunmamakta olduğunu, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi uyarınca davacının rücuen tazmin taleplerinin hukuki bir geçerliliği bulunmadığını, açıklanan nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş davada; … İcra Müd … E. sayılı dosyası, faturalar, Tüketici Hakem Heyeti Kararı, müvekkilin tüketiciye yaptığı ödemeye ilişkin belgeler v.s.yasal delillere dayanmıştır.
Davalı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş davada; taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi, müvekkili şirket ticari defter ve mali kayıtları ile her türlü bilgisayar kayıtları, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi, yemin, isticvap, yargıtay kararları ve doktrin
delillerine dayanmıştır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 3.992,00-TL rücuen alacağın tahsili için 25.01.2017 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz tarafından … İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak müdürlüklerinin … Es. sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup …. İcra Dairesi tarafından … Es. sayılı dosyasının UYAP sureti mahkememize gönderilmiş ve mahkememiz tarafından incelenmiştir.
Mahkememiz tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne … Es. sayılı dosyanın UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından … Es. sayılı dosyasının UYAP sureti mahkememize gönderilmiş ve mahkememiz tarafından incelenmiştir.
Mahkememiz tarafından dosya içerisinde bir sureti mevcut olan taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi incelenmiş olup sözleşmenin 4/1-A maddesinin “İş bu sözleşme ile bayi’ye ditribütör’ü temsil etme hakkı tanınmamış olup, bayi distribütör nam ve hesabına hiçbir faaliyette bulunmayacak, sözleşme konusu malları kendi nam ve hesabına, riski kendisine ait olmak üzere satacaktır” şeklinde düzenlendiği tespit edilmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından bayilik sözleşmesi kapsamında davalıdan temin edilen malın tüketiciye satıldığı ve tüketiciye satılan malın ayıplı çıkması nedeniyle mal bedelinin tüketiciye icra baskısı altında ödendiği iddiasına dayalı ödenen bedelin rücuen tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldı ancak davalı tarafından borca itiraz edildiği, yukarıda da belirtildiği üzere taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin 4/1-A maddesinde davacının sözleşme konusu malları kendi nam ve hesabına, riski kendisine ait olmak üzere satacağının düzenlendiği ve davacının davalıdan aldığı mallardaki ayıbı peşinen kabul ettiği, bu haliyle rücu koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin alınan 68,18 TL’den harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 54,40-TL red ilam harcının mahsubu ile bakiye 13,78 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı/davalı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin davacıya/davalıya/vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2020

Katip …

Hakim …