Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/737 E. 2019/908 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/737 Esas
KARAR NO : 2019/908

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2017
KARAR TARİHİ : 21/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı şirketin, soya yağı üretimi ile iştigal etmekte olduğunu, soya yağı üretimi sırasında ortaya çıkan soya küspesini de yan ürün olarak sattığını, davacının basiretli bir tacir olarak piyasanın içinde bulunduğu istikrarsız durumu da göz önünde bulundurarak müşterilerinden olan alacaklarını davalı … şirketine sigortalattığını, davacı müşterilerinden… Tic. AŞ.’nin davacıya vermiş olduğu çekin 31.07.2015 tarihinde karşılıksız çıkması üzerine 12.08.2015 günü davalı … şirketine cari hesap alacağı tutarı olan 765.000-USD tutarında hasar ihbarında bulunulduğunu, poliçe eki olan ve alıcılara tanımlanan kredi limitlerinden görüleceği üzere …’ a davalı … şirketi tarafından tanımlanan kredi limitinin 1.000.000-USD olduğunu, davalı şirket tarafından 19.08.2015 tarihli ekli yazı ile hasar ödemesinin üç adet faturanın sigorta teminatı dışında kalması nedeniyle bunlar hariç tutularak 274.231,03-USD üzerinden ve %90 teminat kapsamında ödeneceğinin bildirildiğini, bunun üzerine davacı şirket tarafından hariç tutulan ve sigorta teminatı içinde olduğu düşünülen kısımlar için yazışma yapıldığını aradan uzun zaman geçmesine rağmen hasar bedeli davalı tarafından ödenmediği gibi 11.03.2016 tarihli yazı ile hasarın sigorta teminatı kapsamında yer almadığı gerekçesi ile hasar tazmin talebinin reddedildiğinin bildirildiğini, davacının basiretli bir tacir olarak yüksek meblağda prim ödemeyi de göze alarak alacaklarını garanti altına almaya çabaladığını, davalıya güvendiğini, ancak yıllardır büyük meblağlarda ticaret yaptığı alıcının bir ay içinde yaptığı alımlar ve karşılığında verdiği çeklerin karşılıksız çıkması ile davacının dolandırıldığını, bu nedenle davacı tarafından alıcı şirket yetkilileri hakkında Savcılığa yapılan başvuru üzerine Gebze … Ağır Ceza Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyası ile şirket yöneticilerinin dolandırıcılık suçundan yargılandığı ve 14.11.2016 tarihinde sanıkların beraatine karar verildiğini, davacının teslimatını yapmış olduğu malların bedellerinin üçüncü kişilerden kimler tarafından tahsil edildiği ve alıcı şirketin malvarlığının, şirket ortaklarının başka şirketlerine aktardığına ilişkin iddiaların araştırılmadığını, ayrıca alıcı şirket yetkilileri hakkında hileli iflas suçundan dolayı cezalandırılmalarını sağlamak amacıyla … Cumhuriyet Başsavcılığı’na… Hazırlık numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının öncelikle ödemeyi kabul edip sonradan reddettiği 274.231,03-USD tutarın da doğru tespit edilmediğini, davalı şirketin rizikonun oluşması nedeniyle ödemesi gereken tutara poliçe geçerlilik tarihinden sonra vadesi gelen 12 adet fatura bedeli olan 440.561,01-USD’den ödenmeyen 90.768,97-USD’ nin eklenmesi gerektiğini, zira, Poliçenin Kloz No:.. ‘ da belirtildiği üzere faturaların asıl vade tarihlerinin limit taleplerinin alınma tarihinden sonra olması, düzenlemesi gereğince, faturalarda belirtilen vade tarihleri 60 günlük olmakla poliçe düzenlendikten sonra vadesi gelen fatura bedellerinin de, davalı tarafça ödenmesi gerektiğini beyanla, bu iki tutarın toplamı olan 365.000-USD’nin davacı … tazminatı olarak tahsil etmesi gereken gerçek tutar olduğunu ve iş bu davaya konu edildiğini davalının temerrüt tarihi TTK 1427 uyarınca ihbardan 45 gün sonrası olan 27.09.2015 tarihi olup, bu günden tahsil tarihine kadar işleyecek Devlet Bankalarının USD’na ödediği en yüksek faiz oranına göre hesaplanan faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle usule ilişkin olarak davalı şirkete 12/08/2015 tarihinde hasar başvurusunda bulunulmuş olup, davanın 14/08/2017 tarihinde 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, TTK 1420 maddesi gereği 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmakla davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da;
Davacı şirketin hasar ödemesi talep hakkı bulunmadığını, konu sigorta poliçesi genel ve özel şartları ile düzenlenmiş olup poliçe şartları gereği davacı şirketin dava konusu ettiği hasarın teminat dışı olduğunu, sigorta poliçesi genel şartları A.7.1.7. maddesi gereği ödeme güçlüğü çeken alıcıya yapılan sevkiyat, teslimat vd. zararların teminat dışında olduğunu, davacının poliçe genel ve özel şartları gereği olan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hasar talebinin davalı şirketçe değerlendirilmesi aşamasında cari hesap ekstreleri incelendiğinde, sigortalı şirket tarafından hasara konu alıcıya 01.04.2015 tarihinde 150.000-USD karşılığı TL, 08.04.2015 tarihinde 150.000-USD karşılığı TL, 26.06.2015 tarihinde 50.000-USD karşılığı TL ve 23.7.2015 tarihinde 50.000-USD karşılığı TL para transferleri yapıldığının tespit edildiğini, söz konusu havalelerin nedeni sorulduğunda ise alıcının çek ödemelerini yapabilmesi için destek amaçlı gönderildiğinin açıkça beyan edildiğini, poliçe başlangıç tarihi olan 18.06.2015 tarihinin, poliçe’nin eki olan 120a – kredi limitlerinin poliçe başlangıcından itibaren geçerli olması klozunda belirtildiği üzere poliçe’nin 01.06.2015 tarihinden itibaren geçerli olabilmesi için 01.06.2015 tarihi itibariyle sigortalının ilgili alıcı için vadesi geçen faturası bulunmaması gerektiğini oysa ki hasar tarihi itibariyle cari hesap ekstresi incelendiğinde alıcının 01.06.2015 tarihi itibariyle ödenmeyen ve vadesi geçen faturaları bulunduğunu, hasar tarihi itibariyle müdahale talebinde bulunulan faturaların şubat ayına ait olduğu görüldüğünü 13.02.2015-17.02.2015 -20.02.2015 – 27.02.2015 dolayısıyla 60 gün vadeli kesilmiş olan faturaların nisan ayı itibariyle ödenmemiş olup, alıcı temerrüde düştüğünü, bu arada poliçe başlangıç 01.06.2015 tarihi itibariyle alıcı için tanımlanmış limitin aktif olabilmesi için hali hazırda, alıcı ile yapılan ticarette herhangi bir temerrüt halinin bulunmaması gerektiğini, oysa ki 01.06.2015 öncesinde 14.05.2015 tarihi itibariyle alıcının azami vade uzatımı dönemi olarak tanımlanan sürecin vade + 30 gün kısıntında bile temerrüt halinin devam ettiği görüldüğünü, bu gerekçe ile verilen limit poliçe koşulları gereği geçerli olmadığını ve hasar teminat harici kaldığını, ayrıca yine davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte dava tutarı 320.000-USD değil, 285.300-USD olması gerektiğini poliçe başlangıç tarihinden sonra kesilen faturaların toplam tutarı 320.324-TL olup poliçede belirtilen beher hasar muafiyeti olan 3.000-USD mahsup edildiğinde 317.000-USD’ye düşmekte ve %90 sigorta oranı ile çarpıldığında 285.300-USD olduğunu beyanla, davanın reddine, aksi kanaatte olunması durumunda, davanın kabulü halinde dava tutarının 285.300-USD olarak hesap edilmesine faiz isteminin tümüyle reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; kredi sigortası poliçesine istinaden davacı sigortalının teminat altına alınan yurtiçi alacaklarının poliçe kapsamında tazmini talebinden ibarettir.
Davacı …AŞ ile davalı … arasında düzenlenen “… numaralı “… KREDİ SİGORTASI POLİÇESİ”nde, sigortalı ve sigorta ettirenin …TİC. AŞ olduğu, poliçe süresinin 01.06.2015-31.05.2016 olarak belirlendiği, “YEM VE YEM SATIŞLARI” olarak sigortalanan faaliyet /işlemlerin belirtildiği, devamında “Genel şartların A.7 ve Özel Şartlar 3. maddeye ek olarak, teminat kapsamındaki alıcılara poliçede belirtilen faaliyet konusu dışında yapılan mal /hizmet satışlarından doğan hasarlar teminat dışıdır.” şeklinde açıklama ile faaliyet konusu dışında yapılan işlemlerden doğan hasarların teminat dışı olacağının özel şart olarak belirtildiği, poliçede beher hasarda 3.000-USD muafiyet kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Kredi Sigortası genel şartları A.l. md. sigortanın konusu tanımlanmış olup; bu sigorta sözleşmesi ile kararlaştırılan kredili satış ve kredili hizmet işlemlerinde alıcının;
A. 1.1. İflas etmesi,
A. 1.2. Tüzel kişi olması halinde, borçlarını ödeyememesi nedeniyle hakkında tasfiye kararı alınması,
A. 1.3. Borçlartnın ödenmesi ile ilgili olarak bir mahkeme veya yetkili bir resmi merci tarafından tüm alacaklıları bağlayan kısıtlayıcı bir karar alınması, ‘ A. 1.4. Borç ödemede acze düşmesinin belgelenmesi veya bu durumun sigorttıcı tarafından kabul edilecek başka bir şekilde kanıtlanması suretiyle yapılan icra takibinin sonuçsuz kalması,
A.l.S. Borçları ile ilgili konkordato ilan etmesi ve hukuki olarak yukarıda belirtilen durumlara eşdeğer görülen diğer haller sonucu satıcı konumundaki sigortalının Türkiye Cumhuriyeti sınırlan içinde yaptığı satışların bedelini kısmen veya tamamen alamaması nedeniyle uğrayacağı maddi zararlar, A. 1.6. Ayrıca sözleşme olması şartı ile; yukarıda sayılan hallerin dışında alıcının sözleşmede kararlaştırılan şartlarla mal veya hizmet bedelini ödememesi (temerrüt) hali teminat altına alınmıştır.
A.3 md. de “Sigorta Sözleşmesinin Kapsamı” başlığı altında ;
Teminat, sigortalının muhtelif alıcılarla yaptığı sözleşmelere göre faturalandırılan ve bedeli özel şartlarda belirlenen azami vade süresi içinde ödenmesi kararlaştırılan mal ve hizmet satışlarına uygulanır. Aksi kararlaştırıImadıkça, sigortalı ile alıcılar arasında /düzenlenen satış sözleşmelerine göre yapılan tüm satışların sigorta kapsamında bulunması esastır. Sigortalı bu amaçla, söz konusu satış sözleşmeleriyle ortaya çıkan cirosunu özel şartlarda belirlenen usullere göre sigortacıya beyan eder. Aksi kararlaştırılmadıkça sigorta teminatı, sigorta süresi içinde yurtdışına sevk edilmiş olan mallar veya hizmetler veya yurtiçinde teslim edilmiş olan mallar ve hizmetlerden doğan alacakları, bu mal veya hizmetlerle ilgili faturaların, sigorta süresi dahilinde ve azami faturalama dönemi içinde düzenlenmiş olması kaydıyla kapsar düzenlemesi yer almaktadır. Poliçe eki özel şartların 2. madde poliçe kapsamı yönünden yukarıya alınan genel şartlar A.l ve A3 maddelerine atıfta bulunulmuştur.
Kredi Sigortası genel şartları A.7 numaralandırması altında Teminat dışı haller başlığı altında 2 ayrıma gidilmiş A.7.1. maddede “Bir Ayırım Olmaksızın Yurtiçi ve İhracat Satışlarında Teminat Dışında Kalan Haller” 9 madde halinde sıralanmış , A.7.2 md. altında da “Yurtiçi Satışlarda Teminat Dışında Kalan Haller” sayılmıştır. Ayrıca Poliçe özel şartları ile de 3. madde Genel şartlar A.7 ve A.8 madde de sayılan durumlara ilaveten özel şart olarak teminat dışı bırakılan durumlar sayılmıştır.
….
A.7.1.6. Ödenmemiş olan bir borç ile ilgili olarak sigortalının olumsuz bilgi bildirimi veya vadesi geçmiş borç bildiriminde bulunduğu veya bulunmuş olması gereken alıcılara yapılmış olan sevkıyat, teslimat veya hizmet sağlamadan doğan zararlar.
A.7.1.7. Sigortalının, ödeme güdüğü içine düştüğünü bildiği alıcılara, yapılmış olan sevkıyat, teslimat veya hizmet sağlamadan doğan zararlar.
….
Davaya konu alacağın dayanağı, sigortalı ile davadışı alıcı… Tic. A.Ş. arasındaki cari hesap ilişkisi içerisinde verilen çeklerin karşılıksız çıkmasından doğan alacaktır. Davaya konu edilen faturalar ise 01/06/2015 tarihinden sonra düzenlenen toplam 320.324,11-USD bedelli 11 adet faturadır. Belirtilen faturalar davacı defterlerine işlenmiş olup, fatura düzenleme ve vade tarihleri itibariyle poliçe kapsamı içerisinde bulunmaktadır.
Sigorta sözleşmesi ile kararlaştırılan kredili satış ve kredili hizmet işlemlerinde alıcının iflas etmesi şartı Ankara … ATM’nin … – … E.K.sayılı 25/02/2016 tarihli iflas kararı ile gerçekleşmiş olup, alıcı, dava dışı … A.Ş hakkında 27/08/2015 tarihinde iflas davası açıldığı, 25/02/2016 tarihli karar ile iflasın açılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Toplanan tüm deliller ve tarafların ticari ilişki dönemini kapsayan ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle dava konusu alacağın sigorta kapsamında kalıp kalmadığı, sigorta kapsamında ise davalının davacıya ödemesi gereken tazminat miktarının belirlenmesi hususunda sigorta uzmanı bilirkişi ve mali müşavir bilirkişiden oluşturulan bilirkişiler kurulundan 03/07/2019 tarihli rapor alınmıştır.
Toplanan tüm delillere, dosya kapsamına ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre;
İncelenen davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı ile dava dışı müşterisi … A.Ş. arasında 2015 – 2016 yılı ticari ilişki sonucu 31/12/2016 tarihi itibariyle cari hesap boyutunda davacının 2.063.935,96-TL (651.794,90-USD) alacaklı olduğu, davacının cari hesap alacağının 840.296,40-TL’lik (298.000-USD) kısmını davalı hesabına virmanlanmış olduğu, dava dışı … A.Ş.’nin davacıya vermiş olduğu çeklerin 31/07/2015 tarihinde karşılıksız çıkması üzerine 12/08/2015 günü davalı … şirketine cari hesap alacağı tutarı olan 765.000-USD tutarında hasar ihbarında bulunulduğu, ancak davalı tarafından 11/03/2016 tarihli yazı ile hasarın sigorta teminatı kapsamında yer almadığı gerekçesi ile hasar tazmin talebinin reddedildiğinin davacıya bildirildiği anlaşılmaktadır.
TTK 1420 (1) madde de tanımlanan zamanaşımı süresi alacağın muaccel olduğu tarihten başlamakla, 11/03/2016 tarihli red yazısı alacağın muaccel olduğu tarih kabul edilmekle, işbu davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı kabul edilmiştir.
Kredi sigortası genel şartları A.7.1.7 maddesinde sigortalının ödeme güçlüğü içine düştüğünü bildiği alıcılara yapılmış olan sevkiyat, teslimat veya hizmet sağlamadan doğan zararların teminat dışı olduğu açıkça belirlenmiş olup, davacı sigortalının alıcısı dava dışı …’ın ödeme güçlüğü içerisinde oluduğunu bildiği, bu kapsamda alıcıya 01/04/2015 tarihinde 150.000-USD, 08/04/2015 tarihinde 150.000-USD, 26/06/2015 tarihinde 50.000-USD, 23/07/2015 tarihinde 50.000-USD olarak toplam 400.000-USD ödeme yaptığı ve bunu alıcının finansal durumunun olumsuzluğuna destek sağlaması olarak açıkladığı anlaşılmaktadır. Davacının poliçe düzenleme tarihinden önce yaptığı 300.000-USD ve poliçe düzenlendikten sonra yaptığı 100.000-USD herhangibir mal satışına dayanmayan ödemelerin, davacının, alıcının riskli alıcı olduğunu bilebilecek durumda olduğunu gösterdiği neticesine ulaşılmıştır. Buna göre poliçe genel şartları ve özel şartlar değerlendirildiğinde A.7.1.7 maddedeki koşulların oluştuğu, kaldıki davacının aynı alıcıya mal ve hizmet vermeye devam ettiği 320.000-USD bedelli ürün sattığı, bu doğrultuda da genel şartlar A.7.1.6 madde de düzenlenen “Ödenmemiş olan bir borç ile ilgili olarak sigortalının olumsuz bilgi bildirimi veya vadesi geçmiş borç bildiriminde bulunduğu veya bulunmuş olması gereken alıcılara yapılmış olan sevkiyat, teslimat veya hizmet sağlamada doğan zararlar” şeklinde tanımlanan teminat dışı halin varlığınında gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Keza taraflar arasındaki poliçenin özel şartları 3.madde de yer alan düzenlemede de ödeme güçlüğü içine düştüğünü bildiği alıcıya yapılan sevkiyat, teslimat veya hizmet sağlamadan kaynaklanan alacaklar açıkça teminat kapsamı dışında bırakılmıştır.
Dolayısıyla, davacı sigortalının, alıcı …AŞ.’nin ödeme güçlüğünü bildiği yönünde açık kanaate varılmış olmakla, taraflar arasındaki ihtilafta öncelikle poliçe genel ve özel şartlar hükümleri uygulama alanı bulmakla, kredi sigortası genel şartları A.7.1.6 ve A.7.1.7 ve özel şartlar 3.3. maddesi gereğince teminat dışı halin gerçekleştiği neticesine varılmıştır. Kaldıki sigorta poliçesi güven esasına dayalı sözleşmeler olup, sigortalının poliçe düzenlenmesi sırasında doğru beyan mükellefiyeti esas olup, sigortalı, reziko konusu açısından yüksek risk taşıyan durumların varlığını sigorta şirketine bildirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülükte poliçe genel şartaları B.1 maddede düzenlenmiş olup, B-1/5 madde de “Bu bildirim yapılmadığı takdirde sigortalı teminattan yararlanma hakkını kaybeder” şeklinde konulan yaptırım ile genel şartlarda teminat dışı bırakılan A.7.1.6 ve A.7.1.7 maddede belirtilen teminat dışı durumlara atıfta bulunulmuş olmakla, sair hususlar araştırılmaksızın davanın iş bu kabul, yani teminat dışı halin gerçekleştiği gerekçesine göre reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)DAVANIN REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 44,40-TL maktu red harcının peşin alınan 22.046,52-TL harçtan mahsubu ile bakiye 22.002,12-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine ,
3-) Davacı yanca yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 62.679,09-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) Davacı/ davalı tarafından yatırılan gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin karar kesinleştiğinde davacıya/davalıya/vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.