Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/682 E. 2021/690 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/682 Esas
KARAR NO:2021/690

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/02/2017
KARAR TARİHİ:08/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;Davacı ile davalı arasında 06.05.2011 tarihinde yetkili acentelik sözleşmesinin imzalanarak … Ticaret Sicil Memurluğunca 13.05.2011 tarihinde tescil edildiğini, sözleşmenin şartlarına göre süresi bir yıl için belirlenmiş olsa da sürenin bitiminden sonra taraflarca sözleşme aynı şartlarda devam ederek sözleşmenin belirsiz süreli yetkili acentelik haline geldiğini, davalı tarafın belirsiz süreli acentelik sözleşmesini haklı bir sebep olmaksızın 3 aylık ihbar süresine uymadan sözleşmenin feshini davacı tarafa bildirdiği tarih itibariyle acentelik yetkilerini kısıtladığını ve işlem yapma yetkisini elinden alarak davacının iş kaybına neden olduğunu, davalı tarafın sözleşmenin yapıldığı ve acenteliğin faaliyete girdiği ilk yıllarda sözleşmede belirtilen komisyon tutarın ödemiş olsa da sonradan daha düşük oranlarda ödeme yaptığın belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde olan davanın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile 1000 TL alacağın davalıdan komisyon ödeme tarihleri itibari ile faiziyle birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine, haksız fesih nedeniyle davacının uğradığı zarar için fazlaya dair hakların saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000 TL maddi tazminatın feshin tebliğ tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafın üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, acentelik ilişkisinin başladığı 2011 yılından feshin yapıldığı 2016 yılına kadar yaptığı poliçelerden 4.110.454,66 TL net pirim üretimi yapılmış buna karşılık 3.504.258,39 TL hasar ödemesi yapılmış, acenteye ise 455.938,73 TL komisyon ödemesi yapıldığını, halen ödenmeyi bekleyen 1.66.841,41 TL hasar olduğunu, tahsil edilen primlerden hasar ve komisyon tutarları düşünüldüğünde -1.516,583,87 TL’lik davalı aleyhine bir farkın mevcut olduğunu, bu duruma uzun zaman direnen, tahammül eden davalının şirket durumunun düzelmediğini görerek müddebir tacir davranışı gösterip sözleşmeyi ihbarsız olarak feshettiğini, zararın bu kadar ortaya çıkmasının nedeninin davacının sadece trafik kasko poliçesi düzenlemesi, yangın inşaat gibi poliçeler ile ödenen hasarların dengelenmemesi olduğunu, sürekli zarar edenin müvekkili olduğunu, sözleşmenin çekilmez hale geldiğini, davacının komisyon alacağı olmadığını ve davacının zararının bulunmadığını, davacının maddi tazminat talebi dayanağının, dava dilekçesinde açık ve net olarak belirtilmediğini, davacının bu talebini hakiki ve fiili dayanaklarıyla açıkladıktan sonra bu konuda cevap verme haklarını saklı tuttuklarını belirterek, dava dilekçesindeki maddi tazminat talebinin hukuki ve fiili dayanaklarını açıklaması için HMK 192/2 maddesi gereğince davacıya 1 haftalık kesin süre verilmesini, davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir,
GEREKÇE:
Dava; Acentelik sözleşmesinden kaynaklı zararın tazmini ve komisyon bedellerinin tahsili talebinden ibarettir.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; 05/05/2011 Tarihli Yetkili Acentelik sözleşmesine, 06/05/2011 tarihli Acentelik tesisi için ön onay sözleşmesine , Ticaret Sicil müdürlüğü kayıtlarına ,Fesih ihtarnamesine, tanık beyanlarına, uzman bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanmasına, taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi hususunda bilirkişiden rapor alınmış, 22/03/2019 Tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı acentenin acentelik sözleşmesi ekinde açıklanan komisyon oranları dikkate alındığında davalı … şirketinde 165.281,28 TL eksik komisyon alacağı bulunduğu, sözleşmenin erken feshi nedeniyle mahrum kalınan kazancın 30.564,89 TL olabileceğini,17/10/2019 Tarihli bilirkişi 1.heyet raporunda özetle;Ek rapora konu itirazlar kapsamında yapılan incelemelerin neticesinde kök rapordaki tespit ve hesaplamaları değiştirici mahiyette itirazlar olmadığı, kök rapordaki görüşü muhafaza ettiği,28/10/2020 Tarihli bilirkişi heyet 2.ek raporunda özetle; Dosya, davacı tarafın 2011,2012,2013,2014,2015,2016 yıllarına |ilişkin ticari defterlerine ilişkin iş bu ek rapor incelemesinde davalı ile borç alacak hususunda rapor içerisinde arz edilen 4.548,46 TL “lik fark mevcut olduğu, davacı kayıtlarına göre davalıya borç alacak mevcut olmadığı, dolayısıyla bu farkın dışında taraf kayıtlarının davalıda tespit edildiği şekilde olduğu ve kök raporumuzdaki hesaplamalara yeni ilave bir husus bulunmadığı ve itirazların da önceki raporlarda yapılan tespitleri değiştirecek hususlar içermemesi sebebiyle tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 21/01/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; eksik ödenen komisyon alacağı için 165.281,28 TL sözleşmenin erken feshi nedeniyle mahrum kalınan kazanç ise 30.564,89 TL olmak üzere dava değerini toplam 195.846,17-TL olarak arttırmıştır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, taraf şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasında 06.05.2011 tarihli yetkili acentelik sözleşmesi akdedildiği, taraflar arasındaki itilafta davacı acentanın talebinin portföy tazminatı olmadığı, sigorta şirketi ile çalıştığı dönemde acente sözleşmesi ekinde bildirilen komisyon oranlarının uygulanmaması daha düşük oran uygulanarak tahakkuk eden primlerin eksik ödenmesi iddiası olduğunu, acentelik sözleşmesinin 21. Md. komisyonlar başlığı olup “komisyona hak kazanma ve komisyon oranları” altında yer alan düzenlemede acenta komisyonların hesabında, branşlara göre işbu sözleşmeye ekli komisyon oranları uygulandığı geçen sigorta branşları itibarıyla belirlenmiş olan komisyon yüzdeleri komisyon oranlarında ilgili makamlarca değişiklik yapılması, özellik arz eden veya yurtdışı reasüre edilen işlere ait komisyon oranı acente ‘ye ihbar edilmiş olmak kaydı ile değiştirilebilir” şeklinde olduğunu, mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan tespitlerde acenta sözleşmesi ekinde yer alar komisyon oranlarından daha düşük oranda komisyon ödendiğini, ancak acenteye değişiklik ile ilgili bildirim yapılmadığının anlaşıldığını, bildirim yapıldığının ispatı külfeti davalı … şirketinde olduğunu, bu hususa ilişkin belge ibraz edilmediğini, bu sebeple davalının davacı şirkete 165.281,28 TL eksik komisyon ödemesi nedeniyle borçlu olduğunu, davacının diğer alacak talebi ise bildirimsiz fesih nedeniyle mahrum kalınan kazanç olduğunu, mali müşavir bilirkişi tarafından tespit edilen mahrum kalınan kazanç miktarı 30.664,89-TL olduğu, yapılan mali incelemede acente portföyünün karlı bir portföy olmadığını, acentenin 4.110.454,66-TL net prim üretimi yaptığı, ancak portföyünde bulunan poliçeler dolayısıyla sigorta şirketinin 3.504.258,39-TL hasar tazminatı ödediğini, 1.666.841, TL muallak (ödenmeyi bekleyen) hasar olduğunu, ayrıca acenteye 649.782,43 TL komisyon tahakkuku olduğu dikkate alındığında davacı acentenin davalı şirkete 1.516.583,87-TL bir zarar oluşturduğu anlaşıldığını, sunulan acente partajının incelenmesinde, davacı acentenin ağırlıklı olarak trafik ve kasko poliçesi çalıştığı, portföyünde poliçe çeşitliliği bulunmadığının görüldüğünü, sigorta şirketleri açısından trafik ve kasko poliçeleri kâr etmeyen poliçeler olduğunu, trafik poliçesinin zorunlu poliçe olması sebebiyle düzenlenmesi sigorta şirketleri açısından zorunlu olduğunu, bu sebeple düzenlemekten kaçınamayağını, sözleşmenin erken feshi nedeniyle mahrum kalınan kazancın 30.564,89 TLve davacı acentenin acentelik sözleşmesi ekinde açıklanan komisyon oranları dikkate alındığında davalı … şirketinde 165.281,28 TL eksik komisyon alacağı bulunduğu hususunun tespit ve rapor edildiği, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Asıl ve ıslah ile açılan davasının KABULÜNE,
1-) Davacı yanın eksik ödenen komisyon alacağı talebi yönünden talebinin KABÜLÜ ile 1.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren, 164.281,28-TL’nin ise ıslah tarihinden itibaren tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-) Davacı yanın sözleşmenin erken fesih nedeniyle mahrum kalınan kazanç talebi yönünden talebinin KABÜLÜ ile 1.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren, 29.564,84-TL ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 13.378,25-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın ve 3.310,40-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 10.036,40-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 31,40-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 3.310,40-TL ıslah harcı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 75,50 TL davetiye ve teskere gideri olmak üzere toplam 4.621,90-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 22.159,23-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının gider avansından artan bakiyesinin davacı / vekiline iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır