Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/541 E. 2018/22 K. 24.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/541 Esas
KARAR NO : 2018/22
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2017
KARAR TARİHİ : 24/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; 04.07.2010 tarihinde sürücü… sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, … numaralı bina önüne geldiğinde hatalı bir şekilde aracın doğrultusunu değiştirmesi neticesinde yolun sağ tarafında ve yaya kaldırımında bulunan …’ya çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sırasında sürücü …’in alkollü ve ehliyetsiz olduğunu, söz konusu kazada kusursuz olan yaya …’da meydana gelen bedensel zararın tespit edilerek, vekiledeni tarafından sigorta poliçesi kapsamında 41.179,23-TL ödeme yapıldığını, olay anında vekiledeni tarafından ZMMS ile sigortalı olan aracın sürücüsü alkollü ve ehliyetsiz olduğundan 3.şahıslara ödenmek zorunda kalınan 41.179,23-TL’nin rücusu için davalı araç malikine rücu taleplerinin 23.01.2017 tarihli yazı ile gönderildiğini, herhangibir ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine İstanbul 30 İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalının takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle usule ilişkin olarak; adresinin Karşıyaka (İzmir) olması nedeni ile yetkili itirazı olduğunu, yetkili mahkemelerin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı yanın bir alacağı varsa dahi ödeme tarihi, rücu talep tarihi dikkate alındığında zamanaşımına uğradığını beyan etmişler,
Esasa ilişkin olarakta; Davacı yanın iddia etiği olay hakkında hiçbir bilgi ve ilgisi bulunmadığını, davacı yan tarafından da bugüne kadar tarafına hiçbir bilgi ve uyarıcı yazı gönderilmediğini, davacı yanın ödeme tarihinden itibaren tarafına herhangibir bildirim yapmadığını bu nedenle faiz talebinde bulunamayacağını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, kaza ile ilgili kusur raporu alınması gerektiğini, kusur oranını kabul etmediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, sigorta poliçesi kapsamında zarar gören dava dışı üçüncü kişiye ödenen hasar bedelinin sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115.madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa gereğince bu yasanın amacı; “Kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir ve bu yasa, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.
Bu yasanın uygulanmasında tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır ve taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” şeklinde belirlenmiştir.
Bu yasal çerçevede somut talebin değerlendirilmesinde, davalı … tüketici olup, kazaya karışan aracın hususi araç olduğu, davacı ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesinin de bir tüketici işlemi olduğu anlaşılmaktadır. Dava, 6502 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden sonra açılmış olup, eldeki davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine ait olup, davanın 6502 sayılı Yasanın 73.maddesi delaleti ile 6100 sayılı yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
HMK 138(1) maddede düzenlenen ; ”Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasına dinleyebilir” hükmü uyarınca dava şartları konusunda dosya üzerinden karar verilmesinin mümkün olmasına göre, Anayasanın 141/son ve H.M.K.’nun 30. maddelerinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesi gereği dosya üzerinden karar verilmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1- Davanın 6502 sayılı Yasanın 73.maddesi delaleti ile 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Görevli ve Yetkili İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE ,
3-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten itibaren, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine, süresi içerisinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunun ihtarına ,
4-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine ,
Dair, 6100 sayılı Yasanın 138.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar veridi. 24/01/2018

Katip …

Hakim …