Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/654 E. 2019/966 K. 06.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/654 Esas
KARAR NO : 2019/966
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/07/2017
KARAR TARİHİ : 06/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 25.07.2010 günü gece saat 22.10 sıralarında müteveffa … sevk ve idaresindeki … plakalı motorsikleti ile seyir halinde iken Adapazarı Ferizli Devlet Karayolu D 650-01/41+600 metresinde arıza nedeni ile bozulan ve emniyet şeridinin sağ tarafına yanaştırılmış olan sürücü …’ın … plakalı traktörün sol arka kısımlarına motosikletin ön kısımlarıyla çarpması sonucu ölümlü yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiği, trafik kazasında müvekkillerinin desteği …’nin hayatını kaybetmesi nedeniyle müvekkililerinin destekten yoksun kaldığını, davanın kabulü ile 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan, 100.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsil edilerek müvekkillerine verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet-i ücretin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya usul ve esas yönünden itiraz ettiklerini, usul yönünden 6704 Sayılı Kanun’un 5. maddesi ile 2918 Sayılı Kanun’un 97. maddesinde yapılan değişiklik gereği, dava açmadan önce ek tazminat sebebiyle müvekkil kuruma başvuru koşulu arandığından ve dava gerekli şart yerine getirilmeden açıldığından davanın usulden reddi gerektiğini, dava öncesinde vekil eden kuruma başvuruda bulunulduğunu olup davacı tarafa 13.335,00-TL tazminat ödemesi yapıldığını, davacı taraf varsa aşan zararını ispat etmesi gerektikiğini, 2918 sayılı KTK. M.lll gereci fahiş bir fark bulunulmaması halinde, davann reddedilmesi gerektiğini, davayı kabul etmemek kaydıylı müvekkili kurumun sorumluluğunun kazanın somut deliller ile ispat edilmesi halinde … plaka sayılı araca atfedilen kusur oranı ve kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kaza sebebiyle ödenmesi gereken miktar varsa kusur oranı gözetilerek uzman bilirkişiler tarafından hesaplanması gerektiğini, 6098 Sayılı TBK 62. maddesi gereğince, öncelikle iç ilişki açısından mahkemenin karar vermesi gerektiğini ve bu bağlamda diğer davalıya rücu haklarımız saklı tutulması gerektiğini, davanın açılmasına sebep olmayan müvekkili kurumun herhangi bir kusuru söz konusu olmadığını, faize yönelik talepleri de kabul etmediklerini beyanla; davanın reddine karar verilerek tüm yargılama giderleri ve vekalet-i ücretin kendi üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
İş bu dava sebebiyle kusur yönünden dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, 12/12/2018 tarihli adli tıp raporunda özetle; davacıların yakını müteveffa sürücü …’nin %85(yüzde seksenbeş) oranında kusurlu, davalı sürücü …’ın %15(yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Kusur raporundan sonra dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdii edildiği, 08/05/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporunda özetle; davacı anne …’ nin nihai ve gerçek maddi zararının 18.155,03 TL olduğu, davacı baba …’ nin nihai ve gerçek maddi zararının 17.286,38 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı … yönünden 17.07.2017 dava tarihi, diğer davalı … yönünden ise 25.07.2010 kaza tarihi olduğu, işleyecek faizinin yasal faiz olduğunu, 17/10/2019 tarihli aktüer ek bilirkişi raporunda özetle; davacılara yapıldığı iddia edilen ödeme tutarlarının, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede yetersiz olduğunun tespit edildiği, davacı anne …’ nin nihai ve gerçek maddi zararının 2.843,58 TL olduğu, davacı baba …’ nin nihai ve gerçek maddi zararının 3.260,97 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı … yönünden 29.06.2017 kısmi ödeme tarihi, diğer davalı … yönünden ise 25.07.2010 kaza tarihi olduğu, işleyecek faizinin yasal faiz olduğunu tespit ve rapor etmiştir.
Davacılar vekili 15/05/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; destekten yokun kalma talebini 35.441,41-TL olarak arttırmıştır.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi ve aktüer bilirkişilerden alınan bilirkişi raporlarına göre, maddi tazminat yönünden: 25/07/2010 günü saat 22:10 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile D.650-01 kod nolu devlet yolunu takiben Adapazarı – Karasu yönüne doğru seyirle olay mahalline geldiğinde yolun sağında bankette arıza nedeni ile sürücüsü … tarafından yolun sağındakimbankete çekilerek park edilen … plaka sayılı traktörün arka kesimine çarpması neticesinde, motosiklet sürücüsünün ölümü ile sonuçlanan dava konusu kaza meydana geldiği, ATK Trafik İhtisas Dairesinin 12.12.2018 tarihli raporunda olayın meydana gelmesinde; davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı aracın davalı sürücüsü …’ nın %15 oranında kusurlu olduğu,… plakalı aracın müteveffa sürücüsü …’ nin %85 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli ZMMS poliçesinin olmadığı,
Olayın meydana gelmesinde davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü %35 oranında kusurlu olduğundan davalı %15 kusuruna isabet eden maddi zarar tutarı davacılar yararına dikkate alınacağı, müteveffanın %85 kusuru oranında kusuru indirimi yapılacağı, davacılara yapılan ödeme ile davacının ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanan maddi zararın … yönünden %82 sinin, … yönünden %77 sının karşılandığı, buna göre, yapılan ödemelerin yetersiz sayılması gerekeceği, davacı anne …’ nin nihai ve gerçek maddi zararının 2.843,58 TL olduğu, davacı baba …’ nin nihai ve gerçek maddi zararının 3.260,97 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı … yönünden 29.06.2017 kısmi ödeme tarihi, diğer davalı … yönünden ise 25.07.2010 kaza tarihi olduğu, işleyecek faizinin yasal faiz olduğu hususunun tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,
Manevi tazminat talebi yönünden; Kişisel haklar, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Manevi tazminat talebi, tarifini, B.K’nun 56. maddesinde bulmaktadır. B.K’nun 56. maddesi aynen” Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmünü içermektedir. B.K’nun 56. maddesinin yukarıda açıklanan hükmüne göre, böyle özel durumlar gerektiriyorsa, manevi giderim öngörülmüş bulunmaktadır. Ayrıca B.K.’nun 56. maddesi, gerek sözleşme dışı sorumlulukta ve gerekse B.K’nun 114/II maddesi ile yapılan yollamadan dolayı, sözleşmeden doğan sorumlulukda da uygulama alanı bulur. Ancak, manevi tazminatın gerek doğması, gerekse kapsamı, özel koşullara bağlanmıştır. Özel hak ve şartlardan maksat, olayın özellikleri olup her olaya göre değişir, Manevi tazminat miktarı belirlenirken B.K.’nun 51. ve 52. maddelerindeki kuralların aynen uygulanması gerekir. Ölenin ailesine manevi tazminat talep etme hakkı tanınmıştır. Aile kavramından, anne, baba, evlat, eş, nişanlı gibi yakınları anlaşılmalıdır. Davacılar da, ölenin anne, babasıdır. Böyle elim bir kaza sonucu çocuklarını yitiren davacıların kişilik hakları, ağır ve haksız bir tecavüze uğramıştır. Davacıların, meydana gelen ölümle sonuçlanan trafik kazası eyleminden sonra, elem ve ızdırap içerisinde bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir. Beklenmedik bir şekilde çocuklarını, bir trafik kazası eyleminden sonra ölmesi, davacılarda kapanması zor manevi bir yara açmıştır. Bu nedenle, manevi tazminata hükmedilmelidir. Ayrıca Medeni Kanunun 4. maddesi dikkate alınarak, hükmedilecek tazminatın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasının da amaç edinilmediği hususları değerlendirilerek, manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabülü ile,davacı anne … için 15.000,00-TL, davacı Baba … için 15.000,00-TL olmak üzere toplam 30.000,00-TL’nin 25/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmesi gerektiği ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Asıl ve ıslahla açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Maddi tazminat talepleri yönünden; davacı anne … için 2.843,58 TL, Baba … için 3.260,97-TL olmak üzere toplam 6.104,55-TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı … yönünden 29/06/2017 tarihi, Davalı … yönünden ise 25/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
2-Manevi tazminat yönünden ; Davacı anne … için 15.000,00-TL, davacı Baba … için 15.000,00-TL olmak üzere toplam 30.000,00-TL’nin 25/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 2.466,30 -TL harçtan peşin alınan 344,97-TL ve ıslah harcı olan 120,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.001,33 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 344,97- TL peşin nispi harcın ve ıslah harcı olan 120,00 TL olmak üzere 464,97 TL davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti 248,35 -TL davetiye gideri, 314,50-TL adli tıp gideri olmak üzere toplam 1.394,25-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kabul edilen maddi tazminat yönünden; Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00 -TL maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Red edilen maddi tazminat yönünden; Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …na verilmesine,
7-Kısmen kabul edilen manevi tazminat yönünden; Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.600-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.