Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/602 E. 2020/599 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/602 Esas
KARAR NO : 2020/599
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/06/2017
KARAR TARİHİ : 08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde Ticari Paket sigorta poliçesi ile sigortalı …’a ait servis kutu ve borularının davalılar tarafından hasara uğratıldığını ve bu sebeple sigortalısına 27.01.1016 tarihinde 2.120.20 USD hasar tazminatı ödediklerini, zarar kapsamında sigortalılarına ödedikleri tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsili imkanı bulunduğunu beyanla 2.120.20 USD nın fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydı ile 27.01.2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ( devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz ) faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … İnş.San. Ve Tic. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; hasara ilişkin müvekkili şirkete herhangi bir bildirim iletilmediğini, hasarın gerçekleşip gerçekleşmediğinin bile belli olmadığını, müvekkilib iş ortamında ve çevresinde en üst koruma önlemi alarak çalıştığını, işbu davanın haksız ve gerçek dışı iddialarla açıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunduklarını, tam yargı davalarında idare mahkemelerinin görevli olduğunu, hasar iddiasının olduğu yerin halkalı kücükcekmece adresi olduğunu, görevli mahkemenin adres itibariyle kücükcekmece asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyanla sonuç olarak, yargı yolu, görev, işbölümü ve yetki itirazlarımızın kabulü ile, dava dosyasının istemlerinin kabulüne göre, yukarıda açıklanan görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerni, işbu davada, davacının talebini döviz cinsinden dile getirme yönünde, sözleşmeye dayalı hakkı ve dolayısıyla hukuki bir menfaati bulunmadığından, davacı açısından dava şartı gerçekleşmediğini, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazları bulunduğunu, müvekkili idare …’ye işbu davada husumet yöneltileyeceğini, müvekkili idarenin olayda kusurlu olmadığını,davacının zarar iddiasını ve sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat etmesi gerektiğini, davacı sigortacının sigortalısının zarara uğradığını bildirdiği olayda davalının elemanlarının herhangi bir çalışması ve/veya olaya dahili olmadığını, söz konusu olayda idarenin araç ve gereçlerinin de kullanılmadığını, idarenin üçüncü şahıslara verilen zarardan sorumlu tutulabilmesinin mümkün olmadığını, diğer davalı müteahhit firma ile idareleri arasında yapılan sözleşmede yüklenicinin 1.şahıslara verdiği tüm zararlardan dolayı doğrudan doğruya sorumlu olduğunun açıkça belirtildiğini, bu davada iddia konusu haksız eylemi yapan idarelerinin olmadığını, idaremiz ile müteahhit firma arasında yapılan sözleşmede, için müteahhit firma elemanlarınca firmanın araç ve gereçleriyle yapılacağı ve bu işin yapılması sırasında 3.şahısların mülklerine karşı oluşacak zararlardan müteahhit firmanın sorumlu olacağı, bu gibi durumlardan ortaya çıkan îddia, dava, hasar, masraf, ödeme ve harcamayla ilgili bedellerin müteahhit firma tarafından tazmin edileceğinin açıkça yazılı olduğunu, dava dosyasına sunulan tüm delillerin tek taraflı olarak düzenlendiği, davacının davasını kabul anlamına gelmemek üzere, sigortacı ve sigortalının kusur durumunun irdelenmesi, sigortalı ve sigortacının kusur oranlarının tespiti gerektiğini beyanla öncelikle vargı yolu itirazların ve terditli itirazlarına göre görev ve yetki itirazımızın kabulü ile, görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesini, dava dosyasının görevli ve yetkili Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, davacının davasının tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Sigortalının sigorta kapsamında olan servis kutu ve borularının hasar görmesi sonucu oluşan ve sigortalıya ödenen zararın rücuen tahsili ile isteminden ibaret alacak davasıdır.
Davacı vekili davada; Sigorta poliçesi, hasar tespit tutanağı, hasar onarım belgesi, ibraname, Rücu mektubu, bilirkişi incelemesi, ikamesi mümkün diğer bilcümle kanuni delillerine dayanmıştır.
Davalı … İnş.San. Ve Tic. A.Ş. Vekili tarafından davada; cevap dilekçesi sunduğu ancak herhangi bir delile dayanmadığı görülmüştür.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili davada; İdare kayıtları, müteahhitlik sözleşmesi ve şartname ve sair ekleri sureti, keşif, gerektiğinde tanık beyanları, bilirkişi incelemesi ve sair her türlü yasal ve takdiri delillerine dayanmıştır.
Davalı … vekili davada;İdare kayıtlarına, bilirkişi incelemesine, müteahhitlik sözleşmesi ve şartname ve sair eklerine, keşif, gerektiğinde tanık beyanlarına yanmıştır.
… cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmasına rağmen verilen kesin süre içerisinde tanıklarını bildirmemiştir.
Davalı … vekili tarafından cevap dilekçesinde görev itirazında bulunulmuş olup Mahkememizin iş bu davaya bakmaya görevli olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davalı … vekilinin görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı … vekili tarafından cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine karşı yetki itirazında bulunulmuştur.
HMK’nın 16. maddesi “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacının şirket merkezi Beyoğlu/İstanbul olmakla birlikte mahkememizin yargı çevresi içerisinde bulunmaktadır.HMK’nın 16. maddesinde belirtildiği üzere haksız fiilden kaynaklanan davalarda zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olacağından mahkememiz tarafından davalı … vekilinin yetki itirazının HMK 16. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Davalı … vekili tarafından cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunulmuştur.
TBK’nın 72/1 maddesinde “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Zamanaşımı süresi işlemeye başladıktan sonra, borçlunun veya alacaklının bazı eylem ve işlemleri zamanaşımı süresinin işlemesini haklı olmaktan çıkarabilir ya da yeniden bu sürenin başlaması sonucunu doğurabilir. İşte bu hallerde zamanaşımının durması ve kesilmesinden söz edilebilir.
Zamanaşımını kesen sebepler TBK. m.154-157 maddelerinde düzenlenmiş olup, TBK. 154/2 maddesi uyarınca borçlu aleyhine dava açılması halinde, zamanaşımı süresi kesilir.
Somut olayda; dava konusu hasar 27.01.2016 tarihinde meydana geldiği ve 2 yıllık zamanaşımı dolmadan davacı tarafından davalı aleyhine Mahkememizde de iş bu davanın 29.06.2017 tarihinde açıldığı ve TBK. 154/2 maddesi uyarınca zamanaşımının kesildiği ve dava tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımının dolmadığı mahkememiz tarafından tespit edilmiş ve davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı … vekili tarafından cevap dilekçesinde yargı yolunun caiz olmadığı yönünde itirazda bulunulmuştur.
YARGITAY … Hukuk Dairesi 2017/… Es. ve 2017/… K. Sayılı ilamında “…… TTK’nın 3, 11, 16/1. maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davalı MESKİ’nin tacir, davacının iddia ettiği olayın ise haksız fiil niteliğinde olduğu ve tacirin haksız fiilinden kaynaklanan tazminat davasının adli yargıda bakılması gerektiği nazara alınarak işin esasına girilip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da, 2560 sayılı Kanuna tabi olan …’nin gördüğü hizmetin kamu hizmeti olmasına rağmen, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle TTK’nın 16/I. maddesi anlamında tacir sayılacağını ve tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan (TTK’nın 3. maddesi) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girdiğini 21.09.1983 gün ve Esas 1980/II – 2721 Karar, 1983/323 sayılı kararında benimsemiştir. Bu doğrultuda Mahkememiz tarafından davalı vekilinin yargı yolunun caiz olmadığı yönündeki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde müteahhit firmanın yapmış olduğu iş sebebiyle taraflarına husumet yöneltilemeyeceği yönünde itirazda bulunulmuş ise de davalının kusursuz sorumluluğunun bulunması nedeniyle husumet itirazının yerinde olmadığı görülmekle Mahkememiz tarafından husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Genel Sigorta A.Ş.’ye müzekkere yazılarak dava konusu 07/04/2016 tarihli kaza ile ilgili olarak şirketleri nezdinde Ticari Paket Sigortası ile sigortalı olan … San. Ve Tic. A.Ş.’ye ait poliçenin onaylı suretinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Genel Sigorta A.Ş. Tarafından cevaben istenilen poliçe suretinin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından …’a müzekkere yazılarak dava konusu olaya ilişkin … hasar nolu 07/04/2016 hasar tarihli Hasar Onarım Giderleri Belgesinin ve kazaya ilişkin düzenlenen hasar tespit tutanağının onaylı suretinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … tarafından cevaben istenilen evrakların Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Anonim Şirketi Genel Müdürlüğüne (…) müzekkere yazılarak 07/04/2016 tarihinde hasar meydana geldiği iddia edilen “… Mah. … Cad. No: … /İstanbul” mevkiide boru hatlarının olup olmadığı ve bahsi geçen adrese ilişkin harita ve planların Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … tarafından cevaben istenilen bilgi ve belgelerin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkemmeiz tarafından … ne müzekkere yazılarak 07/04/2016 tarihinde hasarın meydana geldiği iddia edilen ” … Mah. … Cad. No:… /İstanbul” mevkiide boru hatlarının olup olmadığı ve bahsi geçen adrese ilişkin harita ve planların Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Müdürlüğü tarafından cevaben istenilen bilgi ve belgelerin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından uyuşmazlığın çözümü dosya üzerinde teknik incelemeyi gerektirdiğinden, iddia, savunma toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek dava konusu, servis kutu ve borularda meydana gelen hasar nedeniyle davacı yanın sigortalısına ödediği bedelin davalılardan rücuen tahsili koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 01.04.2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. Tutanak adresindeki …’ın tesislerine davalı … İnş. San. ve Tic. A.Ş.tinin hasar verdiğini, Oolayın meydana gelmesinde davalıların birlikte müştereken kusurlu ve sorumlu bulunduklarını,
…’ın tesislerinde meydana gelen hasar bedeli tutarının 5.702,76TL olarak tespit edildiği” rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara/vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı … vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur. Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur. Davalı … vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup keşif talebinde bulunulmuştur.
Mahkememiz tarafından davalı … vekilinin keşif talebinin kabulü ile hasarın meydana geldiği mahalde önceki bilirkişi eşliğinde keşif icrası ile ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişi eşliğinde keşif yapıldıktan sonra hazırlanan 10.09.2020 tarihli ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. Tutanak adresinde yapılan incelemelerde; no: 3 nolu işyerinin önünde hem …’ın boru hattının hem de …’nin hatlarının bulunduğunu, …’nin ve …’ın vekillerinin dosyaya sunulan krokilerinin birbirleri ile uyumlu olduğunu, mahallinde yapılan incelemede de çekilen resimler üzerinde bu durumun gösterildiğini, sunulan belgelerin ve çekifen resimlerin birbirleri ile uyumluluklarının bulunduğunu,
Olayın 07.04.2016 tarihinde meydana geldiği, davalılar arasındaki sözleşmenin ise 26.102017 tarihinde sonlandırıldığını, sözleşme sonlandırılmadan önce olayın meydana geldiğinin anlaşıldığını,
Davah …’nin diğer davalı … İnş. Sarı. ve Tic. A.Ş.’nin çalışanı ve saha mühendisi olduğunu, olay esnasmda orada olduğunu, tutanağı imzaladrğını 04.02.2019 tarihli duruşma tutanağında ifade ettiğini,
Yukarıda yapılan tespitler sonucunda Hasar Tespit Tutanağının doğruluğunun kanıtlandığı kanaatine varılmış bu nedenle Hasar Tespit Tutanağı dikkate alınarak hazırlanan kök raporundaki değerlendirmelerin aynen geçerli olduğunu, kök raporunda bir değişikliğin yapılmasının mümkün olmadığı” rapor edilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara/vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı … vekili tarafından bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup üçlü bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınması talebinde bulunulmuştur.Dosya kapsamında alının kök ve ek raporun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyleMahkeme davalı … vekilinin üçlü bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı … vekili tarafından bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulduğu görüldü.
Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından dava dışı sigortalısı …’ın ” … Mah. … Cad. No: … /İstanbul” adresindeki servis kutusu ve borularının hasar görmesi sonucu oluşan hasar bedelinin sigortalıya ödenmesi neticesinde dava dışı sigortalıya ödenen iş bu hasar bedelinin rücuen davalıdan tahsili istemli alacak davasında Mahkememizde yapılan yargılama sırasında alınan 01.04.2019 tarihli kök raporda …’ın tesislerine davalı … İnş. San. ve Tic. A.Ş.tinin hasar verdiğini, olayın meydana gelmesinde davalıların birlikte müştereken kusurlu ve sorumlu bulunduklarının ve …’ın tesislerinde meydana gelen hasar bedeli tutarının 5.702,76TL olarak tespit edildiği, davalı … vekilinin itirazı ve talebi doğrultusunda hasarın meydana geldiği adreste Mahkememiz tarafından keşif yapıldığı ve keşif sonrası bilirkişi tarafından hazırlanan 10.09.2020 tarihli ek raporda tutanak adresinde yapılan incelemelerde; no: … nolu işyerinin önünde hem …’ın boru hattının hem de …’nin hatlarının bulunduğu, …’nin ve …’ın vekillerinin dosyaya sunulan krokilerinin birbirleri ile uyumlu olduğunu, mahallinde yapılan incelemede de çekilen resimler üzerinde bu durumun gösterildiği, sunulan belgelerin ve çekilen resimlerin birbirleri ile uyumluluklarının bulunduğunu, davalı …’nin diğer davalı … Sarı. ve Tic. A.Ş.’nin çalışanı ve saha mühendisi olduğunu, olay esnasmda orada olduğunu, tutanağı imzaladrğını 04.02.2019 tarihli duruşma tutanağında ifade ettiğini, Hasar Tespit Tutanağının doğruluğunun kanıtlandığının kanaatine varıldığını kök raporunda bir değişikliğin yapılmasının mümkün olmadığının rapor edildiği ve davalı …’nin diğer davalı … Sarı. ve Tic. A.Ş.’nin çalışanı olduğu davalı …’ye kusur atfedilemeyeceği, davalı … İnş. Sarı. ve Tic. A.Ş.’nin ve davalı …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacı tarafından dava dışı sigortalıya USD olarak ödeme yapıldığı ve bilirkişi tarafından tespit edilen 5.702,76 TL’nin dava tarihi itibariyle USD karşılığının 1508,67 USD anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 1508,67 USD rücen tazminat alacağını dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca 1 yıllık USD mevduatına kamu bankalarınca uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalılar … ve …. Tic. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı … yönünden davanın reddine karar vermek yerinde görülmüştür. Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-) 1508,67 USD rücen tazminat alacağını dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca 1 yıllık USD mevduatına kamu bankalarınca uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalılar … ve …. Tic. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-)Davalı … yönünden davanın REDDİNE,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 389,56-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 136,62-TL harcın mahsubu ile bakiye 261,94-TL harcın davalılar … ve …. Tic. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 136,62-TL peşin harç, 4,60-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 172,62-TL ‘nin davalılar … ve …. Tic. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan 1.295,60-TL bilirkişi ve davetiye giderinin red ve kabul oranına göre 923,56-TL ‘sinin davalılar … ve …. Tic. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …. Tic. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalılar … ve …. Tic. A.Ş. duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 2.297,24-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …. Tic. A.Ş.’ye verilmesine,
8-)Davalı … tarafından yapılan 663,00 TL bilirkişi ve davetiye giderinin red ve kabul oranına göre 190,38 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalı …’ye verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
9-)Davalı … tarafından yapılan 384,90-TL keşif harcının davacıdan tahsili ile davalı …’ye verilmesine,
10-) Davalı … tarafından yapılan 633,00-TL bilirkişi ücreti, araç ücreti ve müzekkere davetiye giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 181,77-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı … ‘ye verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
11-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya / vekiline iadesine,
12-)Davalı …’nin gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davalı …’ye / vekiline iadesine,
Dair davacı ve davalı … vekilinin yüzünde, diğer davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …

Hakim …