Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/517 E. 2022/431 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/517 Esas
KARAR NO:2022/431

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:01/06/2017
KARAR TARİHİ:01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.01.2017 günü saat 23:00 sıralarında … Mah. … Sok. içerisinde yokuştan aşağıya karda kaymakta olan … yolun bitiminde bulunan … Sok. içerisinden bir … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç çarpıştığını, trafik kazasında yaralanan müvekkilin kazadan dolayı uğradığı sürekli/kalıcı iş gücü kaybı nedeniyle 100-TL mutad iştigalinden geri kaldığı ve çalışmayarak geçici iş göremez hale gelmesi ve gelir kaybına uğraması nedeniyle de 100-TL olmak üzere toplam 200-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte maddi tazminat istemi ve yargılama gideri ve ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenizde görülmekte olan davada, kuruma başvuru yapılmış, 15 gün içerisinde kurum tarafından cevap verilmiş, ancak verilen cevabi yazıda; resmi ve yetkili bir hastaneden alınacak sağlık kurulu raporu aslı evrak eksikliklerinin giderilmesinin beklendiği sonrasında talebin değerlendirmeye alınacağı bildirildiğini, fakat davacı yan tarafından eksik belgeler temin edilmeden doğrudan dava yoluna başvurmuş olması kanuna aykırılık oluşturmakta olduğunu bu sebeple dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 01/06/2015 tarihli trafik genel şartları gereği sağlık gideri teminatından SGK sorumlu olduğunu, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik poliçesi genel şartları a.5. kapsama giren teminat türleri başlıklı maddesinin (b) bendinde açıkça karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartları sağlık giderleri teminatı sgk’ nın sorumluluğuna dahil edilmiş olup, müvekkil şirket olan … hesabının herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girdiğini, mahkemenizde görülmekte olan davanın kaza tarihi, Yeni Genel Şartların Resmi Gazete de yayımlanma tarihinden sonra olduğu ortadadır. Bu sebeple, dikkate alındığında görülecektir ki, müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, meydana gelen kazanın oluşumunda davacının gerekli önlemleri almadığından kazanın sonuçlarının artmasına neden olması sebebiyle meydana gelen tazminatın kaldırılması aksi durumda ise tazminat rakamından indirim yapılması gerekmekte olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil şirket dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, haksız açılan davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiği talep ve beyan etmiştir.
Dava, 08/01/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde yaralanan davacının maddi zararlarına ilişkin tazminat davasıdır.
ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 27/12/2021 tarihli maluliyet raporunda özetle; … kızı, 1995 doğumlu …’nun 08.01.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,
dava konusu kaza nedeniyle başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay süreyle başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği tespit ve rapor edilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesinin 30/12/2020 tarihli raporunda özetle; Sürücü … yönetimindeki vasıtası ile kavşak mahalline yolun sağına yanaşarak yaklaşması, seyrini kontrollü ve müteyakkız bir şekilde sürdürmesi iktiza ederken anılan bu hususlara riayet etmemiş, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile tali kusurlu, Davacı …, iniş eğimli ve karlı zeminli yol bölümünde tehlike tevlit eder tarzda kızak ile kaydığı, istikametine göre sağ tarafından gelmekte olan araca karşı korunma tedbiri almayıp, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile asli kusurlu olduğu, sonuç olarak olayda; Sürücü … ‘in %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, Davacı … ‘nun %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 11/03/2019 tarihli maluliyet raporunda özetle; … kızı, 1995 doğumlu …’nun 08.01.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Dava konusu kaza nedeniyle başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay süreyle başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Aktüerya bilirkişi …’ın 04/05/2020 tarihli raporunda özetle; Davacının geçici işgücü kaybı nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat alacağının 3.790,96 TL olduğu, davacının sürekli işgücü kaybı (maluliyet) nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat alacağının 14.856,27 TL olduğu, maddi tazminatların, davacının başvuru tarihi olan 15.05.2017 tarihini izleyen 8 işgünü sonraki tarih olan 26.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hesabından tahsili gerektiği tespit ve rapor edilmiştir.
Aktüerya bilirkişi …’ın 12/04/2021 tarihli raporunda özetle; Davacının geçici işgücü kaybı nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat alacağının 3.790,96 TL olduğu, davacının sürekli işgücü kaybı (maluliyet) nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat alacağının 28.268,43-TL olduğu, maddi tazminatların, davacının başvuru tarihi olan 15.05.2017 tarihini izleyen 8 işgünü sonraki tarih olan 26.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hesabından tahsili gerektiği tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacının 08/01/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle geçici iş göremezlik zararı için 100,00-TL sürekli iş göremezlik zararı için 100,00-TL talep ettiği, ATK kusur oranı raporuna göre dava konusu kazada davacının %70 oranında dava dışı sürücü …’in %30 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş, Maluliyet tespit işlemleri yönetmeliğine göre düzenlenen 11/03/2019 tarihli maluliyet raporunda davacının %5,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybedeceği ve iyileşme süresinin 9 ay olduğu, aktüer bilirkişinin hazırladığı ikinci raporda ise TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre hesaplama yapıldığı ve belirlenen kusur oranlarına ve asgari ücretteki değişikliğe göre davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 3.790,96-TL ve sürekli iş göremezlik zararının 28.268,43-TL olduğu belirlenmiş, davacı vekili 08/06/2020 tarihinde talep artırım dilekçesi sunmuş ve ikinci rapor doğrultusunda 14/07/2021 tarihinde ıslah dilekçesi sunmuştur.
Dosya kapsamı ve bilirkişi raporundan belirlendiği üzere temerrüt tarihi davalı … Hesabına başvuru tarihini izleşen 8 iş günü sonrası olan 26/05/2017 olup, davalının sorumluluğunun kanun gereği olması nedeniyle işleyecek faiz türünün yasal faiz olduğu anlaşılmıştır.
Kaza tarihi olan 08/01/2017 tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği olmasına rağmen 11/03/2019 tarihli ATK maluliyet raporu Maluliyet tespit işlemleri yönetmeliğine göre hazırlandığından dosya doğru yönetmelik olan Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliğine göre rapor tanzimi için yeniden ATK’ya gönderilmiş ve ATK’nın 27/12/2021 tarihli maluliyet raporunda tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay olduğu ve bakıcı ihtiyacı olan sürenin 1 ay olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili 27/12/2021 tarihli maluliyet raporunun davacı muayene edilmeden hazırlandığını belirterek maluliyete itiraz etmiş, davacı itirazı kapsamında rapor incelendiğinde; davacının muayene edildiğine dair bir ifadenin bulunmadığı anlaşılmıştır. (Emsal niteliğinde; Yargıtay 4. HD 29/12/2021 tarih 2021/7492 esas 2021/11332 karar sayılı ve 04/10/2021 tarih 2021/5496 esas 2021/5966 karar sayılı ilamları) emsal yargıtay içtihatları incelendiğinde, maluliyet raporunun davacı muayene edilmeden evrak üzerinden tanzim edildiğine ilişkin temyiz sebepleri yönünden yapılan değerlendirmelerde, sadece psikiyatrik durumların maluliyete etkisi olduğunda davacının muayenesi yapılarak rapor düzenlenmesi gerektiğinin belirtildiği, bunun dışında muayene edilmeden maluliyet raporu düzenlenmesini bozma sebebi yapmadığı dikkate alındığında, davacı vekilinin bu husustaki itirazı yerinde görülmemiştir.
Netice olarak dava konusu kazada davacının %70 oranında, dava dışı sürücü …’in %30 oranında kusurlu olduğu hususu, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliğine göre hazırlanan ATK’nın 27/12/2021 tarihli maluliyet raporunda tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay olduğu tespiti dikkate alındığında, iyileşme süresi her iki maluliyet raporunda da aynı süre olarak 9 ay belirlendiğinden ve aktüer bilirkişinin hazırladığı ikinci raporda ise TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre hesaplama yapıldığı ve belirlenen kusur oranlarına ve davacının iyileşme süresine göre davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 3.790,96-TL olarak belirlendiği, geçici iş göremezlik zararının hesabında asgari ücretteki değişiklik etki etmediğinden ve iyileşme süresi de her iki raporda aynı sürede 9 ay olarak belirlendiğinden ve aza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliğine göre hazırlanan ATK’nın 27/12/2021 tarihli maluliyet raporunda tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu belirlendiğinden aktüer bilirkişiden yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiş ve davacının davalıdan talep edebileceği tazminatın geçici iş göremezlik zararına ilişkin olarak 3.790,96-TL olduğu, sürekli maluliyet bulunmadığından sürekli iş göremezlik için tazminat talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
Davanın Kısmen Kabulüne,
1-Davacının geçici iş göremezlik zararı nedeniyle 3.790,96-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 26/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Sürekli iş göremezlik zararına ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 258,96-TL harçtan, peşin alınan (31,40-TL peşin harç, 51,00-TL tamamlama harcı, 60,00-TL ıslah harcı olmak üzere) toplam 142,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 116,56-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 372,95-TL davetiye gideri 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.022,95-TL’nin haklılık durumuna göre 120,96-TL tutarındaki kısmı ile 31,40-TL başvurma harcı, 31,40-TL peşin harç, 51,00-TL tamamlama harcı, 60,00-TL ıslah harcı, 4,60-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 299,36-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.790,96-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine reddedilen kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekline iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

TALEP EDİLEN : 28.268,43-TL sürekli + 3.790,96-TL geçici = 32.059,39-TL
KABUL EDİLEN : 3.790,96-TL geçici
REDDEDİLEN : 28.268,43-TL sürekli