Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/594 E. 2019/489 K. 24.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/594 Esas
KARAR NO: 2019/489

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/05/2014
KARAR TARİHİ: 24/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, süresinde tahrifat nedeniyle İstanbul… İcra Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile takibe itiraz edildiğini, ancak dar yetkili olan icra mahkemesi tarafından itirazın red edildiğini, takip dayanağı çekin keşide tarihinde ve tutarında tahrifat olduğunu, bu tahrifat müvekkilinin cirosundan sonra müvekkilinden habersiz gerçekleştirildiğini, zira çekin keşide tarihinin ay hanesindeki 03 rakamları ile 2012 yıl hanesindeki 2 rakamında 3 yapılmak suretiyle tahrifat söz konusu olduğunu, iş bu durumun çıplak gözle bakıldığında dahi fark edileceğini, çek keşide tarihinde tahrifat olduğundan dolayı tahrifat öncesi keşide tarihi göz önünde bulundurulduğunda çekin yasal süresinde bankaya ibrazı söz konusu olmadığından çek kambiyo vasfını yitirdiğini, dolayısıyla iş bu kambiyo vasfını yitirmiş çeke istinaden kabiyo takibi yapılamayacağından takibin müvekkili bakımından iptali sonucunda borçlu olmadığının tespiti gerektiğini, takip dayanağı çekin tahrifat öncesi tutarı 6.000,00 TL olduğunu tahrifatla çek tutarının rakamla yazıldığı bölümde 6 rakamının önüne 4 getirilmek üzere çek tutarının 46.000,00 TL yapıldığını, yine yazı kısmındaki altıbin ibaresi çizildiğini ve yerine kırkaltıbin ibaresinin eklendiğini, bu anlamda müvekkilinin tahrifat öncesi tutar olan 6.000,00 TL üzerinden sorumlu tutulacağından müvekkili bakımından takibin 40.000,00 TL lik kısmının ferileriyle beraber iptalinin gerektiğini, davalı banka yetkilileri banka yasal sorumluluk bedeli olan 1045,00 TL yi almasına rağmen bunu çek tutarından mahsup etmemiş ve tahrifatlı çek tutarı olan 46.000,00 TL üzerinden takip başlatarak 1045,00 TL bakımından mükerrer tahsilat yapma girişiminde bulunulduğunu, bu vesile takibin 1045,00 TL lik kısmının her halde iptali gerektiğini belirterek, davanın kabulü ile müvekkili bakımından takibin iptali ile birlikte çek tutarı bakımından borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini bilvekale talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı … …O vekilinin davaya cevap dilekçesi ile, müvekkili bankanın elmadağ şubesi ile diğer davalı özdoruk arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmeye istinaden diğer davalı şirketi kredi kullandırıldığını, dava konusu çek söz konusu kredi ilişkisi ve sözleşme hükümleri gereği diğer davalı … şirketi ile müvekkili banka nezdindeki borçlarına mahsup edilmek üzere müvekkili bankaya temlik cirosu ile teslim edildiğini, müvekkili bankada yetkili hamil sıfatıyla çekin ödenmemesine müteakip çekin arka kısmına karşılıksızdır ibaresini şerh düşmek suretiyle çektki ilgililer hakkında istanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından kambiyo takibi başlatıldığını, davacı takibe dayanak çek üzerinde keşideci tarafından tahrifat yapıldığını, çekteki keşide tarihinde ve çek tutarında tahrifat yapıldığını iddia ettiğini, takibe dayanak çek çıplak gözle incelendiğinde keşideci … tarafından çek keşide tarihi üzerinde ve çek tutarı üzerinde paraflanmak suretiyle düzeltme yapıldığının görüldüğünü, çek keşidecisinin imzası ile düzeltme yapılan imzaların aynı olduğu çıplak gözle bakıldığında görülmediğini belirterek, davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
Davalı Özdoruk şirketine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmadığından davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü tüm vakıa ve delilleri inkar etmiş sayılmıştır.

GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı ve tahrifat iddiası nedeniyle ve dava dilekçesindeki diğer gerekçelerle açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış usul ekonomisi gereği başkaca araştırma yapılmasına gerek görülmemiştir.
Dava daha önce Mahkememizin … Esas -… Karar sayılı 30/11/2015 tarihli kararı ile, ” … takip dayanağı çekin keşide tarihi ve miktar hanesindeki değişikliklerin yanındaki paraf imzasının keşideciye ait olduğu konusunda uyuşmazlık olmadığı,takip konusu çekteki düzeltmelerin hakkında takip yapılan çek lehtarına ait olmadığından hakkında hukuki bir sonuç doğurmasının mümkün olmadığı,davacının çekteki miktar hanesindeki değişiklikler nazara alındığında sadece çekin değişiklikten önceki hali olan sadece 6.000,00 TL’lik kısmından ve ferilerinden sorumlu tutulması gerekirse de keşide tarihindeki düzeltme nedeniyle de çekin süresinde ibraz edilmediğinin kabulü gerekeceği,TTK’nun 708 ve 720. maddeleri gereğince takip borçlularına karşı müracaat hakkının kaybedileceğinden davalının bu miktardan da sorumlu olmayacağı,davalı bankanın yasal hakkı olmadığı halde davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapmış olduğundan davalı bankanın icra tehdidi altında tahsil ettiği çek bedellerini iade etmesi gerektiği, davalı bankanın takipte kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğu,menfi tespit davasının dava tarihinden sonra ödeme nedeniyle istirdat istemine dönüştüğü,bu dönüşmenin davacı borçlunun menfi tesbit davasında sahip olduğu tazminat alma hakkını ortadan kaldırmayacağı, alacağın likit olduğu,dava istirdat davasına dönüşmekle davacının yaptığı ödemeler için faiz talebi bulunmadığından taleple bağlı kalınarak faize hükmedilmediği, davalı … Şti. yönünden bu davalının takipten alacaklı sıfatına sahip olmadığı ve davacıdan bir alacak talebinin bulunmadığı, davacının ödemelerini icra dosyasında davalı bankaya yaptığı, davalı şirkete yaptığı bir ödemesinin bulunmadığı gerekçeleriyle davalı …Şti. yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine,davalı banka yönünden davanın kabulü ile davacı tarafından davalı bankaya ödenen 76.585,00 TL bedelin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine, dava değeri üzerinden %20 olarak hesaplanan 9.200,00 TL icra inkar tazminatının davalı bankadan tahsiline karar verildiği ….” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Bu Mahkeme kararını davalı vekili temyiz etmiş olup, temyiz incelemesinin görüldüğü Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/5314 Esas – 2017/1897 Karar sayılı 08/03/2017 tarihli ilamıyla, ” … Dava konusu çekin keşidecisi dava dışı … lehdarı davacı … …, 1. ciranta davalı … Şti., hamili ise davalı …’dır. Çekin keşidecisi … tarafından önce 27.10.2012 tarih 6.000 TL miktarlı olarak düzenlendiği, daha sonra 27.03.2013 tarih ve 46.000 TL olarak, düzenlenme tarihi ve miktarının değiştirildiği ve değişikliğin keşideci … tarafından yapıldığından uyuşmazlık olmadığı gibi mahkemenin de kabulü bu yöndedir. Bu durumda davacı çekin düzeltilmiş tarih öncesi 27.10.2012 tarihinde çeki bankaya ibraz ettiğini ve keşideciye iade ettiğini ve değişikliğin ibrazdan sonra yapıldığını usulüne uygun deliller ile kanıtlamaktadır.Mahkemece açıklanan hususlar gözetilmeden yorum ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenle hükmün davalı banka yararına hükmün bozulmasına…” şeklinde verilen bozma ilamı doğrultusunda dosya yeniden esas numarasına kaydı yapılıp incelemeye alınmıştır.
İstanbul …Ağır Ceza Mahkemesinin 26/05/2016 tarih … Esas … Kararında sanık …’in resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı iki yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı kararı verildiği, nitelikli dolandırıcılık suçundan 3 yıl hapis ve 4600 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın da 16/08/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Sanık …’in İstanbul … Ağır Ceza mahkemesindeki savunmasında: ” Ben yaptığım işin suç olduğunu bilmiyordum, ben bu çeki bedelini ödeyip …’den aldım, daha sonra tekrar çek vermem gerekti, daha doğrusu hatır için … benden çek istedi, …bank …Şubesine… ile birlikte gittik, orada …la ilgilenen müşteri yetkilisi çekin üzerinde bu değişiklileri yaptığımız takdirde geçerli olacağını olacağını kabul edileceğini söyledi, bankada 6.000 TL bedelindeki bu çeki 46.00 TL olarak düzelttim, yine keşide tarihinde de değişiklik yaptım, müşteki … beyin çekin ön tarafında bulunan ismini silmiştik ancak arka tarafındaki ismini silmeyi unuttuk, bu çekle … Şubesinden kredi çekti, suç kastım yoktur, bana banka görevlisi bu şekilde değişiklik yapmamın suç olmadığını söyledi, bunu söyleyen banka görevlisinin ismini tam hatırlamıyorum ancak ismi …olabilir, üzerinde değişiklik yaptığım bu çek bedelini… bankaya ödemedi, bu çekten dolayı aracıma gayrimenkullerime haciz geldi, “şeklinde beyanda bulunmuştur.
Katılan … Beyanında: ” Ben bu çeki … …. benden aldığı sebze meyve karşılığı aldım, bir süre sonra tekrar çeki …a verdim, …’da bu çeki bir başka arkadaşına vermiş, karşılığı çıkmayınca arkadaşı tekrar …’a verdim, …’da bu çeki bir başka arkadaşına vermiş, karşılığı çıkmayınca arkadaşı tekrar …’a çeki iade etmiş, …’da çeki …’e vermiş, daha sonra bu çek üzerinde benim cirom silinmeden değişiklikler yapılmış ve bankaya verilmiş, banka tarafından hakkımda icra takibi yapıldı, itirazlarım sonuç vermedi, icra hukuk mahkemesine dava açtık o dava red ile sonuçlandı, sonuçta 75.000 TL civarında bir parayı icra dosyasına ödemek zorunda kaldım, daha sonra avukatım menfi tespit davası açtı lehimize sonuçlandı, ancak şuanda Yargıtayda’dır, zararım halen karşılanmadı, sanıktan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 30/03/2015 tarihli 2 nolu celsede dinlenen İhbar olunan …’in beyanında : “ben çekin borçlusuyum çekte keşideciyim , ben çeki verdiğim … … den bedelini ödeyerek geri aldım, bankaya ibraz edecektim , o sırada … şirketinin yetkilisi beni…bank şubesin çağırdı, mesai bitimine az bir vakit vardı, ben çeklerin geçmeyeceği söylememe rağmen banka yetkilisine gösterdi kabul edeceğini söylediler istenilen yerleri çizerek düzeltme yapıldı ve çeki bankaya teminat olarak verdi, “şeklinde beyanda bulunmuştur.
Yargıtay bozma ilamından sonra davacı vekili tarafından 08/02/2019 tarihli beyan dilekçesi incelendiğinde davanın faiz alacağı yönünden ıslah talebine ilişkin beyan dilekçesi verdiği buna ilişkin harcın yatırılmış olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca dilekçede dava dilekçesinin talep sonucunda sehven faiz talebinde bulunulmadığı faiz alacağı bakımından ıslah ettiğini beyan etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.03.2005 tarihli 2005/13-97 Esas, 2005/150 Karar sayılı ilamında ayrıntıları açıklandığı üzere; ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yoldur. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 177. maddesinde (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 84. maddesi), ıslahın, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 177. maddesindeki kuralın yani, 177. maddedeki, “tahkikatın sona ermesine kadar” ifadesinden, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı sonucu çıkarıldığı gibi, özellikle davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceklerinden HMK 176(2) maddesi uyarınca bozmadan sonra yeniden ıslah yapılamayacağından davacının bu dilekçesindeki bu taleplerine itibar edilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, tarafların beyanları, bilirkişi raporları, İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesinin … ceza dosyası ve Yargıtay ilamına göre ; Dava konusu çekin keşidecisi dava dışı … lehdarı davacı …, 1. ciranta davalı …Şti., hamili ise davalı … olduğu, çekin keşidecisi … tarafından önce 27.10.2012 tarih 6.000 TL miktarlı olarak düzenlendiği, daha sonra 27.03.2013 tarih ve 46.000 TL olarak, düzenlenme tarihi ve miktarının değiştirildiği ve değişikliğin keşideci … tarafından yapıldığından uyuşmazlık olmadığı, keşideci- ihbar olunan …’in (İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı ceza dosyasında sanık) 30/03/2015 tarihli duruşmada çekte keşideci olduğu çeki … … bedeli ödeyerek geri aldığını, bankaya ibraz edeceğini o sırada…şirketinin yetkilisi kendisini …bank şubesine çağırdığı, banka yetkilisinin çekin istenilen yerlere çizerek düzeltme yapıldığı ve çeki bankaya teminat olarak verdiğini ayrıca … Ağır Ceza Mahkemesindeki savunmasında çek bedelini ödeyip … Sevgili’den aldığını daha sonra tekrar çek vermesi konusunda hatır için …’e verdiğini beraber … …. şubesine gittikleri, bankada 6.000 TL bedelli bu çeki 46.000,00 TL olarak düzelttiğini, keşide tarihinde de düzeltme yaptığını, müşteki … beyin çekin ön tarafında bulunan ismini sildiğini ancak arka tarafındaki ismi silmeyi unuttuklarını bu çekle …’ın… şubesinden kredi çektiği yönünde hem hukuk mahkemesinde hem ceza mahkemesinde benzer beyanda bulunduğu (müşteki-davacı …’ın İstanbul … Ağır Ceza mahkemesindeki beyanında bu çeki … …i’den kendisinden aldığı, sebze meyve karşılığında aldığını bir süre sonra tekrar … ‘ye verdiğini, …’nin de başka bir arkadaşına verdiğini, karşılığı çıkmayınca arkadaşının …’a iade ettiğini, … da çeki …’e verdiğini, kendisinin cirosu silinmeden değişikliklerin yapıldığı ve bankaya verildiği) bu çek dolayısıyla ihbar olunan-sanık …’in nitelikli dolandırıcılık , resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı ceza aldığı ve mahkeme aşamasındaki beyanında anlaşılacağı üzere davacının çekin düzeltilmiş tarih öncesi keşideciye iade ettiği ve değişikliğin ibrazdan sonra yapıldığının hem ceza dosyasındaki hem de mahkememiz dosyasındaki ifadelerden anlaşılması sebebiyle davacının davasını kısmen kabulüne karar verilmiş davanın davalı … Bankası …O. yönünden icra dosyası borcu ödenmiş olmakla davaya istirdat davası olarak devam edilmek suretiyle kabulüne, istanbul … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı bankaya ödenmiş olan toplam 76.585,00 tl bedelin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine , davalı … Şti. yönünden açılan davada mahkememizce daha evvel 30.11.2015 tarihinde verilen karar kesinleşmiş olmakla bu davalı yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Davalı …Şti. yönünden açılan davada Mahkememizce daha evvel 30.11.2015 tarihinde verilen karar kesinleşmiş olmakla bu davalı yönünden YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Davanın davalı …Bankası …O. yönünden icra dosyası borcu ödenmiş olmakla davaya istirdat davası olarak devam edilmek suretiyle KABULÜNE, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı bankaya ödenmiş olan toplam 76.585,00 TL bedelin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine ,
3-Dava değeri üzerinden % 20 olarak hesaplanan 9.200,00 TL icra inkar tazminatının davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine ,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davalıdan alınması gereken 5.231,52 TL karar harcının davacıdan peşin alınan 785,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.445,92 TL karar harcının davalı bankadan tahsiline ,
-Davacı tarafından yatırılan 711,50 TL ıslah harcının davacıya karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 8.774,35 TL nisbi vekalet ücretinin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine ,
6-Davacı tarafından yapılan ilk gider 814,60 TL, 306,00 TL tebligat ile posta gideri olmak üzere toplam 1,120,60 TL yargılama giderinden davalı … Şti. Yönünden yapılan giderler düşüldükten sonra geriye kalan 560,30 TL yargılama giderinin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine ,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan masrafın karar kesinleştiğinde talep halinde ve başkaca masraf yapılmadığı takdirde davacıya iadesine ,
8-Davalı … … tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan 130,00 TL masrafın karar kesinleştiğinde talep halinde ve başkaca masraf yapılmadığı takdirde bu davalıya iadesine ,
Dair,Davacı vekili ve Davalı …. vekili yüzüne karşı ilamın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.